Şamandıralı av Ava katlanlar: Can, Uygar, Aret Yer: Marmara kıyısı Av saati: 22-01 Hava durumu: Mehtaplı, lodoslu Şamandıra: 5gr. Kurşun: kıstırma Misine: 0,28 okuma shotai İğne: Fudo mutsu No:5 Yem: Boru kurdu, canlı teke Yakalanan balıklar: Sivriburun Karagöz, Baltabaş Karagöz, Sarpa, İspari, İstavrit, Gelincik Salınan balıklar: Küçük karagözler, yavru eşkina, iskorpit Spin avı Ava katlanlar: Can, Aret Yer: Boğaz Avrupa yakası Av saati: 02-04 Hava durumu: Bulutlu, lodoslu Misine: 0,22 berkley trilene Sahteler: Yokozuna Ayu, Kendo limon 7,5 Yakalanan balıklar: Çinekop, Kefal Kıyıdan sahte ile çinekop avına yoğunlaştığımız bu günlerde Uygar'ın sipariş ettiği boru kurtlarını da değerlendirmek için dün gece şamandıralı av denemesi yapmaya karar verdik. Kim ne derse desin, bence boru kurdu yemlerin kralıdır. Bu yemle gittiğimiz avların çoğu hem verimli hem de her türlü sürprize açık olmuştur. Bu günkü avdan da oldukça ümitliydim. Mevsim ve yer itibarı ile geçmiş tecrübelerime de dayanarak eşkinadan ziyade Diplodus cinsi (karagöz-ispari) balıklarla karşılaşabileceğimizi tahmin ederek onların ağzına uygun boy ve tipte olacağını düşündüğüm Fudo Mutsu 5 no çember iğne ile takımları hazırladım. Ana hedef eşkina olsa 3 no'nun üzerine çıkmaz, hatta yeme göre çember iğneden bile vazgeçebilirdim. Bu şekilde saat 10'a doğru av noktasında yerimizi alıp oltamızı attık ve iri istavritlerle ispari almaya başladık. Bu balıklar bizi kesmeyeceği için ben biraz uzaklaşıp ilerde denemeler yapmaya başladım. Burada vuruşlar daha sık, gelen balıklar da sivriburun ve baltabaş yavruları olunca av eşyalarımızı buraya taşıdık. Gece boyunca gelen 8-10 tane karagöz yavrusundan sadece iğneyi çıkartırken yaşatamadığımız 2 tanesini alıkoyduk. Bunun dışında hedef balık diyebileceğimiz porsiyonluk bir sivriburun bir defa oltama takıldı ve kovaya almayı başardım. Gecenin asıl sürprizi ise İstanbul sularında çok sık gördüğümüz bir balık olmayan Sarpa'lardan geldi. 30 cm. civarındaki çok iri sarpaların ilkini çekerken oldukça heyecanlandım, tabii sonunda balığı görmek biraz hayalkırıklığı yarattı. Sürü halinde gezen bu balıklardan peşe peşe yakaladık, fazla önemsemediğimiz için de yarısını kedilere kaptırdık. Gerçekten görüntüsü ile lezzeti bu kadar tezat bir balık daha olamaz. Balıklar iridir, yağlıdır deyip bir şans vermeyi düşünmüştüm ama evde daha temizlerken pişman oldum. Şundan eminim ki bu balığı bir daha asla eve sokmam. Gelincik, eşkina ve iskorpitle birlikte toplam 8 çeşit balık bu şamandıralı avda oltalarımızı ziyaret etmiş oldu. Sayesinde bu çeşitli avı yaptığımız Uygar'la vedalaşıp Can'la beraber rotayı Boğaz'a çevirdik. İstanbul'un gece duraklarından birine uğrayıp birşeyler atıştırdık. Karnımızı doyurduk ama balığa doyamamış olacağız ki su üstü spin için yer aramaya başladık. Can bir yer dedi, ben orada balık olmaz bu saatte dedim. Yine de bir gidip deneyelim dedik, oltayı atar atmaz balık üzerinde Al sana yine iş... Arka arkaya balıkları aldık, aldığımızdan çoğunu kaçırdık veya saldık. 1 süre sonra bu balık da kesti. Kapanışı Can sahte ile kandırdığı kefalle yaptı. Eh bu kadar çeşidin geldiği gecede kefalin de başı kel değildi ya, o da kovadaki yerini aldı. Yakaladığımız çeşit sayısı da 10'a çıktı. Soldan sağa: Diplodus Puntazzo (Sivriburun Karagöz), Diplodus Sargus (Baltabaş Karagöz), Diplodus Annularis (İspari) Bir de Vulgaris'i yakalayabilsem kare ası tamamlamış olacaktım. Gecenin hasılatı Neticede çok farklı stillerde ve çeşitli balıklarla dolu keyifli bir av yaşadık. İstavrit-çinekop avları arasında sıkışmış olduğumuz İstanbul kıyılarında tek bir gecede bu balık çeşitliliğine şahit olmak da bizi ayrıca sevindirdi ve gelecek için umutlandırdı.
10 çeşit balık,tebrik ederim bayağı zevkli bir av olmuştur herhalde. Benim dikkatimi çeken sarpa balığının muhteşem rengi oldu,çok harika bir rengi var balığın...
aret tebrikler,harika bir rapor olmuş.keyif aldım okurken. ama sarpa için söylediklerine şaşırdım.sivrice taş handa ali bey bize bir menüde yapmıştı bu balığı harikaydı.tarifini al derim her zaman boyle bereketli avlara
Ben de ilk başta sevgili Areti tebrik edeyim sonreada sana nerelerdesin diyeyim Talıp kardeşim, İstanbulun sarpaları değişik olabilir bizim burarda da bazen değişik bir ot kokusu olabilir, ama bazı mevsimlerde de çok lezzetlidir sevgiler.
haklısın orhan abi bu istanbulun işleri güçleri ömrümüzü yiyor farkında değiliz ne yapalım yakalanmışız bir defa mutlaka geleceğim tekrar görüşürüz.abicim teşekkurler
Breh breh breh... Keşke ben de gelebilseydim, biliyosun işte, çatlak kaburga, kuduz aşısı falan Köpek değil beni siz kudurtacaksınız sonunda. Hala benim boğazdaki 14 çeşit balık rekorum duruyor, ona sevindim. Hahaha...!
Teşekkürler Sarpa balığının görünüşü gerçekten muhteşemdir. Bir rengi de Çitari'dir bu balığın. Aslında Şam taraflarında eskiden dokunan hafif bir kumaşın ismi olan bu ifade aynı desenleri taşımasından dolayı bu balığa da verilmiştir. Ancak dış görünüşe aldanmamak lazım
Teşekkürler Doğrusu bu balığı çok fazla yemedim ancak tadının lezzetsiz olmasıyla ün salmış bir balıktır. Elimizdeki kaynaklar böyle yazıyor. Benim gözlemlerime gelince bu balığın daha küçük olanını da yine İstanbul'da yakalamıştım. Yemiş ama beğenmemiştim. Bu iri olanları ise daha temizlerken pişman oldum. Bir balığın içinden bu kadar pislik nasıl çıkar anlaşılır şey değil. Denizde ne kadar yosun ve çamur varsa yemiş sanki. Balığın beslenme şeklinin aynen kefalde olduğu gibi yosun, çamur ve bunların içindeki algleri ve çeşitli besin maddelerini yemek olduğu belli. Zaten aynen kefalde olduğu gibi içindeki siyah zar da mevcut. Sivrice gibi doğal yapısını kaybetmemiş bölgelerde yetişen Sarpalar dipteki çamurdan doğal madde ile beslendikleri için belki daha yenilebilir kıvamda olabilirler. Benzer şekilde temiz denizlerde yetişen kefallerin de lezzetli olduğu bilinmektedir. Ancak İstanbul gibi dip yapısı olan yerlerde bu balıkları temizlemek bile gerçekten mide istiyor.
Teşekkürler Orhan amca, dediğin gibi ben de balığın tadının yöreye göre farklılık gösterdiğini düşünüyorum. Sevgiler
Kaan sen geç kaldın ben rekoru Guiness'e tescillettirdim artık bir daha kırman gerekiyor. Onu da birlikte yapabiliriz, neden şöyle 20 çeşide çıkmayalım? Ama önce bir kendini okut üflet, bir kurşun döktür. Bu avlarda şanssızlık değil şansa ihtiyacımız var. Sivriburun da o burnunu nerelere sokuyorsa artık tadı saman gibiydi, az önce yedim zorla gitti boğazımdan. Neyse senin çinolar biraz ağzımın tadını yerine getirdi bari. Bize baltabaş lazım gerisi yalan, tabak gibi bir tane çekmemiz lazım birlikte.
Tebrikler ekibe Kaan'in rekorunu kir bir ara Aret. Kasim kasim kasilmasin böyle bisey kalmamis. Izmarit zargana mirmir levrek kofana islem tamam horozbina falan da olur
Tebrikler Aret cok güzel bi av gercekleştirmissin..Marmaranın çeşitlilik bakımından bir cok türün hala var olduğuna inancındayım süprizlere acık rastgelsin