Karadeniz kılıç, uskumru, kolyozunu kaybetti

Konu, 'Kıyıdan Balık Avcılığı' kısmında Dogukandogukan tarafından paylaşıldı.

  1. Dogukandogukan

    Dogukandogukan Doğukan

    Yaş:
    41
    Mesajlar:
    94
    Şehir:
    İstanbul
    50 yılda ekonomik değeri olan 23 balık türünden 5 tane kalması korkunç!!!


    Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bat: "Karadeniz'de kılıç, uskumru, kolyoz gibi balıklar,artık neredeyse hiç yakalanmıyor.

    Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Levent Bat, Karadeniz'de bir zamanlar avlanan ve ekonomik değeri olan balık türlerinden kılıç balığı, uskumru, kolyoz gibi balık türlerinin artık neredeyse hiç yakalanmadıklarını söyledi.

    Bat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1960'lı yıllarda Karadeniz'de avlanan balık türünün 23 olduğuna işaret etti.Geçen 50 yılda kirlilik, aşırı ve bilinçsiz avlanma, iklimsel değişiklikler gibi nedenlerle Karadeniz'de avlanan ve ekonomik değeri olan balık türünün 5'e kadar düştüğünü vurgulayan Bat, "Yapılan çalışmalar sonucunda 1965'lerde ekonomik değeri olan 23 balık türünden bahsediliyordu. Bugün 2013 yılındayız ve yaklaşık 50 yıllık geçen süre içinde baktığımızda Karadeniz'de avlanan ve ekonomik değeri olan 5 tür kaldığını gözlemliyoruz" dedi.

    İstavrit, mezgit, palamut ve lüfer de giderse

    Karadeniz'de ekonomik olarak geriye hamsi, istavrit, mezgit, palamut, lüfer gibi balık türlerinin kaldığını ve bu balıkların çok önemli miktarlarda avlanıldığını belirten Bat, şöyle devam etti: "Bununla birlikte bazı türler de az da olsa avlanılmakta. Örneğin, zargana, kalkan, barbun gibi. Son 50 yılda nesli tükenen balıklara örnek verecek olursak kılıç, uskumru, kolyoz gibi balıklar artık günümüzde neredeyse hiçyakalanmamaktadır. Yine nesli azalmakta olan türler var ki bunlar korunmaya da alınan Mersin balığı ve türleri. Ayrıca kırlangıç balığı bir ara çok vardı, şimdi yok nesli azalmakta. Ama şu bir gerçek, bazı türlerin tamamen azalmaya başladığını söylemek mümkündür."

    Karadeniz'de hidrojen sülfür oluşumu

    Kapalı bir deniz olması nedeniyle Karadeniz'in kirlilikten hemen etkilendiğini anlatan Bat, büyük nehirlerin debilerinin sürekli Karadeniz'e boşaldığını ve bu nedenle Karadeniz'in daha az tuzlu olduğunu ifade etti.

    Nehirlerden gelen organik maddelerin diplere çöktüğünü ve dipteki oksijen miktarının azaldığını dile getiren Bat, "Oksijen miktarları zaman zaman
    yukarılara doğru gelerek yerini hidrojen sülfür oluşumlarına bırakmaktadır. Özellikle Karadeniz'de 150-200 metreden sonra tamamen hidrojen sülfür olduğundan buralarda yaşayan canlı türlerinin sayısı çok azdır. Bazı bakteriler ve küçük organizmaların dışında canlı hemen hemen yok denecek kadar azdır. Dolayısıyla buradaki besin zincirinin halkası etkilendiğinde bu besin zincirinin üstünde bulunan balıklarda da bu etki kendini göstermektedir" diye konuştu.

    "Önlemler gayet basit"

    Karadeniz'in ülkemiz ve bölge açısından önemine vurgu yapan Bat, şunları kaydetti: "Özellikle Bulgaristan ve Romanya AB'ye girdikten sonra AB Karadeniz'i çok önemseyerek, Karadeniz'i kendi deniziymiş gibi korumaya yönelik çalışmalar yapmaya ve destekler vermeye başladı. Dolayısıyla AB, bunun için Karadeniz'de sahili olan 6 ülkeyle toplantılar yaparak, bunlara destekler vererek merkezi İstanbul'da bulunan Karadeniz Komisyonu Genel Sekreteryası'nın önderliğinde Karadeniz'i daha çok kirletmeme ve korumaya yönelik çabalar gösterdi. Dolayısıyla Karadeniz'de son yıllarda bir düzelme olsa da bunun henüz yeterli olmadığını düşünmekteyim. Bunun için bilim adamlarına ve karar alıcı mercilere kesinlikle büyük işler düşmektedir. Örneğin Karadeniz sahili boyunca ülkemizde arıtılmadan herhangi bir evsel atığın denize verilmemesi, deşarj edilmemesi, kıyılardaki
    bozuk yapıların oluşmaması veya direk olarak çöp atıklarının denize atılmaması gibi basit önlemler alınabilir."
     
  2. haylasx

    haylasx tolga

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    86
    Şehir:
    samsun
    Favori Kamış:
    fladen extraa flexxx 15-50
    Favori Makine:
    okuma safina pro spa 40
    yanlışmı düşünüyorum bilmiyorum ama karadenize kıyısı olan ülkerin ortak kararla en az 3 yıl balık avcılığına yasak getirmesi gerekli bu işten ekmek yiyen balıkçılarada bu süre zarfında geri ödemeli destek verilebilir marmarayıda biz yasaklarız gerçekten balıklar biraz toparlanma şansı yakalar
     
  3. Zıpkıncı İbo

    Zıpkıncı İbo İbrahim Can

    Mesajlar:
    2.915
    Şehir:
    Ankara
    Favori Kamış:
    Cressi, Mares, Tusa
    En İyi Avı:
    18 kg Akya
    Üç yıl balık avına yasak getirmek... :eek: hem de bugünün Türkiye'sinde... :eek: Keşke ama nerdeee...

    Geçen gün pazara gittim, tezgahtaki lüferleri görünce şok oldum. :mad: Çinekop değil, defne yaprağı bile değil, parmak kadar yavrular. Bir kiloya 20 tane filan gelir, o kadar küçük lüferler. :mad: Bilinçsiz, sorumsuz, açgözlü reziller hala avlıyor ve satıyorlar bu yavruları. O pazarcıyla tartışmanın da adamın bilinçlenmesine pek faydası olmuyor, çünkü balık kaç el değiştirerek onun tablasına gelmiş, adam bilmiyor bile.

    En çok aracılar kazanıyor bu işten. Esas bilinçlenmesi gereken satıcı değil, tüketiciler. Tepki vermek zorundayız böyle iğrenç manzaralarla karşılaşınca. Yasak dedim, yazık günah dedim, adam anlamadı bile dediğimi. Hala vereyim mi bir kilo diyor. banghead
     
  4. haylasx

    haylasx tolga

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    86
    Şehir:
    samsun
    Favori Kamış:
    fladen extraa flexxx 15-50
    Favori Makine:
    okuma safina pro spa 40
    abi ben bizim insanımızı küçümsemek istemiyorum ama şöyle birşey söylim bizim insanımız pek kurallara bağlı değildir ben ticaretle uğraştığım için biliyorum yok 10cm 5cm vatandaş buna inanın bakmaz bakmıyorda bakanlarda senin onun bunun gibi 5 10 kişidir vatandaş fiyata bakar işine geldimide hiç acımaz alır o yüzden devletin acil önlem alıp dediğim olayı yapması keşke mümkün olsa