Köpekbalıklarından Korunma Tedbirleri Türkiye denizlerinde tehlikeli türlere oldukça az rastlanıyor. Yüzücüler için herhangi bir tehlike söz konusu değil. Tehlikeye maruz kalabilecekler yalnızca zıpkınla balık avlayanlar olabilir. Zıpkıncılar, avladıkları balıkları bellerinde bir telle taşırlar. Parçalanmış balık ve kan kokusu köpekbalıklarını çekebilir. Herhangi bir saldırı durumunda balıkları mümkün olduğunca uzağa fırlatmaları ve hareketlerini en aza indirgemeleri gerekir. Su yüzeyinde hareket eden kol ve bacaklar köpekbalıklarını daha çok tahrik eder. Hızlı yüzmek kısa mesafelerde işe yarayabilir ama diğer türlü sonuç vermez. Dalgıçlar içinse, olabilecek dalış sınırları (0-42 metre) içinde karşılaşılabilecek köpekbalıkları ise küçük boylu zararsız türlerdir. Olası saldırı olaylarına karşı önerilen pek çok korunma tedbiri bulunuyor. İki taşı birbirine vurmak, kuvvetli ses çıkarmak, regülatörden hava püskürtmek, elle suya çarpmak vs. Eğer yanınızda varsa kimyasal madde (özellikle bakır asetat) kullanmak tavsiye ediliyor. Bazı raporlarda, eğer birey yaralı değilse ve suda hareketsiz kalırsa meraklı köpekbalığının ortamdan ayrılabileceğinden söz edilmekte. Çeşitli şekillerde (bıçak, zıpkın vb kullanılarak) köpekbalığını yaralamak amacıyla yapılan hareketlerse büyük ihtimalle sonuçsuz kalacak ve hatta bir tahrik unsuru olduğunda saldırı olasılıkla yükselecektir. Köpekbalığına karşı şiddet kullanmak tavsiye edilmemekle birlikte, eğer başka bir seçenek kalmamışsa burun, gözler ya da solungaç yarıklarına darbe yapılmalı. Dalışlar esnasında koyu renkli bir elbise giyilmesi ve özellikle açık su ya da derin su dalışlarında mümkün olduğunca fosforlu renklere sahip malzeme kullanımından kaçınılması tavsiye ediliyor. Ortamda büyük bir köpekbalığı fark edilirse, yavaş hareketlerle yüzeye çıkıp derhal tekneye binilmeli ve su yüzeyindeyken kollar açılmamalı. Zira köpekbalığı dalgıcın siluetini başka bir canlıya benzetip saldırabilir. Yasak olmasına karşın halen kıyılarımızda dinamitle avcılık yapılmakta ve bu olay pek çok köpekbalığını bir anda ortaya çıkan bol besinden ve kandan dolayı ortama çekebilmekte. Unutulmamalı ki, küçük boylu köpekbalıkları da böyle ortamlarda saldırgan bir tutum sergileyebiliyorlar. Tüm bunlara karşın köpekbalıklarının insanlarla karşılaştığında gösterdikleri önceden kestirilemeyen davranışlar önerilen korunma yöntemlerinin her zaman başarıya ulaşmasını engelleyebiliyor. Köpekbalığı Saldırılarında Tedavi Yöntemleri Köpekbalığı ısırıkları sonucunda genellikle büyük miktarda doku ve kan kaybı söz konusu olur bu nedenle iki önemli probleme karşı acil ve etkin tedbirler almak gerekir: Kan kaybının kontrol edilmesi Şokun önlenmesi Şok durumu genellikle aşırı (0,5 lt'den fazla) kan kaybına bağlı olarak gelişir. Böyle durumlarda derhal kanama durdurulmalı, yaralı sıcak tutulmalı, hemen serum verilmeli, fakat çok şiddetli şok geçiren bir yaralıya kesinlikle ağızdan hiçbir şey verilmemelidir. Kan dolaşımın normale dönmesi zaman alır. Bu esnada derhal bir tıp merkezine başvurulmalıdır KAYNAK: Bilim ve Teknik Dergisi Sayı: 421 Aralık-2002
walla suda bir kopekbalığı ile karşılaşmak isterim (büyükbeyaz,boğa ve kaplankopekbalıkları hariç zaten denizlerimizde yoklar...) çünkü doğadaki en muhteşem yırtıcılar olduklarına inanıyorum....
büyük beyaz (Carcharodon carcharias), Boyu 7 metreye ağırlığı 1.7 tona kadar ulaşabilen bu köpekbalığı, bütün dünyadaki ılıman sularda, dolayısı ile Türkiye'nin Akdeniz, Ege ve Marmara[kaynak belirtilmeli] kıyılarında bulunur. Türkiye'de gerçek adı olan Harharyas, Rum kökenli balıkçılardan kalan bir kelimedir, balığın latince adından türetilmiştir. Bir çok insan, Türkiye'de bu balığın var olmadığını düşünse de, bilimsel gerçekler ve yaşanmışlıklar bu iddianın tam tersini anlatmaktadır. Özellikle 1960-1985 yılları arasında, oldukça fazla sayıda Türk karasularında görülen bu balığın İstanbul Boğazı'ndaki Orkinos dalyanlarına bile girdiği birçok fotoğraf ile belgelenmiştir. Marmara Denizi'de 1985 yılından itibaren Orkinosların kaybolması ile bu balık Marmara sularında görülmemeye başlamıştır. Harharyas, özellikle antik dönem Akdeniz'inde çok bilinir ve Büyük Lamia Canavarı diye anılırdı.
yaa abi ben köpek balıgının bır belgeselını ızledım adam balık sadece sızı yem zannederse sıze saldırır dıo onun ıcınde bulanık su olması gerekıomus
köpek balığıyla sadece karada karşılaşmak isterim Ya da fazla büyük olmamakla beraber zıpkınım yanımdayken. Öbürtürlü kötü
paylaşım için teşekkürler açık denizde yazları bazen balık tutarken sıcaktan bulanıp denize atladığımız oluyor hemen aklıma köpek balıkları geliyor olurmu olur diyerek hemen kendimi tekneye atıyorum
Ben marmaristeyim ve kapalı bir liman gibi olduğu için ve teknelerin yoğun temposu yüzünden kendimi bildim bileli 1 tane köpek balığı geldi oda yakalandı (gelmesin zaten) Bir belgeselde adamlar dipte hareketsiz durup köpek balıklarını izliyorlardı.Hareketsiz durmak en iyi çözüm gibi
güzel bir paylaşım eline sağlık ben siteye yeni üye oldum dalış konusunda da fazla eski olduğum söylenilemez genelde benim gibi yeni başlamışlar için köpek balıkları değil mürenler korkutucu geliyor şuana kadar sitede müren hakkında arıntılı bi bilgi ye rastlayamadım ve müren hakkında bilgi edinmek istiyorum yardımcı olursanız sevinirim
marmaradaki türler insana saldırmıyo diye biliyorum saldırsada gözlerinin çok hassas olduğu söyleniyor o bölgeye bi darbe ile kaçıyomus tabi karşılaşınca o kadar soğuk kanlı olup vurabilicezmi oda var allah karşılaştırmasın..
Evet Gorko'nun da dediği gibi Akdeniz'de de nadiren de olsa büyük beyaz köpekbalığı görüldüğü biliniyor. Fakat okyanuslara kıyısı olan Avustralya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Arjantin gibi dünyanın en güneyindeki ülkelerde sıkça yaşanan byük beyaz saldırılarının Akdeniz'de yaşandığını hiç duymadım. Akdeniz'de çoğunlukla daha küçük boyda ve sürüler halinde yaşayan çekiç başlı, mavi, gri köpekbalığı saldırıları kayda geçmiş. Bir de tabi bizim denizlerimizde de bulunan Büyük Camgöz var (Korkulacak birşey yok yüzeye pek çıkmaz, derinlerde gezer) ki maazallah onu suda görmek zaten kalp krizi için yeter herhalde (4-5 metrelik Büyük Camgözlerin Marmara'da ağlara takıldığı bilinir). Yani kısacası Türkiye kıyıları için köpekbalığı paniği sözkonusu olamaz. Yine de tedbiri elden bırakmamak ve özellikle yalnız dalmamak en iyisi. Herkese iyi avlar...