Lağımın içinde Yüzmek ve Balık Tutmak

Konu, 'Genel Konular' kısmında swell tarafından paylaşıldı.

  1. swell

    swell Tolga

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    Istanbul
    Merhaba arkadaşlar

    İstanbulda halen birçok yerden denize lağım dökülüyor. Hatta denize değil insanların yürüdüğü arabaların geçtiği yollara oradan da eğimle denize dökülüyor.

    Özellikle Karadeniz sahili Sarıyer'den Kısırkaya'ya kadar insanlar imarsız tarlalara ev yapıp kendi lağımı içinde domuz gibi yaşıyorlar.

    Selimpaşa plajının suyu ise 2014 yazında simsiyahtı köprü altından kanalla tüm lağım denize dökülüyordu. İnsanlar da koyun gibi göre göre denize giriyorlardı.

    Aynı durum Gümüşyaka sonrası ve Tekirdağ için de geçerli.

    Bu bölgelerde denize girmek cilt ve sindirim sisteminde hastalıklara yol açtığı gibi lağım suyunun karıştığı sudan balık tutup yemek te bir okadar tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Lağım suyunda kansere yol açan bir sürü değişik kimyasal var bunlarla beslenen balıkta aynı tehlikeleri saçar.

    Merak ettiğim neden İski'nin atık su arıtma tesisleri sayısı İstanbulda halen daha bir elin parmaklarını geçmiyor? Vede bu şekilde doğayı denizi katleden lağım döken kaçak kuçuk evleri nasıl nezaman ve hangi kuruluşlara şikayet edebiliriz? Bir sonuç alınabilir mi?
     
  2. forgottenlines

    forgottenlines Gökhan

    Mesajlar:
    33
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Okuma Salina Surf 420cm
    Konuyu çok sade bir dille izah etmişsin. Ayrıca teşekkürler.
    Durumun ne denli mühim olduğunu, bizler anlıyoruz.

    Peki bunun önemini unutanlar, buna izin verenlerin sebepleri ne olabilir diye düşünsek;
    (Para, ihtişamlı yaşam, mevkii, büyük topraklarda tapulu eve sahip olmak, daha fazla güç sevdası, hepsi benim olmalı gibi bir sadizm hastalığı, vs.)

    Şimdi bunları yaşatanlara yorumum;
    Senin çocuğunda, torununda burada nefes almayacak mı?
    Bu sudan çıkanı yemeyecek mi?
    Bu sulara girmeyecek mi?
    Yazları sahile inip, dolaşmayacak mı?
    Memleketim ne güzel demeyecek mi?

    O zaman senin bu topraklar *ikinde değil.
    Sen vatana ihanet etmişsin. Çocuğuna etmişsin çok mu!

    Kalıbını *kiyim.

    Yorumum bu, yönetimden ve okuyanlardan
    anlayışla karşılamasını rica ederim.

    Not: Bu makale insan olmayı öğretir belki
     
  3. Genesiss

    Genesiss Gürcan

    Mesajlar:
    78
    Şehir:
    Kocaeli
    Favori Kamış:
    Vercelli Spyra Piuma Power, Yamaga Blanks Early 94mhr
    Favori Makine:
    Daiwa Surf Basia 25 QD, Daiwa Certate 3012H
    Aslında dip balıklarında civa gibi ağır metaller bulunmakta, deniz temiz olsa bile, çok fazla tüketildiğinde vücudun metabolizmasını bozup farklı hastalıklara sebep olmaktadır...
    Kaçak binalarla ilgili istediğin zaman, ilgili belediyenin imar müdürlüğüne dilekçe doldurup şikayet edebilirsin... Belediye ne yapar, binaya gider, zabıt tutar, belediye encümen kararı ile yıkım ve para cezası verir ama belediyenin o alan için bir projesi yoksa kolay kolay yıkılmaz.. Türkiyenin acı bir gerçeği kaçak yapılaşma, sadece gecekondular değil bir çok apartmanlar kaçak yapılmış durumdadır.
     
  4. swell

    swell Tolga

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    Istanbul

    Bilgi için teşekkürler. Ben kumsalı çok severim kumsalda insanlardan gürültüden uzak yerde balık tutmayıda. Geçen gün sarıyerden batılara doğru sürdüm ve kötü oldum okadar ağacı kesilmiş köprü inşaatı için doğayı katledilmiş görünce.
    Tepemizdeki adam 3 tane ağaç diyordu oysa oradaki ağaçların yarısı gitmiş, tüm köy yolları taş toz toprak içinde 7 24 peş peşe toprak taşıyan kamyonlar geçiyor tabakhaneye bok yetiştirir gibi tozu dumana katarak gidip geliyorlar. mavi renkte arabamla gidip kahverengi renkte döndüm. Sahilde oranın köylüsünün yararlandığı bir plaj vardı yıkıp yarım yamalak bırakmışlar. Kumsal bildiğiniz inek at pisliği kırık cam parçaları ve milletin bıraktığı çöplerle dolu çöplüğe dönmüş plaj artık kapanmış hizmet dışı çöp döküm alanından farksız hale gelmiş. Bir de en tehlikelisi denizlerimizde ciddi sanayi atıkları mevcut. Daha geçenlerde uçakla yeşilköye inerken tüm denizin üzeri kırmızı kırmızı köpüklerle doluydu. Karadeniz sahilindeki gezdiğim günde ise kumsalda içi zift gibi simsiyah yağlarla dolu castrol bidonlar vardı. Onların 1 lt si bile denizde kaybolmaz azıcık yutsan kanser yapar.
    Neyse.. plajı da kapatma bahanesi ise boğulanların olmasıymış. Ulan cahil cahil dalgaların içine atlayıp boy vermeye çalışıp Karadeniz kuyusuna yakalanıp ölüyosa millet bu denizin suçumu. allah insanlara akıl vermiş dedim. Oranın köylüsü de çaresiz zaten bir çoğu hazine arazisi üzerinde kaçak oturuyor tabi sesini çıkaramaz.

    Kimse çocuk yapmasın nüfus artmasın kimse doğaya çöp atmasın köylü icabında otoban kenarında inek sağıp süt satsın yolu ineklerle kapatıp toplu direniş göstersin ama toprağını rantçı p..stlara satmasın. 20 cm altında lüferi denize geri atsın. Her sene kozalak toplasın oksijeni en bol en uzun ömürlü bakımı en az olan çam ağaçları diksin hatta başka arazilerede diksin. Bunların hepsini kim yapıyor diyeceksiniz. Ben yapıyorum. Bu ülkenin insana gökdelene toza pisliğe değil ağaca yeşile ve temiz denizlere ihtiyacı var. Bu gidişle memlekette tek boş toprak kalmayacak arsa satışı biticek aynı Çindeki gibi arsa kiralama başlayacak. Denizi ise tamamen lağım suyundan ibaret olacak. Sarıyerden büyükçekmeceye kadar (ki 2 alakasız yer) hatta Tekirdag dahil daha otesine kadar tek denize girecek yada kaliteli balıklar tutacak yer bulamıyorum arkadaş. Bir batı karadeniz temiz gibi sanayi az olduğu için ama ordada bolca lağım dökülüyor evler az ve dağlık yer olduğundan su kirlenmiyormuş gibi temiz duruyor an itibariyle..Dünyanın en pahalı vergisini veriyoruz karşılığında en ufak sosyal olanak YOK allahın çayırı doğası plajı kumu sürekli tüketilip bitiriliyor. Plajlar sürekli kapatılıp AVM otel yada marina oluyor az gerisine 100 katlı rezidanslar tanesi 1milyona daireler önü deniz arkası gecekondu manzaralı.... ne bu ya soruyorum?

    Toprak ve deniz hayattır ama insanlar bunu göremiyor. Türkiye bugün 10 milyon nüfuslu istanbulda 1 milyon nüfuslu sadece villlaların olduğu yemyeşil denizi de masmavi 1000 lerce türde balığın bolca çıktığı bir cennet olabilirdi.