değerli forum üyesi arkadaşlar hepinize merhabalar. forumda cep telefonumun bana verdiği imkanlar doğrultusunda zaman geçirmeye çalışırken, çoğu zaman telefonumdan mesaj yazmanın beni zorlaması nedeniyle, ne yorum yapabiliyorum nede paylaşım yapabiliyorum. forumu sıklıkla takip edip balığa gidiyorum ancak, tutulan bir iki levrek, bir iki karagöz avını raporlayasım gelmiyor açıkcası. bayram tatilinde başıma gelen ilginç avı sizlerle paylaşmak istedim bu sefer ve doğruca gidip bir bilgisayar buldum kendime. biraz gecikti farkındayım ama şehirdışından henüz yeni geldiğim için anca fırsat bulabildim. bayramın ilk günleri sivrice, assos, babakale meralarında sıklıkla avlanmayı denedim. yem olarak madya kullandım, canlı karides kullandım ve canlı kefal kullandım. ilk olarak sivricede yaptığım avda bir adet çok iri ( 1 kg kadar ) bir çipurayı alıkoydum, fotoğraflarını çekmiştim ama telefonumda şu anda bulamadım ne yazıkki, çok da üzüldüm buna. daha sonraki uğraşlarımda, canlı kefalime vuran bir levreği ne yazikki çekemedim sivricede, kalama ayarım çok iyiydi, misinam çok iyiydi, balık maşallah çok güçlüydü ama, delirdi, gitti geldi, ama sonuç olmadı, 2 saat titredim galiba kaçırdıktan sonra. 2 kg lik levrekleri kefal ile yakaladığımda rahatlıkla çekebiliyordum, bunu çekemedim ama, acaba ne kadardı hala düşünüyorum. sivrice ve diğer mekanlarda başkada güzel bir ava denk gelemedim. sonra sivrice, babakalenin evime uzak olması, ve yeterince de balık olmaması dolayısıyla, artık evime yakın bir yerlere gideyim bari zaman geçirip çok masraf yapmayım diye düşündüm ve girdim denize, yeteri kadar madya topladıktan sonra düştüm kuçukkuyu yollarına, vardım alp motelin önüne. birde baktım ne göreyim, lüferci arkadaşlar oturmuşlar, hem zil taktıkları hem ışık taktıkları oltalarının ucuna dikkatle bakıyorlar, sağlı sollu atmışlar oltaları birde, yer yok gibi birşey. merhaba dedikten sonra içlerinden biri, balık durumunun iyi olmadığını, lüferin yeteri kadar vurmadığını söyledi. ben de çipura için atacam diyince, burdan atma limanın diğer tarafından at dediler. ilk başta üzüldüm, çünkü tüm avlarımı ordan yapıyordum, ve galiba şanssızlık ilk dakikada başlamıştı. arkadaş orada iyi çipura çıkar, burası iyi değil diyince, önyargılı bir şekilde, heralde beni başından göndermek istiyor diye düşündüm. sonra da her işte bir hayır vardır diyerek limanın dış tarafına yürüyekoydum. oltalarımı hazırladım, madyalarımı taktım ve umutsuzca ilk atışımı yaptım... ve tam 1 saat sonra önümde bu sahne yaşanıverdi... o da ne adam galiba doğru söylemişti, balıklar arka arkaya vuruyordu, çok az çipura tutan ben, isparoz gibi çipura tutmaya başlamıştım.. gece 3 e kadar avlandıktan sonra yeterli diyip evin yolunu tuttum, çok şaşırmıştım, ilk defa bu kadar çipurayı aynı anda tutuyordum. fotoğraf çekemediklerimle beraber, 3 gün, günde 4 saat kadar gittim aynı yere ve toplam 17 çipura, 8 karagöz tuttum, iğneyi yutan bir kaç karagözü salamadım. sonra işte daha düne kadar şehir dışındaydım. durum böyle... arkadaşlar vallahi, bilgisayarda yazmakda kolay değilmiş, yoruldum epey, fazlada yazamicam artık diğer fotoğraflarıda ekliyivereyim, rastgele hepimize... birde birşey sorarsınız, yorum yazarsınız pek girip yazamıyorum, geç yazarsam kusura bakmayın arkadaşlarım... görüşmek üzere... diğer gün gelen balıklar, son gün fotoğraflarda yok ne yazıkki.
Tebrikler bereketli av olmuş. Lüferciler muhtemelen balıklarını ürkütmemen için seni yollamışlar ama iyi de olmuş İstanbulda çupra olsa başka balık tutmam ama nedendir buralarda yolunu şaşırıp gelen olmazsa çok zor bulunuyor.
Vay hemşerim tebrikler süper avlar yapmışsın. Bende 29 Ekimde Altınoluktaydım fakat ilk kez tek balık bile yakalayamadım