işte arkadaşlar buda bizim selçuk belevi gölü görüldüğü gibi kurumuş hali umarım bu yağan yağmurlarla kısa zamanda eski halini alır
valla tam darı ekilecek bir arazi olmuş ama bize su lazım balık lazım nediyelim allahtan bol yağmurlar veriri inşallah
gölet eski haline gelip balıkların yetişmesi için en az 5 sene geçmesi gerekiyor.umarım eski haline döner
Abi ben orda göl göremiyorum Belevi gölü demişsin ama şaka maka inşallah kışın tekrar eski haline döner yine balıklanır..
evet Erdem kardeşim haklısın ama bu gölettemmuz aylarında büyük bir göldü hemde sazan yuvası idi umarım kışın yağan yağmurlarla yine eski halini alır.
Kusura bakma ama ben tam anlamadım burası eskiden göldü diyorsun hiç su kalmadımı yoksa sadece kuruyan bölgeyimi çektin tam anlamadım bir gölün tamamen kuruyup birkaç ayda yok olduğunu hiç duymamıştım azda olsa birsu bulunan bölge kalmadımı açıklarsan sevinirim ve gerçekten çok üzüldüm Allah inşallah yardımcı olurda eski güzel görünümüne kavuşur.
Sayın Osman abi bu göletin tam ortasından kanal geçiyor burası kuruduğu zaman balıklar ve yumurtaları o kanaldan kışın yağan yağmurlarla yavaş yavaş kanalın taşmasıyla göleti oluşturuyorlar umarım üç beş ay sonra yeni bir fotoyla göletin durumunu sizlere gösterebilirim
25 göl kurutulunca doğal denge bozuldu Göller Bölgesi’nde 1960 yılından bu yana tarım arazisi açmak için hükümet kararıyla tam 25 göl kurutuldu. Ancak amacın aksi bir sonuç çıktı. Bölgede iklim değişti, kuyulardan sular çekildi, ürünler tarlada kurudu. Şimdi bölge halkı ve çevreciler göllerin yeniden kazanılması için mücadele veriyor. İrili ufaklı 65 gölün bulunduğu Göller Yöresi’nde, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından kurutulan göl sayısı 25’e ulaştı. 1960’lı yıllarda başlayan kurutma çalışmaları Göller Yöresi’nde iklimi etkilerken tarımı ve bazı hayvan türlerini yok olma tehlikesi ile yüz yüze getirdi. Kestel Gölü’nün kurutulması sebebiyle Burdur’un Bucak ilçesi, Karapınar, Karaaliler, Susuz, Avdancık, Gündoğdu, Uğurlu, Boğazköy, Kızılcaağaç, Kızılkaya, Yuva başta olmak üzere birçok köy içme suyu sıkıntısı yaşıyor. Susuzluktan dolayı Karapınar’da elma bahçeleri kurudu. Bucak halkı, kurutulan Kestel, Avlan, Söğüt, Mamak, Abahan göllerinin yeniden kazandırılması için Türkiye Tabiatını Koruma Derneği aracılığıyla Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Çevre Bakanlığı, Tarım ve Orman Köyişleri Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na birer dilekçe gönderdi. Konuyla ilgili bilgi veren Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz şunları kaydetti: “DSİ’nin tarla açmak amacıyla 1960’ta başlattığı çalışmalar sonucunda Antalya, Burdur, Isparta, Muğla ve Denizli’nin yer aldığı Göller Yöresi’nde 25 göl kurudu. Bunlar arasında Karagöl, Müren, Girde, Ayı Gölü, Mamak, Sülüklü, Sarıgöl, Manay, Küçükgöl, Gölcük, Keklicek, Ambahan, Kestel, Genceli, Suğla, Kurugöl, Beşlerli, Yazır, Akgöl gölleri yer alıyor. Yarışlı ve Baranda göllerinin ise 2/3’ü kurumuş durumda.” Gündüz, kurutma kararının geri alınması gerektiğini vurguladı. Akdeniz Üniversitesi Fen–Edebiyat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Topkaya da devlet eliyle tarla açmak amaçlı yapılan göl kurutmaların doğal denge üzerinde ciddi tahribata sebep olduğuna dikkat çekti. Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tuncay Neyişçi ise, yeniden kazanılan Avlan Gölü’nü hatırlatarak, “Göller kurutulduğunda önce sazlıklar, semer, hasır kamışları, balıklar yok oluyor. Sonra sakarmeke, angut, karatavuk, ördek ve turna gibi kuşlar yörede yaşayamaz oluyor.” dedi. Göllerin kurutulduğu bölgelerin ikliminin de değiştiğini vurgulayan Neyişçi, şöyle devam etti: “İç Anadolu iklimine doğru kaymalar rapor ediliyor. Yağmayan yağmurlar ve kuraklık göl kurutma çalışmalarının ürünü. Böylece taban suyu çekiliyor, meyve bahçeleri ve tarımsal üretime yaşama şansı kalmıyor. Kavun, karpuz, elma, şeftali, kayısı, üzüm bağları sökülüyor. Göl kurutup tarla açarak ekonomiye kazanç sağlayacağını düşünenler 40 yıl sonra yapılanın hata olduğunu görüyorlar. Ekonomiye yarardan çok zarar getirdi, halk tarımsal üretim yapamaz oldu. Hatta çobanların yararlandığı Veli, Yavan ve Yörük kuyuları da kurudu. Kaybedilen sulak alanları kazanmak için en kısa zamanda harekete geçilmeli.”
bbc de bir belgesel izledim.adam hasankeyfe gidip şu yorumu yapıyordu.gelecek yüzyılın su savaşlarının çıkacağı muhtemel yerlerden biri buralar diyordu.ingilizler desteksiz konuşmaz.en azından konuştukları bişey varsa kulak verilmeli.çünkü başa çorap örmede üzerlerine yok.söyleyeceğim şu ki adam 100 yıl önceden su savaşı konusuna giriyor.bizim hükümetlerimiz 40 yıl sonrayı göremeyip gölleri kurutuyor.iç anadoluda göl kurutulurmu yaa!hadi diyelim tarım arazisi oldu.tarım ürünlerinin çok para edeceği düşünüldü sanırım 2000lerde.o da tutmadı.bir icraatte doğru olsun alkışlayalım...
birilerinin cebi dolsun adına göller kurutuluyor oysa hayat ın en onemlı vazgecılmezı olan su ve su kaynaklarını dolduruluyor. istanbul kemerburgaz oda yerındeki bir büyük göl de dökum sahası olmus durumda..
03.07.2011 tarihi itibarıyle belevi göletindeydim allah var bu sefer güzel su vardı ne çekilme var ne de başka bişey hep böyle olması dileğiyle
ewet şu anda güzel su var çekilme yok ve güzelde balık var gectiğimiz hafta oradaydım garçi her hafta gidiyorum 4 tane 1,5 2 kiloluk sazan aldın 2 tanede yılan balığı aldım şu anki durumu avı bol