dün geinirken tezgahta taze levreğe rast geldim. 3 tanesi taze diğerleri yaramazdı. nası pişirsem ısgaramı yapsam herzamanki gibi derken canım birden tava balığı istedi. ufaklıktan beri levrek ya ızgaraya ya tepsiye yatırılır diye bilinçaltımda yerleşmiş... düşün taşın karar veremedim. neyse bir temzilemeye başlıyayımda allah kerim dedim. balıkcıdan aldığım balığı kesinlikle temizletmem illada ben hazırlayacağım içini falan temizledim , pullarını ayıkladım , baktım görüntü fırınlamaya doğru gidiyor , ama ben inatla tavada pişirmek istiyorum. neyse sonuç itibariyle aynen palamut hazırlar gibi ikişer parmak kalınlıkta halka şeklinde doğradım levrekleri. yıkayıp kuruttuktan sonra iyice bi tuzla ovaladım. derin bi kaba dizip bi zeydinyağ gezdirdim üzerlerine. üstüne de folyoyu çekip attıp dolaba. bugun çıkarttım una bulayıp çok kızgın ve bol yağda kızartım. bi taraftan da düşüne durdum eğer kötü olursa hanıma ne diyebilirim , ne gibi bir bahane uydurabilirim diye aklımdan geçirdim. fakat sofraya gelince aman allahım yok böyle muhabbet oldum. senelerce sadece ızgara ve fırınlanmış olarak yediğim levrek karşımda damak çatlatan bir lezzet olmuştu. levrek tava , hamsi palamut ve kalkanın tavasından bile daha iyi oluyor. şiddetle tavsiye ederim. yanında bol limonlu roka, kırmızı kelle soğan ve 2 duble rakı ( arzu etmeyenler olabilir şimdiden kusura bakmasınlar ) ile şahane bir ziyafet oldu. üzerine balığın üzerine olmazssa olmaz limonlu tahin helvası da cabası oldu :hungry:
Balığın hakkını vermişsin. Helali hoş olsun... Rakı konusuna gelince; Ne demiş harabi; ' Ehline helaldir na ehle haram, Biz içeriz bize yoktur vebali'
Roy Ali Ağaoğlu'nun reklamına benzemişsin. Bundan 9 ay önce levrek tava yaparım olur demiştim, şimdi de yaptım oldu diyorum
Roy, ben sana yapmasını bilirim. Bunun acısını fena çıkaracağım senden. Ziyade olsun, afiyet bal şeker olsun...