İstanbul'da Deniz Kirliliği

Konu, 'Genel Konular' kısmında Yakamoz tarafından paylaşıldı.

  1. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    Çevre, bir canlının veya canlılar toplumunun yaşamını sağlayan ve onun devamlı etkisi altında bulunduran süreçler, enerjiler ve maddesel varlıkların bütünlüğüdür. Bu bütünlük ki doğa, içerdiği canlı ve cansız varlıkların birbirleriyle ilişkilerinden kaynaklanan dinamik bir yapıya sahiptir. Hava, su ve toprak unsurlarında oluşan bu daimi yapının elemanlarından birinde meydana gelecek bozunma, kuşkusuz tüm evreni etkileyecektir.

    İnsanoğlu, doğanın tükenmeyen bir kaynak olmadığını ancak yirminci yüzyılın ikinci yarısında fark edebildi. Plansız kentleşme, hızlı nüfus artışı, iç göçler, sanayileşme ve buna bağlı olarak artan doğal kaynak kullanımı ve artık madde artışı hem global hem de milli çevre sorunlarını beraberinde getirdi
    Ülkemizde çevre kirliliği ilk olarak Haliç’in kirlenmesiyle dikkat çekmiş olup, akabinde İzmir ve İzmit körfezlerinin kirliliği, Ankara’nın hava kirliliği, kıyılarımıza vuran variller, nehir ve göllerin gözle görünür kirlilikleri öne çıkan önemli kirlilik örneklerini oluşturmaktadır.

    Çevre sorunlarını, doğrudan rahatsız edici olmayan sorunlar; örneğin düzensiz yapılaşma ve doğrudan etkileyen sorunlar; örneğin hava kirliliği, su kirliliği olarak iki guruba ayırabiliriz. Kirlilik ise genel olarak, insan faaliyetleri doğrultusunda doğal çevrenin fiziksel, kimyasal ve biyolojik niceliklerindeki geri çevrilemeyen bir değişimdir. Yerkürenin yüzde yetmişini oluşturan su kütlesi(hidrosfer) göz önüne alındığında ise su kirliliğinin önemi ortaya çıkmaktadır.

    Su kirliliği, IOC(Uluslararası Oşinografi Komisyonu)’ye göre: deniz çevresine insanoğlu tarafından doğrudan yada dolaylı olarak verilen madde veya enerji sonucunda deniz canlıları için zararlı olan, insan sağlığı için zarar teşkil eden, balıkçılıkta dahil olmak üzere denizlerdeki aktiviteyi değiştiren, deniz suyunun içme suyu olarak kullanımında kaliteyi bozan ve tatlılığını düşüren faktörlerin tümü olarak tanımlanır.

    FAO(Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu) su kirliliğini; canlı kaynaklara zararlı, insan sağlığı için tehlikeli, balıkçılık gibi çalışmaları engelleyici, su kalitesini zedeleyici etkiler yapabilecek maddelerin suya atılması, şeklinde tanımlar.


    Bu tanımlamalara göre su kirliliğine neden olabilecek başlıca kaynaklar (EGEMEN, 2000):



    Evsel atık sular,
    Endüstri atık suları,
    Petrol kirliliği,
    Toksin metal kirliliği,
    Zirai ilaçlama sonucunda oluşan kirlilik,
    Turizm ve eğlence atıkları


    Şeklinde sıralanabilir.
    Ülkemizde çevre kirliliği ilk olarak Haliç’in kirlenmesiyle dikkat çekmiş olup, akabinde İzmir ve İzmit körfezlerinin kirliliği, Ankara’nın hava kirliliği, kıyılarımıza vuran variller, nehir ve göllerin gözle görünür kirlilikleri öne çıkan önemli kirlilik örneklerini oluşturmaktadır.

    Çevre sorunlarını, doğrudan rahatsız edici olmayan sorunlar; örneğin düzensiz yapılaşma ve doğrudan etkileyen sorunlar; örneğin hava kirliliği, su kirliliği olarak iki guruba ayırabiliriz.
     
  2. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    Kirlilik ise genel olarak, insan faaliyetleri doğrultusunda doğal çevrenin fiziksel, kimyasal ve biyolojik niceliklerindeki geri çevrilemeyen bir değişimdir. Yerkürenin yüzde yetmişini oluşturan su kütlesi(hidrosfer) göz önüne alındığında ise su kirliliğinin önemi ortaya çıkmaktadır.

    Su kirliliği, IOC(Uluslararası Oşinografi Komisyonu)’ye göre: deniz çevresine insanoğlu tarafından doğrudan yada dolaylı olarak verilen madde veya enerji sonucunda deniz canlıları için zararlı olan, insan sağlığı için zarar teşkil eden, balıkçılıkta dahil olmak üzere denizlerdeki aktiviteyi değiştiren, deniz suyunun içme suyu olarak kullanımında kaliteyi bozan ve tatlılığını düşüren faktörlerin tümü olarak tanımlanır.

    FAO(Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu) su kirliliğini; canlı kaynaklara zararlı, insan sağlığı için tehlikeli, balıkçılık gibi çalışmaları engelleyici, su kalitesini zedeleyici etkiler yapabilecek maddelerin suya atılması, şeklinde tanımlar.


    Bu tanımlamalara göre su kirliliğine neden olabilecek başlıca kaynaklar (EGEMEN, 2000):



    Evsel atık sular,
    Endüstri atık suları,
    Petrol kirliliği,
    Toksit metal kirliliği,
    Zirai ilaçlama sonucunda oluşan kirlilik,
    Turizm ve eğlence atıkları


    şeklinde sıralanabilir.

    Son yıllarda önemi oldukça ortan deniz kirliliğini, İstanbul’da görünür kirliliğin yoğun olduğu bölgelerde, bentik faunadan(deniz tabanında yaşayan hayvansal organizmalar bütünlüğü) alınan örnekler doğrultusunda kirliliğin önemli boyutlara ulaştığını, bununda sebeplerinin başlıca; petrol , toksit madde ve katı atıklar olduğu söylenebilir.

    Sularda kirlenmeyi, değişime uğrayan özelliklerine göre incelersek (TÜBİTAK, 1980):



    Organik kirlilik,
    Anorganik kirlilik,
    Bakteriyolojik kirlilik,
    Termal kirlilik


    Organik kirlilik, ekosistemdeki bireylerin aktiviteleri sonucunda ortam kirlenmesine neden olan olaydır. Organizmalar, biota ki fizikokimyasal dengenin, kirletici konsantrasyonun artmasıyla değişmesine dayanamayarak yer değiştirir veya ölürler. Yapılan örneklemelerde detritüs(ölü) bulunan jüvenil(genç) bireyler organik kirliliğin göstergesidir.
    Diğer taraftan, ekosistem içerisindeki bazı türler ortamdaki kirlilik değişimine dayanıklı olabilirler. Bu türler yaşadıkları biotobun(canlı ortam) kirlilik düzeyini indiğe(azaltma) ettiklerinden indikatör tür adını alırlar. Örneğin, ülkemizde bol miktarda tüketilen Mytilus
     
  3. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    galloprovincialis(LAMARK,, 1819) (kara midye) besin ihtiyacını fitoplanktondan suyu süzerek sağlar. Fitoplankton, ortamdaki ağır metali kolaylıkla bünyesine geçirebilen bir organizma olduğundan bu durumda besin zincirindeki tüm canlıların etkileneceği kuşkusuzdur. M. Galloprovincialis’in bulunduğu ortamda baskın tür olması tek başına kirlilik göstergesi olamaz. Alınan örneklerden elde edilen veriler ışığında Cyclope nerita(LİNEO, 1758), Monodonta turbinata(VON BORN, 1778) gibi bulunan diğer organizmaların baskınlığı kirliliğin önemini göstermektedir.
    Besin zincirine bakıldığında planktonların predatör(avcı) olan organizmalar, planktonik kirlilikten doğrudan etkilenirler.
    Planktonik kirlilik, suda asılı, pasif halde bulunan ve suyun hareketlerine bağlı olarak yer değiştirebilen fitoplankton(bitkisel) ve zooplankton(hayvansal) organizmaların suyun kalitesindeki değişimden doğrudan etkilenmesiyle oluşur.
    Fitoplankton
    >> Zooplankton
    >> Küçük Balıklar
    >> Büyük Balıklar
    >> İnsanlar


    Tablo 1. Besin zincirinde fitoplankton ve insan
    Bulunduğu habitatın kirlenmesinden çok çabuk ve kolay etkilenecek olan fitoplankton besin zincirinin ilk halkasını oluşturduğundan, bu kirlilik doğrudan insanoğlunu etkileyecektir.


    Bakteriyolojik kirlilik, Red-Tide olarak ta anılan bazı zehirli protozoaların(tek hücreli organizmalar), ani soğuma yada ısınma karşısında aşırı üremesiyle meydana getirdiği, içerdiği pigmentlerden suyun rengini değiştirdiği, insan sağlığına doğrudan etkili bir kirlilik durumudur. Zehirli organizmalar toksit madde içerdiklerinden insan sağlığına olumsuz etkileri kaçınılmazdır.

    Örneklemelerin yapıldığı bölgelerde anorganik kirlenmenin olduğu da kaçınılmazdır. Deniz taşıtlarından ve evsel atıklardan kaynaklanan bilinçsiz ve düzensiz bırakılan atıkların yanı sıra bölgedeki limanların işlevleri ve işlekliğinden ağır metal kirliliğinin de tehlikeli boyutlara ulaştığını, yine örneklerin alındığı bölgelerdeki makro gözlemlere dayanarak söylenebilir. Petrol tankerlerinin yıkanması, endüstriyel makinelerin üretim sırasında ve sonucunda meydana getirdiği petrol ürünleri ve toksit maddeler, kanalizasyon yoluyla gelen bazı özel evsel atık sular, atmosferdeki zehirli gazların(örn; egzoz gazı, karbondioksit v.b.) yağmur vasıtasıyla (asit yağmurlarının etkileri eski yapıların, binaların duvarlarındaki tahribattan gözlemlenebilir) toprağa ve denizlere gelmesi, bu durumu örnekleyebilir.

    Çeşitli yollardan denize ulaşan katı atıklar askıda katı madde kirliliğine sebebiyet verir. Bu maddeler çok uzun süre deniz ortamında bozunmadan kalabilmektedir

    Madde Süre
    Kağıt 2-4 hafta
    Pamuklu malzemeler 1-5 ay
    Halat 1 yıl
    Boyalı tahta parçası 13 yıl
    Teneke kutu 200-500 yıl
    Plastik şişe 450 yıl
    Cam şişe Belirsiz
     
  4. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    Tablo 2. Çeşitli maddelerin denizel ortamda bozunmaları için gereken süre(HELMAPA, 1990)


    Kirlenen ortamdaki partikül oranın artması, fiziksel-kimyasal yollardan biotada ki oksijen miktarını indirgeyecek, buna bağlı alglerin(su bitkileri) fotosentezi azalacak ve de florada ölüm gözlenecektir. Bu duruma dayanabilen türler daha öncede belirttiğimiz gibi toksit türlerin çoğalmasına olanak tanıyacaktır. Alglerin fotosentez yapamamalarının bir diğer sebebi de su yüzeyini kaplayan petrol tabakası, geniş iskele platformları yada su kolonun belli seviyelerinde kümelenebilecek cyanobacteriaların(toksit bakteri) ve katı atıkların güneş ışığını engelleyecek olmasıdır.
    Örnekleme sırasındaki gözlemlerde dip akıntısının zayıf olması sebebiyle kısıtlı görüş alanında flora tespit edilememiş olup, bunun diğer bir nedeninde deniz taşıtlarının yoğun trafiğinden kaynaklanan düzensiz su hareketleri ve su içindeki metal yapıların oksidasyonundan kaynaklandığı söylenebilir.

    Yılda 2.08-27.99 milyon ton petrol ve ürünlerinin denizlere geçtiği bilinmektedir(CONNEL, 1981).Petrol ürünlerinin yoğunluklarının 10-30 ppb seviyesinde fotosentezsi stimüle ettiği; 60-200ppb seviyesinde yavaşladığı ve durduğu laboratuar çalışmalarıyla saptanmıştır.



    Petrol taşımacılığının sebep olduğu kirlik denizlerimizdeki önemli tehlikenin başında gelir. Denize dökülen petrol çeşitli yönlerden çözünüp fizikokimyasal etkilerle bentik yapıya zarar verdiği katran tabakasının organizmalar üzerinde gözlenmesiyle ve petrol bileşiğindeki hidrokarbonları absorbe edebilen türlere rastlanması gene kirliliğin göstergesidir.



    Petrolün suya karışması durumunda, gelişmenin başlangıcındaki canlılara yaratığı ölümcül ortam yüzünden büyümeyi, gametlerin hareket yeteneklerini yitirmesi, denizel canlıların duyu organlarında yer alan kemoreseptörleri tıkayarak birbirleriyle ve çevreleriyle iletişimi engellemesiyle beslenme ve üremeyi durdurduğu ve bundan dolayı kitlesel ölüm veya göçlere sebep olması da bir başka etkisidir.

    Bentik formların (deniz tabanında yaşayanlar) hareket kabiliyetleri sınırlı olduğundan doğrudan etkileşim şüphesizdir. Bazı bölgelerde bu etkilerin, meydana gelen petrol kirliliğinden iki yıl sonrasına kadar sürdüğü gözlemlenmiştir. Memelilere ve insanlara kanser yapıcı olduğu bilinen N ve S taşıyan bileşikleri ihtiva eden petrol ve ürünleri havalanmış veya kısmen bozunduklarında aktif kansorejen olan yükseltgenme ürünlerini doğaya serbest bırakarak doğrudan ekosistem etkilemerli durumun ehemmiyetini gözler önüne sermektedir.

    Deniz taşımacılığından kaynaklanan bir diğer kirlilik, gemilerin ilk limandan aldıkları balast sularını dolum sırasında ikinci limana vererek diğer bölgedeki kirliliğe sebep olan unsurları da beraberinde getirmesidir. Kirlilik harici beraberinde getirebileceği farklı organizmalar ulaştıkları yeni sulardaki ekolojik dengeyi sağlayan hiyerarşi düzeni bozabilecek ve bu durum besin zincirini ve öncelikle o bölgede yaşayan insanları doğrudan etkileyecektir.

    Egzotik tür diye tanımlanan bu organizmalar, metabolizmalarını zorlayıcı şartlara dayanabildikleri taktirde biotada baskın duruma geçeceklerdir. Buda endemik türlerin(bölgeye özgü) yok olmasına sebep olacaktır. Nitekim Rapana venosa(VALENCİENNES, 1846), Kızıldeniz’in Akdeniz’e bağlanması sonu günümüze kadar Karadeniz’e kadar gelmiş olup birçok tür için predatör durumdadır. Geçtiğimiz yıllarda gündeme gelen katil deniz
     
  5. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    yosunlarıda gene atmosferdeki ısıl değişimlerin etkisiyle kıyılarımızda görülmeye başlamıştır. Bir dünya sorunu olan global ısınmanın sonuçları olan bu örnekler, gelecek yıllarda tehlikeyi ve etkilerini arttırmaması içten bile değildir.

    Kaptan CUSTEAU’nun yaptığı çalışmalar sonucu “Okyanuslar can çekişiyor fakat Akdeniz ölüyor” görüşü ise tehlikenin boyutlarını bize göstermektedir

    a. Petrol Atıkları

    Petrol, petrollü karışım, sintine suyu, makine yağları.

    b. Atık Su

    1. Siyah-kahverengi su (Sewage):

    İnsan vücudu atıklarını içeren ve tuvaletlerden gelen sular.

    2. Gri Su (Waste Water):

    Güverte, lavabo, duş, bulaşık hane, çamaşırhane, çöp öğütücüsü, drenlerinden gelen atık sular.

    c. Çöp

    1. Yiyecek atıkları:

    Her türlü yiyecek atıkları(parça kâğıtları içerebilir fakat ambalaj malzemesi, şişe, konserve kutusu vb. içeremez).

    2. Katı Atıklar:

    Kağıt, paçavra, cam şişe, porselen, ambalaj malzemelerini kapsar (zehirli, efekte ve plastik maddeleri kapsamaz).

    3. Plastikler:

    Sentetik halatlar, sentetik ağlar, plastik çöp torbaları, plastik içeren her türlü tüketim ve inşa malzemesi.

    d. Tıbbi Atıklar

    Her türlü revir atıkları, mikrobiyolojik atılar, kan, kan ürünleri, serum, insan dokusu ve organları, patolojik atıklar, kullanılmış pamuk, sargı bezi, şırınga, ameliyat geçleri vb.

    e. Tehlikeli Maddeler / Atıklar

    İnsan sağlığına veya denizdeki yaşama zararlı, zehirli, kirletici vb. maddeler, boya tiner, asit, nükleer atıklar, kirletici ve zehirli maddelerin muhafazasında kullanılan boş kaplar.

    Tablo 3. Deniz taşıtlarından gelen atıkların cins ve karakteristikleri


    Sayılan bu durumları engelleyebilmek için ülkemiz 3 Mayıs 1990 tarihinde Bakanlar Kurulunca MARPOL73/78 Sözleşmesi’ne I., II. ve V. maddelerince katılmış ve TCDD
     
  6. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    tarafından işletilen Aliağa, Antalya, Dörtyol, Haydarpaşa, İskenderun, İzmir, Samsun ve Trabzon limanlarında kabul istasyonları kurulmuştu. Ancak gerek şirket yöneticilerinin veya gemi kaptanlarının para ödemek istememesi, gerekse kurulan bu tesislerin çağın teknolojik gelişimlerinden geri kalmalarında ötürü sözleşmenin uygulanırlığı endişe vericidir.

    Ülkemizde ayrıca su kirliliğini önlemek için 1982 Anayasası’nın 56. maddesinde belirtilen “Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı” ve bu hakkı sağlayacak düzenlemeleri devletin yapma mecburiyeti ilk defa 2872 sayılı ve 11 Ağustos 1983 tarihli Çevre Kanunu ile yasal bir çerçeveye kavuşturulmuştur.

    Sahil Güvenlik Komutanlığının denetimindeki deniz kirliliği, mevcut botların veya helikopterlerin olay mahaline intikali esnasında dalga, akıntı, rüzgar gibi sebeplerden birikintinin dağılmasından efektif bir kontrol sağlanamamaktadır. Gece ve Gündüz uzun mesafeli uçuş yapabilen SAR özellikli helikopterlerin filoya katılmasıyla yüksek bir denetim olanağı sağlanacağı düşünülmektedir.

    Günümüzde bu kanunun işlerliğini artırıcı çalışmaların yapıldığı bilinmekte, ancak yeterliliği tekrar gözden geçirilmelidir..
    KAYNAK: http://veri.sth.org.tr/veritabani/index.php?module=pagemaster&PAGE_user_op=view_page&PAGE_id=48
     
  7. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    İşte Kirliliğin Boyutu

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]
     
  8. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]
     
  9. bluehunter

    bluehunter Ramazan

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    181
    Şehir:
    Kartal - İstanbul
    küvete benziyen şeyi aslında çıkarmamak gerek balıklara yuva olarak iş görebilir. mesela edremit körfezi bölgesinde denizin içinde doğal yuvalar az olduğu için balıkçı tekneleri kıyıya kadar gelip ağ atarak çevirme yapıyorlar biliyorlarki ağlarının dolaşacağı zarar görecekleri hiçbirşey yok ama betondan yapay yuvalar yada eski araba-otobüs-gemi tarzı araçların içindeki yağ-mazot-plastik aksamları alındıktan sonra denize belli aralıklarla atılabilir yerli balıklara yuva sağlanmış olur.;)

    benim yapmayı düşündüğüm yuva örneği (ağlara karşı) eski el arabalarından toplayıp içlerine kayalar doldurup beton dökmek ve kuruduktan sonrada sandalla açılıp muhtelif yerlere atmak. hadi bakalım kıyıya kadar ağ atılsında göreyim..
     
    Son düzenleme: 6 Nisan 2008
  10. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    [​IMG]

    Açgözlülüğü yüzünden dokunduğu her şeyi altına dönüştürmeyi dileyen eşekkulaklı Kral Midas’a benzeyecek sonumuz! Midas’ın hikâyesi bir efsane belki ama biz gerçeği yaşıyoruz ve sahip olduklarımızın değerini bilmeden geçiyor ömrümüz…
    Benim Çocukluğumda Marmara denizinde koca koca kofanalar torikler envayi çeşit balıklar yakalanırdı İstanbul'un bir çok yerinde insanlar gönül rahatlığı ile denize girebiliyordu şimdi ise durum içler acısı
    Umarım çok geç kalmadan diğer denizlerimizinde sonunun bu şekilde olması engellenir sağlıcakla kalın
     
  11. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Sevgili Mustafa, zaman zaman bu tip konuları tekrar tekrar gündeme getirmen ve duyarlılığından ötürü teşekkür ederim. Çünkü bir şeyi defalarca milletin gözüne sokmadan, ne yazık ki anlatmak imkansız artık. Çok değerli bir paylaşım olmuş, umarım bir kaç kişiye olsun, ibret olur.
     
  12. bluehunter

    bluehunter Ramazan

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    181
    Şehir:
    Kartal - İstanbul
    kartal ve pendikte ölen 3 adet tırtak yunusun ölüm sebebi istavrit peşindeyken ağlara takılıp boğulma olduğu anlaşılmış :(
     
  13. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    Bende bu ince nezaketin ve iltifatların için teşekkür ederim bir kişiyi bile bilinçlendirsek kardır Umarım çok geç kalınmadan birşeyler yapılır
     
  14. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Bana göre bunun tek çözümü, anne babaların okul öncesi ve öğretmenlerin ilkokullardan başlayarak çocuklarımızın bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi ile mümkün olacaktır. Bakın, küresel ısınma konusunda, ana sınıfından başlayarak çcukların bilgilendirilmesi ve enerjinin bilinçli kullanılması hakkında bilgiler veriliyor. Çok basit ama çok kazançlı bilgiler bunlar. Artık anne babalara müdahale edip, diş fırçalarken bile suyu açık tutmalarına engel oluyor çocuklarımız.:) Demek ki aslında çözüm çok basit, çevre duyarlılığı çocuk yaşta verilmeli kesinlikle.
     
  15. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    Sana katılıyorum illada eğitim eğitim Bu çok önemli Zaten bizlerin belini bükende bu
     
  16. kanyon

    kanyon FERHAT

    Yaş:
    52
    Mesajlar:
    21
    Şehir:
    İSTANBUL- EMİRGAN
    Favori Kamış:
    SAPAN
    En İyi Avı:
    KIRAÇA 1 GRAM
    bide türk insanı fakir diyolar ben boğazda 10 kere dalış yapsam ev dizerim bisiklet bile var. tabi bunlar işin şakası bunu yapanlara sadece şunu söylüyorum 5 binkere YAZIKLAR OLSUN.:mad:
     
  17. geneben

    geneben Aşkın

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    3.702
    Şehir:
    İzmir/Bornova
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    Deniz turnası 70 cm 900 gr.
    Ferhat arkadaşıma katılıyorum hazırcılığa alışmış bir kitlenin eseri çoğu çıkan meteryal geri dönüşüm olması gereken malzeme , onun yerine denizi kirletmeleri uygun görülmüş yazık.