Kaya ovuklarına olta sarkıtma

Konu, 'Kıyıdan Balık Avcılığı' kısmında Querorz tarafından paylaşıldı.

  1. Querorz

    Querorz Fatih

    Mesajlar:
    866
    Şehir:
    Gaziantep
    Kaya oyuklarına olta sarkıtma

    Merhabalar;

    Adana Yumurtalık'taki yazlığımızın önü sıra sıra kayalıklarla doluydu ve kayalıkların büyük kısmı da denizin dışına taşıyordu(su altında değildi). Hatırlıyorum da insanlar bu kayalıkların içindeki küçük ovuklara 0.60 mm misina kullanarak koca koca iğnelere takılmış bütün karidesler sarkıtıp ertesi gün kontrol etmeye gelirlerdi. Bahsettiğim ovuklar en fazla 1 metre genişliğinde ve 1 metre derinliğindeydi. İçinde balık yaşadığına inanmak biraz güçtü ancak bu yöntemle koca koca lagoslar yakalıyorlardı insanlar.

    O zamanlar bu bana garip gelmemişti fakat artık balık avı konusunda çok daha fazla şey biliyorum ve bu forumda böyle bir ava dair en ufak bir bilgiye rastlamadım.

    Bu avın adı nedir? Nasıl yapılır? Püf noktaları nelerdir?

    Bilen arkadaşlar bildiklerini paylaşırlarsa belki yeni bir av türünü irdelemiş ve hakkında birşeyler öğrenmiş oluruz :) .

    Not: Başlığa "ovuk" değil "oyuk" yazmak istemiştim :) .
     
  2. İnan01

    İnan01 İnan Köse

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    2.415
    Şehir:
    Adana
    Favori Kamış:
    Daiwa Crosscast 2.59 28-84 / Major Craft Skyroad 2.44 7-23
    Favori Makine:
    Shimano Twinpower HG 4000 / Shimano Stradic Ci4 3000
    En İyi Avı:
    Balık
    Kısaca barikat diyebiliriz Mustafa :) Küçükken maske ile dalar, suyun içindeki kayalık alanlara, tüm balık takılmış, büyük iğneli misinayı kayaya bağlar, ertesi gün kontrol ederdim :) Tabi ki; öyle tahmin ediyorum, yengeçler talan ederdi :D
     
  3. Querorz

    Querorz Fatih

    Mesajlar:
    866
    Şehir:
    Gaziantep
    İnan Abi, iyi balıklar alabiliyor muydunuz bu yöntemle? Aslında kulağa çok hoş geliyor. Ama Yumurtalık'taki yengeç Türkiye'nin hiç bir yerinde yok :) . Elbette yemleri rahat bırakmayacaklardır.
     
  4. İnan01

    İnan01 İnan Köse

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    2.415
    Şehir:
    Adana
    Favori Kamış:
    Daiwa Crosscast 2.59 28-84 / Major Craft Skyroad 2.44 7-23
    Favori Makine:
    Shimano Twinpower HG 4000 / Shimano Stradic Ci4 3000
    En İyi Avı:
    Balık
    Ben alamadim ama zamanimin buyukleri yakalardi :)
     
  5. Ege Demirağ

    Ege Demirağ Ege Demirağ

    Yaş:
    26
    Mesajlar:
    616
    Şehir:
    İzmir/Eski Foça
    Favori Kamış:
    Okuma Lure Mania 2.13 5-20 7''1
    Favori Makine:
    Daiwa megaforce 1000 A
    En İyi Avı:
    Önemli olan balığın büyüklüğü değil yaşadığın heyecandır.Heyecan ince misinayla tutulan balıktır-LRF
    Oralarda orfoz,lagos çok saklandığından sağlam düzenek kurulursa verim alınabilir .
    Çelik iğne,ip misina,canlı yem şamandıra,ve 500 gram civarı bir ağırlık kullanarak oraya uygun bir düzenek yapmalısınız ..
     
  6. eski balikci

    eski balikci Erhan

    Mesajlar:
    40
    Şehir:
    izmir
    Evet böyle bir av babalarımız dedelerimiz döneminde yapılmış. Öyle şamandra kurşun falanla değil. çıplak tek iğneli takımla. Yüzmeyede gerek yok. Hemen ayağınızın bastığı yerden mendirek taşlarının arasından koca koca orfozlar yakalanırmış. Balığın olduğu dönemlerde tabi 40-50 yıl ve öncesi. Şimdilerde inanması oldukça güç tabi...
     
  7. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))
    Mustafa kardeşim,

    Öğrenmek için sorduğun soruya avlanma tekniği ve inceliklerinin dışında, başka bir açıdan bakarak cevap yazmak gereği hissettim. (iyi mi yaptım bilemiyorum, ama yaptım gitti. :rolleyes: )
    Seni yaptığımız yazışmalardan anladığım kadar, av yöntemlerinin yanı sıra Amatörlüğün ne olduğunu da öğrenmeye çalışan, araştıran, kendini yetiştiren bir kardeşim olarak biliyorum. Vereceğim cevap bu özelliğin nedeniyle sana özeldir.

    BENCE diye başlayarak bahsettiğin av yöntemine ilişikin görüşümü yazacağım.
    Tabii ki tartışılabilir de umarım bu da polemik konusu olmaz. :rolleyes:

    Bence Amatör balıkçılık olta ucundaki doğal ya da sahte yeme kanacak olan balık ile anında temas ve mücadele ederek onu ele geçirmek anlamına gelmekte.
    Önce ele geçirmek, sonrasına da karar verme imkanı bırakmak.
    Her an tetikte ve hazır olmak ve ilk temastan avı ele geçirinceye kadar o heyecanı ve mücadeleyi yaşamak bence amatörü, gerçek amatör yapıyor.

    Açıkçası yürürlükte olan Amatör Balıkçılık kurallarına uymakla birlikte bırakma olta ile av bana pek amatörce gelmiyor.

    Bırakma takım av yapmış, hedef balığı yakalamış, ben onu saatler sonra belki de ölü ya da ağır hasarlı olarak ele geçirmişim. :(
    Bu bana hiç amatörce gelmiyor. idk

    Şimdi denebilir ki "çeşitli nedenlerle bazı mera ve balıklarda bırakma yapmadan başarı sağlanamaz."

    O zaman ben de sorarım.
    Bırakma takıma boy limiti altında, yani orfoz ve lagos için verilen 45 cm. boyun altında, henüz bir kez olsun ürememiş, belki de el kadar bir bir orfoz ya da lagos gelir de siz olta başı yapana kadar ölmüş olursa bu amatörlük felsefesine sığar mı? :confused:

    Sevgi ve saygılarımla.

    RASTGELSİN.

    NOT:
    El kadar bir orfoz ya da lagosun ağzının o koca iğneleri de yutacak kadar büyük olduğunu göz ardı etmeyelim.
     
  8. Lepistes07

    Lepistes07 Orkun Şanlı

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    79
    Şehir:
    AnTaLyA
    Favori Kamış:
    genelde küçük bi kasnağa sarılı 15'lik misina :)
    çok doğru bi noktaya değinmişsin abi, hassasiyetin için sağol..
     
  9. bilge kağan

    bilge kağan bilge kağan tomas

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    1.150
    Şehir:
    OSMANİYE
    Favori Kamış:
    lineaeffe rapid cx spin 2.05, DAM 2.40, okuma V system 2,40 spin
    Favori Makine:
    okuma trio 30s, okuma avenger 30a, Okuma Raw 65, daiwa sweepfire E 4000
    En İyi Avı:
    alabalık 3 kg, turna 2 kg, levrek 3 kg, çipura 1,2 kg, zargana 95 cm ( 990 gr. )
    benim sürekli at çek yaptığım yerler kayalıklarla dolu ve bu kayaların arası orfoz ve grida dolu. hem öyle 300-500 gr. değil, bazıları 8-10 kg gelir. nereden mi biliyorum, sürekli onları avlanırken izliyorum, taştan taşa geçerken görüyorum, hatta bazen sahte kaptırıyoruz.

    dediğin sistemle olta sarkıtarak balık alanlar var, ama büyük balıklar taş altı yaptığı için çıkaramıyorlar ve çıkardıkları balıklar genelde kilogram altı yavrular, bu balık cinsi için çok küçükler. bu sistemele avlanacaksan olta elinde tetikte bekleyeceksin, balık aldığında taşa girmesine müsaade etmeyeceksin, girse dahi sabırla saatlerce bekleyeceksin. misinan ve iğnen çook güçlü olacak, yem olarak sardalya, kalamar veya canlı bırakma yapabilirsin. ancak herşeye rağmen yakaladığın balıkların büyük çoğunluğu taşın altına giriverecek, sen de sabredemeyip misinayı koparacaksın.

    bu nedenlerden dolayı ben sadece izliyorum. ama geçenlerde forumdan serkan ( barakuda33) la avlanırken o yemli oltayla bir mırmır yakaladı. ben de dayanamayıp yanımdaki kalın misina ile bir takım bağlayıp mırmırı dudağından takarak balığın deliğinin önüne saldım. misinayı da deliğe girmesine müsaade etmeyecek kadar kısa bırakıp ayağımın dibine sabitledim. at çek yapmaya devam ederken 2 m. önümde bir şapırtı, kovalamaca oldu ve ben hemen misinaya asıldım. balık mırmırı aldı ve misina gergin olduğundan balığı iğneden koparıp deliğe girdi. tabi tam yutmadığı için de iğne ağzına girmedi. değil takımı bağlayıp gitmek, misina elindeyken bile boş bulunmaya gelmez.

    yani anlayacağın bu sistem göründüğü kadar kolay değil, çoğunlukla iğneyi ve misinayı balığın ağzında bırakıp gideceğin bir yöntem.
     
  10. Huseyin Alp Arslan

    Huseyin Alp Arslan Huseyin Alp Arslan

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    3.370
    Şehir:
    Auckland/Yeni Zealanda
    Favori Kamış:
    olta ve oltadan baska hic bir sey
    En İyi Avı:
    22 kg Kingfish
    Cok degerli baliklara cok zarar verebilecek bir yontem.Bence oyle yerler varsa o yerleri o degerli baliklara mera diye hemen zipkinciya balikciya kapamali.Cunku o noktalar baligin kurtarilmis bolgeleri.Muhtesem korunakli ureme alanlari. Oyle noktalar ozellikle orfoz icin milli park kapsamina alinmali.

    Avusturalyada bu bahsedilen turde catlaklarin arasina olta indirilerek balikcilik yapiliyor.Ama hep ayni hikaye.En kalin misinalarla en guclu vinc diyecegim artik makinalarla iri ignelerle baligi yakala karga tulumba disari almaya calis.Sonuc gene ayni.O kadar hikaye duydum ki bu konuda. 10 baliktan 9.5 bu sartlarda takim kullanirken bile kaciyor.Cunku buyuk balik ve her taraf cok keskin kayaliklarla oyuklarla dolu.

    Yani bunu yapanlar sadece adrenalin pesinde ve dogaya saygisiz insanlar.Ama kurallari cok nadir bir avlagin cok nadir kosullarini goz onune alarak duzenleyemezsinzi ki. Kurallar geneldir.En fazla balik biyu verir gunluk adedini verir, gerisi sana kalmis.Sen akli selimini kullanip "ya bu baliklarin birini tutacagim diye 9 agizina igne takip, onlarin bir kismini gereksiz yere telef etmeye gerek var mi" diye sormalisin. Inanin bana bunu Avusturalya da bile demek ki hala basaramiyorlar.

    Bazi insanlar kaciracaklarinida bilseler bir misinanin ucunda ki dev bir balikla bir iki saniye bile gecirmeyi hayati boyunca anlatacaklari bir buyuk balik hikayesi olarak goruyorlar.

    Bu arada Tarik Abimin yazdigi yorumun altina da imzami atarim.Cok guzel ifade etmis.

    Orfoz kirmizi listede Akdenizde oldukca nadir kalmis bir turdur. Bundan 30-40 sene oncesine ragmen bir merada 100 tane varsa simdi 1-2 tane kalmis bir turdur.Belirli noktalarda fazlaca olmasi sakin sizi yaniltmasin .BU noktalar muhtemelen o baligin belki de en verimli tutunma alanlari artik.Buralari da tarumar ederek son kapiyida bu baligin yuzune sularimiz da kapatmayalim.

    Saygi ve sevgiyle...
     
  11. Querorz

    Querorz Fatih

    Mesajlar:
    866
    Şehir:
    Gaziantep
    Tarık Hocam, kesinlikle haklısınız. Aslında ben bu yöntemi ne denedim ne de denemeyi düşündüm ama "etik olmadığını düşünüyordum zaten" dersem de yalan olur. Benimki bir merak aslında.

    Çünkü çok gizemli bir yöntemdir bu. Bilge Bey'in belirttiği tarzda oyuklardan bahsetmiyorum ben aslında. Benim belirttiğim oyuklar tamamen suyun dışında olan ve dalgaların dokunmadığı, tamamen durgun sular. Denizle bağlantısı vardır elbette ancak bunu görmek pek mümkün değil. Oltanızı küçük bir akvaryuma bırakmış oluyorsunuz bir başka deyişle. Zaten içleri de minyatür akvaryumlar gibidir. Bir kaç tane su bitkisi yanında gezinen bir kaç teke ve yavru yengeçler... Ama o küçücük delikten 3-5 kiloluk lagoslar yakalamak fikri gerçekten ilginç ve gizemlidir. O minik delik, aslında bir canavarın ini olabilir çünkü...

    Hocam ben gereken hassasiyeti verdiğimi düşünüyorum balık avı konusunda. Hatta belki farketmişsinizdir balıkların suya iadesiyle ilgili başlığımı. Etik ve insaflı davranmanın ötesine geçmek istiyorum. Bu ülkeyi ve bitik sularını sevmek için uğraşmanın ötesinde onlara bir katkım olsun diye de çabalıyorum. Umarım bu yolda hatalar yapmadan ilerleyebilirim.