Lanet olsun sizin yaptiginiz avciliga, yaziklar olsun sizin gibi sozde avcilara... Balikciliktan yediginiz ekmegin sonu yakindir, bunu bilesiniz... Ac kalinca anlayacaksiniz bu isin sakasi olmadigini ama o zaman da is isten gecmis, denizlerimiz kurumus olacak... Bunca kanun, teblig, vs. oldugu halde, sirf acgozluluk ve duyarsizlik yuzunden denizlerimizi hizla oldurmeye, balik turlerini yok etmeye devam ediyoruz... Av yasagi cok kisa bir sure once bitti, her yil oldugu gibi bu yil da televizyonlarda balikcilarin yilin ilk avina cikislari senlik havasinda haber yapilip yayinlandi. Sozum ona bir cok balik turunun yumurtlama devresinde av yapilmadi, denizde balik cogaldi, simdi sira sabrimizin meyvesini yemeye, buyumesine izin verdigimiz baliklari avlamaya geldi... Yalannnn.... Biz adam olmayiz.... Ege, Akdeniz, Marmara, Karadeniz... Nerede olursa olsun, daldigim her yerde igrenc ve insanin icini sizlatan manzaralar goruyorum... Denizin dibine basta plastik maddeler olmak uzere her turlu cop var. Dipte oto akusu (yani en zehirli madde) dahi gordum... Denizlerimizi kirlettigimiz ve hicbirseyi umursamadigimiz bilinen bir gercek. Ya kurallara uymayan olculerdeki yavru baliklarin tonlarca avlanmasina ne demeli... Av yasagi bitti gibi yalanlarla birbirimizi kandirmayalim. Yasak olmayan donemde 3 - 5 cm boyunda lufer, mezgit, uskumru, vs. avlayanlar, yasakli donemde de avlaniyordur eminim ki... `Yok canim memlekette balikcilik o kadar da basibos degil` diyenler varsa, bir zahmet Ankara Ulus halindeki balikcilara ugrasinlar. Tablalarda arsizca sergilenen hemen her cins yasa disi yavru baligi goreceklerdir... Hadi tuketici bilincsiz, `bunlar ne yahu, yazik degil mi` diyerek hesap sormuyor, peki bu arsizlar nereden guc bulup da bu yavrulari tonlarca alip satiyorlar? Kimseden korkmuyorlar mi?... Yalan dolan oyle bir hal almis ki, artik tiksinmeye basladim. Balikciligi birakacagim gun de yakindir. Eskiden tekire barbun etiketi, kolyoza da uskumru etiketi koyup satarlardi. Birbirine benzedigi icin bu makul gorulebilir belki ama simdilerde balikci tablalarinda lipsoza barbun (ikisi de kirmizi ya ), sarpaya cipura yazip cok yuksek fiyattan satanlar var... Ciftlik cipurasi 300 gramin uzerinde ise bir anda deniz cipurasi oluveriyor. Ben aylardir denizin dibinde bir tek levrek gormedim, ne hikmetse balikci tablalarindakilerin hepsi deniz levregi... Yaziklar olsun size, haram olsun bu isten yediginiz ekmege... Daha ne diyeyim....
Sonuçta şöyle bir kural var. Besin piramidinin alt basamaklarına yapılan olumsuz etkiler piramidin üst basamaklarını çökertecektir. Türkiyede yem sanayide yem kaynağının bir kısmı deniz ürünleriden elde edillir. Deniz ürünleri olmazsa buna bağlı olarak kırmızı ve beyaz et üretimi için gerekli yem kaynakları bulunamayacaktır. Yem kaynağı bulunamayınca kırmızı ve beyaz et üretimi düşecektir. Bunun sonucunda et fiyatları gün geçtikçe tavan yapacaktır. Bunun sonucunda insanlar temel beslenme ihtiyaçlarını gideremeyeceklerdir. Yaşamın kökleri denizlerdedir. Denizlerin tükenişi yaşam alanlarının da tükenişidir. Besin piramidinin alt basamaklarını hunharca katleden insanoğlu artık sıra kendisine geldiğini görebilmelidir.
çok haklısınız. geçen gün yaban tv de bir belgesel izledim. karadeniz ve kirlenme hakkındaydı. belgeselde anlatılanlara bakılırsa, karadenize kıyısı olan ülkelerin içinde atıklarını arıtma tesisinde geçirmeden 2 ülke olduğu, bunlardan birisinin türkiye diğerinin bulgaristan olduğuydu. ki bulgaristanda komünist rejimden yeni yönetimin tesisler kurarak sorunun önüne geçtiği aktarılmaktaydı. başka bir söylemlerine göre, ukrayna vs gibi devletlerin bile bu temiz atık konusunda Türkiyeden ileride olduğuydu.
doğru ! size komik bir anımı anlatıyım ; balıkçıda tezgahta balık bakıyorum bir gün, sezonu değil beğenmedim bir şey, balıkçı arkadaş dediki abi deniz çuprası al en güzeli o ! baktım ve dedimki arkadaşım bu deniz çuprası değil ! nasıl yani benden iyimi bilcen dedi, halinden güneydoğulu olduğu belli olan balıkçı, ( orda deniz varya biliyor haliyle ) dedim deniz olsa bu balık böyle böyle olur, dinledi bu önce, sonra başka müşteri gelince dükkana, git hemşerim başımdan portakal benekli çupramı olur, canımı sıkma