Öncelikle herkese merhaba, uzun zamandır araştırdığım ve raporlarını takip ettiğim alabalık için bayram dönüşü yakalama fırsatı buldum.Aslında uzun zamandır heves ettiğim ama yer bilmediğim için geç yapılmış bir av oldu benim için.Evime 2 kilometre uzaklıktaki alabalık şelalerinin yıllardır yanından geçiyormuşum ama haberim bile yok bunun sebebini ise alabalık avcılarının mera yerlerini sır gibi tutmasına bağlıyorum Geçtiğimiz günlerde forumdan bir abimin sayesinde merayı öğrenip hemen uygun takımlarımı bayram dönüşü için hazırladım. Nihayet bayram bitmişti sabahın erken saatlerinde 6 gibi uyanıp hemen takımlarımı alarak yola çıktım ve meraya geldiğimde at çek yapmaya başladım.Kullandığım takımlar muhtelif marka spin kamışım ve 25 mm misinaya bağlanmış kırmızı noktalı bronz renk 1 numara mepsim.İlk başladığım saatlerde uzun süre atış alamadım hatta burda alabalık yok diyip geri dönücektim ama tam o sırada oltama bi vuruş aldım çektiğimde baktımki küçük bir kasna hevesim ne kadar kırılsada beni biraz daha ilerlemeye teşvik etti küçük kasnayı dereye iade ettikten sonra atışlarıma devam ederek yukarılara çıktım tekrar oltama küçük bir kasna vurdu ve burda alabalık falan yok diyicektimki ileriden şelalin sesi kulağıma çarptı.Şelaleye ulaştığımda alabalığı hissettim sanki sessizce bir köşeye pustum ve ilk atışımda 33 cm lik cok güzel bir alabalık aldım.Balık gerçekten cok güçlü bi ara olta takıldı zannettim makina dönmedi ama balığın direnişiymiş meğerse.Arkasından bir kaç atış daha yapmama rağmen tık yoktu.biraz ara veriyim dedim ve 15 dakika sonra tekrar atışlara başladım yine ilk atışımda 20 cm lik bir alabalık aldım ama diğerine nazaran küçük olduğunu düşündüğüm için geri saldım ve mükafatını hemen arkasından tuttuğum 26 cm lik çok güzel bir alabalıkla aldım.Daha sonra 10 dakika kadar daha atış yaptıktan sonra balığı daha fazla rahatsız etmeyip yeterli olduğunu düşündüm ve avımı 2 balıkla sonlandırdım.İlk kırmızı beneklilerim olduğu için yaşadığım zevki heyecanı anlatamam gerçekten ayrı bir ruh kattı bana.Alabalığın tatlısudaki bir çok balıktan daha asaletli olduğu tuttuktan sonra daha iyi anladım en yakın zamanda yeni raporlar yazmış olacağım Fotoğraflar Beni kandıran küçük kasnalar Ve 33 cm lik ilk kırmızı beneklim En son tuttuğum 26 cmlik kırmızı beneklim Seneye tekrar tutmak üzere dereye iade ettiğim balık Ve iki balıkla mutlu son, eve dönüş
Muhteşem görüntüler sunmuşsun bizlere. Teşekkürler Atilla. Senin için güzel başlangıç, aynı hassasiyetle devamını dilerim.
Alabalık raporları üstüste geliyor,yurdumun sularındaki son endemik alalar birbir katlediliyor.Atillacığım,canım kardeşim.Ereğlide alabalık avlayabileceğin bir tek yer vardır oda sağırsultanın bile duyduğu,ereğlinin turistik yerlerinden biri olan güneşli ve kayalıdere şelalerininde içinde bulunduğu gülüççayının üst kollarıdır.Uzun zamandırda ava kapalı,koruma altına alınmıştır.Sen 10 yaşında iken ufakbir keşif gezisi yapıp bikaç alabalık avlayıp geri salmış,derenin geleceğini pek parlak görmemiştim.Aradan on yıl geçmiş,korunup günümüze kadar içinde tuttuğun damızlıkları barındırabilmiş olmasına sevinsemde,senin gibi genç kardeşlerimin o bölgedeki yegane doğal serveti korumak yerine avlanmayı seçmesine üzüldüm. Değil gülüççayı ve kolları,gülüç barajı bile ava yasaktır(bkz.tebliğ 3/2) .Öyle yada böyle senin kuşağına kadar o balıklar yaşamlarını sürdürebilmişler,seninde o güzelim balıkları çocuklarınında görebilmesi yönünde hareket edeceğin umuduyla sağlıcakla kalmanı dilerim...
Tebrikler, balıklar güzel gerçekten.. Bir türlü balığa gidemiyorum, sıkıntıdan kafayı yiyeceğim evde .
Fatih abi bahsettiğin yerlerde alabalık avının yasak olduğunu bilmiyordum tebliğde ....... göleti diye geçiyor sadece, gerçi oraların gülüç göletinin kolları olduğunuda bilmiyordum tamamen iki farklı yer gibi sanıyordum.Ava gittiğimde gayet duyarlı davranmaya çalışarak küçük balıkları salıyorum ama av yasağı varsa tabiki avlanmam veya tuttuğumu bırakırım.Bu konuda uyarılarınız için teşekkür ederim
Teşekkürler Furkan aynı şekilde bende günleri iple çekmiştim sıkıntıdan patlıyordum bu av çok iyi geldi daha iyileri sana rastgelsin
Bende tebliğe baktım şimdi. .... ve ...... göleti yasak olarak geçiyor fakat çay yada dere yasak gözükmüyor. Dere yada çay yasak olsaydı (yasak olduğunu düşünmüyorum) x deresi yada çayı yasak diye belirtilirdi. Örneğin ''zeytinli deresi ve yan kolları, şahin deresi ve yan kolları'' diyerek belirtmişler.
Arkadaşlar, Atilla yasak av yapmış olsa da; şu an bu muhabbeti buradan yaparak o meraya çook daha fazla zarar veriyoruz. Özelden yazsak...
Tebrikler dostum, güzel balıklarla sonlanmış avın. Bu tarz meralar nesli tehlikede olan bu güzellikler için çok özel yerlerdir ve bu rapordan sonra eminim yerini yolunu soran çok olacak sana, tavsiyem cennetinin kıymetini bil... Devamı da rast gelsin...
Aynen öyle bende tam olarak anlıyamadım ve bu merada av yapılıp raporlamıs kişiler var neden bana denk geldı bu yorumlar onuda anlamadım yasak olduğunu düşünmüyorum ama yınede arastırıcam
Tebliği açıp kendin oku Atilla. Yasak olup olmadığına karar verirsin. Buraya dere yada çay isimlerini yazma sakın. Bilen biliyor ama buraya yazarsan oraları bilmeyen gerçek katliamcılar anında üşüşür. Bizler 1-2 balıkla yetinen (zaten limit 3) kişileriz. Emin ol tadını merak ettiğim halde halaa alabalığa kıyıpta alıkoymadım. Seninde bu şekilde olduğuna inancım tam. Oralara tekrardan gidersen tırıvırıcılara ve diğer yasak yöntemlerle avlananlara mani olmaya çalış. Onlara da gerçek avcılığı anlat. Olmadı jandarmayı arar şikayet edersin. Rastgele.
Fatih Bey Merhaba, Öncelikler belirtmek isterim ki sizin de çok iyi bildiğiniz gibi; alabalıkların çoğu türü zaten endemik olup her bölgeye ait ufak farklılıklar göstermektedir. Tıpkı insanların ve diğer hayvanların yaşadıkları coğrafyaya göre uyum sağlayıp türler arasında farklılıklar göstermesi gibi. Sizin söyleminizden şunu anlıyorum; balığı yakalayıp geri bırakalım kimse balık alıkoymasın, tamamiyle sportif amaçlı balık yakalayalım. Bu tür detaylara girersek balığın neslini tehlikeye sokacak o kadar çok şey var ki anlatmakla bitmez. Zaten olta ile avlanarak dünyanın hiçbir yerinde bir balık neslinin tükendiğini ne gördüm ne de duydum. Öyle bir durum varsayımı olsa bile bunu; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı öngörüp bu kriterleri taşıyan baraj, göl, akarsu ve kollarında avlanmayı tamamen yasaklıyor. Yasaklama demişken bence bu kadar balığın neslinin tükenmesi için duyarlı gibi gözükürken dere ve göletlerin isimlerini burada alenen yazmanızı da bir hayli garipsedim. Zira 2 km yakınında oturan Atilla kardeşim bile olaydan birkaç gün öncesine kadar habersizken siz şimdi tutup bütün herkesin ulaşabileceği bir platformda hiç çekinmeden neredeyse nokta atış avlak tarifi veriyorsunuz(?). Kusura bakmayın ama bence bundan sonra orada avlanacak kişilerin niyetlerini bilmeden o kişilere davetiye çıkartmanız balık türünü tehlikeye atmış olmanız demektir. Forumda aşağı yukarı herkesin hassasiyet gösterdiği "avlak alanlarına saygı" diye adlandırdığım en önemli konuyu atlıyorsunuz. Ayrıca siz (bkz.tebliğ 3/2) tebliğde göreceksiniz ki belirttiğiniz dere kolları için herhangi bir yasaklama söz konusu değildir. Eğer başka bir tebliğ varsa ve bu konuya yazan hiçkimse bu tebliğden haberdar değilse kusura bakmayın herkes adına ben özür dilerim..
atilla kardeşim avlandığın mera çok güzel.balıklarda çok yakışıklı.avını tebrik ederim.tebliğde de yasak görünmüyor.gayet şık bir av olmuş.rast gelsin.
-Bazı buzul gölleri hariç- hangi gölde doğal alabalık varsa onu besleyen kaynaklarda da muhakkak surette aynı türün bireyleri vardır. Ancak gelin görün ki; gölü ava yasaklayıp kaynağını serbest saymak şeklindeki uygulamalar yurduma has güzelliklerdendir. Gölün ava yasaklanma gerekçesi ne ise kaynağının gerekçesi de o olmalıdır. Biri diğerinden ayrılamaz. Hele konu kırmızı benek olunca bin kere daha dikkat etmek lazımdır. Yurdumda yasakların fiilen kağıt üzerinde kalacak bir yasaklama olduğu bilinse de (!?) yine de karar vericilerin bu anlayışı dikte edip kayıt altına almaları gerekir. Konu özelinde ortaya çıkan sonuç: Gerçeklerden, bilimden uzak masabaşı tebliğ hazırlamak. Evet dostlar; KKGM yanıldı, talana çanak tuttu diye bunu kendimize hak saymak mı gerekir? diye soralım yüreğimize. En azından sonraki avlarımız için... Yönetime NOT: konu içerisindeki içsularımıza ait özel mekan- mahal isimlerinin silinmesini rica ederim.
Sevgili Nuri,üşenmedim bu gün OGM(orman g.müd) 10.bölge(zonguldağı kapsayan) yi aradım.Tebliğde yer alan derelerden(gümeli ve kocaman hariç,manzut da yayla adıymış) haberleri yok.Bu adlarda derelerin kendi ellerindeki harita ve belgelerde var olmadığını söylediler. Dere isimlerinin her kilometrede,HER KÖYDEN GEÇERKEN değişik olduğu gerçeğini bilen biri olarak hiç şaşırmadım.Bütün köyün kurudere diye bildiği dere kıyısındaki arazinin tapusunda sınırlarını belirtirken ''KUZEYİNDE ÇAĞLAYANDERE'' ibaresine de alışığımdır. Yıllar önce oraya gittiğimde,ormancılarla konuşmamda yasak olduğunu öğrenmiştim.Neticede o bölgenin dereleri Max. 6-700 m rakımlardan aşşağı doğru akan,yazları büyük debi kaybı yaşayan kısa mesafeli dereler.Zaten rapordada gördüğün gibi ,bol miktarda kefal barındırıyor.Gerçek uygun yaşam ve üreme mesafesi en fazla 3 kmlik bir mesafeyle sınırlı.Abartısız söylüyorum,orada üçgün üstüste avlanayım,istesem tek balık bırakmam o Mutlak surette korunduğunu düşündüm,tEBLİĞDE SIRALANAN DERELERİN bir kısmının oranın kolları olduğunu varsaydım.Çevre köylülerinde avcıya sıcak bakacağını sanmıyorum. Bir şekilde korunmasa içinde ilaçlık balık bile bulunamazdı. EREĞLİ VE ŞELALE YAZ ,Atilla kardeşimizin resimlediği şelale şak diye çıkar zaten.O yüzden fazla gizlenebilecek bir yer değil.Mesire yeri bildiğin.Turizm kataloglarında yer alıyor,trackingçiler turlar düzenliyor.(mera deşifre falan olmadı yani,amerikayı keşfetmiş gibi sevinmeyecek bohçacılar.) sAKAT OLAN KISIM kolgibi alanın fotosunda.Ölüyü harekete geçirir cinsinden mübarek Sitemizin,o meralarda av yapan arkadaşlarımız (ankara ağırlıklı) gereksiz kaygıya düşüyorlar bence
Nuri Bey, Düşünceniz çok güzel tabii ki tebliğde yasak değil diye insanlar oraları talan etmesin, bilinçsiz ve kural dışı avlanmasın ama ortada bir yanlış anlaşılma var ki o da yasak olmayan bir yerin 10 sene önce yasak olduğu ve tebliğde şu anda bir yasak olmamasına karşı bu şekilde öne sürülmesidir. Meranın gizlenebilirliği değil burada sizinle tartıştığım konu. Sadece hiç çekinmeden mera yeri vermeniz beni sizin söylemleriniz içerisinde ikileme düşürdü. Bir önceki mesajınızda şöyle derken; ".... Aradan on yıl geçmiş,korunup günümüze kadar içinde tuttuğun damızlıkları barındırabilmiş olmasına sevinsemde,senin gibi genç kardeşlerimin o bölgedeki yegane doğal serveti korumak yerine avlanmayı seçmesine üzüldüm..." şimdi ise; "... Sitemizin,o meralarda av yapan arkadaşlarımız (ankara ağırlıklı) gereksiz kaygıya düşüyorlar bence..." böyle diyorsunuz. Bir önceki mesajınızda siz kaygıya düşüyordunuz şimdi ne değişti? Orada köylerde yaşayan insanlar adına da bence yanlış öngörüde (hatta önyargıda diyelim biz buna) bulunuyorsunuz. O taraflardaki köylerin tümünde halk gayet içten, samimi ve önyargısız davranıyor. Şimdi konuyu bir toparlayayım istiyorum.. Devletin koymuş olduğu kuralların dışına çıkan, koyulmamış kuralları kendi çıkarları doğrultusunda varmış gibi gösteren kişilere sesleniyorum. "Tebliğde yasaklı bölgelerde adı geçmeyen her yerde avlanmak herkesin hakkıdır. Lütfen insanların haklarını kısıtlamaya gayret göstermeyin. Fatih Bey bunu özellikle sizin için söylüyorum; İnsanları yanlış yönlendirmeyin. Biliyorsunuz ki herkes açıp tebliği okumuyor ama bir yer yasak değilse yasak değildir, bu kadar basit. Sizin yaptığınız tebliğ okumak değil tebliği yorumlamak ki bence bu çok gereksizdir. Eğer tebliğle ilgili bir derdiniz sıkıntınız varsa başka bir konu başlığında sabahlara kadar tartışalım. Bizim de (Ankara ağırlıklı ) tebliğle ilgili sıkıntılarımız var, siz bizden yaşça büyüksünüz ve mutlaka tecrübeleriniz de daha fazladır. Birbirimizin bilgi ve düşüncelerinden yararlanabiliriz diye düşünüyorum..
Burada uzun uzun yazıp polemiğe girmeyeceğim. Doğayı ve ortak hobimizi yaparken elimden geldiğince ve fazlasıyla çevreye tahribat vermeden yapmaktayım. Kaçak avlananlara haddinden fazla müdahale ederim. Doğru bildiğimden şaşmam. Elimizde tebliğ var ve kimsenin tekelinde değil. Yasak olmayan bir yerle ilgili burası yasak avlanmayın demem. Dere yada çay isimleriyle ilgili tam açıklayıcı olmamış google maps üzerinden koordinat verin bilmeyenler uğraşmasın.. Alabalık konusuna gelince dediğim gibi itinalı şekilde fazla zarar vermeden avlanmaya dikkat ederim ve çoğu zaman tekrar iade (yakala-bırak) ederim. Bir Ankara'lı olarak bu konuya son kez yazıyorum. Rastgele.
