yaklaşık 2 ay önce üsküdar cengiz balıkçılıktan okuma salina 55 makine almıştım. aldıktan 2 hafta sonra vaniköyde setin üzerinden sert zemine düşürdüm ve arka parçası kırıldı. şimdi değiştirme süreci; ilk önce dükkana gidiş; durum: yedek parça yok, iki-üç gün sonra arayın. üç gün sonra arama; cevap: depoya bakamadık, hafta sonu arayın. hafta sonu arama; cevap: sezon çok yoğun perçembe günü arayın perşembeyi geçip hafta sonu arama: elimizde yedek parçası yok, 3 ay sonraya olur. 11 gün bekleme sonunda artı öğrenilenler; 5000 adet yedek parça var, hepsini stoklayamayız ( ancak satışta sapı kırılsa bile değiştiriyoruz ifadeleriyle satılmıştı ). satıcının eskiden mazda otomobili varmış, yedek parça için japonyadan parça gelmesini aylarca beklemiş. ayrıca yedek parçası stoklanmayan kısmını kırmışım! ( hay allah bilseydim stoklanan yedek parçası olan kısmını kırardım ) sonuç olarak: şimdi kırık yerinden hafiften yağ sızdırdığını gördüm. ana firmaya çözüm için bir e-posta atacağım. ancak memnun kalmadığımı söylemeliyim. aralık ayında yeni bir makina almayı düşünüyorum. ya da üç ay sonra yedek parçasını alınca artık birine hediye ederiz makineyi.
geçmiş olsun. klasik ülkemiz manzarası, ürünü alırsınız sorun çıkar uğraş babam uğraş. yıllar önce laptopumun adaptör girişi yanmıştı 2 ay serviste kaldı bende bekliyorum onarılıp geri gelicek diye. ama nerde.. 2 ay bekledim alet servisten geldi onarılmak ne kelime, birde suçlu ben çıkmıştım "kullanıcı hatası" diye!. aynı olay cep telefonumunda başına geldi. sonra öğrendimki firmadan birşeyler beklemek yerine kendi imkanlarımla tamir işine girişmem daha karlı. en azından sinirleriniz sağlam kalıyor
sevgili önder kardeşim bu tip konularda konu açarken insanları yanlış yönlendirmemek lazım. kendi hatandan dolayı kaynaklanan bir sorun. bu birincisi zaten bunuda bildirmişsin ikincisi sana yardımcı olmucaz denmemiş bu tip sorunlar hemen hemen her firmada yaşanır kaldıki cengiz balıkçılıktaki arkadaşlar kadar bu konuda son derece yardım sever ve anlayışlı arkadaşlardır bunu tanıyanlarımız iyi bilir onların esnaflıhı herkez tarafından taktir edilmiştir sana cözmücez dememişler burada biraz anlayış birazda sabır göstermen gerekirdi bu tip sorunları diyer firmalarda yaşayıpta cözüme ulaşamıyan bir sürü arkadaşımız var bunları iyi etüt etmek gerekir kendi şahsi cıkarlarımız için firmaları kötülememiz gerekir bu açıklamamı anlayışla karşılamanı beklerim. sevgiler.
Önder bey Merhaba. Sabah konunuzu okudum ve üzüldüm.. Avcının, Av esnasındaki olumsuzluktan sebeple Avı yarım kalması kötü bir durum. Yorumlar tabiki çok çeşitli olacaktır önemli olan ise taktir etmek gibi haklı sebepler ile şikayetlerde belirtilmeli.. Bu şikayet belirtmeler firmaların ilerlemesi için aslında çok önemli bir ivme sebebidir, Muhakkak dikkate alacaklardır ( tüm firmalar için geçerlidir) Cengiz balıkçılıktan sürekli alış veriş yapan biri olarak hem Emre bey, Hem Alper bey ile yakından tanıışmış biri olarak Çok dürüst esnaftırlar ve hiç bir müşterisini üzmeyi akıllarından geçirmiyecek yapıları verdır. Sadece Bayram üstü yoğunluklarından sebeple tam olarak ilgilenemediklerini düşünüyorum. Eminim bayram sonrası bu sıkıntınıza en iyi çözümü sunacaklardır. Tüm dostların bayramını tekrar tebrik ederim.
Bir makinede 5000 parca,cok enteresan.Ya kardesim bir makinede olsa olsa en fazla 100 parca olur ki o bile cok,cogu iyi markalarin yedek parca tedarik etme özürlülügü var malesef...
Mustafa Bey merhaba, Cevap ve yorum için öncelikle teşekkürler ve iyi bayramlar herkese. Ancak bir yanlış anlamayı düzelteyim. Burada şu konuda mutabakatsızlık yok, öyle yada böyle bir şekilde kırılmış. Keza söz konusu parçanın temininde ücretini ödeyeceğimi de belirtmiştim. Ne de olsa 10-20-30 herneyse tllik bir parça için bu kadar tartışmaya gerek yok. Ayrıca "şahsi çıkar" ve/veya "hak" bir birinden farklı şeyler. Yoksa mesele son noktada 150 tllik bir makinedir. Bunun için kimseyi de kırmaya niyetimiz yok ya da değmez. Ayrıca firma için zaten bu sitedeki olumlu yorumlar üzerine alışverişe başlamıştım ve ilk alışverişimdi. Mesele şudur; Makine satılırken; "her parçasını değiştiriyoruz, hatta sapı ortadan kırılsa bile değiştiriyoruz" yorumu yapılırken Bir yedek parça talep edildikten - 1 dükkanı ziyaret, 3 telefon konuşması ve 10gün geçtikten sonra ; Bir tür laf kalabalığına gelmesidir. Açıkçası bana ne yıllar önce alınan bir mazdanın yedek parçasının aylarca beklenmesinden , yada bir makine için stok maliyetinden- kaçtane parça malzeme olduğundan. O zaman baştan demezsin her parçasını değiştiriyoruz diye yada makul bir çözüm arayışına girersin. Sonuç olarak söz konusu alışveriş deneyiminde aşağıdakiler sabittir; 1-Okuma salina 55 makine alınmış 2-Alındıktan 15 gün sonra yedek parça ihtiyacı doğmuş 3-10 gün içinde temin edilmediği gibi 3 ay süre verilmiş ( alışverişin ilk anındaki duruma zıt bir şekilde ) 4-Şimdi yukarıdaki tabloya bakılınca üstüne üstlük makul bir çözüm arayışı ile karşılaşmazsam ne yapayım Kendi adıma zaten makine benim için işlev ve anlamını yitirdi. Yağ sızdırmasını da yeni farkettim, şimdi ana firma ile iletişime geçeceğim. Eğer iyi bir ar-ge'leri varsa sanırım makineyi incelemek isteyebilirler. O zaman verir kargoya göndeririz. Tekrar edeyim sonuçta 150 tllik bir makine için kimseyi kırmaya niyetimiz olmadığı gibi değmez. Sonuçta bu bir hobi/keyif/spor meselesidir. Bu konuda firmaların müşteri memnuniyeti gibi bir başlıkta özel bir çaba göstermeleri gerekir. Yoksa sorun elbetteki herhangi bir arkadaşımızın kötü niyeti filan değildir. Şu net olarak açığa çıkıyor; 1- Stok ya da yedek parça sorunu bu olayda bariz bir şekilde var 2- Distribütor de ana firma ile bu sorunu genel olarak çözmek için önlemler almak durumunda aksi takdirde müşteri memnuniyetsizliği doğallığında oluşuyor Yoksa Cengiz Balıkçılık'taki arkadaşta zaten sorunu çözebilse çözecek. Çözemediği için firmasını korunmaya -bir şekilde durumu açıklamaya -mazda yedek parça/ 5000 kalem vs -çalışıyor. Yani personelin firma için yaptığı kötü bir şey yok. Ama açıklamalar alışverişin ilk durumuyla tamamen tezat ve tüketici olarak hakkımı göz ardı etmemi istiyor. Sorun özünde kesinlikle personel sorunu değildir. Yoksa elbette sorun oradaki arkadaşların kusuru olarak düşünsek, lafını bile etmeyiz. Şöyle bağlayayım, kendi adıma zaten şimdi yeni bir makine alma kararını -Shimano -verdim, firmadan yada makineden özel bir beklentim kalmadı. Burada yapılan ise balık avı deneyiminin paylaşılmasıdır. Nasıl olumlu deneyimler paylaşılıyor ise olumsuz deneyimlerde paylaşılacak ki bu işe yeni başlayan arkadaşlarda faydalanacak. Yoksa diyelim bütçesi daha kısıtlı genç bir arkadaşın başına gelseydi ne olacaktı durum? Sabır ile üç ayı bekle, neden ana firma ile distribütor firma yedek parça uygulamaları konusunda yeterli politikaları belirleyip, uygulamadıkları için. Rastgele
Hemen ek olarak diğer cevap veren arkadaşlara da teşekkür edip bayramlarını kutlayıp ekleyeyim olursa yanlış anlamayı da düzelteyim; burada herhangi bir arkadaşımızı rencide etmek gibi bir niyetimiz yok. " Cengiz Balıkçılık'taki arkadaşta zaten sorunu çözebilse çözecek. Çözemediği için firmasını korunmaya -bir şekilde durumu açıklamaya -mazda yedek parça/ 5000 kalem vs -çalışıyor. Yani personelin firma için yaptığı kötü bir şey yok. Ama açıklamalar alışverişin ilk durumuyla tamamen tezat ve tüketici olarak hakkımı göz ardı etmemi istiyor. Sorun özünde kesinlikle personel sorunu değildir. Yoksa elbette sorun oradaki arkadaşların kusuru olarak düşünsek, lafını bile etmeyiz." Balıkçı 34 arkadaşın dediği ve diğer firmalarda da olabileceği gibi tam bir yedek parça özürlülüğü durumu. Burada Okuma Makine ile Cengiz Balıkçılık'ta çıkıyor. Haliyle bu sorun ana firma ile distributorun sorunu, firmadaki çalışan arkadaş da ne yapsın - konuyu bir şekilde kapatmak için, beni ikna etmek için - uğraşıyor, mazda araba yedek parça bekleme süresini. Ama işte olmuyor, mesele personel ya da çalışan bir arkadaşın meselesi olsa canın sağolsun der, bırakırız meseleyi. Net bir biçimde; personeli bu durumda müşteri karşısında bırakan; OKUMA MAKINA ve bayi Cengiz Balıkçılığın kurumsal sorunudur. Yoksa asla yoğun çalışma temposunda- pazar günleri dahi- çalışan kişileri rencide etmek gibi bir yaklaşımımız olamaz. Bir şekilde her şeye yetişmeye çalışıyorlar, firmasıda yedek parça politikaları, stok maliyetleri vs sorunu çıkınca müşteri memnuniyetsizliğini kapatmak için açıklamalara giriyorlar. Ama görüldüğü gibi olmuyor işte.
Selim Bey, sözü edilen 5.000 parçanın, o mağazada satılan tüm marka ve modeller dikkate alınarak söylendiğini zannediyorum. Yoksa tabiki bir makine o kadar parçadan oluşmaz. 2 Sene kadar önce, tanınmış bir Alman araba markası için 15 gün jant bekleyip, o süreyi stepne takılı olarak geçirdiğimi, aynı şekilde kardeşimin yine tanınmış bir Japon marka arabasının kapı sacının 20 günde geldiğini konuyu okuyanların bilgisine sunarım.
Selim Bey; bir makinada 5000 parça değil; belki kamış ve makina olmak üzere 100 civarı modelleri var; eh bir de bunların tek tek parçalarını düşünür isek sayı belki 5000'i bulmaz; belki de geçer, herhalde 5000'den kasıt budur...
Ayrıca bu sıkıntıyı hemen her markada yaşamak ta pek mümkün; size 3 ay sonra gelecek demişler ve geleceketir de... Şimdi ismini vermeyeyim daha büyük bir firma distribütörü olduğu ürün için bu yapılamıyor parça yok diye kullanılmamış ürünü tarafıma iade etmiştir ne yazık ki... Yurtdışını bilmem ama sanıyorum orada da durum böyledir; yüzlerce ürün var ve hemen herdaim istediğiniz parçayı bulabileceğinizi zannetmiyorum... Ama isabetli bir karar vermişiniz ve son derece kaliteli bir markanın ürününü temin etmeyi düşünüyorsunuz galiba; iyi avlarda kullanmanızı dilerim...
Öncelikle geçmiş olsun. Yaklaşık 1 ay önce Cengiz Balıkçılık'tan aldığım Linafea Extreme kamışı ilk kullandığım gün 2. boğumdan kırdım. 2 dakikada değiştirdiler.Bu sefer aracımın tavanına çarpıp en uç kısmı kırdım.(Herhalde nazara geldik) Onu da hemen değiştirdiler. 5 kuruş para da almadılar. Ümidederim size de en kısa zamanda yardımcı olacaklardır.
Zaten bende cengiz balikciligi yargilamiyorum,bir malzemecide bence 5000 yedek parca olmasida yanlis,buradaki malzeme saticilarinda bile yok yedek parca stogu,sadece bozulan malzemeyi yapilmasi icin o markanin firmasi yada bölge satis bayine gönderisiniz onlarda yedek parca varsa yapar yada yedek parcayi gönderirler,zaten hata fabrika hatasi degil ve böyle durumlarda uzun zaman yedek parca beklemekte oluyor,3-4 ay bazende bir sene yedek parca bekleyen arkadaslarimizda var...
Burada bir kaç husus önemli. Öncelikle Shimano alacaksınız mesela. Değişen bir şey olacak mı? Hiç sanmam, onunda öyle olmayacak bir yerini kırarsanız, o da aynı akıbetle karşılacak. Efenim 5000 kalem parçayı nerde nasıl saklayayım? Bu senin sorunun sevgili satıcı. Bir modeli getirtirken, yanında yeterli miktarda yedek parçasını getirmiyorsan, o modeli niye getirdin peki? İşin daha bir enteresan olan tarafı, yedek parça stoğu kar demektir. Onlarda makine kadar satılabilir ve para kazandırıcı şeylerdir aslında, hatta belki de daha fazla. Buraya kadar olan şey, ülkemizin neden sanayide, ticarette vs. nal topladığının resmidir. Bu kafayla bakkal irisinden öte bir şey olamazsınız. 70 milyonluk Türkiye'de, 7 milyon bile olamayan Hollanda'da üslenmiş Daiwa'nın, Gamakatsu'nun falan filan al satçılarından ötesi olamaz. Yani mesele, zorunluluk filan meselesi değildir. Bu resmen para kazanmayı, ticaret yapmayı bilmemektir. İşte o yüzden bu markaların vs. merkezi Hollanda olur. Peki bizim açımızdan? Bence yapılacak şey basit. Ne veriyorsunuz ki 150 TL bir makineye? Gidin alın 30 TL'lik bir ALBA BETA veya tonla muadilinden birini. Bozuldu mu? Atın çöpe gidip bir tane daha alın. Bu kısır köy bakkalı zihniyetindeki ithalatçılar yüzünden insan iyi bir mal almaya çekiniyor resmen. Elimdne düşürdüm, kırdım diye, bilmem kaç TL'lik makineyi neden çöpe atayım, neden 3-4 ay kullanamayım ki? Evet burada bir hakkım yok elbette. Ama o zaman, alırken neden sermayeyi kediye yükleyip iyi ve pahalı bir şey alayım ki? Yarın ufacık hatamdan dolayı kullanım dışı kalacaksa, gidip onu almak enayilik olur/oluyor resmen. O yüzden en iyisi devam ucuz, idare edecek, sıradan ve çin malı şeyler almaya, en iyisi bu.
Malsef bu her sektörde böyle geçen aylarda benim foto mak ın sensörü bozuldu marka sony.. gittim sony servisine adamlar baktı evet sensör gitmiş değişmek lazım.. iyi nekadar 50 dolar sensör 30 dolarda kargo ücreti. Nasıl kargo? bizde yedek parça stoğu olmaz bakarız, ne bozulmuş, o şekilde yurtdışından sipariş ederiz, 3 hafta sonra gelir.. Adamın dediği bu. Ha bide bunun içinde servis ücretide alınacakmış tamir sonrası, oda 25TL. Makineyi zaten 200 liraya almıştım, sensörün tamiri için 120TL verilir mi? 25TL de servis ücreti etti sana 145TL. Kargo ücretide bana giriyor 30 dolar halbuki adam stokta tutsa bu iş 50 dolarla biterdi.
slm 11 gün bekleyipte makinamı yapmıyorlar diye bu formda bu arkadaşları yargılıyorsan sen bu işi yapma bence sen git bostan ek arkadaşım yada eniyi makinan alba star olsun by
Özür dileyerek soruyorum ama siz şimdiye kadar kaç makinanın gövdesini (Body) kırdınız ya da ihtiyacınız oldu; yedek parça hususunda da birtakım kriterler vardır; örneğin Okumalar için söyleyeyim; misina kılavuzunda bulunan rulman hemen her daim ellerinde mevcut ve ithalatçı firma tarafından ücretsiz olarak dağıtılıyor; bir kısım makinanın kol v.s. side mevcut; ancak bazen her zaman mevcut olan rulman bile bir anda ellerinde kalmıyabiliyor ve gelecek parti ile birlikte temin ediliyor; ne yapsın bu adamlar kamyon dolusu rulman mı bulundursunlar ellerinde... Ayrıca firma konuyu açan arkadaşa bu olmuyor dememiş 3 ay sonra veya ne kadar süre ise o zaman gelecek demiş; yani bir şekilde sattığı malın yanında; evet siz de belirtmişsiniz Shimano olsa dahi böyle bir problem ile karşılaştığınızda beklersiniz veya bu tür sorunlar yaşarsınız diye... Ha; tabi ürünü satıp başka hiçbir şekilde hizmet vermeyen firmalar da var ancak sektörtde zaman içinde silinirler diye düşünüyorum... Serdar Hocam Alba demişsiniz; idare eder demişsiniz; yapmayın, etmeyin iyi kötü biliyoruz makinayı; kolumuza yazık yani daha başka bir konuda görmüştüm Banax'lar ile ilgili yazınızı; Alba'dan da kat kat üstündürler yani...
Haluk Abi, tamam kat kat üstündürler, ama kat katta pahalılar. Sorun şu. Benim bir gün, evden çıkıp Galataya balığa gitmem ve gelmem, 30 TL'ye patlıyor. Yemiydi, çayıydı, yol parasıydı vs. bu hesap. Banim bu masraf gözümde büyümüyor ve harcıyorum. Fakat, Bir günlüğüne sivriceye gitsem, Sevgili Orhna babalaır vs. ziyaret etsem, 3 hafta Galata'ya gitmesem, aynı maliyete çıkar, faka tgözümde o büyüyor resmen. 100 Milyon harcanır mı hiç? Şimdi mesele şu. Azımsanmayacak bir bedel ödüyorsanız, onun bu gibi bir sebeple kullanılamaz olmasını kabullenmek zor olur. Gidip 100 milyar verip mersedes alıyorsunuz, küçük bir parçası yüzünden kullanılamaz oluyor gibi düşünün. Eğer yedek parça desteği varsa, o zaman bu parayı daha güvenli olarak verirsiniz. Makine işide böyle. bu bir keyf meselesi ve keyfe keder veren işler çekilmez olacaktır. İşte bu keyfe keder veren durum şudur. Aslında o 3 ay sonra gelir meselesi, müşteriyi uzak tutup bu işten vazgeçirmek için bir bahane olarak görülür. Pek çok firma bunu yapar. 3 ay sonra gelecek, sipariş ettik filan der, sonra ay geçer, yıl geçer, gelmez o günler bir türlü. Ki zaten 3 ay sonra lafını duyan müşteir çoğu zaman vaz geçecektir, bir keyf aracı için 3 ay bekle, arkasını ara vs. pek çok müşteri için katlanılmaz durumdur. Ama bu bana ne gösterir? Eğer ben, düşürüp kasasını kırdığım için, bilmem kaç param güme gidecekse, o kadar parayı ona vermem. Yazık, günah. Çünkü, makine düşer, rüzgar eser, elinden kayar, körgözün bir gelir ayağını takar, hepsi olur. Eğer benim ödeyeceğim para, böyle bir durumda güme gidecekse, bu maliyette benim için biraz düşündürücü ise, en iyisi o riske girmem. İşte hepsi bu. Ama eğer, parçası kolay bulunsa, makul fiyatlı olsa, gözü kapalı alırım, zira çalınmadığı sürece, ona harcadığım paraya karşılık alacağımı, kırılsada yarılsada, güvende olacağımı bilirim. Kısaca, nedir mesele? Pahalı bir ürünü satacaksanız, arkasına desteğini iyi koyacaksınız ki, alıcı bunu alırken içi rahat olacak. Yoksa bir avuç parayı kediye yüklemek dile getiremese de, huzursuzluk verecektir. İnsanlar düşünür, ama çoğu zaman düşünce hisler olarak terennüm edilir. Hissedilir bir şeyler. Bugün en köhne şilep bile Çinden buraya 40 günde gelirken, 3 ay sonra parça gelir lafı, hiç tatminkar bir laf değildir. Bir distribütörün, böyle küçük bir şeyi, 10 gün içinde getirebiliyor olacak şekilde kendini ayarlaması mümkündür. Peki acaba neden bu olmuyor? Bir hislerinizi yoklayın bakalım? İşte bu gibi meseleler, kişileri böyle kaliteli ve pahalı ürünlerden soğuk tutar. Şahsen beni tutuyor. O yüzden, ALBA BETA alırım, bozuldu mu? Atarım çöpe bir daha alırım. Bu bana daha cazip geliyor. Neden? Nasıl? Geçen, Daiwa Emblem misinayı makaranın altına kaçırdı. Kayanın tepesinde dikiliyorum. Uğraş filan çıkaramadım. Makarayı söktüm, misinayı kurtarırken, oradaki kalamayı cayrdatan disk, rondele filan düştü, hooop denize Neyse, bu bir sorun teşkil etmiyor çalışmada. Ama gördüğünüz gibi, böyle bir şey her an olabiliyor. Benzer bir durum, kritik bir parçada olsa, gitti 500 TL hurdaya.. Sizce bu biraz insafsızlık değil mi? Ha, şu sarma yüzüğü, bilyası vs. Bunlarda stok olarak tutulmuyor. Peki nasıl oluyor? Zaten bunlar 3-5 çeşit, hadi olsun 20 çeşit bilya, yüzük vs. Bunlardan yüzlercesi 1 TL'ye, yaptırılıyor, getirtiliyor vs. avuç avuç satılıyor. Kısaca, orjinal modele ait orjinal bilya, yüzük vs. bulmak pek mümkün değil. Aynı şekilde kılavuz filanda öyle. Benim Freestyle'ın uç yüzüğü kırıldı. Değiştirdim, Cengiz'den alıp yenisini. Ama orjinaliyle alakası yok. Yani Lineaffe'nin kullandığından farklı bir şey. Laf aramızda, orjinali daha adi bir şeydi, bu muadili daha kaliteli çıktı. Demek istediğim, bunlar da zaten piyasada hazır ve nazır olan şeyler. Bir arabanın parça desteği, somunlarının veya yağının bulunup bulunmadığı ile düşünülür mü? O model/marka için parça desteği demek, o modele özel parçalara destek demek zaten. Tamam, bizde düşürmeyeydik kardeşim. Ama, ben tüketici olarak, bir ton para vereceğim malın böyle elimde kalacak olmasını göze almak durumundaysam, neden bu riske gireyim? Bu pazarlama sorunudur, ama bir sorundur. Tüketicinin bu derdini okuyamayan satıcı, ancak ucuz ve öylesine mallarını piyasaya tutturabilir.
Biliyorum; genel olarak haklısınız ancak bu firmanın müşterilerini şimdiye kadar desteksiz bıraktığını görmedim; ürünleri şöyle veya böyle tartışılabilir (fiyatına göre de iyi sayılır ürün satarlar). Ancak kurumsallaşamadılar; biraz eski tarzda gidiyorlar ama ben adım gibi eminim ki piyasada birçok firmadan; hatta bazı köklü firmalardan bile daha fazla müşteri memnuniyeti ve desteğine sahiptirler, evet dediğiniz gibi bazen bazı mamullerin orjinal parçaları yerine farklı parçalar verilebiliyor ama sektörün tümüne bakarsak daha iyi bir hizmet anlayışı içindeler... Esasen ve maalesef ülkemizde bu sektörde nerede ise tüm firmaların çalışmasını ben şahsen yeterli bulmuyorum; bu da ancak müşterilerin bilinçlenip haklarını firmalardan talep etmesiyle düzelecektir. Örneğin benim Daiwa GS-9'um var ve geçen sene temizlerken bir arkadaş kaza eseri masanın üzerinden düşürdü ve rotoru kırıldı, sözde ithalatçıyım diyen firma bana bu parçayı temin edemedi, gidip piyasadan 2.el olarak temin ettim; tabi ki bu hoş bir olay değil ama durum bu... İsim zikretmek istemiyorum ama yukarıdaki firma ve onunla birlikte bir-iki firma bu konuda birşeyler yapmaya çalışıyorlar ve ben gün geçtikçe onların bu hizmetinin düzeleceğine inanıyorum; zaten böyle olursa sonuçta bizim kadar onlar da kazançlı çıkacaklarını biliyorlardır... Alba konusuna gelince Galata gibi yerlerde gerçekten de iş görürler; ancak benim avlanmaya gittiğim tek bir yerde (Beşiktaş) iş görür; diğer gittiğim avlaklarda (Şemsipaşa, Kanlıca, Çubuklu Çakal Burnu) hakikaten kol çıkarır bu makinalar; hem kendi kolunu hem de benim kolumu...
sorun çözüldü ve bazı notlar Öncelikle herkese rastgele ve değerlendirmelerini paylaşan arkadaşlara teşekkürler. Kısaca gelişmeleri aktarayım. Ana firma ile temas ettik, akabinde tekrar cengiz balıkçılık ile görüştük ve tekrar diyalog oluştu. Önümüzdeki hafta parça yenilenecek. Diğer yandan kimi notlarımı ve yaklaşımımı paylaşayım. Sorunun buraya aktarılmasının nedeni kimi eleştiren arkadaşların yorumladığı gibi 3-5 kuruşluk bir parçanın değişmesi değildi. Bu kadar parça için bu kadar yazışmaya değmez. Diğer yandan zaten alternatif yeni bir makine kararını da vermiştim. Ayrıca bir mesajda belirtmiştim, cengiz balıkçılıkta çalışan arkadaşlar dahil, haftanın bir çok günü akşam saatlerine kadar yoğun çalıştıkları için 3-5 kuruşluk bir parçadan dolayı rencide etmemiz sözkonusu olmaz. Mesele prensipte ve yaklaşımdadır. Ama çoğu arkadaşın farklı yerlerde de haklı olarak vurgu yaptıkları noktalar vardır ki oldukça önemli. 1- Kim hangi amaçla yaparsa yapsın, dünyanın en güzel bölgelerinden birinde spor/hobi vs yapmaya çalışıyoruz. 2- Balık tutmaya çalışırken ayrıca denizi ve önemini keşfedip korumaya çalışıyoruz. Kirlilikten tutun da, avlanma yasakları vs. 3- Aynı zamanda yeni teknikler vs keşfetmeye çalışıyoruz. ( Bu forumdaki çoğu yaklaşım ve denemeler bence iyi bir balıkçılık malzemeleri üreticisinin Ar-Ge bölümünden daha zengindir. ) Yani yaptığımız etkinliğe, mekana ve bunu paylaştığımız diğer insanlara özeniyor, destekliyor, yönlendiriyoruz. Doğal olarak da bu sürecin bir parçası olan alış veriş yaptığımız yerlerden aynı özeni bekliyoruz. Bu nedenle beklentimiz yüksek olmalıdır diye düşünüyorum ve insanımızın bunu hakettiğini de. Çünkü sorun sadece basit bir parça ve üç ay meselesinde düğümlenmiyor ki; 1- Öncelikle bakın firmalara hepsi yabancı ve aralarında köklü firmalar var. Kendi müzeleri bile var. Ama üç taraflı denizlerle çevrili yurdumuzda balıkçılık malzemesi üreten bir firma yok. Makineyi biz üretseydik hem daha ekonomik, hem ülke şartlarına uygun, yedek parça sorunu olmayan ve kaynaklarımızın bizde kaldığı bir ortamımız olurdu. 2- Yukarıdaki durum yok ithal ediliyor. Tamam bir geçici çözüm. Ama bakın fiyatlara kat be kat insanımıza satılıyor. 3- 2. aşamayıda geçince - sonuçta deniz burnumuzun dibinde/ el mahkum dibimizdeki denizde avlanmak için makine alacağız- bu sefer de yedek parça/servis hizmet sorunu çıkıyor. Elbette her firmada/markada çıkabilir. Ama hangi firma/markada sorunun çıktığını kullanıcılar bilecek ki kararını ona göre verecek. 4- Bir diğer nokta da arkadaşların yoğun çalıştığı idi. Doğrudur. Ama bu durumda firmanın yeni eleman çalıştırması gerekir. İş mi yani, çalışan adamı uzun süre çalıştır. Dışarıda birsürü işsiz. Elbette bu durumda hizmet kalitesinde düşme yaşanır. Bütün firmaların çoğu bunu yapmıyor mu? Sadece balıkçılık malzemeleri satan firmalar değil. Nasıl ülkenin herhangi bir yerinde balık tutmaya çalışan arkadaş bir parça için 3 ay beklemeyi haketmiyorsa, makineyi satan arkadaş da dışarıya yedek parça bağımlılığı/ yoğun çalışma saatleri ve/veya farklı kullandığı ürünlerde - kendisi de aylarca beklemesi- durumunu haketmemektedir. Bu durumu kabullenmemektir mesele bence. Kanıksanırsa bu durum, o zaman her şeye hoyratça yaklaşılır. Deniz mi, kirlet gitsin. Arıtma sistemi çok maliyetli. Balık avı yasakları mı, boşver. Biz voliyi vuralım da, ufacık balıkları tonlarca piyasaya sürelim de. Geçen yıl kadıköydeki bir balıkçı da gördüydüm, resmen etsiz yaprakları çinekop diye satıyorlardı. Ş.............ler. Müşteri mi, sat malı gitsin. Yedek parçayı sonra düşünürüz. Maliyeti yüksek, nasılsa başka ürünlerde beklemiyorlar mı. Eleman mı, çalıştır gitsin. Nasıl olsa bir yolunu bulur, işleri idare etmenin. Böyle gider bu durum. Sonuç ise; 1980'lerde 100 aşkın türün bulunduğu denizde sayı 30 yıl sonra 30-40'a iner. Evlerin arka tarafı verimsiz ama bir ton para ödenmiş makinelerle dolar. Malezya vs yerlerde ucuza çalıştırılan insanların ürettiği mallar, Türkiye'de yine düşük ücretle çalışan insanlara, çok çalıştırılan diğer insanlar tarafından satılır. Elbette bu sorun sadece Cengiz Balıkçılık'ta değil, Spot veya Ergin'de de çıkabilir. Okuma da değil, Shimano vs.'de çıkabilir. Ama yaşadığı denize, balığa, spora, hayatına özenen insanların bu durumu bilmesi ve üzerine düşünmesi son derece faydalı çözüm önerilerinin üretilmesi/paylaşılması açısından gereklidir. Forum bence bunu başarıyla yerine getiren bir ortam. Rastgele
