Merhaba arkadaşlar, dün gece başımızdan geçenleri paylaşmak istiyorum. Uzun süredir sıkça gece avına cikmama rağmen rapor degeri olduğunu düşündüğüm avlar yapamadığım için rapor yazmadım. Dün gece yine arkadasım cenk ile avdaydik, yanımızda sevgili Hakan Kilickeser ve yekta Abi'lerimiz de vardı. Bir süre sonra onlar ayrıldı ve biz de yer değiştirerek avlanmaya devam ettik. O saate kadar elle tutulur tek avımız 300-400 gr. bir eskina idi. Saat yaklaşık 23 civarı cenke yemli oltalar ile ilgilenmesini telkin ederek at-cek yapmaya başladım . Kısa bir süre sonra gecenin sessizliğinde bir gürültü koptu, cenkin yere yatırmış olduğu kamis suya doğru hızla sürükleniyor , cenk peş peşe hamleler yapmasına rağmen yakayamiyordu. Kamis suya düştü, kısa bir şaşkınlık ve panik ile birlikte ikimizde soyunmaya başladık , elim ayağım birbirine karışmıştı telefon hangi cebimde , cüzdanım üstümdemiydi milisaniyelerle sorgulanıyordu. Cenk benden önce davranıp suya atladı , kamis ile arasında 30 cm. Kadar mesafe vardı fakat o hantal kamis ve üzerindeki hantal makina ( takribi 1400 gr.) ve önünde şamandıra olmasına rağmen suda o kadar hızlı ilerliyordu ki cenkin bütün eforuna rağmen çok yüksek bir süratle ilerleyerek gözden kayboldu. Balik takımı direkt açığa çekmişti ... Eskina bekliyorduk ve eğer eskina olsa bulduğu ilk taşın altına girmesi lazımdı. Cenk suda şaşkın bakışlarla kamışı arıyor ben iskelede saga sola Işık tutup kosusturuyordum. Hemen cenke sudan çıkmasını söyledim ve Spin takimimdaki daiwa saltigayi degistiremeden sağa sola at- cek yapmaya başladım. Buralarda biryerlerde olmalıydı , o kadar hantal bir takımla fazla uzaklaşamazdı, ve sahtemi misinaya yada kamısa taktirabilirdim. Çılgınlar gibi var gucumle olabildiğince uzağa atiyotdum sahtemi, yaklasik 20 dakika sonra bıraktım at- cek yapmayı , yorulmuştuk , saat çok ilerlemişti , ama o oltanın ucunda ne var? sorusunun bize verdigi heyecan inanilmazdi. Birer Fener alarak sahil boyunca yürümeye ve gerekirse her tasın altına bakmaya karar verdik. Zaman zaman arabanın farlarindan da yararlandık ,tam umudu kesmek üzereyken ufukta, çok uzakta fosfor ışığını gördüm , uzunca baktıktan sonra emin oldum evet şamandiramdaki fosforun ışığı olma ihtimali çok yüksekti. O kadar uzaktaydi ki zor seciyor bazen kaybediyordum. Cenk ben yuzerim dedi, yapma oglum bu karanlıkta o mesafe hadi gidilir belki ama ya dönüşü !.. Olta misına Balik derken derman kalmaz adamda.. Hemen arabaya atlayıp en yakın kayıkhaneye gittik , ama nafile o saatte kimseyi bulamadık. Saat artık 01:30 civariydi ve ümidi kesmiştik , bari birseyler yiyelim ve sonrasında sabahlayarak ne yapabileceğimize bakalım dedik. Garsona verdigimiz siparişin üzerine başka bir isteginiz varmi? sorusuna karşılık , tekne , kayık hatta yat bile olabilir ne varsa kelimeleri çıkıverdi ağzımdan . Hallederiz abi demesinmi çocuk, kemal kaptana seslendi, geldi konuştuk anlaştık ve hizlica yemeklerimizi yiyerek yola koyulduk. 30 dk. Sonra avlaktaydik , kısa bir arayistan sonra cenkin sesi yükseldi ; iştee samandira oradaa .. olta attığımız yer zor seciliyordu karanlıkta yaklaşık 100 mt. mesafedeydik. Hemen yanastik ve samandiradan gelen misinalardan biri cenkte biri bende çekmeye başladık ; yavaş çek olum balık olabilir üstünde...... yok yok yok... İlk gelen bendeki misina oldu üst köstek duruyordu fakat balik alt köstegi iğneye yakın dir yerden kesmişti. Kostekte ve bedende kullandığım misına süper maxim 0.30 du, çok sağlam bir misına olmasına rağmen kesmişti misinayi. Diyer taraftan misinanin diyer ucundaki kamis ve makina teknenin hemen altından geliyordu, misinalar yosunlar vs. birbirine karışmıştı herşey, yavaş yavaş çıkarttık sudan. Kemal kaptan bir köstekdeki misinaya baktı, sonra kamışa ve makinaya baktı; vay anasını be buraya kadar suruklemis he, geçmis olsun gençler hakikaten büyük balik kaçırmışsınız diyince, hırsımız , kendimize kızgınlığımız ,üzgünlüğümüz kat kat arttı. Gecenin karanlığında sabah 02:45 civari yüzümüzde yaşadığımız heyecanlı gecenin tatlı gülümsemesi ve şaşkınlığı ile sahile donduk. Ama bu rapor burada bitmedi, en yakın zamanda rövanşı da yazacağım ...
HEYT BE! devam kardeşim, bir dahakinde bende olacağım yanında Gece telefonlaşmamızda heyacanımı anlatamam, okuyunca bir kere daha yaşadım, mera da balık var! ve o senin olacak! Bak gene heyecanlandım.
Valla ne yalan söyliyim rapor mu okudum roman mı heyecandan bilemedim. Her ne kadar balık kaçmış olsa da Allah o heyecanı yaşamayı tüm balıkçı dostlara nasip etsin. Valla terledim hahh...
Okurken sanki bende sizinle beraber ava gitmisim gibi hissettim.Umarim birdahaki sefere yakalarsiniz oyle bir balik.Rastgele...
Ben anlamıştım zaten böyle bir şey olacağını, tam takımları topladım, vedalaşırken, şamandıralardan biri suya gömüldü, Cenk zıpladı kamışa sarıldı, duyduğum Cenk'in "uff kolumu kıracak" kelimeleri oldu, ancak balığı göremeden balık kurtuldu. Yapılır mı şimdi bu gider ayak, yeniden açtırmayın takımları bana dedim, biliyordum böyle bir şey olacağını, bak devamında neler olmuş. Birdahakine mücadele kemeri alıp kamışı belinize bağlayın , kalamayı neden açık bırakmıyorsunuz Sevgili Kardeşlerim? Hep böyle rastgelsin
Geçmiş olsun, bu iş boşluk affetmiyor... Ama gece gece hiçbir balık kendinizi en ufak riske atmaya değmez arkadaşlar ne olur dikkat edin.
Cenk'in dün gece yaşanan iki olaydan sonraki itirafı; Galiba asıl mikrobu bu akşam kaptım abi, artık iflah olmam ben...
O kedinin ağzında poşetle koşuşu hayatımda unutamayacağım bir görüntüydü, o balığa deyerdi doğrusu ... yinede tedbiri elden bırakmamak lazım ..
zevkle heyacanla okudum,nasıl bir balıkmış öyle kamışı uçurmuş neydi o acaba? büyük bir lüfer olmasın?
Plansız programsız katılınca bu keyifli akşamı erken bırakmak zorunda kaldım. yine de tanıştığımıza sevindim. Eşkina'yı mı kedi götürdü?
bu kadar büyüğü ya bir kofana yada levrek olmalı...ama eğer o balık sudan çıksa idi forum amma şenlik olacaktı... ama levrektir o...başka ne olabilir ki... valla ne yalan söyleyeyim orada bende olmak isterdim...adrenalin merak sinir hırs...offf be keyfe bak...bende atlardım bir saniye düşünmeden suya...