konu ile ilgili bazı linkler bilgilerinize arz olunur http://www.kacsantim.org/?utm_source=gpwebsite&utm_medium=fpslideshow&utm_campaign=smallfish http://www.fikirsahibidamaklar.org/lufer/mailing/2/
Bahadır bey merhabalar, Verdiğiniz linkler içerik olarak ve de bizzat aynı konu başlıklarıyla sitemizde defaatle gündem edildi. Anladığım kadarıyla da bu gibi girişimler bir müddet daha devam edecek. Yalnız bir husus var; gerek diğer başlıkları açan sevgili arkadaşlarımız ve gerekse siz bu konuları ne derece takip ediyorsunuz. Veya edeceksiniz? Bu konuda elde ne gibi bir envanter oluştu? Amaca uygun sonuçların ne kadarına ulaşılabildi? Etraflıca bir döküman çıkarmak gerekir diye düşünüyorum. Yoksa her verilen link, link olarak yer işgal etmekten başka bir anlam ifade etmez. Tüm bu yapılanlar havanda su dövmek değilse, "tıkla, destek ver" yollu yönlendirmelerin somut, elle tutulur ne gibi bir hasılası oldu merak ediyorum doğrusu.
tam olarak neyi sorduğunuzu anlayamadım. yani uzun ve karışık paragrafınızda bana "yaotın da tıkladın da ne oldu şimdi yani" gibi bir soru mu soruyorsunuz? böyle bir hassasiyete sahip tüketiciler, restauranlar ve büyük oteller var artık. çok hızlı olmasa da sayıları artıyor. birçok sivil toplum örgütü bu konuya ilgi çekmek için uğraşıyorlar. envanter ile neyi kastettiğinizi anlamış değilim. ama lüfer rakamlarını kastediyorsanız değişik rakamlar değişik yerlerde mevcut. önemli olan şu ki lüfer azalıyor. belli yaşta insanlar bunun görebiliyor. en son ne zaman kofana gördünüz? ens on ne zaman gerçek boyunda bir lüfer yediniz? yumurtlamamış yaşta balıklar tükedildikçe o türün azalacağı gerçeğini tartışmaya bile gerek görmüyorum. bu çabalar sizi ne kadar gülmsetse de, yeni çıkan bir otomobil markasına ya da tv teknolojisine hücum edildiği kadar ciddi bir arzu ile bu hassasiyeti desteklemiyor insanlar belki. ama bu yüzden bu konuyla uğraşmamak gerekmez. bu dünya için doğru bir çabadır. uğraşılmalıdır.
Evet, "tıkladım da, ne oldu?" diye sorma hakkım olduğunu varsayarak; işin içinde olduğunu deklare eden başta Fikir Sahibi Damaklar organizasyonu (ki ifade ettiğiniz gibi büyük oteller ve restoranlardan müteşekkil oluşum) ve Greenpeace mensubu yetkililerinin bizzat bir bildirimi olmadı. Gelinen aşama ve hedeflenenin ne olduğu soruları hep havada kaldı. Forumlarda -mesela bizim sitede- bu sorulara bizzat cevap verecek canlı bir muhatap yok ne hikmetse. "dünya için doğru çaba" sırf sanaldaki belli sayıda "tık"larla elde edilecekse ben bunu anlamakta zorlanıyorum doğrusu. Beş milyon imza (tık?) toplandı varsayalım, (yeterli bir sayı mıdır? kestirmekten acizim) bu sayı neye muktedir?
şimdi sunu sormak istiyorum. bu faaliyetlerin amcını mı tartışıyoorsunuz, yoksa uygulanış şeklini mi? amacı bence tartışmasız. bir canlı türü tükeniyor ki bu canlının tek önemi sofralarımız bir lezzeti olması değil yırtıcı bir canlı olarak daha bir çok üzerine etkisi olması ve yine bu yüzden bir çok sualtı dengesinde önemli rölü olması açısından bu canlının türünün devamı önemlidir. "amaç yerinde ama mücadelenin teknikleri yetersiz ya da anlamsız" diyorsanız diyeceğim şudur. er iki STK (sivil toplum kuruluşu) adından belli oldukları gibi erkese açıktır. ya da bu gibi davranan ve kafanıza, gönlünüze daha uygun olan başka dernekler de vardır. fikir sahibi damakların düzenlediği panele bir çoğu katılmıştı. bunlardan birinde daha doğru bulduğunuz yöntemleri hayata geçirmeye çalışabilirsiniz. ya da tek başınıza en azından "küçük balık" tüketmeyerek "ben üstüme düşeni yapıyorum" diye bilirsiniz kendi kendinize. "greenpeace yetkililerinden bir geri bildirim olmadı" serzenişinizi de anlayabilmiş değilim. neyi geri bildirecekler. tüm akdeniz ve orkinoslar konusu ve birçok bilgi sitede mevcut merak ediyorsanız. tezgahlardaki "küçük balık" ile kısa bir süredir uğraşıyor gp. ama bir hareketlenme var. gp ne bir bakanlık ne de kısa sürede 1 koydum 3 aldım tüccar bakışı ile bir mücadeleye girecek bir örgüt değil. elbette kısa ve uzun vadeli hedefler belirliyor kampanyalarında. ama sonucun yetersiz olmasını bir yatırımı eleştirir gibi eleştirmemelisiniz. ben bir greenpeace gönüllüsü ve aktivistiyim. doktorluk olan mesleği"mi icra ediyor ve elimden geldiğince doğayı korumaya çalışıyorum. aşağıda tıklamaya üşenmezseniz tıklamanın ötesinde yaptığım ve yapılan şeyleri. nükleer mücadelesinde imzaların yetkilillere iletilme çabalırını gösteren linkler vereceğim. bir süredir enerjiyi deniz ürünlerine veren greenpeace akdeniz türkiye bu imzaları yetkililerin görmezden gelmesini engelleyecek çalışmalları olacaktır elbet. hepsi sırayla. ayrıca benim burada yaptığım tamamen birreysel olarak bir başka bakışa dikkat çekmek. kimsenin lüferden değil de sadece sarıkanat ve çinekoptan konuşması beni üzdü. vatan gazetesinde çok güzel bir yazı var. http://haber.gazetevatan.com/ne-olur-34-yil-cinekop-ve-sarikanat-yemeseniz/343493/4/Yazarlar/156 rainbow warrior'da çalışırken marsilya'da trolcüler gemimizi limana sokmadılar. büyük bir öfkeleri vardı sanki gp orkinosu azaltmış gibi. "gidin türkiye'ye, onlarla uğraşın, denizlerin canına asıl türkler okuyor" diyorlardı. bu çevre konularında herkes suçu ya sivil örgütlere ya da başka bir ülkeye atıyor. sizin serzenişleriniz de bana marsilyalı balıkçıları hatırlattı. en azından çinekop sarıkanat tutup yeemiyorsanız "sizleri mücadele şekli yanlış, tıklamakla ne olacak ki?" deme hakkınız doğar. aksi takdirde zaten doğru veya yanlış yapılsa da mücadele sizin için anlamsızdır. yine de umarım kafanızda soru işaretleri oluşmuştur bir parça. beni oldukça aktif olduğum bir eylem http://nukleer.greenpeace.org/?p=1133 http://nukleer.greenpeace.org/?p=1171 imzaları soruyordunuz, bakın bu imzayı yetkililere iletmek için çaba veren arkadaşlarım. epsi 1 ila 3 yıl hapis istemi ile yargılanıyorlar. http://nukleer.greenpeace.org/?p=2259 gp balık cetvelleri gittikçe artıyor. bu mefhum sürekli dillendiriliyor http://www.greenpeace.org/turkey/news/ogrenciler-tezgahlarda-yavru-balik-aradi-141210 bu belki yavaş ve uzun sürecek bir çaba. ama birileri bişeyler yapıyor, yetersiz buluyorsanız siz de yapınız. gereksiz buluyorsanız çok üzgünüm
Sorun ne o, ne de öteki. Bu sitede kampanya kapsamında birçok başlık açıldı, bir “tık”la destek istendi. Arzu eden üyelerimiz de katkı sağladılar. Sorun şu ki; eleştiri, öneri ve soru şeklinde dile getirilen hiçbir yoruma konu sahiplerince cevabi bir dönüş olmadığından yazılıp-çizilenler havada kaldı. Şimdiye kadar hiçbir konu sahibi yazılanlara muhatap olmadı. Tabiri caizse kampanyalara yönlendirilen linkler yine link olarak kaldı. Bu durumda haliyle insan sorma gereği hissediyor. İyi de kardeşim benim bir “tık”ımdan değerli olabilecek, dikkate alınabilecek başka neyim var? “İmzayı ver, çık kenara” anlayışına malzeme edilmek hissiyatı ister istemez katılımcıları düşündürür ki, haklılar da. Daha önce aktif bir Greenpeace gönüllüsü olarak bu oluşuma destek vermiş olan sevgili üyemiz Özgürcan, teyiden çağrılar yaptığı halde ilgilisinden her hangi bir cevap alamadı. Bu sadece örneklerden biri. Sırf bir link paylaşımı yapıp bir daha forumun semtine uğramamak, muhtelif soru ve eleştirileri cevapsız bırakmak ve maalesef kulak ardı etmek kabul edilebilir bir yaklaşım olmasa gerek. Sanki denmek istenen;“Ben bu foruma sırf üyesi olduğum oluşum ve onun yüce amaçları adına üye oldum ve bir konu linki paylaşımıyla benim görevim tamamlandı” Acaba amaçlanan; işte şu kadar kayıtlı üyesi olan bir platformun, kendi oluşumlarımızın payandası gibi lanse edilmek istenmesi midir? Bu mudur yani? Değilse; paylaşımınızın bir başlangıç olmasını umar ve imkanlarınız ölçüsünde her konu başlığı altında katılımlarınızı, fikir ve önerilerinizi beklerim şahsen. Hiç olmazsa daha önceki kampanya başlıklarında ifade edile gelen soru ve eleştiriler cevapsız kalmasın. Selamlarımla.
Turlerin goz gore gore kaybolmasi ve bilincsiz bir sekilde devam eden balik avciliginin onune gecmek toplu bir bilinc ve bilgilendirme ile olusur kanisindayim. Evet verdiginiz linklere destek saglayacagiz, saglariz da. Bilinc ve bilgilendirme derken bakin bir ornek; surekli izledigim balik avciligi programlarinda baliksever avcilarin yakaladiklari avlari gerisin geriye akarsuya, gole, okyanusa, denize birakmalarini hep saskinlikla izlerken, sonunda kendimide onlar gibi buldum. Yiyecegim kadarini yakalayip digerlerini tutup, zarar gelmeyecek sekilde tekrar suya birakiyorum. Bizde avcilik dibine kadar gidilen ve turlerin kaybolma tehlikesine getirilen bir etkinliktir. Hepimiz ayni kategoride degiliz. Bilincli cok avci arkadaslarim oldu, bilincsiz olanlarla da karsilastim. Bu linke tiklariz eger ses getirecekse, hemde sonuna kadarda tiklamaya devam ederiz. Ses getirdigini bilirsek daha bir canla, icten tiklariz.... buna da hep devam ederiz. Cunku bilincsiz avciligin sonuclari butun avci arkadaslari yani hepimizi olumsuz etkiler. Saygi sevgilerimle Gokhan
"bu mudur yani" evet sadece bu da olabilir. siz de isterseniz tıklamayın, imza da atmayın. değerli tıklarınızı biriktirin, bir gün değerlenir paraya çevirirsiniz. çinekop ve sarıkanat yemeyin ve tutmayın yeter. yok ben yerim kardeşim, tuttarım da diyorsanız. afiyet olsun,rastgelmeye. ben gönüllüyüm, gp yetkilisi değilim. elimden bu kadar geliyorsa bu kadar saygılar dr bahadır rıza çam
"Değerli tıklar, birgün değerlenir." İyi de benim tıkım yok ki? Tık biriktiren bir takım oluşumlar varmış, onlarla da benim bir alaverem yok.
hassasiyetiniz tseşekkürler gökhan bey, altını çizmek istediğim birkaç şey var 1. foruma bu girişi yapmamın sebebi "gelin gp'ye destek olun" filan değil 2. çoğunluğun gp gönüllüleri hakkında sahip olduğu önyargı çerçevesin.de vejeteryan ve balıkçı düşmanı değilim. kendi teknem vardı, 9 metre kamaralı bşr ayna kıç. hem teknemle hem de büyükçekmeceli balıkçı dostlarım ile çok denize çıktım, ağ ayıkladım, oltayla ne lüferler tuttum, çocukluğumdan beri çok güzel balıklar tuttum. lüferin lezzetini de, oltaya gelişinin keyfini ben de sizin kadar eşsiz buluyorum. daha da tutmak istiyor ve çocuklarımızın da bir çok türü görmesini, tutmasını ve tadına varmasını istiyorum 3. linklere destek verin diye değil farklı bir bakış hakkında belki bir miktar merak uyandırmak için verildi. bir sarmalda çinekop ve sarıkanata hücum nidaları yükselirken bir tane daa "yavru balık" tutma tereddütünün olmaması beni üzdü. rastgele
25 santim lüfermi ? 25 santim 30 santim zaten yumurtlamaz kimseyi kandırmasınlar bu güne kadar bu balıklarda yumurta görmedim görüceğimide zannetmiyorum yumurtlaması için en az 40 santim boya ulaşması gerek o boya kadar büyümesinede kimse izin vermez her sene balığın boyunu küçültüyorlar duyarlılık yapıyormuş gibi görünüyorlar biz yaprak almayacağız ama boy 14 cm ) komik zaten limit yaprak limiti 2 sene önceki sirkülere bakın ne demek istediğimi anlarsınız çinekop adı altında yaprak satıyorlar bu mu duyarlılık ? Kendilerini kandırıp avutmaktan başka birşey değil çünki büyük balık yok olasada yok denecek kadar az çare ne boyunu küçültelim 30 - 40 cm arası olan lüfer 25 cm gelecek sene ne kadar olacak heralde 20 - 25 cm olur bunuda çözüm diyorlar 1,metre büyüyen balığın sadece yavrularını tutup övünüyoruz ya ona üzülüyorum başka birşeye değil herkese Rastgelsin ( ama çinekop , sarıkanat lüfer hariç )