Arkadaşlar öncelikle hepinize rastgele... İskenderuna özel sebeplerden dolayı gittigim 17 gün süre içerisinde farklı teknikler ögrendim.Hemen teknik hakkında bilgi veriyim çelik telle bağlanmış hırsızlı kurşunsuz takıma bütün olarak mürekkep balıgı veya zargana takıyorlar sonrasında rüzgarı arkalarına aldıklarında yemi bir köpüğe bağlayıp rüzgarla birlikte açılmasını bekliyorlar yeterli uzaklıga gelince tasmalıyorlar bu sayede yem köpükten kurtulup suyun dibine iniyor.İnanın gözümle göremesem bende inanmazdım ama 18 Kg civarında çatal kuyruk ve Yaklaşık 7 Kilo civarında Lambukayı ( İskenderunda Bukalemun olarak adlandırıyorlar ) bu teknikle aldılar.Benim Kısmetimde ise bir gecede 8 Mırmır ve 3 Metreye kadar getirip alamadığım akya vardı.Mırmırlardan 4 Tanesi limit altı olduğu için geri salınmıştır. Bu teknik iyimi derseniz denizin kirlenmiş olmasından ötürü iyi değil ama orada avlananlar için mükemmel bir teknik tabi onların görüşü Not : Çatalkuyruğu resimleyemedim ama Lambukayı birkaç gün içerisinde siteye eklicem şimdiden herkese restgele...
Yöntem güzel tabii ki , fakat kendi zevkimiz için, doğaya zarar vermemek lazım. Beyaz eşya mağazalarında köpük kalmamıştır herhalde.
Her zaman rüzgarı arkana alamassın o bölge için uygun olabilir ama heryerde kullanılmaz bu teknik Bide bence köpüklerin denizlerimize bi zararı olcağını zannetmiyorum sadece su üzerinde yüzen kötü bi görüntü oluşturur bence dibe takılan kurşunlar daha çok zarar veriyo Ama teknik güzel.
Sevgili Melih çok güzel bir yöntem bence doğayada zararı yok.Ama sahile vurunca çevre kirliliği yapıyor.Denemek lazım rüzgar çok önemli bizim İzmir de çok değişken ama ileride deniyeceğim ve paylaşacağım.Paylaşım için teşekkürler.Rastgele.
Bu iyi bilinen bir tekniktir aslında. Çeşitli varyasyonları mevcuttur, uçurtma kullanmak vs. gibi. Bu hususta aslında yapmak gereken biraz farklı bir şeydir. Şöyle.. Misina köpükten bir noktada tutacak, diğerinden kılavuz alacak şekilde geçirilir. Sonra köpüğe küçük iki çubuk saplanıp, yelken görevi görecek şekilde bir PET şişe parçası vs. takılır. Bu yelken ile misina arasındaki açı ayarlanarak, rüzgara karşı gitmek dahi mümkündür. Fakat pratikte rüzgarın yandan esmesinde bile iyi netice verecek şekilde, yem istendiği kadar öteye taşınabilir. Bu düzeneklerde en iyisi, çift misina kullanmaktır. Birisi ucuz, sıradan adi misinadır ve köpüğe bağlı olur. Diğeri ise asıl takımı taşır. Düzenek arzulanan yere gelince yem kolayca kendi misinası tasmalanarak bırakılabilir. Köpük ise diğer misina ile geri alınır. Böylece hem çevre kirliliği önlenir, hemde av daha iyi olur. Neden, nasıl? O koca köpük bazen balıkları ürkütür. Köpüğün yemin yanında kalması, balıkları ürkütebilir. Böylece bu sorun da aşılır. Fakat bu tali bir meseledir, köpük zaten kısa zamanda yemden açılacaktır.
model helikopter bunu denemedim ama sadece bir fikir. 50gr taşıyabilecek bir büyüklükte bir rc helikopter alınarak yem bağlanır. helikopterin kumandasının menzili 500m civarındadır ancak 250m yi aşmamak lazım. bu benim bir fantazim tabi bunu kim gerçekleştirecek bilmiyorum ama fikir hoşuma gitti paylaşmak istedim.
Limit altı mırmırlar iade edildi demişsiniz mırmır için limit kaç cm öğrenebilirmiyim?? teşekkürler...
Benim bildiğim kadarı ile mırmırın alt limiti 25 cm dir Bu bilgilerinde yardımcı olacagını düşünüyorum rastgele.... 1- Küçük mırmırlar(iri ispari boyunda) kalabalık guruplar halinde beslenirler 2-Bu guruplar birbirlerinden ayrılmaksızın kilometrelerce koyun gibi gezerek kumlukları eşeleyerek beslenirler 3-Büyük olanlar (25-40 cm) maksimum 3-6 lı gurup olarak gezerler ve çok ürkektirler 4-Gündüzleri sadece açık deniz diplerinde beslenirler, plajlardan avlanıcaksanız havanın kararmasını bekleyin 1m suya kadar geliyolar. 5-olta tavsiyem tek iğne 7 numara çapraz tatlısu için kullanılan iğneler 6- oltanızı sakın kıpırdatmayın, tek parça kurtu bütün olarak takın, kurt iğneyi kuma gömecektir, merak etmeyin zaten mırmır yemini görerek bulmuyor 7-Yemi tek seferde alıyor, en ufak vuruşta direk tasma yapın, eğer yapmazsanız ve iğneyi hissederse bidaha dokunmaz, böyle olursa oltanızı çekin ve farklı bir yere atın 8-Mırmırları sakın ürkütmeyin, biri bile ürkse hemen açık denize doğru kaçmaya başlıyolar.
Bu gayet mümkün elbette, ama şöyle bir şey var, büyük ihtimalle 50 gr yükü ve o bırakma düzeneğini vs. taşıyacak ve o mesafeye kadar menzili olacak bir RC helikopterin fiyatı, orta karar bir tekneden daha fazla olacaktır. Genelde RC helikopterler ancak kendini taşıyacak kadar güce sahiptir, bir grama bile tahammül edemeyebilirler Fakat RC uçaklar denenebilir, hemde daha ucuzdurlar.
Sevgili gürcan maalesef bu konuda o kadar iyimser olmamak lazım. Dikkat edilirse, rüzgarın arkadan gelip köpüğün açık denize gitmesi isteniyor, yani köpük uzun müddet açığa gidecek. Peki ne olur sanki giderse? Olacağı şu. en başta deniz kaplumbağaları, bu köpükleri yiyecek bir şey sanıyor ve yiyor. Bilhassa baloncuk baloncuk olan köpükler, dağılıyor. Denizde kaplumbağa mı var sanki demeyin, zira bilhassa kaplumbağa ama, balıklar kuşlar vs. de bunları bir şey sanıyor. Ve bunu yiyen balık, öncelikle denge kaybına uğruyor. Dalmakta güçlük çekip sıkıntı yaşıyor. Diğer yandan, bunları midesinde eritemiyor, sonuçta besin alması güçleşiyor. Ve bu köpükler yüzünden kıyım demek yanlış olsada, hatırı sayılır miktarda balık telef oluyor. Sadece balık değil, foklar, kaplumbağalar, yunuslar vs. içinde tehdit oluyor bunlar. Poşet ve köpük, zararsız gibi görünsede, bu sebeple pek çok deniz canlısı için ciddi tehdit oluşturuyor.
Bütün sorunlar bitti kimse trol çekmiyor, tırı vırı olayını bitirdik, herkes av yasaklarına uyuyor hiç bir sorun yok ta bir tek 3-5 parça köpükmü sorun olucak? Boşversenize... Daha dün gece gözümüzün önünde deniz polisinin arkasından trol bıraktılar suya al gülüm ver gülüm herkes yolunda bu kadar kasmanıza gerek yok. Başta hükümet olmak üzere kimsenin pek umrumda değil doğanın dengesi vs... 6-7 sene sonra akvaryumda besleyip yeriz artık istavritleri çinekopları...
Sevgili Kaan, daha büyük sorunların var olması, daha küçük sorunları yok saymamızı gerektirmiyor. Çünkü genelde sorunlar piramide benzer, büyük sorunlar tepededir, ama hacimleri azdır. Küçük sorunlar ise diptetir, küçük ama çokturlar, büyük hacim tutarlar. Ve sonuçta, sorun piramidinin maalesef büyük kısmı bu gibi küçük sorunlardan oluşur. Eğer bu küçük sorunları gidermezseniz, büyükleri giderseniz dahi, sorun hala tükenmez. Sorunun küçük olması, önlemenin de kolay olması demektir en azından. Eğer insanlar bu sorunun farkında olurlarsa, çözüm için bir adım daha atılmış demek olacaktır. Ve maalesef, bu gibi konularda, bir iskenderin kılıcı yok. Kördüğüm olmuş sorunlaır kesip atıverecek. Küçük veya büyük demeden, tüm sorunlara eğilmek gerekiyor, bütünüyle.
Ben eğildim.sen eğildin, o eğildi varsayalım... Bizim yaptırımımız nedir sizce? Sorun burda zaten yaptırımı olmayan bireylerin o konu üzerinde durması hiçbirşeyi çözmemekle beraber kimseninde umrunda olmadığından da şüphem yok. Burda esas olan, sigarayı yasaklayan zihniyetin çevreye karşıda (en azından bu sigara yasağının %5'i kadar önem verseler) duyarlı olması gerekir, yaptırım yoluna gitmelidir. Yoksa 3-5 kişi gayret göstermiş, emek vermiş pek bişey ifade edeceğini düşünmüyorum. Deniz polisinin göz yumduğu şeye ben karşı çıksam kimin umrunda olur sizce? Neyse yok yere uzatmanın manası yok herkes baksın keyfine nasılsa kimsenin umrunda değil boşa bu uğraş adamlar yapacağını yapıyor yine. Herkes kendine yeni bir hobi bulsun artık zira 3-5 sene sonra balık falan kalmıycak böyle giderse.
Çok teşekkürler ben aramıştım fakat net bi bilgi bulamamıştım biraz fikir edinebilirim en azından buradan teşekkürler emeğiniz için.Saygılar....
Ben bulamadım dediğim gibi meğer yokmuş.Aslında bu kadar sık avlanan bi türün sirkülerde olmamasını bırakalım heryerde yankılanması lazım;bi kaç cm x birsürü balık= büyük zarar