Kocaoğlan

Sevgili Dostlar

Yazılarıma uzun bir ara vermiştim. Fakat bu ara balığa çıkmamaktan değil devamlı kendini tekrar etmemek için verilen bir araydı! açıkcası devamlı aynı tür balıkları tutup tutup yayınlamak (eğer trofe değilse) bana çok cazip gelmiyor, en azından avın bir hikayesi olması gerekiyordu!

Marmara'da daha ne deneyebiliriz, farklı ne yakalayabiliriz, diye abimle tartışırken birden, neden elektrikli çıkrıkla daha derinlerde yaşıyan farklı dev balıklara ulaşmaya çalışmıyoruz dedik ve kendimize elektrikli bir çıkrık aldık. Fakat yazın marmarada 400-500 metre deriinliklerde bir çok kez çalışmamıza rağmen aradığımız balıklara ulaşamadık!

Yaz bitip kayığı kışlama vakti gelmişti ve birden neden kayığımızı kışlayıp önümüzdeki yaz'ı beklemek yerine yeni bir maceraya atılıp kayığımızı saros'a çekmeyelim diye düşündük! Bu çok çılgınca ve tamda bize göre bir hareket olurdu diye düşünüp teknemizi saros'a götürdük. İlk gittiğimizde gidilen bölgenin meralarını bilip bölgeye hakim olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık ve ilk fırsatta tekrar gelmek için geri döndük.

Aradan bir ay geçmeden bölgeye tekrar geri döndük. Hava muhteşem, deniz ise çarşaf gibiydi! Keşif için daha iyi bir fırsat olamazdı ve ilk 2 gün boyunca zamanımızın tamamını sadece bölgedeki meraları keşifle geçirdik. Meralar arasındaki mesafeler inanılmaz uzak olduğundan dolayı gün içinde 50-60 mil yol yapıyorduk. Genede saros'un o kadar ufak bir bölgesini gezebilmiştik ki!

Üçüncü ve son günümüzü tamamen belirlediğimiz bölgelerde avlanmak için ayırmıştık, sabah erkenden kalkıp kıyıda yem için kullanacağımız lüferleri tutup meramıza doğru yol aldık. Devler büyük severdi! Bu yüzden tuttuğumuz lüferlerin en irisini oltamıza taktık! Yavaş yavaş oltamızı 80 metrelere doğru indirmeye başladık, inanılmaz akıntı 700 gram ağırlıklarımızı uçurtma gibi uçurup yemi aşağıya indirmemize izin vermiyordu. Takımı geri çekip 2 kiloluk ağırlığımızı taktık! Sanki biraz daha iyi gibiydi fakat gene uçuyordu ve dibe inmesi için bayağı beklemek gerekliydi! Fakat yapıcak birşey yoktu, bizde mümkün olduğunca akıntıyı arkamıza alıp oltayı indirmeye çalışıyorduk, en azından bu şekilde hızlı bir şekilde iniyordu!

Birden beklediğimiz vuruş geldi, balık yakalandığını anladı ve fiişeklemeye başladı,bu büyük bir balıktı, bunu shimano stella 8000pg marka makinamın kalamasının neredeyse sonuna kadar sıkık olmasına rağmen boşalma hızından anlayabiliyordum, bir süre sonra balıkda yorulma belirtileri baş gösterdi ve balığı yukarı çekmeye başlamıştım, heyecan doruktaydı! Ben tamamen yorulduğunu düşündüğüm anda balık tekrar fişekleyerek kalamamı boşaltmaya başlamıştı. Müthiş bir mücadele veriyordu! İkimizde yorulmuştuk artık. Yorgunluğumu unutarak heyecan ve inançla tekrar balığı yukarı çekmeye başladım. Kocaoğlan parıl parıl parlayarak kendini göstermeye başlamıştı artık Abimle yüzümüzdeki sevinçle birbirimize bakıyorduk. Bölgede ilk trofe balığımızı almıştık ve Saros yüzümüze gülmüştü. Tadında bırakıp avımızı sona erdirmenin vakti gelmişti.. Daha güzel hikayelerin sizlerin olması dileğiyle...

 

Yapma bunu Tuncay yapma bunu

Biz burada lüferlere sevinirken, tuttuğumuz lüferleri yem diye kullanmışsınız. Biz de çıkrıkla Marmara'nın derinlerinde gezme niyetindeyiz, durum o kadar ümitsiz mi? Yazın balık gelmemiş olabilir ama kışın daha iyi bir dönemdir diye düşünüyorum. Olmazsa daha ufaklarının peşinden koşacağız. Bu ise gerçek bir trofe, tabii hiç bir yer Saroz gibi olamaz. Tebrik ederim. Balık nedir Trança mı? Tek bir fotoğraf olmamış bu balığa, şöyle bir komple görseydik kendisini

 

Balığı kameraya yakın tutmuş vay vay hareketlere bak eheh .Elinize sağlık

 

Tebrikler, çok güzel bir macera olmuş. Hiç balık olmasa bile avlanmaya olan mantalitenizi çok beğendim. Hikaye de bir o kadar heyecan vericiydi.

Çok daha güzel avlarınız olsun. Niceleri rastgelsin.

 

Teşekkür ediyorum Aret, Balık Fangri mercan. Kışın hiç denemedik, belki olabilir. Hemen ümidi kesmemek gerekiyor. Denizler tam olarak keşfedilmiş yerler değil, her sene farklı süprizler yapabiliyor, vazgeçmek tamamen kaybetmek anlamına gelir! Bir gün tam olarak peşinde olduğumuz canavarlardan birini yakalarsak o zaman bir çok resimle bir konu açacağım Rastgelsin.

 

Yani bütün hikayeyi baştan sona okuyup son olarak böyle bir yorum yapmanız üzücü, Rastgelsin..

 

lüferi yem yapmak... tebrik ederim gerçek canavarı almışsınız

 

Teşekkür ederiz.. Beğenmeniz bizi mutlu etti, daha büyükleri size gelsin.

 

Mera Saros olunca gerçek bir canavar sayılmaz, ama genede hikayesi yazılabilecek bir balık olduğunu düşündüğüm için yazdım, teşekkür ederim, daha iyileri size gelsin.

 

"Yem için kullanacağımız lüferler" dedikten sonra kapattım sayfayı
Şaka bir yana çok başarılı, sinarite de benzettim ama uzmanı değilim tabi
Sonsuz tebrikler, daha iyisi rast gelsin.

 

Ben hala trançaya benzetiyorum, yok mu şöyle tamamının gözüktüğü bir fotoğraf?

 

Tamam Aret senin için bir foto daha buldum, Belki tutarız diye aldığımız 104 litrelik igloo buzdolabını kapladı kerata

 

Tamam şimdi fangri olduğu net gözüküyor

 

) Teşekkürler, Balık fangri mercan. Belli mi olur, gün gelir bu balığı yem yaparız şaka bir yana bulunduğunuz bölgeye göre hareket etmeniz gerekiyor! Şu an sarosta bu tarz balıkların önünde lüferler var. Balık o an için ne yiyiyorsa, ona o yemi sunmanız gerekiyor. Sağlıcakla kalın, daha iyileri size rastgelsin

 

Tebrikler...peki lufere ne yem yaptiniz....

 

Maşallah Tuncay, güzel balık.

İnşallah rumuzuna uygun "marmarasinariti" de rastgelsin oltana, selamlar.

 

Teşekkür ederim, lüfer için fileto zargana kullandık.

 

Marmarada sinarit yakalamak gerçekten muhteşem olurdu Teşekkür ederim iyi dilekleriniz için.

 

Tebrik ederim Tuncay Bey.Yazdıklarınız çok açıklayıcı ve sürükleyici olmuş.Paylaştığınız için teşekkür ederim,rast gele...

 

Tebrikler.Süper bir zincir olmuş balıkçılık açısından.

Zargana==>Lüfer==>Fangri==> ??