Arkadaşlar merhaba, Haftasonu için balık planı yapıyoruz. Hedefte ya Karakeçili var, yada Kurtboğazı. Umarım güzel bir rapor yayınlarım...
Evet arkadaşlar.. Nihayet rapor zamanı.. Cuma akşamı 4 kişi olarak yola çıkmaya karar verdik. mesaisi bitenleri sıradan toplamamız, eksik malzemeleri tamamlamamız, yemek alışverişi derken yola çıkmamız 21:30 u buldu. Son uğradığımız semt sincan olunca istikameti yakın diye kurtboğazına çevirdik. 10:30 gibi avlağa ulaştık. 2 kişi oltaları hazırlarken diğer 2 mangalı hazırladı. Sohbetti muhabbetti derken gece 02:00 itibariyle sabit esen sert rüzgarda oltalara tek vuruş alamadık. Ben ısrarla balığın sabah gün ağarırken vuracağını söylesem de kanı kaynayan diğer üçlü, Karakeçiliye taşınmamız konusunda hemfikir olunca tekrar yola düştük. Karakeçilide bölgeyi iyi bilen, turna sevdalısı bir diğer arkadaşı 03:00 da uyandırıp yanımıza aldık. Avlağa vardık, gece karanlığında gittiğimiz bu "Anadoluda bir yer" günün ışımasıyla muhteşem doğasını gösterdiğinde çenelerimiz düştü. İlk ışıklarla birlikte süt beyaz silikonlarımızla at çek yapmaya başladık. bir taraftan da solucanlı dip oltalarımızı kadife için sıraladık(toplam 7 adet dip oltası). Öğlen 12 ye kadar tek vuruş alamamamız, kişi başı attığımız 1000 e yakın olta, yorgunluk - uykusuzluk tadımızı kaçırdı. Öğlen saati avlakları taramaya devam ederken ilk balığı Bölge rehberimiz nihayet aldı. O an, dönüm noktamız olmuştu. Tekrar heveslendik, atçekler hızlanmaya başladı. Rüzgarın yön değiştirmesiyle atış mesafesi kısalan silikonumu kaşıkla değiştirdim. 100 atış daha, yine birşey yok. sonra ardı ardına 3 turna daha aldı diğer arkadaşlar, nasibimiz 4 turnaymış diyerek toparlanmaya başladık. Organizasyonu yapan arkadaş hevesim kırıldı, keşke boşgöndermez (bu ismi bu küçük nadide göle ben koydum, gerçek ismi nedir bilmiyoruz, yer tarifini boşuna istemeyin, kafama silah dayasanız genede vermem ) e gitseydik, bari biaz sazan çıkartırdık diyince, bir saat da orda takılırız diyerek tekrar yola koyulduk. Biz her zamanki gibi şamandıralarımızı sessiz sedasız sazlık arasındaki ocaklara indirirken bir kişi dip oltasını gönderdi. 5 dakika sonra gelen zil sesi tüm moralleri düzeltmeye yetti. Parmak ucumdan dirseğime kadar (tabiri caizse kol gibi) sazan, şamadıralıları kaldırıp dip oltalarını sıralamamızı ve iki günün acısını çıkartmamızı sağladı. Ardı ardına çalan zillerle toplamda 7 adet limit üstü sazan, 2 adet (91 ve 97 cm boyunda) yayın, diğer taraftan aldığımız 4 turna ile avımızı tamamladık. Bölgeye bizden önce gelenlerin hatıra olarak bıraktıkları bira kutuları ve poşetlerini de toplayıp, evlerimize döndük.. avla ilgili fotoğraflar elime ulaştığı anda paylaşacağım.. Herkese bol nasipli avlar..