İstanbul ziyaretlerimden birinde görüntülediğim kareleri, ressam olan teyzemoğlu Zafer YARGICI' ya böyle tablolattırdım. Tabii ki tablolar Zafer YARGICI imzalıdır. Bakalım buralar İstanbul'un nereleri ? Bulabilecekmisiniz ? Umarım beğenirsiniz. Sergileneceğinden, şu an elkonmuş durumdadır.
Tablolar olaganustu guzel, teyzeoglunuzun eline saglik... uzun yillar oncesine, Istanbul'da asker oldugum gunlere goturdu beni... paylasim icin tesekkurler Tevfik agabey ...
teyfik abi beyenmek ne kelime bayıldım valla. maşallah... çok güzeller , her ayrıntı incelikle işlenmiş. yapanın eline saglık. saygılar..
1. Yeniköy'e benziyor.. 2. Çıkartamadım.. 3. Çubuklu vapur iskelesinin sağ tarafı gibi duruyor.. 4. Galata köprüsü..
Sadece 2 tanesinde emin olarak derimki. 1.Resim Kuleli askeri Lisesinin önü. 4.Galata köprüsünün eski hali. 3.Resim Çubuklu olabilir. 2.Resim doğrusu böylesine bakir olan yer neresi bielemedim. Sevgiler
Tevfik Abi tablolar hangi mevkii ye ait.. Özellikle 2. fotoyu merak ettim.. Yapanın ellerine sağlık bu arada..
Evet dediğiniz gibi 1. Resim, Kuleli Ask.Lisesi önü, ( Tabii arka plan tepe, Tablonun mistikliği açısından, modern yapılardan arındırılmış olarak ) 2. Resim, Bursa Uluabat ( Apollond ) gölü, 3. Resim, Beykoz - Çubuklu, 4. Resim, Malüm meşhur Galata köprüsü.
Tevfik abi ne güzel resimler bunlar Zafer beyin de eline sağlık,abii para eder bunlar be her resimdeki muazzam canlılık ve yakalanan ışık insanın yüreğinde bayram şekeri gibi eriyor.Yıl 1977 Türkiyeye göçmen olarak geldiğimizin ilk haftalarını hatırladım babama sorardım deniz varmış burada gidelim mi balık tutmaya diye radyo da TRT tıngır tıngır kısık çalıyor evde babacım o zaman işsiz gazete ilanlarına bakıyor sobanın üstünde de çay demlenmiş kokusu sarmış küçücük odamızın birkaç sefer beni reddetikten sonra babam herhalde benim ısrarlarım sonunda Eminönü Galata köprüsünün yolunu birilerine sormuş öğrenmiş olacak ki en sonunda gittik o da Topkapı Şehreminiden yürüyerek böyle bir ummanı ben bundan önce nereden göreyim rüyamda bile görmedim,deniz deniz değil fasulye tenceresi gibi kaynıyor Allahhım bu ne satıcılar bağırışmalar eyvah eyvah en sonunda bir çapari takımı aldık hatırlarım beyaz iğne beyaz tüy ve tüylerin bağlanışı iğneye kırmızı ipleydi yer yok bizde dubaların arasından salıverdik oltamızı bir babam birde ben tutuyoruz tahta takoza sarılı mütevazi oltamızla pıtır pıtır ne güzellik poşetimiz o karlı soğuk havada 20-30 tane kadar 1 saat gibi bir sürede istavritle doluverdi bende nasıl sevinmek hele o elimde balıklardan kalan koku hala burnumda deniz balığının kokusu bu arada simiiiitt simitçiii bağırıyor bir amca geçti gitti babamla göz göze gelemedim yine bir başka simitçi bu sefer baba bir simit alalımmı dedim aldık zor da olsa aldık neden mi yokluk yok işte anlayana,ahhh onun tadı deniz kokusuyla nasıldı o soğuğa rağmen burnumu çeke çeke sümüğümü küçücük elimin tersiyle sile sile hem balık tuttum hemde o unutulmaz ilk simidimi yedim,nasıl unutulmaz bir gündü anlatamam,işte Tevfik ağabey ben bu resimlerde hele o köprü üzerinde olanlarda sadece mevsim farkıyla aynısını yaşadım yaşattın sağol varol iyi ki paylaştın kucak dolusu sevgi ve selamlar ellerinden öperim ağabeyim
Sizinkisi tam NOKTA atışı oldu Sn. Vedat bey. Hani derler ya, '' Fark burada '' diye. Saygı ve hürmetlerimle.
Deniz kardeşim, ben sadece yakaladığım, TARİH + DOĞA + YAŞAM 3'lü sünün oluşturduğu, mistik kareleri çekerim. Çekerken olması gereken tüm özellikleri, o çekimin içinde nasıl yansıtırım, onun hesabın yaparım. Gerisi fırça sahibinin mahareti. Boğazda sanal olarakda olsa, yeni yerleşim yerleri için boş araziler ürettik, daha ne yapalım?hihi hihi İyi dileklerimle.
İbrahim kardeşim, askerlik dedinde....................... Bende, 1982 - 84 yıllarında Davutpaşa'da yaptım askerliğimi. Sanki bir tılsım vardı, Eminönü, Galata çekerdi beni oralara. Oradan bir Sarıyer turu derken, tüm streslerimden ve sıkıntılarımdan kurtulurdum inan ki. Gerçekten, çooooooook ama çok güzel günlermiş, o günler. İyi dileklerimle.