istilacı türler

Konu, 'Genel Konular' kısmında 33022 tarafından paylaşıldı.

  1. 33022

    33022

    Mesajlar:
    591
    Değerli büyüklerim, sevgili kardeşlerim;
    Forumlarda yer alan konulara bakarken tatlı su ve deniz balıkçılığında çok çeşitli türlerin yakalandığını hatta ismini hiç duymadığım balıklar bile olduğunu gördüm.Konu ilgimi çekti ve araştırmak istedim.Sonuçlar korkunç!

    Forumlarda bahsi geçen pek çok tür ülkemize ya da bölgemize has türler değil, aksine pek çoğu devlet eliyle ya da bilinçsiz üretim sonucu habitatımıza daha sonra dahil olan türler.Üstelik bu yabancı türler yerel türlerimizle çaprazlanarak melez türler de oluşturulmuş.

    Bilim çevrelerinden alınan bilgilere göre, Türkiye faunasında (hayvan toplulukları), 134 memeli, 450 kuş, 105 sürüngen, 22 kurbağa, 127 tatlısu balığı, 384 deniz balığı olmak üzere toplam 1220 omurgalı tür olduğu biliniyor Ancak bazı türler tamamen tükenirken, bazıları da tehlike altında bulunuyor.

    Benim isim olarak forumda en çok karşılaştığım yabancı tür Çin sazanları...
    Bu tür DSİ tarafından bazı göllerimizin temizlenmesi maksadıyla pek çok tatlı su havzamıza bırakılmış.Ancak hata burda başlıyor bu balıklar göl yüzeylerinde ve diplerinde bulunan yabancı otları temizlemesi amacıyla bırakılmış ama aynı zamanda avcı bir tür olduğu ve de en önemlisi çok hızlı üreyerek ve anormal büyüme hızları nedeniyle sudaki oksijeni de tüketerek geliştikleri unutulmuş.

    Koloni halinde yaşayan bu türden çok kötü etkilenen Amerika ve Avrupa ülkeleri Asya sazanı olarakta bilinen bu türü tatlı sularından temizlemek ya da üremelerini belli ölçüde sınırlandırmak için ciddi önlemler almakta.Ancak ülkemizde bazı bölgelerde çiftliklerde bile yetiştirilmekte.Tatlı su havzalarımızı kendi elimizle bu istilacı türle kirletmeye başlamışız hatta çok yakın tarihte Bolu Gölçük'e DSİ tarafından Çin sazanı hem yavru olarak hem de yetişkin olarak gölü temizlesin diye bırakılmıştır.Avlanması yasak olmamasına rağmen türün gelişimi ve üremesi çok hızlı olduğundan ve türle ilgili gerekli tedbirler alınmadığın ki bir kontrol mevcut değil ilerleyen yıllarda sonuçlar pek iyi olmayabilir.

    Türkiye'ye sonradan getirilen türlerin de maalesef bir listesi ya da kronolojisi bulunmamakla birlikte üilkemize ilk yabancı türün Fransızlar tarafından 1920 li yıllarda Hatay civarındaki sivrisinek sorununu halletmek için getirilen Gambusia yani sivrisinek balığı olarak bilinen küçük bir tür olduğu bilinmektedir.Daha sonraları gerek ticari balıkçılık gerek bilinçsizce dışarıdan kaçak yollarda getirilip salıverilen türler denizlerimizde ve göllerimizde onarılamaz hasarlara yol açmışlardır.Örneğin Gökkuşağı alabalığı olarak bilinen tür Anadolu'da çok bulunan ve ülkemize has alabalık türü olan standart bir alabalıktan çaprazlanarak üretilmiş ve ülkemize has alabalığın sonunu getirmiştir.

    Şimdi bu bilgilerin ışığında ülkemizde doğal yaşamın zarar görmesini sadece yabancı türlere bağlamak ta insafsızca bir tutumdur.Aşırı ve bilinçsiz avlanma trol balıkçılığı ve yavru balık avcılığı sanayi atıkları çöpler ve kirlilik üç tarafı denizlerle çevrili aynı zamanda çok çeşitli tatlı su havzalarına sahip ülkemizde ne yazıkki bazı türlerin sonunu getirmiş bazı türleri de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır.

    Arkadaşlar bu kadar uzun bir yazı için hepinizden özür diliyorum ancak bu konu da önemli.Lütfen sınır ötesi avcılık yapan arkadaşlar yabancı türleri ülkemizde serbest bırakmasın.Bizler duyarlı olmadıkça bu yanlış hep böyle gider.Mümkün oldukça bu tehlikeleri amatör arkadaşlar arasında tartışmaya açalım, zaten profesyonellerden umudumu kestim.Bu ülke hepimizin!... İstilacı türler ve alınması gereken önlemler hakkında bilgisi olan tüm büyüklerimi ve kardeşlerimi bizleri bilgilendirmeye davet ediyorum

    Saygılarımla
     
  2. menopiko

    menopiko İbrahim GÜÇLÜ

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    1.284
    Şehir:
    İstanbul
    Okunması gerekli bir yazı, değerli bilgiler için teşekkürler.
     
  3. modena

    modena

    Mesajlar:
    1.911
    bu uzun ve okurken beni kahreden yazıdan ötürü sana çok teşekkür ederim...inşallah forumda gerekli ilgiyi görür...

    iç sular ve denizlerimizde ki uygulamalar ile söylenecek öyle şeyler var ki...ama ne yapalım ne edelim...