Lâdik Gölü

Yıllardır ihmal ettiğim, devletin de yanlış sulama politikaları ile kötü yönettiği bir göldür Ladik gölü.
Samsun'un Ladik ilçesi bu gölün kıyısına kurulmuştur. Ladik te sırtını Orta Karadeniz'in en ulu dağı Akdağ'a yaslamıştır.

Göl sularını Akdağ'dan akan buz gibi, pırıl pırıl derelerden alır. Bu derelerden birinin
üzerinde Ladik ilçe yerleşimi, diğerinde bir çimento fabrikası vardır ve gölü kirletmektedir.

Göl havzasında yoğun tarım yapılmaz, daha çok geleneksel metodlarla tarım yapıldığından bunu göle etkisi azdır.

Gölden bir regülatör aracılığıyla alınan sular önce Tersakan çayına, oradan Amasya Merzifon sınırları içindeki Yedikır barajına aktarılır ve Suluova ve Merzifon Ovalarının sulanmasında kullanılır. Alınan ve tutulan su miktarı gölün doğasından çok aşağının ihtiyacına göre belirlenir.



Bu nedenlerle gölde ötröfikasyon (aşırı alg çoğalması) oluşur ve başta çapak balığı olmak üzere düşük oksijene dayanamayan balık türlerinde yaz-sonbahar aylarında toplu ölümler görülür.



Gölde Çapak, Tatlısu levreği, Turna, Karaburun az miktarda Siraz, Tatlısu Kefali ve benzeri balık türleri bulunur.

Sezonun son günlerine rastlayan geçtiğimiz hafta sonu (26-27 eylül 2009) yöreden arkadaşlarla göle bir ziyaret yaptık. Pazar günü kardeşim Taylan da bize eşlik etti, yoğun yağmur nedeniyle avdan kısa sürede vaz geçmek zorunda kaldık. Durum olta balıkçılığı açısından kötü, gölün durumu açısından ise iyileşme işaretleri taşıyordu.

Sığ kıyılar nedeniyle kıyıdan balık avlamak zor, hatta spin avcılık mümkün değil.

Bununla beraber gölden ve tahliye kanalından bir kaç balık aldık.

Bu gölün içerdiği canlılar ve coğrafi konumu nedeniyle mutlaka yaşaması lazım. Sulama suyu birincil ihtiyaç olsa da gölün doğal rejimiyle fazla oynanmaması gerekiyor. Bu amaçla çeşitli projeler yapılmış, dilerim sonuçları da alınır.


Gölün ve AKdağ'ın Güney yakadan panoramik görüntüsü (tıklayınız)


Gölden avlanan 2 kg yi aşabilen Çapak balığı


3 kişiyle toplam hasılat


Göl çevresindeki yerleşimlerde rastlanan güzel bir ambar örneği

 

Yakup Hocam, ne güzel geziyorsun bölgemizdeki gölleri, akarsuları.Sana imrenmemek elde değil.Hele o el değmemiş derelerde, akarsularda beneklilerle teşvik-i mesain bambaşka.

Bizde Çarşambadaki göllerden birine gitmeyi düşünüyoruz bu aralar.Geçenlerde balık adam olan bir arkadaşımız işletmenin bir işi için daldığında gözlerine inanamamış.4-5 kiloluk levrekler, ve koca koca sazanlar görmüş.Çarşamba da daha önce hiç avlanmadım, ne tür olta ve yem kullanmalıyız acaba?Görüşmek dileğiyle saygılar, rasgele.

 

Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu Barajları dışında 4-5 kiloluk sazan, dünyanın hiç bir yerinde de 4-5 kiloluk levrek (Karadeniz bölgesinde ve sazanla aynı gölde olduğuna göre bu tatlısu levreği olmalı) olacağını sanmıyorum Sinan.
Büyük olasılıkla kendimizi firenleyemeyip abartı ölçüsünü kaçırdığımız bir avcı hikayesi.
Genelde Çarşambada turna hariç büyük balık avı konusunda rapor görmedim. Son avım da 10 yıl öncesinde kaldı.

 

Güzel fotolar paylaşım için teşekkürler.