Selam arkadaşlar. 10 yıl gibi bir süredir kırmızı benekli peşinde koşuyorum. ancak avlarımın hemen hemen tamamını kastamonu ve civarında yaptım. kars'a ise bu yıl tayin oldum ve durum sanırsam oralardan biraz farklı. 1-karsta alabalığın avlandığı yerler orman içi değil ve ben bu durumda orman müdürlüğünden av belgesi almam gerkirmi(Pek sanmıyorum ama) 2-kars bölgesindeki avlaklarda ne tür kamış misina v.b kullansam daha ii verim alırım. 3-burda herkesten duyduğum canlı yem kullanmazsan bişe tutamazsın boşa uğraşma gibi sözler. ama ben bu yöntemi sevmiyor ve bir zevkte almıyorum.(zaten normaldede yasak) bu bölgede avlanan arkadaşlar fly ile bir deneyimi oolanlar yardımcı olursa sevinirim.... 4- bu bölgenin diğer yörelere göre daha soğuk olmasından dolayı nisan ayında avdan verim alınırmı (gerçi boş dönsemde farketmez) Herkese bol avlar diliyorum
...."burda herkesten duyduğum canlı yem kullanmazsan bişey tutamazsın boşa uğraşma gibi sözler. ama ben bu yöntemi sevmiyor ve bir zevkte almıyorum.(zaten normaldede yasak").... Haaalime baaak, dertli caaal, kemanciii basimin taciiii... :violin: :lalala: banghead
Zıpkıncı gerçekten özür dileyerek cevabının ne anlamına geldiğini anlamadım.Arkadaş kars civarında alabalık avı hakkında bilgi öğrenmek istemiş.Canlı yemli avın yasak olduğunuda söylemiş.Bilgin varsa cevapla yoksa, aşağılamak mı dalga mı geçiyorsun anlamadım.Bir sorum olacak hiç alabalık tuttunmu,onun zevkini biliyormusun yada alabalık avcılığının bir tutku olduğunu biliyormusun.
zıpkıncı kardeşim kimsin nesin bilmem lakin soruma adam gibi cevap vereceklere sordum sorumu... gölge etme
tavaslı çok teşekkür ederim. ben alabalık tutmayı bilmiyo değilim. sadece kars civarı hakkında bilgi istemiştim. saygılar
Yusuf bey, oncelikle sunu belirteyim, ozur dilemenizi gerektirecek bir sey yok. Dusuncemi aciklama yapmadan, cok ozetle belirtmis olmam nedeniyle ne demek istedigimi anlamamissiniz. Cok da haklisiniz. Aciklasaydim sormaniza gerek kalmazdi. Simdi aciklamam gerekiyor haliyle. Ne demek istedigimi yazimin en sonunda okuyunca anlayacaksiniz ve sanirim sorun kalmayacak. Bunu soyledikten sonra, esas meseleye geleyim. Beni taniyan bir kisi degilsiniz. Bana "sen" diye hitap edemezsiniz. En azindan ben size boyle bir izin vermedim. Ben size "siz" diyorsam siz de bana "siz" diye hitap etmelisiniz. Ikincisi, arkadasimizin ne konuda ne ogrenmek istedigini okuma-yazmasi olan herkes anlar, aciklamaniza gerek yoktu. Canli yemle avlanmanin yasak oldugunu kendisinin belirttigini herkes goruyor. Benim o noktada bir elestirim de yok zaten. Hatta benim arkadasimiza yonelik hicbir kastim yok. Neyi elestirdigimi asagida okuyunca anlayacaksiniz. Kimsenin kimseyi asagiladigi, kimseyle dalga gectigi filan yok. Siz oyle anlamis olabilirsiniz. Eminim ki aciklama yapmamis olmama ragmen benim ne kastettigimi anlayanlar da olmustur. Malesef siz onlardan biri olamamissiniz. Tabi burada suc sizde degil, ben aciklama yapmaliydim. Fakat bu durum, sizin daha meselenin ne oldugunu anlamadan bana karsi taarruza gecmis oldugunuz gercegini degistirmez. Bana sordugunuz sorunun ise benim elstirdigim nokta ile hic alakasi yok. Merak ediyorsaniz soyleyeyim, evet, alabalik tuttum, keyfini de bilirim, tutkusunu da ama tutmus ya da tutmamis olmakla ilgili bir mesele degil bu. Basta aciklama yaparak detaylica yazmis olsaydim boyle gereksiz bir tartisma olmayacakti. Fakat kabahatin kucugu bendeyse, buyugu de bilmeden, anlamadan, mevzuya paldir kuldur dalip bana satasan sizdedir. Umarim bundan sonra birisinden duydugunuz veya okudugunuz birseyi kafaniza yatmiyorsa bile once sahibine nazikce sorup ogrenir, ondan sonra tartismaya acarsiniz. Burak kardesim, kusura bakma ama yukarida yazdiklarim senin icin de gecerli. Yasin 28, bana "sen" diyemezsin, ayrica soruna ilgi gosteren birisine tesekkur edecegin yerde, anlamadan bilmeden dalmissin mevzuya. Ustelik kullandigin ifadeler de hic hos degil. Once bir sor bakalim, karsindaki ne demek istemis, seni mi elestirmis yoksa baska bir derdi mi var. Daha sormadan, anlamadan, yukaridaki arkadasin actigi yanlis kapidan girivermissin. Alinganlik edip kendinle dalga gecildigi fikrine nasil vardigini anlamadim. Senin alabalik avlamayi bilmedigini filan kimse soylemedi zaten. Simdi ilk basta ne demek istedigimi aciklayinca sen de goreceksin bos yere gerginlik yaratildigini. Simdi en basta yazmam gereken aciklamayi buraya yaziyorum. Bir arkadasimiz Kars bolgesinde alabalik avina dair bilgi soruyor, ozellikle de canli yemle avin yasak oldugunu bildigini soyluyor, ki bu hepimizin takdir edecegi bir davranis. Bunu bilse bile soylemeyebilirdi. Ayrica, bolgede cogu kisinin "canli yem olmadan alabalik avlayamayacagini" soyledigini belirtiyor, dolayisiyla da yasak olan canli yemi kullanmak istemedigi icin ne yapabilecegine dair forumda gorus soruyor. Hadise bu. Yani bu arkadasimizi elestirecek hicbirsey yok ortada. Ben de onu elestirmedim zaten. Aciklama olmayinca bazilari oyle algilamis. Benim yapmam gereken aciklama suydu: Acilan bu konu gosteriyor ki amator avci yasakli malzemenin bilincinde, fakat toplum yasaklardan, korumacilik bilincinden o kadar uzak ki kendisine yasakli malzemeyi kullanmasini oneriyor. Yasaklar marjinallesmis, anlamsiz hale gelmis, kuralin, limitin, tebligin kagit parcasindan ote hukmu yok malesef. Dikkat cekmek istedigim nokta buydu. Yoksa konuyu acan arkadasimiza yonelik bir elestiri kesinlikle degildi. Elestiri bu konu ozelindeki avci arkadasa degil, onun karsilastigi bu duruma, kendisine yasakli yem onerenlere, hatta bu temel gercekleri gormezden gelip de cok daha eften puften detaylari one cikartarak ulkemizde amator balikciligi oldugundan iyi durumda gostermeye calisanlaraydi. Oz Turkce yazmayinca farkli algilanmis. Konuyu acan arkadasin yazdigini okuyunca "halime bak, dertli cal" sarkisi geldi aklima, "halimiz iste bu malesef, derdimiz buyuk" anlaminda oyle kestirme bir cumle yazdim, anlayan anlamis nitekim. Anlamayan icin de aciklamasini yapmis oldum burada. Herkese keyifli ve tadinda avlar dilerim.
İbrahim bey ben ne demek istediğinizi aşağı yukarı kestirmiştim.Bu şarkıyı bu aralar bir hayli çalıp söyleyenlerdendim.Geçtiğimiz günlerde Fıratta Alabalık avı vardı hatırlarsanız konuyu gördüm aha yandık şimdi yaylım ateşi başlar neyseki yakalan balıklar gökkuşağı idi ve yakalanan tek doğal alabalık suya iade edildiği için forum olarak hafif atlattık.Size kesinlikle katılıyorum bu konuyu farklı mecralarda dernekler dahil dile getirdim ben döner kaşık alabiliyorum az yada çok alma gücüm var veya en kötü derede fly yemimi bile istediğim derede uçurup istediğim yere kondurabiliyorum peki bu taşrada yapay yemleri kamış makina almaya alım gücü olmayan insanlarımızında varlığını unutmamak gerekiyor. Doğal alabalıklarımızın çoğunluğu bilindiği gibi oldukça dar akarsularımızda bulunmaktadır. Tüm dünya ülkelerinde de olduğu gibi bu türün sadece yapay yem ile avlanılması suları azalmış kaynaklardan alabalıkların kolayca avlanmasının önüne geçecek bir uygulamadır. Ayrıca, doğal yem ile avlanan alabalıkların boy limitlerinin altında olması durumunda geri salınması halinde, çoğu kez yemi ve yemin içindeki olta iğnesini yutmuş olduklarından hayati yaralar almakta ve tekrar yaşama dönme şansları olmamaktadır. Şimdi çoğunluk dışında kalan doğu ve güneydoğuda bulunan debisi ve alanı geniş Fırat dijle gibi ve akdeniz akarsularında doğal yem kullanılırsa ne olur kolayca avlanılabilirmi, diyelimli avlanılır peki yapay yem kullanalım döner kaşıkların üç kancasını birden ağzının içine alan küçük alabalıklar bırakılacağı için hayati yaralar almazmı ? Alabalıklarımızın büyük çoğunluğunun olduğu bilinen o dar alanlı derelerin nisan mayıs aylarındaki o çoşkulu halini bilenler bilir mepss atsan dönmez bile fly atsan anında suda kaybolur.Heleki o bölgedeki yerel avcıların yakınlarından geçerken doğal yem kullanmayın bakın bu mepss bunla yakalayın dersen karşılarında hunili adam durumuna düşmen içten bile değildir zira kendisine çok güldürmüş birisi olarak yazıyorum. Hepsini geçtik şarkıya devam edelim son 4 yılda hepside kağıt üzerinde kalmış gelişmiş dünya ülkelerine özenti amacıyla konulmuş,konulduktan sonra eğitimi yapılmamış ,denetimden uzak her şeyden önemlisi ülkemizin alabalık popilasyonunun varlığının ne kadar olduğu bilinmeden stok tespitleri yapılmadan kağıt üzerine konulmuş bir kural. Bizim alabalıklarımız değerlidir hemde hemde tüm dünya ülkelerininkinde bile daha değerli.Lakin benim ülkemin Amatör balıkçısıda değerli. Nerdeyse 10 senedir alabalık yakalamanın yasak olduğu derelerimiz var her tebliğe kopyala yapıştırla eklenen dereler bir önceki tebliğde sayıları yanlış hatırlamıyorsam 500 e yakın.Rastgeleder'de bir dönem bunun çalışmasını yapmıştık hemde gecelerce neyseki bir çoğunda yasak kalktı yasak kalktığında o derelerde alabalıkların birbirini yemesi gerekiyordu peki varmıydı alabalık hayır. Denetim ve eğitimden uzak kağıt üzerinde yapılan yasaklamaların bu ülkede işe yaramadığını artık birilerinin görmesi gerekiyor hemde vakit çok geç olmadan..
Bu arada Burak bey kardeşim Kars bölgesine hiç gitmedim lakin o bölgede çok güzel alabalık meralarının olduğunu biliyorum bildiğin vede bu zamana kadar Kastomonnu"da edindiğin tecrübeleri hesaba katarak çevreyi ve suyu iyi etüd edeceğini düşünüyorum.Yani senden kaçmaz.Bizlerle paylaşırsan çok mennun oluruz. Bunun haricinde bölgede yapacağın avlarda yapay yem konusunda oralardaki amatörleri bilinçlendirme konusunda yapacağın gönüllü çalışmaların içinde şimdiden başarılar :thumb:
Hakan bey, ilk yazdigimi aciklama olmamasina ragmen anlamis olanlarin da bulundugunu gormek guzel. Onemli ve yerinde tespitleriniz icin tesekkurler. Insallah boyle boyle topluca bilinclenmeye dogru gidecegiz.
Hakan bey yazdıklarınız için teşekkür ederim. Elbette nisan ayı itibarı ile avları paylaşmaya başlıcam. zıpkıncı arkadaşım bende böyle bir tartışma olsun istemezdim. ama yazdığınızıda açıklasanız çok memnun olurdum. bu konuyu fazla uzatmanında gerği yok. Fikirleriniz için çok teşekkür ederim