bu balıkların cınsı nedır kasna yanı tatlısu kefalı mı yoksa bıyıklı balık mı yoksa baska bır cıns mı
Kasna ya da Bıyıklı balık değil. Ağız yapısı da pek belli olmuyor fotoğraflardan. İlk fotoğrafta; üstteki balıkta düz, alttakinde aşağı dönük gibi ağız. Avcılığı nasıl yapıldı balıkların?
E bıyıklı (bekir) o zaman. Barbus barbus. Alt çene daha kısa ve ağız açıkken aşağı bakıyorsa... Fotolarda ağız ve solungaç yapısının iyi görünmesi halinde cevaplar daha çabuk gelecektir.
ben aslında görmedım bu balıkları bızım bı abının resıımlerıne bakarken denk geldı ınternette bıyıklı balık yazdım cok farklı balıklar cıktı bende bı sorayım dedım acaba baska bı ısmı mı var dıye malum yore halkının balıklara verdıgı ısımler yanıltıcı olabılıyor
bıyıklının kafası sudağa benzer uzun ve yamuk olur ikisi tam burnunun ucunda olmak üzere 4 bıyığı bulunur pulları daha ince ve üzerinde genellikle benekler bulunur kasnanın kafa yapısıyla hiç alakası yok kasnanın burnu resimdeki gibi sivri olmaz daha basık ve ufak bi kafası vardır yani ikiside değil bu balık muazzam büyüklüklere ulaşan ot sazanının yavruları
Pulları kazınınca bıyıklıya benzemiş bazıları ama bıyıklının pulları bu balıklardaki gibi iri değildir. Ayrıca gövdede siyah benekler bulunur.
Balıklar,bıyıklı.Ülkemizde ondan fazla türü yaşamakta.Bu türe B.menderes nehrinde rastlamıştım.Bıyıklıların her türünde benek olmaz,hiç beneksiz,resimdeki gibi iri pullu bıyıklı türleride olur. Bıyıklıyı tanımamız için en belirgin fiziksel özellikler,kafasının konikliği,aşşağı bakan ağız,uzun gövdeye rağmen sırttaki yüzgecin olduğu yerdeki kamburluk ve tabiki belirgin dört adet bıyıklarıdır (sazan tarifide böyle yapılır gerçi ).Bıyıkların ikisi(arkadakiler) daha uzun olur.
Abi sanki bana da kasna-bıyıklı kırması gibi geldi(eğer öyle bir çiftleşme mümkünse).Bende bir kere rastgelmiştim bu balığa.Yeşilırmaktan ben de çok bıyıklı avladım ama bunlara benzemiyordu.Büyük ihtimal fatih abimizin dediği doğrudur.
Bu balık kafama takıldı(BIYIKLI AMA HANGİ TÜRÜ DİYE) Daha önce yakalayıp,elime alıp incelediğim de de kafasıyla bıyıklarıyla tam bir bıyıklı iken, pullarındaki irilik dikkatimi çekmişti .Siraz olamazdı çünkü dört bıyıklı idi.O zaman balığın iriliğine vermiş geçiştirmiştim(50 cm kilo üstü idi). Balık bilim ve teknik sitesinde türkiye sularında yer alan bıyıklıların hiçbiriside değil,bu durumda ya yanılıyordum,yada hayal görmüştüm FIRAT TURNASI KONUSUNDA ARAŞTIRMA YAPARKEN HİÇ UMMADIĞIM BİR SİTEDE TA KENDİSİYLE KARŞILAŞTIM (BKZ.http://www.fishbase.org.cn/Photos/ThumbnailsSummary.php?ID=64146#) oraya bilgiyi ulaştıran Salim Serkan GÜÇLÜ. Süleyman demirel üniversitesi EĞİRDİR SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİNDE DOKTORA yapan bir kardeşimiz.kendisine teşekkür ediyor çalışmalarında başarılar diliyorum. Balığın bilimsel adı Luciobarbus kottelati.(maurice kottelat,20 tür barbusu dünya literatürüne kazandırmış bir bilim adamı)barbus kottelati de denebilir.B.mendereste yaşadığı bilgisinide vermiş.Bu balığın tübitakça hazırlanmış türkiye tatlısu balıkları listesinde yer almamış olması ilginç!!! neyse olay çözüldü gibi Balığa b.menderes bıyıklısı adını koyuyorum Bu balık hakkında bilimsel bir çalışma örneği(bkz,http://www.fisheriessciences.com/tur/Journal/vol6/issue1/jfscom2012005.pdf ) bu çalışmada,balığın bir alt türünün gediz nehrinde yaşadığı (Luciobarbus lydianus) belirtilmekte. Konu içindeki balıklar hernekadar nerde tutulduğu belirtilmesede GEDİZ NEHRİNDE TUTULDUĞUNU TAHMİN EDEREK gediz bıyıklılarını da bilgi dağarcığımıza almaktan mutlu olduğumu belirtiyorum. not:Balık Ege Ün. bilim adamlarınca 2008 yılında yeni luciobarbus türü olarak,bilim camiasına sunulmuştur.Bu türün ülkemizdeki ÖZ.batı anadolu sularında da mevcut olduğu kanısındayım. BÜYÜK MENDERES BIYIKLISI (Luciobarbus kottelati)
Eline sağlık Fatih. Gençlik günlerimde Batı Fırat havzasında hemen hergün avlanırken,bir türlü yemli düzelle yakalayamadığım,gayet iirileride olabilen,üzeri sanki gökala gibi siyah beneklerle kaplı bir türe raslardım. Köprü üzerinden gizlice izlerken berrak yerlerde,sahile paralel yavaşca yüzen ve devamlı zemini karıştırdığundan arkasında bulanık bir iz bırakan bu balıkları yakalamayı kafama koymuştum. Gittim bir sobacıya iri 4 adet kancayı bana lehimleyip vermesini ricaettim. Güzelce yaptıydı. Sonra doğru nehre,baktımki iki yanyana bulanık iz var gözledim ve balıkları gördüm.Sahil o bölümde ağaclıydı,gizlendim onlar önüme gelmeden evvelde çarmayı arklarında kalacak şekilde attım miisinayı yatırdım.Tam üzerinden geçerken tüm gücümle asıldım. Tam isabet, Misinam sanki suyu yararcasına sağa sola giderken nihayet çıkadım. Koca balıktı.Onu bisikletimin didonuna asıp Erzincana dönerken,ikide bir dizime değdiğinden,netice kapaklandım.Ellerim kan içinde eve vardım.Doktor komşumuz vardı.Ondanda bir tatanoz iğnesi yedim ama balığı yiyemedim. Bir balık bu kadarmı lezzetsiz olurdu,bu kadarmı kılcıklı olurdu,bu kadarmı çamur kokardı öggg... Bir daha asla o balığı ellemedim,çarpmayıda attım gitti. Sevgiler
BU BALIKMIYDI? YOKSA BU BALIKMI? üstteki balık bizde çok nadir(fırat-dicle havzası) bulunuyor,güneyde yaygın(IRAK), adı Luciobarbus subquincunciatus Alttaki ise daha bol,bir tür siraz balığı,LEKELİ SİRAZ YADA KARABALIK ADIYLA ANILIYOR (Capoeta trutta)