Istanbul bir tutkudur benim için. Yaşamım içerisinde, gerek askerlik ( Davutpaşa, 66 Mkn.Tüm.), gerekse iş hayatım süresince muhtelif dönemlerde sıklıkla bulunduğum, toplantılara katıldığım, iş görüşmeleri yaptığım, yorucu, çekilmez bir metrapol kent idi Istanbul. Özlem bu ya, uzun bir aradan sonra tekrar bir özlem doğdu içimde. Ama bu sefer, her şeyiyle bana ait olmalıydı ve özgür olmalıydım; saate ve randevulara bağlı kalmaksızın. Ressam olan teyzeoğlum Zafer YARGICI ile bir programla, Sabah 07.30 da Bursa'dan çıktık yola. 08.30 da Mudanya'dan İdobüse binerek 10.00 gibi İstanbul - Kabataş'daydık. Oh ne güzel tek başımıza. Bekleyenimiz yok, karşılayanımız yok. Fotoğraf makinalarımız boynumuzda, tam bir yerli turist. Benim gözüm hep denizde, Teyzeoğlumun ki, tarihi eski dokularda. Bol bol resim çekeceğiz ve kendisi bir İstanbul yağlı boya kolleksiyonu hazırlayacak. Tabii bu gözle Istanbul'a bakmak, görmek ve değerlendirmek, gerçekten ayrı bir güzelmiş. Mübalağa etmeden, 25 Km. kadar yol yürümüşüzdür. Resimlerde ki yerler ve saatleri hesaplarsanız ne demek istediğimi anlatabilmişimdir. Benim için en önemli kısmı ise, sizlerin o meşhuuuurrrr Galata'nızdı. Ne yalan söyleyeyim ki benim için tam bir hayal kırıklığı ve burukluğu oldu. Daha balıklaşmamış İstavritlerle çebelleşen kişileri, onları satmaya çalışan zavallıları görünce................................ En son olarak kararımızı verdik ve normal şartlar altında, her hafta bir İstanbul kaçamağı yapacağız. ( O fırça tutan ellere, arasıra kamış tutturmuşluğum olduğundan, o hastalığın onada nüksettiğnden oldukça eminim ve çok rahatım. ) Var mı böyle bir şey ya; sabah kahvaltısı Bursa'da, öğle yemeği ve ikindi çayı İstanbul'da, akşam yemeği Bursa'da. 20 sene önce böyle söylesen, adama '' Hadi .........ir lan '' derlerdi.:laughing: :laughing: Şimdi siz İstanbul'un ustalarına sorarım; 1 - Kabataş iskelesinin sağ tarafı, 1-2-4 numaralı iğnelere ve 25-30 M. ileri şamandıralı düzeneğe uygunmudur ? Uygunsa şamandıra derinliği ne olmalıdır.( Hedef istavrit ve benzer boylarda ki balıklar değildir.) 2 - Galata köprüsünün, Karaköy ayağında, kabataş istikametinde bir iskele veya iskele dubası kalıntısı var. Aynı düzenek orada ne kadar iş yapar ? Görüş ve değerlendirmelerinizi bekliyorum. '' Ağa Kapısı '' terasından kareye takılan ve duruşuyla buraların AĞA'sı benim diyen efe.
Tevfik agabey, bilgisayar ekranindan da olsa ozledigimiz sehirlerin sultanini bizlere gosterdiginiz icin sagolun. Resimlerin hepsi harika, ben en cok arka fonda Suleymaniye'nin oldugu, koprudeki balikcilarin pozunu begendim. 9. siradaki resim de cok guzel cikmis, bizim hanim gormesin, okulumu ozledim filan diyordu gecenlerde. Tum karelerde karizmaniz ortama hakim, :thumb: masallah diyelim, makina da iyi cekmis, sehirlarin sultani tum heybetiyle kendini sergilemis. :thumb: Ne kadar yoruldugunuzu tahmin edebiliyorum, fakat bir o kadar da keyifli olmustur eminim ki. Bundan sonra olta atmak icin gunu birlik Bursa - Istanbul seyahati yapacaginiza gore, sizden Istanbul av raporlari da gorecegiz demektir. Merakla bekliyoruz. Teyze oglunuzun resim sergisini de insallah ziyaret etme imkanimiz olur. Elinize, ayaginiza saglik, saygilar...
ohh gittim gezdim oralari bende sayenizde Tevfik abi babamin persembepazarinda hirdavatci dukkani oldugundan yaz tatillerimde hergun oralarda olurdum. bir kez dahi o suya olta atmadim. o satafatli kayigi istanbul seyahatlerimde gordum. evelden bildigimiz seyyar araba tezgahlarinda palamut ile balik ekmek yapilirdi ne harika kokardi. çok yemisimdir onlardan. karakoy tarafinda yapan bir amca vardi. karakoy kurtulus otobus duragi tam kosedeydi ordan alirdik hep
Teşekkürler İbrahim kardeşim. Dediğiniz gibi, yorgunluk olsada, insanın özlemlerine konu olan bir tur, bir seyahat, herşeyin önüne geçiyor ve yorgunluk hak getire. Bakış açınızda ki beğeniniz için ve değerli yorumlarınız için ayrıca teşekkür ederim. Okul konusuna gelirsek, gönder bir daha okusun. hihi İnşaallah günün birinde bu organizasyonu birlikte yaparız. Karizma dersen, valla utanırım şimdi. Kim kaybetmiş ki ben.......... Tablolara merakınız var ise bazı tablolar; http://www.artacademy.com.tr/Art_Academy_Uye_Galeri.aspx?lu=2360
Evet Roy kardeşim, anılar, hatıralar. Zaman zaman insanın anılarını bir vesile tazelemesi, insanı deşarj ediyor. Bu vesile, sizin anılarınıza vesile olmuşsam ne mutlu bana. Dediğniz dönemlerden önce, Eminönü'nde eski, köhne teknelerden, sakallı takkeli satıcı arkadaşlardan balık ekmek almışlığımı hatırladım; o yeni, cafcaflı teknenin önünde. Ama o eski lezzet maalesef yoktu.:hungry: :hungry: İyi dileklerimle selam ve sevgiler iletirim.
Her ne kadar bayram olmasa da güzel bir Süleymaniye sabahında başlayan gün Sultanahmet'e doğru devam etmiş.. Tevfik Abi bu arada Alman turistler gibi çıkmışsın Ceket de yakıyor hani Sorulara gelince; şamandıralı takımı kefal ve zargana hariç boğazda kullananı görmedim, o yüzden bir cevap veremiyorum
Evet Deniz kardeşim; Kabataş- Laleli tramvay hattından sonra, tabanvay ile eserlerini ziyaret ettiğimiz, Rh.Mimar SİNAN türbesine uğramamak olmazdı. Ağa kapısı derken akşama doğru bir bakmışız, Kabataş' tayız. Tabii bu esnada bize, sizin dediğiniz gibi Alman turist muamelesi yapanlar, had safhadaydı. Bu garip abinizin bir pantolonu, birde ceketi var. Çok görmeyin bari. Beğeniniz için teşekkürler ederim.
Tevfik abi, ibrahim abi makina konusunda müthis gaz veriyor sikayetciyim. Her pm sonu 'son bir delilik yapip x makinayi aldim' diyor.. Asil koleksyon kendisinde oldu yok yok
Vallahi de billahi de makina olsun, kamis olsun, hatta misinasina kadar hepsini de size sordum da aldim. Bir kez olsun ben size "sunu al, kacirma" filan dedim mi? Hep siz "al" dediniz de ben aldim. Hos aldim da ne oldu? Balik namina siftah var mi? Yok!!!
Aynen dediğin gibi Roy kardeşim. '' Şu makina nasıl ? Alayım mı ?'' der. Bizde '' Al '' deriz. Gelen cevap; resimleriyle beraber. '' Zaten almıştım.'' Sağolsun, hepsinide benim adıma alır. Korku bu ya!!!!! Simdi sırada ................................... var. Ama inan ki bu kesin son.