İstanbul’da Yunus ve Fok

Konu, 'Makaleler' kısmında unique tarafından paylaşıldı.

  1. unique

    unique Cüneyt Eşsiz

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    700
    Şehir:
    stanbul
    Balık türlerinin yanısıra İstanbul’un deniz faunası içinde iki deniz memelisinin, fok ve yunusun da önemli yeri vardır. Halk arasında ayıbalığı da denen fokun Türkiye’de rastlanan türü Akdeniz Fokudur (Monachus monachus). 1960’lara kadar Akdeniz Foku Türkiye’nin bütün kıyı bölgelerinde yaşıyordu. İstanbul’da fok özellikle Adalar ve Tuzla kıyılarında ürer, kışın daha geniş bir alanda görülür, bazıları Boğaz’ın sakin koylarında barınır, hatta kışın boşalan yalıların kayıkhanelerinde yatarlardı. Fokun Boğaz’da özellikle levrekle beslendiği gözlenmiştir. Zeki bir hayvan olan fok yavruyken yakalanarak eğitilir, sahipleri Galata ve Eminönü’nde foklara gösteri yaptırarak para kazanırlardı. Gösteri foklarının sonuncusu ve en ünlüsü 1960’lara kadar Galata Köprüsünün Eminönü ayağına yakın bir çadırda hünerlerini sergileyen Yaşar adlı foktu. 1970’lere gelindiğinde çevre kirliliği ve yavruladıkları kumsalların yerleşim birimlerine dönüşmesi sebebiyle İstanbul’da fok tarihe karışmıştı.

    Yunuslar ise başta lüfer olmak üzere balık sürülerinin peşinden Boğaz’a girerler. Boğaz’da görülen türler balıkçıların tırtak dediği asıl yunus (Delphinus delphis), balıkçıların afalina dediği boz yunus (Tursiops truncatus) ve muturdur (Phocoena phocoena). 1577’de İstanbul’a gelen Gerlach Boğaz’da yunusların 200-300’lük sürüler halinde görüldüğünü belirtir. Avlanırken balıkları kıyıya sürdüğü için eski balıkçılar yunusa “ mübarek hayvan” der, uğurlu sayarlardı. Bununla beraber yunus bazen ağlara girip hem balıkları kaçırır, hem de ağı parçalardı. 1950’lerden itibaren yunusların Karadeniz’de yağları için zıpkınla avlanmaya başlanması ve deniz kirliliği sebebiyle sayıları azaldığından bir zamanlar Adalar’a giden vapur ve teknelerle yarış eden ve İstanbul halkının eğlencelerinden biri olan yunuslara artık Marmara’da ve Boğaz’da pek seyrek rastlanmaktadır.
     
  2. cem76

    cem76

    Mesajlar:
    258
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    olta,zıpkın
    En İyi Avı:
    levrek 14 kilo,kırlangıç 5 kilo,kalkan 8 kilo,karagöz 6 kilo
    95 senesinde esenköyde fok hala vardı dalış sırasında bizzat kendim gördüm
     
  3. katsumoto

    katsumoto Hasan

    Mesajlar:
    429
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Shimano STELLA-----Lesath Spinning Shore Game
    En İyi Avı:
    1.150 gr Lüfer 2.5 kg Turna
    Dusunsenize sarayburnunda kayalardan balık tutarkan yanınızda fokların yuzdugunu...Bazen arkadaslarla sohbet ederken bundan 100 yuz sene once sarayburnunda balık yakalamak nasıl birsey olur diye cocukca hayal kurdugumuz olurdu..Dusunsenize ne Kofanalar ne levrekler karagözler torikler vardı.. Bide buna fokları ekleyelim..
     
  4. BAYTAR

    BAYTAR Ruhan DÖNMEZ

    Mesajlar:
    66
    Bir zamanlar neymiş bu sular? Vay bize!!..

    [​IMG]
     
  5. katsumoto

    katsumoto Hasan

    Mesajlar:
    429
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Shimano STELLA-----Lesath Spinning Shore Game
    En İyi Avı:
    1.150 gr Lüfer 2.5 kg Turna
    Ruhan abi zaten resimdeki şahsın ziyniyeti devam ettigi için resimlerde görebilliyoruz sadece bu manzarayı..OO kadar balıgı kim yiyecek..
    Ticari mi amatörmü diye ayrım yapmıyacam degişmiyor yuzde 99 aynı zihniyet...
    biz türklere uzak ama herkes ihtiyacı kadar avlasa geri kalanı salıverse...Avrupada seyrettigimiz avları türkiyede niye görmeyelim..
    Gerci göçmen balık hazır bogazdan geçerken avlayalım biz avlamassak baska devletler avlar..BU da bi düsünce ama
    Fırtınalı ve soguk kısların ardındakı sene iyi balık yapar derler ..
    Fırtınalı havalarda trolculer gırgırlar denize acılmadıgından haliyle tutcakları balıkları yakalayamadıklarından o balıkların yasama sansı bulup bir dahaki sene
    daha buyuyup yada cogalıp karsımıza cıkmasına sebeb oluyor diye olabilirmi...

    NAsılda konuyu degiştirdim...:)
    İİ geceler
    sabah yorumları okurum artıkk
    Selamlarrrr
     
  6. BAYTAR

    BAYTAR Ruhan DÖNMEZ

    Mesajlar:
    66
    İlahi Hasan kardeşim! :D

    O kadar balık tüketilir, boğazın kenarlarında bu kadar yoğun ve bu boyda bulunan balığın populasyonuna da zarar gelmez bence! Yüzbinlerce ton balık akarken kaç tonunu alabilirsiniz kepçeyle?!

    Cüneyt kardeşim yanılmıyorsam, başka başlıklarda açıklıyor alıntılarla balık soyunun sonunu getiren eylemleri. Sadece balık değil, deniz memelileri de! Onlar da kepçeyle avlanmadı ya!

    Burada bir terim önermek istiyorum: Tekil balıkçılık!

    Ticari olabilir ama, sınırlı ağ, olta, kepçe gibi yöntemleri bu tanım altında toplamak isterim. Ticari ama, sınırlı! Sınır kullandığı yöntemde. Asla katliam yapamaz! Bu da ona bir örnek bence.

    Bir zamanlar bir yanlışa düşmüş, zıpkıncıların katliam yapamayacağını düşünmüştüm. Yanıldığımı anladım!

    Gerisini boşverin, deniz varlıklarımızın sonunu getiren (Balıkçılık anlamında) ığrıp ve trol! Iğrıp toptan yasaklandı, balıklarımız biraz artmaya başladı. Ama yetmez, trol de yasaklanmalı! Yasalar izin vermemesine rağmen Balıklıova körfezinde bile trol çekilebiliyor ve çekene hiçbirşey olmuyorsa, gözümüzü dikeceğimiz nokta 40-50'li yılların kepçecisi olmamalı bence!
     
  7. seckinacar

    seckinacar

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    308
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    surf kamış,cormoran big ben 6000 pi makina
    bu resimin zaten bir hikayesi var ordaki amcamız denize kepçeyi vurup balığı yakalamıyor :) o balıklar zaten baygın yada ölüp kıyıya vurmuştu resmin hikayesini hatırlayan biri bizede hatırlatırsa sevinirim :)
     
  8. BAYTAR

    BAYTAR Ruhan DÖNMEZ

    Mesajlar:
    66
    Şimdi işin rengi değişti! Çok merak ettim doğrusu!
     
  9. katsumoto

    katsumoto Hasan

    Mesajlar:
    429
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Shimano STELLA-----Lesath Spinning Shore Game
    En İyi Avı:
    1.150 gr Lüfer 2.5 kg Turna
    Ruhan abi o resmin hikayesini bende duymustum balılar kenaramı vurmustu oyle bisey di sanırım..
    O olayı istisna diye kenara bırakırsak
    soylediginiz sebebler vardır tabiatın dengesinde rol alan canlıların birinin azalması digerii cogalması baska birinin azalması vesaire birbirine baglı süregelir..
    Ama yanılmıyorum dimi abi mesela bir sene sadece hicbir kimse gırgır vesaire balık avlamasa bir dahaki sene cok farklı olur diye dusunuyorum.. :):)

    Gerçi olmayacak işler bular
     
  10. murat303

    murat303 Murat

    Mesajlar:
    349
    Şehir:
    İstanbul / Ataşehir
    Favori Kamış:
    4.20 Shimano Nexave BX TE Surf
    Favori Makine:
    Shimano Ultegra CI4 5500 XSA
    En İyi Avı:
    52cm Kofana/ Dragos'tan
    Remin hikayesi : 1930 lu yıllarda ve 1-2 defa daha boğazda aynı manzara ile karşılaşılmıştır. Soğuk havada boğaz sularının donma noktasında sıcak akıntı ve soğuk akıntının birleştiği yerlerde balıklar şoka girerek sersemler ve kıyılara doğru sürüklenirmiş. Tabi bu birkaç saatlik bir olay olduğundan o sırada boğazda bulunanların ellerinde kepçe, çuval, kakıç ve hatta çıplak elleri ile Torikleri yakaladıkları tarih kitaplarında ve literatürde yer almıştır.
     
  11. katsumoto

    katsumoto Hasan

    Mesajlar:
    429
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Shimano STELLA-----Lesath Spinning Shore Game
    En İyi Avı:
    1.150 gr Lüfer 2.5 kg Turna
    Tesekkurler
     
  12. goldelisi

    goldelisi hakan sevik

    Yaş:
    41
    Mesajlar:
    9
    Şehir:
    istanbul
    Denizlerin o halinden bugünkü haline gelmiş olması okadar kanıma dokunuyor ki elimden gelse ağla balık avını, hatta balık endüstrisini tamamen ortadan kaldırırım. Şaka değil, balık satın almıyorum pazardan, inada bindi iş. (Haklısınız tavşan dağa küsmüş olayı di mi.) Geçen gün balıkçı çinekopa pahalı dediğimde "defne verelim, yaprak verelim" diye bi cevap verdi. Sanki umursayacakmış gibi "küçücük bunlar niye avlıyorsunuz" dediğimde öyle boş baktı ki, ne söylediğimi bile anlayamadığını düşündüm. Kendisi tutmuyordur belki bilemem ama bencil ve düşüncesiz hareket edip doğayı kirleten, aşırı avlanan, bu oyunun içinde öyle ya da böyle yer alan ya da görmezden gelen her insanı düşmanım sayıyorum açık konuşmak gerekirse.
     
  13. merkury33

    merkury33 HASAN

    Mesajlar:
    1.427
    Şehir:
    Tarsus
    Favori Kamış:
    tahta, el oltası
    Favori Makine:
    mercury90
    Hata sadece ağlarda değil. Dün bir avcı gldi oturdu yanıma, neler yapıtorsun dedim, akdeniz foku avına gidiyorum demez mi? Zaten sayıları 600 ü geçmez bu hayvanların.

    Balıklar üremek için sahillere yaklaşırlar. Hemen hemen bütün balıklar için geçerli, yunuslar ve köpek balıkları da öyle, kıyıya yanaşmasa bile yakındırlar.
    Insanoğlunun sayısı o kadar fazlaki ve neredeyse dünyadaki bütün kıyıları işgal etmiş durumdayız. Ya bu balıklar (yani deniz hayvanları, foklar, kaplumbağalar, yunuslar, köpek balıkları...) bizimle yaşamayı öğrenecek ya da yok olacaklar.

    Sadece insanın ortamda bulunması söz konusu değil. bizler yaşadığımız alanlarıda kendimize göre uydurmak için doğallığını yok ediyoruz. İlaçlamalar yapıyoruz. özellikle kıyı şeritleri boyunca ve gene ırmaklarda derelerde kıyı şeridi boyunca. bu ilaçlamalar sadece haşereleri değil suyun içindeki hayvanlarıda etkiliyor.
    Bir çok ırmak ve dereye, kireç, kanalizasyon gibi atıklar akıtıyoruz.
    DEnizlere, kıyılara kanalizasyon boruları ile yine deterjanlı su ve diğer fabrikalardan gelen kimyevi atıklar bırakıyoruz.
    balık kalır mı? ağcıları suçluyoruz. tek suçlu ağcılar değil.
    Kıyılar doğallığını kaybettiği sürece, denizlerde okyanuslarda deniz analarından başka canlı kalmaz herhalde. çünkü onlar ne aplardan etkileniyor, ne ağlardan ne süveyş kanalından, her yerde yaşayabiliyorlar.
    Ama bir çupra, ya da bir Mercan balığı her yerde yaşayamaz.
    doğu akdeniz fok balıkları Maderia adasına göç etmişer orada yaşamaya çalışıyorlar. E peki Maderia nerede, taa akdenizin dışında, atlantik okyanusunda bir yer. İnsanlar sırf fok balıklarını görmek için o küçük adalara tatile gidiyorlar. Peki biz niye sahip çıkamadık bu fok balıklarına, buralardan göçüp gitmek zorunda kalmışlar.
    Bu durum sadece bizim değil bütün dünyanın sorunu benzer sorunlar hemen hemen dünyanın bütün sahillerinde var. ve gittkçe de balık azalıyor. Sonumuz isail domateslerine kaldığı gibi gelecekte de genetiği oynanmış israil çupralarına mahkum kalmazsak ... hiç şaşırmam
     
  14. murat topçu

    murat topçu murat topçu

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    86
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    rus kamışı eskiciden almıstım
    Favori Makine:
    banax 4000
    En İyi Avı:
    kaba lüfer
    bir ara 2000 binli yıllarda kabataşa gırgır giriyordu köprüye gırgır giriyordu ulan şeytan diyor al bir roket atar al indir teknelerini onların yüzünden sabaha kadar 6 7 tane zor yakalıyorduk unutmuyorum o günleri