İstanbul'dan üzücü bir rapor!!

Balıkçılık ince ruhlu insanların işidir derdi ben küçükken örnek aldığım yaşlı bir balıkçı. Doğaya ve insanlara gösterdiğin saygı aslında kendine duyduğun saygının eseridir derdi. Bu haberi okuyunca paylaşmaya mecbur hissettim kendimi. İşte İstanbul'dan bu günün belki balık değil ama insanlık raporu:



Balıkçı Cevdet Özkan (53), her sabah "rastgele" diyerek gittiği Galata Köprüsü'nde geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetti. Özkan'ın cesedi olay yerinde beklerken, köprü üzerindeki balıkçıların hiçbir şey olmamış gibi balık tutmaya devam etmesi dikkat çekti. Özkan’dan geriye ise tuttuğu bir balık ve oltası kaldı.

 

Allah rahmet eylesin, üzücü bir durum gerçekten..

 

Kişinin vefatınamı üzülüp yanasın..!? idk Yoksa oradaki balık tutma çabasına umursamadan devam eden insanların, insanlık adına geldikleri noktayamı bilemedim..! yazık..! hemde Çok yazık...

 

Cok uzuldum genc yasda vefat etmis ALLAH rahmet eylesin,

Ustteki foto buyuk sehrin bir gercegi malesef,buyuksehirde insanligin bazi duygulari evrimlesebiliyor.

Tekrar ALLAH rahmet eylesin.

 

Yürek burkan bir tablo malesef toplumca duyarlılığımızı ve insanlığımızı kaybetme noktasındayız..

Allah rahmet eylesin..

Gerçekten çok üzücü çok etkilendim..

 

Belliki 112 gelmiş öldüğü teşhisi konmuş sarı band çekilmiş savcı bekleniyor....

 

İnsanlık ölmüş, Allah rahmet eylesin ...

 

Çinekop mevsiminde böyle bir olay olsa tabloyu düşünemiyorum.Allah rahmet eylesin...

 

Allah rahmat eylesin.Mekanı cennet olsun.

 

Maalesef geçen günde ben üzücü bir durumla karşılaştım ,
zincirlikuyuda otobüsden orta kapıdan tam inerken arka kapıda bi kargaşa gibi birşey olduğunu fark ettim kapı açılıverdi indim hayırdır diyerek bakınırken otobüsün arka tarafındaki herkes arka kapıdan inen adama bakıyordu.

adama bakıyordum genç 23 yaşında genç birisi yüzü bembeyaz olmuş gözleri anlamsız bakınıyor bayılacak gibi olduğunu anlar anlamaz hemen yanına gidip koluna girerek oturttum kalbini tutuyordu nefes alırken acı çektiğini gördüm başım dönüyor dedi. yavaş yavaş nefes aldığını görünce hemen gidip içeçek ve bi parça atıştırmalık bişey alarak yanına geldim kahvaltı yapmadığı için tansiyonuda düşmüş sanırım.bişeyler yiyip içince kendine geldiğini gördüm ayağada kalkabiliyordu toparladığını görünce yanından ayrıldım toplam yanında sadece 10 dakika durdum

o gencecik çoçuğun durumunu önceden fark edip otobüsden inmek zorunda kalmasını sadece İZLEYEN o mahlukların nasıl bi kısır döngüde yaşadıklarını hep biyerlere yetişme çabasında olduklarından orda bi insanın hayatının sözkonusu olduğunu düşünemediklerini görünce o kadar üzüldümki .

Balık konusunda ise insanlığın öldüğü bir olayda yaşadım
bugünde balık tutarken misinalarımız birisiyle karıştı güleryüzle yaklaşarak oltamı tutarmısın misinaları ayırayım derken oltam suda balığım ne olacak demesinmi izliyorum sesimi çıkarmadığımı görünce oflayıp puflamaya başladı ve yeter dedim çıldırdım tuttuğumuzda istavrit ilk kez sinirlendim balıkta başlarım senin balığına diyerek adamın misinayı ayırmadan ne çekmeyi düşünüyorsun diye bağırıp karşılık verince kendine geldi ve 5 tane istavrit çektiğimi görüp o hadi sen balığını aldın diyen yaşlıca amcalarda geri çekildi merayı mesken edinip baskın olmaya çalışan gruplar tek kişi gördüklerinde ezip kovmaya çalışıyorlar bunu ilk kez yaşadım bir daha yanlarına yine tek gideceğim maalesef kombatımı kafalarında test etmeye hazır olup cebime biber gazımı koymayı unutmayayım

 

Toplumumuzu ilk önce duyarsız bir toplum haline getiriyorlar,daha sonra ne kadar duyarsız bir toplum diyorlar.
Eskiden hiç birşeyimiz yoktu ama ahlak'i değerlerimiz vardı.
Şimdi herşeye sahibiz ama değerlerimiz yok oldu.

 

Allah rahmet eylesin.. sözün bittiği yer..

 

Malesef büyük şehirlerin değişmeyen tablosu. Yaz sezonunda plajda aynı manzaraları görüyoruz. Vatandaş ya boğulmuş yada başka bir nedenden hayatını kaybetmiş ve etraftakiler denize girmeye devam ediyorlar. Bu birazda kişinin ruh haliyle ilgili bir durum. Geçen sene bir arkadaşımla birlikte hadi havada güzel karadenizde levreğe bakalım dedik. Bilenler vardır cebeciye doğru yola koyulduk. Pazar günü olduğundan haliyle yüzenlerde olacaktı, eylül sonlarıydı ve sahile vardığımızda bir sorun olduğunu anladım. YANIMDAKİ ARKADAŞA DA BİR ŞEYLER OLUYOR DEMEYE KALMADI DENİZDE 200 METRE AÇIKTA BİR KİŞİ VE BOĞULMUŞ.Denizin dalgalı olması yüzünden kimsede yanına gidemiyor tabi bir balığı unuttuk ve havanında yardımıyla ceset kıyıya ulaştı zar zor kayalıklara çıkartıldı. Şimdi o gün hiç bir şey olmamış gibi, hiç bir şey görmemiş gibi davranmak mümkün değildi. Hiç niyetlenmeden geriye dönüşe geçtik. Ne kaybederki insan bir gününü ziyan etmekle, ölen kişiyi tanımak yada tanımamak hiç önemli değil. Balık tutmak, denize girmek vb. bunların hepsi keyif almak için yapılıyor. Keyfin kaçtığı yerde tekrardan keyiflenmeyi beklemek herhalde sersemlikten başka bir şey olmasa gerek.

 

Sevgili Murat
Bugün evdeotururken başta eyübe yürüyerek indim ordanda hanidir unkapanında uğramadığım bir malzemeci vardı orda belki aradığım slikonlardan bulurum düşüncesiyle yola koyuldum.Unkapanından karaköye geçip sağa sola bakındıktan sonra galata köprüsünün bağaza bakan tarafından yürüme isteğiyle başladım o tarafa yürümeye.
Köprünün ortasına gelince sarı ikaz şeridini gördüğümde yuh dedim yeri kapatmışlar millet balık tutmasın şeklindemi yaptılar acaba diye düşünürken yaklaştığımda durumun hiçte öyle olmadığını gördüm.
Orta yaşlarda bir adam yerde yatıyor üzerini ceket ile örtmüşler başında gençten bir polis ve gelen geçen genç kızlara bakıp sözüm ona meslek icra ediyor sordum hayrola dedim kalp krizi geçirmiş dediler ve istemdışı bir hareketle yerde yatan adama yaklaşıp nabzına baktım sıfırdı ve bedeni hala sıcaktı. Sonrasında açtım ağzımı yumdum gözümü ordakilere ve başında duran genç polise.Düşünebiliyormusunuz salise başı araba geçen ve her dakika mutlaka bir ambulans geçen bir yerde adam kalp krizinden ölüyor ve kimse kılını dahi kıpırdatmıyor. Ağzıma geleni sıraladım bu banada olabilir sizede olabilir dedim bir tanesi napacaksın ecel burda bulmuş dedi.Ve balık tutmaya devam etti..
Tamam ecelin bizi nerede yakalayacağı belli olmaz ama insanda biraz haya olmalı ve bugün gerçekten şunu anladımki yazıklar olsun
''İNSANLIK HAKİKATTEN ÖLMÜŞ''

Sağlıcakla kal

 

Çok üzücü
Allah rahmet etsin. Yakınlarına da sabırlar.

 

üzücü durum

öncelikle Allah rahmet eylesin.
bu işe yeni başlamış biri olarak tüm keyfim kaçtı acaba tutmasam mı ( daha sıfır tuttuk ama) ya başıma gelse kimse kıpırdamasa diye korku aldı içimi banghead

 

Niyetim Polemik yaratmak değil şu cümlenize takıldım:
"...Sonrasında açtım ağzımı yumdum gözümü ordakilere ve başında duran genç polise"
Merak ettim ne yapsaydı Polis ???

 

Trafiğin , kalabalığın olduğu şehirde insanlığın öldüğünü anladım ben, İstanbul'a öğrenciliğe geldiğimden beri. Sonunda ben de kaybettim insanlığımı. Öz annem İstanbul'a geldiğinde inanın karşı taraftaki bir yere bırakamıyorum. Sırf o trafiğe girmeyeyim diye. Vapura kadar götürebiliyorum ancak. İnsanın annesine böyle bir şey yapması ayıptır benim doğduğum yerde.

Burdan 2 saat zaman harcayıp Galata Köprüsü'ne gitsem, ordaki avın her saniyesi çok değerli olurdu benim için. Ve bir insanın ölümü karşısında Fatiha okuyup ava devam etmekten başka bir şey yapmazdım herhalde.