Küçük Balık Yoksa, Büyük Balık Da Yok! (GreenPeace)

Böyle bir kampanya geç bile kalmıştı. GreenPeace i balıkçılık konusuna verdikleri önem için tebrik ediyorum. Elimizden geldiğince kampanyaya destek olacağız... Haberi bize ileten Erkan arkadaşımızada ayrıca teşekkürler

 

Küçük Balık Yoksa, Büyük Balık Da Yok!

erkancığım şahsım adına duyarlılığın için çok teşekkür ederim. konuyu gündeme getirmen ve bilahare takip etmen güzel...

bir soru: (balıkçı tezgahları, marketler hariç)bu uygulama nerelerde, nasıl pratize edilecek. bu konuda bilgin varmı. avlak alanlarında nasıl bir uygulama olabilir. selamlar...

 

Acı ama bana göre gerçek birşey söyleyeyim, kıyılarda(amatör balıkçılık v.b.) avlaklarda hiçbir işe yaramayacak bence bu uygulama, belki ana haber bültellerinde hani şu çarşı pazar gezilirken hızlı hızlı ve keyifli müzikler eşliğinde yapılan haberler gibi haberi yapılır az bir merak uyanır ama unutulur gider. Hepimiz kıyıda köşede avlanıyoruz, Beşiktaş sahilinde ve Üsküdar sahilinde avlanıyorum, birlikte avlandığım insanlara ne iğne sayısından tavizde bulundurabildim ne balık boyundan. Bildiklerini okudular.

Hele hele GP gibi insanlara "uç-aşırı-aykırı-fanatik" v.b. gelen (bu tanımlamalarımı GreenPeace'i en yakın arkadaşlarıma anlatırken dahi onlardan aldığım çekince ve tepkiler olarak yazıyorum) bir çevre kuruluşunun yapması kendileriyle alakasızmış gibi hissetmelerine sebep olurken, anlaşılması ve uygulanması bir alışkanlık haline gelmesi çok zor. Ben şu kuruluş iyi-kötü v.b. bir ayrımda da bulunmuyorum, GP de gönüllü olarak görev yaparken bile insanlara severek desteklediğim ve inandığım, deniztemiz, tema v.b. ne kadar iyiyi hedefleyen çevre kuruluşu varsa hepsi hakkında da bilgi verdim desteklemelerini rica ettim ama en bilgilisinden, okumuşundan, en alakasızına kadar birçoğuna anlattıkalrımın birçoğunun uzak geldiğini gördüm. İşte bu tür durumlar hep umudumu kırmıştır ve biraz daha gerçek bakmama sebep olmuştur.

Değilki umudum bitti, sadece kırıldı ama aynı azimle ben kendi adıma en güzelini yapmaya çalışıyorum. Fakat bu konu ile ilgili öngörüm. Belediyeler düzeyinde avlaklara konulacak tabelalar, uyarılar v.b. ile insanların daha ciddiye alacağı birşeyler yapılabilir. Periyodik denetimler olmalı, ve kurallara uymanın gerekliliği, uymayanlara kesilen cezalarla da gösterilmeli. Sahil güvenliğimiz ve jandamamız çok güzel çalışıyor ama ihbarda bulunmamız lazım. Ama gelin görün ki birlikte olta salladığım aynı avlağı paylaştığım çay içtiğim insanları kuralları anlattığım halde uymadıkları zaman ihbar etmem gibi bir durum da ne kadar zordur. Bunu çevredeki insanlar sessizce yapmalıdır bence. Kendimden örnek vereyim, tesadüfen galata köprüsünden geçerken, yağmurluklu 3 kişi olta ucunda ağ atıyorlar ve ne varsa topluyorlardı. Hemen sahil güvenliği aradım ve biz ordan uzaklaşmışken sahil güvenlik olay yerine gidiyordu. Buna çok sevinmiştim, muhtemelen cezaları da acı acı kesmişlerdir.

Konuşulacak söylenecek çok şeyler vardır bu konularda ama abilerimden kardeşlerimden özür dileyerek karamsar görünen bu yazıyı yazdım. Tekrar özür diliyorum. Haddimi aşan, yanıltıcı şeyler yazdıysam, ama parmaklarıma bunlar döküldü katıksız ...