Abicim bende yem balığı için kıbrıs sarma atmıştım 2 tane iri kefal almıştım abi sana önerim şu olucak ilk önce alanı ekmekle yemlicek sin sonra hemen bunu dibe batırcaksn ekmeklere balıklar gelincede bu hop yukarı Kolay gelsin
bizim yazlıkta bir Ali amca vardı 4-5 sene önce onda da böyle bir kepçe vardı kendi özel yaptırmıştı, kupezleri toplar, bidona doldurur canlı yem yapardı. Bir sürü de avcı balık yakalardı(levrek, çıplak...).
Bu kepçe değil asansör ,bununla avlayabilirsiniz ,bende tatlı su levreği için yavru balıkları bununla yakalıyorum
Sayın cesaperde, Levrek için küçük kefalden ( gamit ) iyi bir çok canlı yem vardır. Gamitin adı çıkmıştır beşe inmez üçe. İsparoz eniği kapak, piç lidaki, gümüş, sümüklü ( kaya balığı- Bu kaya balıklarını eski bir anadolun arkasına yaptıkları bidondan akvaryumda canlı yaşatan ve ıldır karareis arasında, henuz yolun yol olmadığı zamanlarda kıyıya bu canlı yemlerle bırakma yaparak levrek avlayan kıyıcılar başka hiç bir balık eniğine bakmazlardı). Sizin küçük kefal avlamak istemeniz gibi bu sitede daha öncede bu isteği dile getiren ama işin aslını anlatan cevapları alamamış olan meraklıları hatırladım ve yazmaktan kendimi alıkoyamadım. Bir tülbentin ortasına küçük yuvarlak bir delik açın ( 3 cm çap yeterlidir). Bir eski aliminyum yemek tenceresi bulun (sapı olmayan küçük bir sepette aynı işi görür). Unu bir kenarda bulamac hamur yapın ve tülbentin her tarafını bu sulu hamurla iyice bulaştırın. Sonra tülbenti tencerenin üzerine örtün ( delik ortaya gelecek şekilde )( sepet ile yapacak iseniz içine sepeti suda dipte tutacak büyüklükte bir taş koyun). Bir ip ile üstten tülbenti bağlayın ve bu tuzağı kefal yavrularının dolandığı yere koyun. Size kolayca yavru kefal yakalayacaktır bu basit sistem. 50 yıl önce iş görüyordu simdide görecektir büyük ihtimal ile. Hoşçakalın.
Zamanında Mordoğanın kalamar avcısı Sn. Cem Liman'ın anlattığı, ama sonradan başkaları tarafından aşırılıp sahiplenilen pratik bir metot vardı... Ege ve Akdeniz'de iyi çalışır, istediğin boyda levrek yemi yakalayabilirsin. Yöntemin esası şu; Anneye yada hanıma çaktırmadan akşam yemeğinde yediğiniz pilavın piştipği büyük tencereyi araklayıp bir kenara koyuyorsunuz. Sabah kalkıp bunun üstüne kapak yerine darbuka gibi bir tülbent bağlıyorsunuz. İçine kahvaltı masasından arakladığınız yada beğenilmediği için masaya gide gele kokmuş peynirden biraz ufalayıp yavaşca kefalciklerin gezdiği bir yere suya daldırıyorsunuz. (Cem bey, Mordoğan yöresinin peynirini önermişti) Bir saat bekliyorsunuz, tencerenizi sudan çıkarttığınızda içinin yılarya, ıspari, sarpa gibi balıkların ufaklarıyla dolduğunu görüyorsunuz.
aynı yöntemi kullanmak şartı ile, Marmara bölgesi için... fırından alınmış, mayalı hamuru tavsiye ediyorum. (lokma yaptığımız hamur var ya...o işte..) Denemekten bişey kaybetmezsiniz..buyrun deneyin ve sonucu görün... Ancak, levrek avlayacağım diye yüzlerce yavrunun da caına kymayın...yazıktır, günahtır..bize yakışmaz....
Yöntem anonimdir. Sahiplenene gülmek gerekir. Bodrum yerlisi olan 40/50 yaş üstü kime sorsanız gamit nasıl tutarım diye bu yöntemi anlatır. Çünkü zamanında yazın kumsalda oynayan çocukların hep yaptıkları bir usuldür. Karaburunda da hala limanın sığ köşelerinden çocuklar cuval sürüyerek gümüş yakalamaktadırlar. Yarın nasıl gümüş tutarım diyene de gösterilecek usul bu olacaktır. Her sahil kasabasının kendine has, çok eskiye dayalı usulleri vardır, bunları öğrenmek ve uygulamak iyi avcı için elzemdir. Hoşçakalın.