uzun zamandır takipçisi olduğum bir forum balikavi.net ancak gerek kısıtlı av sürem gerekse bu kısıtlı süreyi de acemilikten değerlendirememem nedeniyle yazacak pek de kayda değer bir şeyim yoktu birkaç gün öncesine kadar. 2011 yazında bana balıkçılığı aşılayan ve balıkçılık hakkında bildiklerimin çooook büyük kısmını bana öğreten dayım ile bitmek tükenmek bilmeyen kıbrıs sarması ve sardalya kombinasyonu ile levrek yakalama çabalarımızın sokak köpeklerine mığrı ziyafeti çekme ile sonuçlandığı gecelerden birinde yerel balıkçılardan birinin bize ispari verip bununla bir deneyin demesiyle başladı her şey. o gece saat 3 civarı dayım ağların üzerinde sızmışken ben elimde olta koltuk altımda fener yem kontrolü yaparken anlatsam gülmekten öleceğiniz acemilikler neticesinde 1 adet 1 kiloluk levreği hatta sanırım ispendeği avuçlarımın arasına almayı başarabilmiştim. aynı yaz tek başıma yaptığım avlarda 2 adet daha 2 kiloya yakın levrek yakalamasını acemilik mucizeleri arasında becerebilmiştim. ve sonrasında tüm kış rüyalarımda o hayvan vardı. 2012 yazında 0 çektim ve sanırım avlandığım bölgede o yaz levrek tutan olmadı. bırakın benim gözümle görmemi hani klasik avcı muhabbeti "abi adamlar geçen bi tutmuş..."lu cümleler bile yoktu ortalıkta. 0 çekmek çok koydu tabi. hemen forumlarda daha çok araştırmalar, daha pahalı, daha çok malzeme merakı, işe girmemle birlikte bu sürecin hızlanması. "yemli ile olmaz bu iş sertaç bak adamlar spinle ne balıklar tutmuş." düşünceleri arasında edinilen spin olta, çeşitli sahteler... 1 ayda 2 kişi 10000 atış yapmışızdır sevgili forumdaşlar bu yaz. 0 yerel balıkçıların "rapalayla balık tutamazsın kardeş. yemliyle anca" sözleri bir yanda bütün kış forumdan takip ettiğim spin raporları bir yanda kafamda. ne yardan geçerim ne serden dedim. spin oltayla yemli denemelerine başladım. akşamüstü tutabildiğim kadar ispari, akşam yemeğinden sonra ispari ile levrek denemesi. evvelki yaz balıkları aldığım yerlerden atıyorum hep. 2. denememde 400gr kadar olduğunu tahmin ettiğim bir ispendek kaya balığına geldi. salıcaktım kendi fırladı elimden. öpemedim, sevemedim, fotoğraflayamadım. birkaç gün boş geçti. oltanın ucunda ölen isparilerimin tamamıyla mığrı tuttum. köpekler doydu. "ben bu kadar masrafı yapmadan önce de köpek doyuruyordum." dedim ama yılmadım. bir akşam üstü ispariyle uğraşırken hatta o günün özelinde ispari bile tutamazken yerel balıkçılardan biri "sertaç şu karşdaki büyük tekne var ya onun altını bi dene. geziyo oralarda. gördüm" dedi. "tamam mike abi" dedim. (evet adamın adı mike). 2 tane (bence) biri yem olamayacak kadar büyük ispari tuttum o gün. neyse şunu söylemem lazım kız arkadaşımla çıkıyoruz balığa bir süredir. benden daha çok heves etti levreğe belki de. ha mığrıyla arası pek iyi değil o ayrı. ay yeni yeni gösteriyor kendini. hava yatık. saat 22.30 2 olta atılı. kalamalar açık. oltanın biri mike abinin dediği teknenin burnunda. diğeri 10 mt kadar berisinde. biz beriki oltanın yanında oturuyoruz. öteki cırlarsa duyucam yani hesapta. bi yem kontrolü çekeyim dedim. yanımızdakinde bir şey yok. büyükçene olan ispari sırtında iğneyle hayatına mutlu mesut devam ediyor. ötekine geçtim. sardım. kalama boşa döndürdü. sıktım biraz. KÜÜÜÜÜT -canım balık var bunda -mığrıdır -balık diyom balııık -mığrıdır -KEPÇEEEEEEEEEE halatlara dolaşmasın diye tedirginlik. balığın neyse ki çok da hırçın çıkmaması belki de yakalanalı çok olmuş olması yani zaten yorgun oluşu. kız arkadaşımın tekneye atlayıp kepçelemesi. şimdi özetlemek gerekirse 2 yıl aradan sonra toplam 70 kadar olduğunu tahmin ettiğim levrek denemesinden sonra gelen balık bu. böyle bir mutluluk olamaz. 1150 gr kadar geldi. büyük yemin olduğu oltayı aldım balığı tuttuğumuz yere attım. saat 00.30 aynı yer ama bu sefer cırladı tasmayı vurdum. kız bu sefer hazır kıta. atladı bile tekneye. gerçi balık bize gelene kadar 3-4 tekne gezdi. ben sardım, o cırlattı, ben sardım o, cırlattı ama sonunda kepçeye girdi. girdi de kız kepçeyi kaldıramadı. oltayı attım. ben de atladım tekneye. kaldırdım kepçeyi. .1850gr geldi. Kamış: Cormoran Bull Fighter 2.10 spin Makine: Okuma Avenger 30b Misina: Trabucco Supersoft 0.25 mono İğne: Mustad 1 no uzun pala, beyaz, düz Yem: Canlı ispari
MAŞALLAH BALIKLAR HARİKA. RAST GELSİN. DARISI BAŞIMIZA. EN YAKIN ZAMANDA BİZİMDE AÇILIŞ YAPMAMIZ DİLEĞİYLE....
Sertaç öncelikle sitemize hoş geldin. Çok keyifli bir av olmuş, kız arkadaşını da tebrik ederim. Malum ülkemizde kadın amatör avcı çok fazla değil. Değerini bil, ben de benimkini alıştırmaya çalışıyorum. Biraz taktik bana da versene
hoşbulduk. çok teşekkür ederim. aslında ben pek bir şey yapmadım alışması için. o hayatında eline ilk olta alışında köpek balığı tuttu. ondan sonra da bırakamadı zaten.
Bayılıyorum böyle raporlara. Tebrik ederim sizi yılmadan denediğiniz için. Canlıyla aldıysanız atçekle alma şansınızda var. Canlıları bırakıp biyandan atçek yapabilirsiniz. Bir tüyo: Aşırı yavaş çekin. Strike pro sp-120f 005, 061, A206 renkleri yavaş aksiyonda gayet güzel yüzer. Maxrap 13 cm fayu, fphg ve fhc de ışığın suyun durumuna göre denenebilir. Ayrıca olmazsa olmaz ragloular. Gri renkteki (bizim buralarda sedef derler), şeffaf simli, fosforlu yine suyun ışığı durumuna göre kullanılırsa levrek hayır demez.
öncelikle tebrik ederim ve de devamlarını dilerim kamış hakkında bilgi verebilirmisiniz bu kamış diğer kamışlara oranla fiyat olarak iyi ve bütçemi aşmıyor nasıldır aksiyonu sağlamlığı önerirmisiniz iyi avlar rastgele
teşekkürler. kamış fiyatına oranla çok çok iyi bir kamış. sağlamlık ve atış erimi olarak oldukça tatmin edici. eksi yönü ise eğer WTD aksiyonu yapma niyetiniz varsa aksiyon esnasında ek yerinden gevşemesi ve belli bir atıştan sonra uç kısmın suya düşmesi. ha bu durum sadece makarayı sarmakla telafi edilebilse de can sıkıcı elbette. sonuç olarak tavsiye edebileceğim bir kamış olduğunu söyleyebilirim.
teşekkür ederim eklenti yerine normal bildiğimiz mum sürünce sanırım hem kolay sökülüyormuş hemde birraz sağlam hale geliyormuş ama genel olarak iyi kamış sanırım alabilirm teşekkürler