Merhaba arkadaşlar geçen hafta ki av maceramdan sonra.Dururmuyum bu hafta yine gittik. (tabi bu sefer tek değilde benim gibi balık aşkıyla yanıp tutuşan asker arkadaşım Hüseyin ile gidelim) dedik. Önceden programladığımız gibi arkadaşım Hüseyin'i iş çıkışı aldım.Ver elini yemciye son zamanlarda boru kurtlarında hüsranlardan dolayı alternatif yem olarak deniz solucanı aldık.Aynı zamanda mecburiyetten yine boru kurdu. Avlağa geldiğimizde zarganacılar at-çek yapmaya devam ediyor.Fakat gördüğüm kadarıyla pek fazla zargana yok aynı zamanda 30 cm'den uzun tutanda yok. Kendi yerimizi aldıktan sonra termosumuzdan çayımızı koyduk ve yolda aldığımız açma ve poğçalarla bir güzel denize nazır yemek yedik.Daha havanın kararmasına yaklaşık 1 saat vardı bu zaman zarfında yıllarını balığa vermiş bir üstadla tanışma şansımız oldu.Biz geçmişten sohbet ederken üstad bir yandanda zarganaları tek tük çekiyordu. Artık hava kararmış zarganacılar kalmamıştı.Bizim sıramız gelmişti.Önceden hazırladığımız takımlarımızın birine deniz solucanı diğerine ise boru kurdu takıp salladık denize, oltalarımız beklerken biz denize nazır terasımızda çaylarımızı yudumlamaya devam ettik.Fakat ne hikmetse denizin yatık olmasından dolayı mı nedir 2 saat hiç balık alamadık.Sonrasında aniden gelen yağmurda üstüne tuz biber ekti.Ben Hüseyine arabaya kaçalım hemen dememe kalmadan sen git ben kalacığım demesi bir oldu.10 dk. kadar yağmur yaz yağmuru misali ıslattı.Tabii ben arabadayım yağmur dinmek üzere iken Hüseyin aradı gel gel balık başladı, bende dururmuyum hemen geliyorum dedim.Geldiğimde bir mırmır ve dil balığı kovaya girmişti bile,bu ateşle hemen oltaları yokladım.Malesef kaya balıklarından başka bir şey yoktu. Yağmurun üstüne 1 saat geçmesine rağmen kaya balıkları haricinde hiçbir kıpırtı olmadı. Sonrasında ne olduysa ben bir dil balığı aldım.Ama nedense geçen hafta ki gibi balık yine iki iğneyi yutma beceresi sergilemiş,bir türlü iğneler çıkmak bilmiyordu. Mecburiyetten balığın kafasını kestim yine; ben bununla uğraşırken Hüseyin 1 dil balığını daha almıştı bile; hazır dedik balık oynamaya başladı ve herkesin yüzünde bir tebessüm, ikişer üçer balık almışlardı.Deniz ana çeşit vermeye başlamıştı bir yandan eşkine çıkıyor bir yandan dev iskorpitler bir yandan mırmır ve kaya balıkları bu arada bir mırmır daha aldık.Sonra gelişinden ne olduğu anlamadığım yaklaşık 18 cm istavrit ve finali ismini tam olarak bilmediğim 25 cm civarlarında bu yakışıklıyı aldım.Kısmetimiz bu kadar deyip boru kurtlarının kötü olmasından dolayı (bitmesine mi yanalım yada aldığımız deniz solucanlarının iş yapmamasına mı) avımızı mecbur sonlandırmak zorunda kaldık. sonuç olarak ben 1 mırmır, 1 istavrit,1 dil balığı 1 adette ismini bilmediğim bu balığı aldım ispariye benziyor ama emin değilim. hüseyin ise 2 dil balığı 1 mırmır aldı. teşekkürler
Hocam eline sağlık, güzel bir rapor olmuş. Tuttuğun balık üstündeki lekeye bakılırsa izmarit gibi duruyor. Ama izmaritin biraz daha uzun ince olduğunu düşünürsek ispariyle izmarit arası bir şey olmuş bu. Eminim tam olarak ne olduğunu söyleyecek arkadaşlar çıkacaktır. Daha irileri rast gelsin.
