Kaç, Kurtar Kendini Kepçeci

06/10/2012 tarih, yer Bergama

Serhat abi ve ben balığa gitmeye karar vermiştik. Serhat abi duyumlar almıştı, levrek üzerine.
İkimizinde kalbi at – çek, at – çek diye atıyordu.
Tek sorun Serhat abi de atçek makinası yoktu. Eski Makine kendini emekliye ayırmaya karar vermişti.
Serhat abi duyumları onaylatmak için yörenin iyi levrekçilerinden Mesut'u aradı.
Mesutla konuştuktan sonra duyumların en az yarısının asparagas olduğu ortaya çıktı.

Geçen hafta içi yemliye başka arkadaşlarıyla gitmiş 30 cm civarı çipura ve mırmır yakalamış olduğundan yemliye gitmeye karar verdik. Mesut'ta ben yemliden anlamam ama bende sizinle geleyim demişti.

Akşam buluşup, 3 kişi avlağa doğru yola çıktık. Gene alışık olunan şekilde Serhat abi oltasını hazır edip ava başlamıştı. Ben daha kamışıma takım takmaya çalışırken ilk balığı almış, ben görmedim.

Yanlarına gittiğimde balık, torbadaydı. Çipuradır diyerek torbayı açtım ve ne göreyim, balık eşkina.
Bizim pek hedef olarak seçmediğimiz ama bazen avlarımızı süsleyen bir balıktı.

Bende yerimi aldım avlakta, Mesut biraz açıldı bizden. Pek hoşnut değildi, ara ara bizim ne işimiz var yemli avda Volkan diyordu? (Bende bu soruyu kendimi soruyorum bazen)
Mesut'un mutsuz hali beni de üzüyordu aslında. Aslında oranın 3-5 iyi balık yapacağını biliyordum ama avdaşlarından birinin konsantre olamaması ve zevk almaması insanın av şevkini kırıyordu.

Neyse ki imdadımıza bir gemi yetişti ve atış yaptığımız yere yanaştı. Kumluk olan tek bölgeyi işgal etmiş, diğer bölgeler eriştelikti. Bizim av bir saat kadar sonra bitti. Zaten Mesutta yemli oltasını kendi haline bırakmış, incik boncuk balıkla uğraşmam bari kalamara atçek yapayım demişti.
(İçindeki atçekçi rahat bırakmıyordu kendisini) Boş geçeceğini bilsem de bende atçek yapmak, oyuncaklarımı denemek istiyordum.

Av bölgemiz işgal edilince başka bir yere gidelim dedik. Bir bölgeden ışıklı şamandıralı sistemle melanur ve gopez çıkıyormuş, bir yerden de çipura.
Serhat abi ben 3 kilo gopez yakalayacağıma 1 kilo çipura yakalamayı tercih ederim deyince ve çipura arayacağımız avlak atçek yerimize yakın olunca çipuraya gidelim dedik.

Çipura avlağına vardık, gayet kötü yollardan geçtik. İlk atışı gene malum kişi attı. Biz takımları yemlemeden 20 cm'lik bir kaba lidaki. Oooooo nasıl morallendik anlatılmaz. İlk atışta bu geldiyse, sabaha kadar neler gelir kimbilir? Bin hevesle oltaları diktik. 15 dakka sonra Serhat abi süper bir vuruş aldı, balıkla mücadele ediyordu, çok ağır ama kafa atmıyor dedi. Kıyıya bir çıkardık, bööööö........ Gene mi ya dememe kalmadan.

- Bu mığri değil Volkan, yılan balığa.
- Hadi ya ???
- Bak, kafası ne kadar küçük, rengi de altın sarısı

Evet gerçekten kafa şekli hiç miğriye benzemiyordu. Vücuduna göre küçük bir kafası vardı.

- Alalım mı Volkan?
- Alalım abi. (Bi daha yılan balığı ne zaman denk gelecek, benim içinde hem yüzmek hem tatmak açısından bir deneyim olacaktı.)
Gene de içim rahat etmedi.
- Mesut bu gerçekten yılan balığı mı?
- Evet yılan balığı, hiç yedin mi?
- Yok yemedim
- Çok lezzetlidir, mangalda yapacaksın ama

Devam eden avımız hiçte beklentimiz ölçüsünde geçmedi. İlk gelen kaba lidakiden ve yılan balığından sonra sürekli miğri oltalarımızı ziyaret etti. Ne takım, ne köstek kalmamıştı elimizde.
Mesut bölgeden kurt çıkarmış onunla avlanıyordu ve iki tane isparoz yakalamıştı. Bırakma yapmak için alıkoymuş ancak bırakma yapmadan bölgeden ayrıldık.

Kimse yemli avdan pek zevk almamıştı.
Hadi atçek bölgesine gidelim dedik. Aklımızda sabah suyuna kadar kalmak vardı.
Bölgeye ulaştığımızda ne görelim, bölgenin çeşitli yerlerinde 15 kişi kadar var.
Arabadan indik ve suya bakmaya gittik, akım şiddeti ve balık tutan varmı diye bakacaktık.

Mesut pek umutlu değildi, azmak geleneksel olandan çok daha geniş açılmış ve sığ bırakılmıştı. Yağmurlar da yağmadığından levrek tek tük av veriyordu. Avlaktaki hemen herkes birbirini tanıyordu. Aralarında konuşurlarken şu zamana kadar 4 tane levrek çıktığı ve en irisinin 3,800 gr geldiğini öğrendik.

Avlakta tanımadığım biri yanıma gelip, forumda yazan Volkan senmisin dedi.
Yok artık, iyice deşifre olmuştum.
Yanıma gelen kişi 3,800 gr'lık levreği yakalayandı ve sitemini de dile getirdi.

- Levrekli bir rapor yaz artık Volkan
- Tutsam yazacam vallahi.

Nerden tanımıştı bilmiyorum ama tahminimce Mesutla konuşurken Serhat ve Volkan'la geldik dediyse, oradan anlamış olabilir. Birde böyle çırtlak yeşil montu başkası giymez diyerekten olabilir. (Mont benim değil, emanet. )

Biraz ilerleyip daha sonra 1 saat kadar atçek yapsak ta kimse sabah suyunu beklemeye niyetli değildi. Zaten atçekçiler de yavaştan toplanıyorlardı, yağmur yağmadan bu iş olmayacak diyorlardı genel olarak.

Bende ertesi gün İzmir'e döneceğimden sabaha kadar uykusuz durmak istemedim ve dönüşe geçtik.

Son sözüm seti açan kepçe operatörüne.
Sakın atçekçilere deşifre olma. Açtığın setten kimse memnun değil. Bu kadar açılır mı set yahu, biz şimdi nasıl tutacaz levreği.

Mesut ve Serhat abi'ye teşekkürler. Yağmur sonrası keyifli avlarda buluşmak dileklerimle.

Herkese rastgelsin











Yılan balığını ben yüzdüm. Kimseye böyle bir tecrübeyi bırakamazdım. Kafa çevresine atılan çizikte çok zorlandım. Boylamasına da kuyruğa kadar çizik atıp, tuz yardımıyla kaygan balığı sıkıca kavrayıp, penseyle çektim, tulum çıktı. Düşündüğümden çok daha basitmiş.



Lokum şeklinde kesilen parçalar, nasipse haftaya mangal yapılacak. Parçalar bir hafta dinlenmeye bırakıldı, ne de olsa çok yoruldular.

 

Tebrikler Volkan, yine keyifli bir av yapmışsınız.Eh arkadaşlarında az da olsa balığı almışlar, rapor işinide sana bırakmışlar
Ayrıca mutfak tezgahındaki penseyi ne için kullandığını anlayamadım
Artık deşifrede olmuşsun, levrek raporunu bir an evvel koyman lazım yoksa kimse seni rahat bırakmayacak

Avların ve raporların her daim bol ve keyifli olsun Volkan

 

Teşekkürler İsa abi, evet artık yakalamam lazım bir levrek.
Kendime yedirebilsem, satın alacam tezgahtan 1-2 tane.

Penseyi yılan balığını yüzerken kullandım. Boyun kısmından çizik attıktan sonra Pense tutacak kadar biraz açtım, sonra penseyle tutup, çıkardım derisini.

 

Volkan bir dahaki sefere kılık değiştirde git ..ne biliyim takma sakal takk ..gözlük tak ..köylü çifçilerin giydiği şalvardan giy git meraya ..böyle tanıyamazlar seniound:

balıklar için afiyet olsun:hungry:

 

Volkancım güzel anlatımın için öncelikle tebrik ederim.Yanlız levrek için sahtelere yaptığın yatırımların karşılığını almanı senden fazla istiyorum.Bu güzel avınıda ayrıca tebrik ederim :thumb: Afiyet olsun:hungry:

 

Mığrının eti de yağlıdır, ne lezzetli olur mangalda, çupralarda lokum gibi tebrikler afiyet olsun şimdiden. En zoru mığrıyı temizlemesi onuda güzel halletmişsin bravo.

 

Farklı isim kullanmam lazım ilk önce abi. Şu yağmur bi yağsa, havalar da 5-10 derece bir soğusa yapacak levrek te, şu an tek tük.
Gerçi tutan tutuyor ama neyse işte.

Teşekkür ederim.

Teşekkür ederim Can, sizlere de rastgelsin. Lüferleri götürmüşsünüz, tebrikler.

 

Ciddi ciddi içime dert oldu ,levrek koy artık şu raporlara Temiz balıklar afiyet olsun:hungry:

 

O mığri değil ki, yılan balığı. Mığri olsa yemeyiz biz. Avda ne miğriler çıktı, keşke resimleseydim. Ayak bileğim kalınlığında çıktı bir tane.
Onları almadık zaten.

 

Bırak seni, hiç yazışmadığım avcılara dert olmuş
Daha tam performanslı çıkmıyor bizim avlaklardan levrek.

Ekim sonu, kurban bayramı şansımı çok zorlayacağım bakalım artık, inşallah çıkartabilirim bir levrek.

Sana rastgelsin demeye gerek yok kazasız belasız avlar dilerim.

 

tebrikler..

 

Yine yapmissin yapacagini. Avinla, anlatiminla fethettin gonulleri her zamanki gibi. Tam bir Volkan klasigi. :thumb:

 

volkan abi tebrikler, bak keşke beni dinleyip gelseydin abi ne de güzel olurdu, hem biz yemli yemli diye tutturmazdık

Kadir abi kılık değiştir demiş ama o montla ben seni 2 km öteden tanırım

 

Teşekkürler

Nerdesin, İbrahim abi sen? Türkiye'ye dönen kayboluyor. Sen gene arada görünüyorsun, hakkını yemeyeyim. Aykut'ta döndü, 2 rapor yayınladı yok oldu.
Neyse arada bişeyler yaıyorsun da iyi olduğunu görüyoruz.
Gönlündeki rastgelsin.

Benim Bergama'dan gelmem ekip olarak olurdu. En azından Serhat abi de gelirdi. Ümit'le sen görüşmüş ayarlamışsın, benim çıkıntı gibi gelmem yakışık olmazdı. Senin için sorun olmasa bile, belki Ümit'in canı sıkılacaktı.

Nasipse bigün olta atarız elbet.

Bi daha giyermiyim o montu

 

güzel bir av olmus yinede


artik levrekli bir rapor farz oldu Volkan artik at-çek mi yaparsin, üstüne suya mi atlarsin, yemli mi tutarsin levrek farz

 

Teşekkürler Roy, yağmuru bekliyoruz dört gözle. Avlakta konuştuğumuz herkes yağmur diyor başka birşey demiyor.

Biraz zamana ihtiyacım var. Kasım başlamadan tutmayı umuyorum. Kasımda bizim işler yoğun oluyor. Aralık Ocak arası da izin patlatacağım. Kasıma kadar olmazsa, ocağa kadar mutlaka kıstıracam.
Çok bilendim, tek bilenen de ben değilim. Çok levrek fotografı atarım belki bu kış.

 

5 sene önce gökçeada da mıgrı diye yılan balığı tutup yemişiz demek ki, çok lezzetliydi amma benziyorlar derisi aşırı kaygan ve bıçak girmiyordu onu temizlemekte ustalık ister.

 

Gerçekten bilmiyorum, tatlısu avcısı değilim, hedef te yılan balığı değildi.
Siz ne tuttunuz bilmiyorum ama bu balık, diğer mığri denilen balıklardan farklıydı. Kafa kısmı vücuduna göre küt ve küçüktü.
Diğerlerinin kafası ejderha tipli ve uzundu. Keşke foto çekseymişim.
Bundan büyük balıkları saldık çünkü miğri diye.

Bunu yılan balığı diye aldık. Aldığımız yere yakın bir yerde azmak var ve yılan balığı yakalamaya gelenler var.
Ben tam emin değilim ama linkteki videolara çok benziyor, özellikle kafa kısmına baktım. Tam ayıraç neresidir, miğriden nasıl ayrılır bilmiyorum.

http://www.youtube.com/watch?v=i6YdUJyL4XE

Ustalardan biri yorum yaparsa daha net teşhis koyulabilir sanıyorum.
Dışında sümüksü bir sıvı vardı derisini yüzerken balığı tutabilmek için tuz kullandım. Mığri de de varmı bilmiyorum böyle bir sıvı vücudunda.

Derinin altında yağ tabakası yok, direk beyaz et.

Teşhisi ustalara bırakıyorum

 

vaay. tebrikler Volkan. bizim buralardan gelecekmiş yağmur. bugün öğlenden sonra başlarmış diyor meteoroloji. hadi inşallah. rüzgar balkanlardan esiyo, galiba tutturacaklar bu sefer
ayrıca dünyanın en tatlı eti (bana göre tabi) olan yılan balığını görünce ağzım sulandı valla ekmek dilimi gibi kesip koyacaksın ızgaranın üzerine :hungry: üfff.

bu arada iki foto ekleyeyim belki faydası olur.

Yılan balığı :



Mığri :

 

Volkan ellerinize sağlık

Daha bereketli avlar diliyorum. resgele öncelikle.

Hayallerindeki balığa kavuşman için zannederim çok az bir süre kaldı sabır...