Biliyorsunuz av sezonu 15 Nisanda Profesyonellere kapandı. Akabinde bilhassa marmara olmak üzere İstavrit meralara girdi. Yemlik harici hiç ufak balık tutmayan bizler Özellikle İstavrit ve benzeri türler gördüğümüz üzere TAMAMI HAVYARLI boşu yok gibi. yemlik sardalya ile beraber gelen istavritlerden tavalık olarak aldığımız tüm İstavritlerin tamamı havyarlı çıktı. Ve bu zamanda tutan arkadaşlarımda aynı olayla karşı karşıya kalmışlardır. Ne olacak demeyin Tutmayınız. tutmayınızki tabiat ana her zamanki cömertliği ile dahada çok verir. bunuda unutmamak gerek. Çinekop olayı ise dahada enteresan ; hem ince, hem tatsız, hem lüfer değil bizim yaprak dediğimiz balıklar oldu bugün sarıkanat anlamıyorum doğrusu. sarıkanatlar olmuş ,koruk lüferi, koruklar olmuş, tam boy lüfer, lüferler olmuş kofana. Sürekli olarak sadece kandırdığımızı sandığımız aslında kendimizden başkası değil. Rica ediyorum. iki tür balığıda avlayacak arkadaşların bu hususlara dikkat etmesini öneririm. Balıkların tamamı havyarlı zannederim 20 gün bir ay içinde döker havyarını kimseye bir adet istavritten kaç balık çıkacağını anlatmama gerekte yok sanırım. Benim tuttuğumdan ne olacak demeyin kimsenin ağzınada ileride bu davranışı koz olarak vermeyelim. arkasından başlıyor kelamlar sonra 20 bin kıyı balıkçısı var her biri 3 kilo tutsa 60 ton yapar, ayda 1.800.000 kg eder şu bu edebiyatlarına, Sonuç çinekopların Lüfer olduğu, havyarlı balıkların bol bol geldiği şu günlerde biz grup olarak biraz mola verelim bizi kimin ne yaptığı ettiği ilgilendirmez. biz komple bir takımsak oyunu kurallarına göre oynamasını her zaman bilelim. İlk av döneminde tabiat bize fazlasıyla yaptıklarımızı geri verecektir. emin olabilirsiniz.... Sevgiler.
Çok güzel düşünceler ... Çok güzel temenniler ... Bence balık avı yasağı döneminin herkes için geçerli olması gerekir. Yani gırgıra yasak olduğu kadar küçük teknelere ve amatörlere aynı şekilde yasak olmalı ve bu yasağın ciddi biçimde denetlenmesi gerekir. Amatör balıkçı bile olsa ihlal ettiğinde ciddi yaptırımlar olmalı. Yoksa bu iş ricayla, temenniyle çözülmez. Yani siz biz tutmasak, o bu tutacak, ve de değişen bir şey olmayacak.
Boğazda resmen istavrit kıyımı var, boy sorun değil hepsi kovaya, Dişliler açık geçiyor işi bile spin ile kıyıdan alıyor yoksa kökü kazınır.
ALİÇO BEY; Uzun zamandır yaptığınız avları verdiğiniz bilgileri ve tecrübelerinizi takip etmekteyim.Güzel Paylaşımlarda bulunmaktasınız ve bu sosyal platformda değerli bilgileri sunmaktasınız ..Şu ana kadar paylaştığınız en güzel paylaşım bence bu konu olmuştur.. .Gerçekten çok önemli bir konuyu gündeme getirmişsiniz..Sanayileşen Dünyamızda Artık Bir Balık bile çok önemli hale gelmiştir...Ne yazık ki bilinçsiz avlanma ,Çevresel faktörler , Sanayileşmenin çok hızlı olması Artık Denizlerin dengesini bozmuş ve Bir sürü canlının yaşam alanlarının kaybolmasına ve nesillerinin de kaybolmasına sebep olmaya başlamıştır...Bence Biz kıyı balıkçıları ; İster kendimize Amatör diyelim İster Profesyonel ; Bir balığın bile artık çok önemli olduğunu akıllarımızdan çıkarmamamız gerekmektedir...Geçtiğimiz yıllarda Basında da yer aldığı ...Seninki kaç santim ...sloganıyla LÜFER için bir kampanya başlatılmış ; Avlanma bu kadar hızlı bir şekilde yapıldığı sürece Nesli Tükenme noktasına geldiği insanlara bildirilmişti....Bu kampanya sadece LÜFER için değil diğer türler için geçerlidir....Gerçekten İnsanoğlu denizlerin sonunu hazırlamaktadır...Artık denizlerimizde yüzlerce tür canlı yok olmuş ve bir o kadarda endemik diyebileceğimiz deniz bitkisi kaybolmuştur...Bir iki sosyal platformda paylaşılan resimlerin altına Bir balığın bile öenmli olduğunu belirtmek için ; ''Lüfer yavrulama döneminde 900.000 ile 1.400.000 adet yumurta içermektedir...ve senin şu anda suyun dışarısına çıkardığın balık maalesef yasak dönemlerinde avlanılan bir balıktır...saygılar..'' böyle cümlelerde bulunmaktayım...Sadece amacım bilinçlendirmek...Ama bunun neticesi ya platformdan atıyorlar yada hiç umurlarında olmuyor ....Herkesin bilinçlenmesi gerekmektedir....Artık bir balığın bile önemi vardır....Balık av yasağına herkezin uyması gerekmektedir...Bence Kanunların ,yönetmeliklerin, genelgelerin ,sirkülerin tekrardan gözden geçirilmesi gerekmektedir....ARTIK BİR BALIĞIN BİLE ÇOK ÖNEMİ VARDIR....
Çok anlamlı bir konuya değinmişsin Aliço.2 hafta önce uzun zaman sonra çapariye çıktım yok böyle bir balık.Daha indirdiğin anda çapari doluyor hemde iri istavritler ! Neyse yüzümüz gülüyor ,güzel balık geliyor diye,avı sonlandırdık evde balıkları temizliyorum bir baktım balıkların hemen hemen hepsi havyarlı İçim buruldu,en azından 1-2 ay gibi bir süre balığa gitmemeye karar verdim.Çapariye ise uzun bir süre çıkmam.2 ay sonra zaten benim esas ilgi alanım yemli işine dönerim. Aslında uzun zamandır özellikle bu Lüfer familyası için kıyıdan veya tekneden bile tutmamak daha iyi olur diye yazmayı düşünüyordum ,Bence hepimiz sezonu beklesek daha iyi olur gibi geliyor...
internetin yaygınlaşması ve üstüne bir de facebook üzerinden kurulan gruplar sayesinde artık iş çığrından çıktı. Malzemeci abilerimiz bile facebook üzerinden bohçacıları meralara yığıyorlar. malum hepimizin gittiği meralarda ne zaman gitseniz orada olan tipler var ve siz balık tutamasanız bile bu tipler 15li 20li çaparileri full çekerler. İşin enterasan yanı o koca kovalar silme dolmadan gitmezler.
İstavrit hakkında görüşlerim bellidir: bir kaç tane yem yapılmak üzere eziyetien katlanılır. ama istavrit yakalamak için özel bir gayret sarfetmek, abesle iştigal bence. Çinekop olayına gelince. Dünkü yapraklara lüfer diyenler bile oluyor artık. Bu yüzden, 20-15 cm arası çinekop, 20 - 25 arası sarıkanat, 25 - 27 arası kaba sarıkanat, koruk lüferi, 30 cm ve üstü lüfer dersek, bence yakalayıp kovada bırakmak için sadece lüfer bir nebze uygun. Hoş zaten benim kovam yok, nadiren eve götürürüm bir şeyler. Velakin, üstadın da söylediği gibi, biraz insaf demek lazım. Bilhassa isavrit ve çinekop için gerçekten haddini aşıp bohçacılığa varan bir durum apaçık ortada. Bence yapılabilecek bir şey var. Tek bir şey. Bu avları adamdan saymamak. Yani "Ooovv, tebrikler, süper av olmuş, muhteşem... Afiyet olsun" moduna girmeden, burun kıvırmak, bunu çoluk çocuk bile tutar modunda davranmak. Etkili olur mu, olmaz mı, belki olur, bilmiyorum.
ben kaç kez gördüm çapaisine kıraçalar geldik,çe çaparisini kayalara vurarak.neyse ağzım bozulacak şimdi.allah bize çok bile veriyor.biz kaybetmeden kaybettiğimizin değerini anlamıyoruz.
Düşüncelerinizi bende tüm içtenlikle destekliyorum. Deniz yüzeyini izlemek için gidiyorum, büyük balıkçı tekneleri limana av yasağı ile birlikte bağlanmış fakat ya diğer küçük ağcı tekneler ? Daha 1-2 gün önce kıyıdan vole yapılıp 1000' e yakın lüfer - çinekop alındığına dair bilgiler var. Her birinin bıraktığı yumurta sayısı fazla olsada ( Yem olma - gerekli koşulları elde edememe v.b ) sadece 2-3 balık deniz yaşamına adapte olup yaşamını sürdürme fırsatı buluyor. Av yasağı olsada, küçük veya orta kabul edilen ağ tekneleri balık sarmaya devam etmektedir. Ve tüm içtenlikle söylüyorum benim için onlar deniz katilidir. Gözümün önünde radarla tespit edip, belli bir mesafede bir duba bırakıp etrafını sarmaktalar. Üstüne ağa vurdurmak içinde ışık tutmaları yada balığı korkutup o tarafa yönlendirmek için kullandıkları saçma metodlar da cabası. Kesinlikle lanetliyorum. Kendi gelecek nesillerine ne kadar büyük kötülük yaptıklarının farkında değiller. Ama tabiki en büyük suç denetleme görevini edinmiş fakat kılını dahi kıpırdatamayan kuruluş yada kurumlardır. Hergün ntv veya cnntürk ' e kooperatif başkanları çıkıp şikayet ediyorlar. Kimi kime şikayet ediyosun, sen yapamıyosun ben mi yapıcam. Sen müdahale edemiyosan ne bekliyosun. Her geçen gün verilere göre Lüfer' de soyu tehlikeye giren balık sınıflarına katılmıştır. Araştırabilirsiniz. O teknecileri ALKIŞLIYORUM. Hatta kendi tanıdığım ve bizzat atmıyoruz deyip hergün denizden dönen o insanlarıda güçlü karaktere sahip olduklarından dolayı tebrik ediyorum. Bugün yüzüme bakarak yalan söyleyebilenlere , yada mazeret üretebilenlere bu ülke için yararlı insan diyemeyeceğim kimse kusura bakmasın. Vatanına ihanet edenden farkınız olmadığının da altını çizmek isterim. Geçenlerde haber gördüm. Devlet, büyük tekne balıkçılarına denizlerden çekilin teknenizin boyutuna göre size para verelim diyor. Onu bile kabul etmiyorlar. Nasıl bir zihniyet anlamak zor. Yazık gerçekten çok yazık. Yine sen yakalayacaksın, yine sen kazanıcaksın. İlla ki bir dönem eve bomboş dönüp neden para kazanamadığınızı sorgular iken mi düşünüceksiniz hatalarınızı. Bırakın bu palavraları. Geçenlerde soruyorum ya havyar bırakmadı neden ağla çeviriyosunuz. Yanıt şu : Sadece bizmi çeviriyoruz ? Belki o ortamda birşeyler söylesenizde sizi kale almıyacakları çok açık ama . İçimden o an yüzüne karşı kendine gel sen kendindemisin adama bunu sorarlar. Afedersin balığını da dışarıdan ithal edicek konuma gelmişsin, çoluğuna çocuğuna yedirecek balık bulamayacaksın. Ama işlerie nasıl geliyorsa öyle ağız kıvırmayı çok iyi bilirler. Vicdan sıfırdır. Bu sıfırlarla, ülkede balık kalmaz. Sonra yabancı ülkeler her durumda olduğu gibi gel bakalım kardeşim benim denizime balığıma muhtaçsın al bakalım. Ondan sonra ona bağlanırsın. Ondan sonra gidersin, kendi şapşal ağcı arkadaşlarına kızarsın sizler bitirdiniz diye. Bizim insanımız maalesef kendisinde hiç bir zaman suç aramaz. Çünkü küçüklüğünden beri hep hazır yetiştirilmiştir. Hata oranı sıfırdır, eleştiriye gelemez. Taa ki kaybettiğini anlayana kadar . Turkey Fishing Club http://turkeyfishingclub.blogspot.com.tr/ Meriç Yalçın