Lüfer Avı Teknikleri

Konu, 'Kıyıdan Balık Avcılığı' kısmında rapalaci tarafından paylaşıldı.

  1. rapalaci

    rapalaci Emre

    Mesajlar:
    251
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    Cormoran Bullfighter, Okuma Cromo Jigging, Lineaeffe Extreme 180/440
    En İyi Avı:
    1kg Kefal
    Forumda kıyıdan avcılık konusunda Lüfer avı teknikleri sanırım yok. Usta arkadaşların bu konudaki tavsiyelerini bekliyorum.
    İnternetteki videolarda beyaz tüylü iğnelerle tekneden boğazda muhtelif büyüklüklerde lüfer tutulduğunu gördüm. Kıyıdan avcılık yaparken sanırım rapala kullanımı uygun olacaktır. Fakat olta tipi, misina, iğne ve sahte yem konusunda hiç tecrübem yok.
    Bu konuda tecrübeli arkadaşlardan öneriler bekliyorum.
     
  2. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Lüfer avı aslında -nispeten- kolay avlardan biridir. Lüfer, su kütleleriyle birlikte hareket ederek sürekli dolaşır. Akıntılar belli noktalara doğru olduğu için bu dolaşma esnasında sürüler karşı karşıya gelir. İki süründeki lüferlerin boyu farklıysa, büyük olan lüferler küçük olanları yer. Değilse, ikisi birleşir. Kocaman bir sürü olur.

    Bu yüzden küçük lüferler, sarıkanatlar vs. sürekli baskı altında olduklarından çok fazla yem vs. seçmez, seçemez. Bir an önce güvenli bir yer bulup karnını doyurmaya çalışır. Bu nedenle de sarıkanat/lüfer avı son derece kolay olur. Boş iğneyle filan kolayca avlanırlar.

    Velakin, eğer lüferler, kofanalar büyük sürüler halinde gezmiyorsa, o zaman bu küçük sürüler genelde sağa sola dağılır. Bu durumda onları yakalamak biraz daha zorlaşır. Bugünlerde boğazda vs. yaşanan durum genelde böyledir.

    Bu durumda iki farklı avcılık söz konusu olacaktır. Sahte ve yemli avcılık. Sahte ile avcılık için, tercih edilecek ürün kaliteli bir kaşık olmalıdır. Ucuz olması, kalitesiz olması anlamına gelmez. Söğüt yaprağı şeklindeki kaşıklar iyi iş yapar. Velakin, iyice parlatılmalıdırlar. Kaşık seçimi, ortamda var olduğu görülen/düşünülen lüferin boyuna göre yapılır. En iyi tercih, lüferin boyunun 1/5'i kadar olandır. Neden, ne alaka?

    Lüfer, ağzını yem boyuna bakmadan açar, yutağı dolunca da kapatır. Lüferin ağız genişliği ve yutak boyu, boyunun 1/6'sına tekabül eder. Bu nedenle, 1/5 boydaki kaşık, lüferin ağzına tam oturacak olan kaşıktır. Lüfer kaşığı genelde görmez, dönmesinden çıkan ses ile güdülenir. Velakin, son saldırı anında, eğer ağız boyunda lokma görürse, daha az tereddüt eder. Zira karşısındaki, beni ye diye bas bas bağıran ama yediği diğer şeylere benzemeyen bir acayip şeydir.

    Bir sarınakatın boyu 25 cm civarı olduğuna göre, 5 cm kaşıklar en iyi neticeyi verecektir. Peki 6 cm olsa, 4 cm olsa.. Bunlar da netice verecektir, velakin nispeten daha verimsiz olurlar..

    Kaşıkla avcılık nispeten kolaydır. Kaşığı atarsınız, tercihan 1-2 kulaç önüne bir kurşun takarak, dibe yaklaşınca çekmeye başlarsınız. Burada önemli husus kaşığı süratli çekebilmektir. Sürat lüferin normal yüzme süratinden biraz fazlaca olursa, iyi netice verecektir. Lüferler, gündüzleri hızlı, geceleri yavaş yüzerler. Benzer şekilde, soğukça sularda daha hızlı yüzerler. Bir lüfer, gündüz yaklaşık 50cm/sn, gece ise 30cm/sn civarında bir serbest yüzme hızına sahiptir. Bu durumda kaşığın ritmi, eğer bu hızın 1.5 katı kadar olursa, lüferin kendi sürüsünü sesinden farklı ve hızlı bir ses olacak, lüferin dikkatini çekecektir.

    Bu bilgiler, bilhassa gündüz kaşığı bir hayli süratli çekmek lazım geldiğini gösterir. Tipik bir 60'lık kafa, 5:1 devirli makine, bir turda yaklaşık 45 cm kadar sarar. Bu da saniyede iki tur gibi delice sarmak demek olacaktır. Bu soruna bir cevap olarak, kaşık avcılığında büyük kafalı ve yüksek devirli makineler tercih edilmelidir.

    Kaşık yerine, yakın boylarda sert sahteler kullanılabilir. Bunların aksiyonları düzgün, kaliteli bir şey olması tercih edilir. Ama bunlar bir hayli pahalıdır. Aksiyonu düzgün olmayan sahteler, gene süratli çekilerek kaşık gibi ses yapmaları sağlanır. Düzgün aksiyonlu sahte, gayet iyi netice verecektir.

    Silikonlar ise, sıcak sularda (+12 derece üstünde) su üstü kullanıma uygundur. Fakat, genelde lüferin dişlerine pek gelemezler. Buna mukabil, avcılıkları sert sahte ve kaşıklardan daha yüksektir, eğer lüfer yarısını alıp gitmezse tabi..

    Bunun yerine, daha uygun tüy/kıl fly türü düzenekler kullanılabilir. Bu fiberler genelde dişlere dayanıklıdır. Tüyden yapılmış streamerler vs. iyi netice verebilmektedir.

    Fakat, söylediğimiz gibi, lüferler su kütleleri ile birlikte gezerler. Bu yüzden aynı yerde sürekli bulunmazlar. Bu da, at çek avını verimsiz hale getirir. Daha makul yöntem, yemli avcılıktır.

    Fakat yemli avcılık, lüferin gözü dönmüş sürü olmadığı durumlarda pek etkili değildir. Aslında bunun sebebini, mevcut takımların yetersizliği olarak düşünmekteyim.

    Lüfer takımlarında birinci sorun, lüferin süper keskin dişleridir. Bu ne sorun olsun ki? Takımı kesermi, iğnemiz çelik, nereye kesiyor? Bu tali bir sorundur. Asıl sorun, lüferin, yeme dalıp, ağzını/yutağını dolduracak kadar parçayı koparıp çekip gitmesidir. Bu yüzden, lüfer yeme dalınca iğnenin ağzının içinde kalması garantilenmelidir. Bunun yolu yeme bir kaç iğne birden takmaktır.. Neden, nasıl yani?

    Bunun için biraz daha teori lazım..

    Lüfer, yemini gözüyle tespit eder, sesle arar. Bu ne demek? Lüfer, kokuya vs. itibar etmez (pek fazla), yemin yem gibi görünmesi ve ses çıkarması gerekir demek.

    Yem nedir? Mesela istavrittir. Düşünün, suda bir istavrit nasıl görünür? Yatay duran, kuyruk sallayan bir imge.. İşte lüfer böyle bir imge gördüğü zaman saldıracaktır. İki husus önemlidir: Yatay duran bir şerit, kuyruk sallama gibi bir hareket.

    Bu kuyruk sallama, suda dalgalar oluşturur. Bu ses demektir. Ses ise suda çok çok uzaklara yayılabilir, havada olduğundan.. Işık ise, suda hoş karşılanmaz, çabucak emilir, yok olur. Bu yüzden deniz altında görüş mesafesi bir kaç metreden ibaret kalır. Bir lüferin veya başka balığın gözüyle avı görebileceği mesafe 2-3 m ancaktır, en iyi durumda. Velakin, yemi bir yem olarak ayırtedebilmesi için bu mesafe iyice düşer, 50-100 cm'e kadar..

    İşte lüfer, avın nerede olduğunu anlamak için öncelikle sesi kullanır. Avın çıkardığı sese yönelir ve makul mesafeye gelince o yem imgesini görmesiyle saldırıya geçer. Eğer verimli bir lüfer avı yapmak istiyorsanız, yeminizin hem bu ses, hemde görüntü özelliğini sağlaması gerekir.

    Görüntü, nispeten kolaydır. Balığı alırız, büsbütün yem yaparız. Akıntı zaten ağzından bağlı balığı yatay pozisyona getirir. Ama bu kadar basit olmaz. Bu mükemmel görüntü, elzem olan ses özelliğini asla sağlamaz. Çünkü, bütün balığın kılçığı ve mükemmel hidrodinamiği, suda balığın dalgalanmasını engeller.

    Bu yüzden, öncelikle yemi kılçıktan kurtarmak gerekir. Çözüm basittir: Yaprak yem yapın.

    Bu yemi öyle takacağız ki, lüfer nereyi ısırırsa ısırsın, iğneye denk gelecek. Bu amaçla birden fazla iğne kullanırız. İğneleri arka arkaya takarız.. Peki iğneler nasıl olacak, hangi büyüklükte oalcak, araları nasıl olacak?

    Öncelikle, yemin doğal salınımını/dalgalanmasını engellemek için iğneleri kısa pala olması elzemdir. İğnelerin boyu 2 - 2.5 cm'i geçmemeli, yemin boyunun 1/8'inden de kısa olmalıdır. Yani, 10cm'lik bir istavrit yaprağı için, iğne boyu 1.5'cm olmalıdır, en fazla. Ne kadar kısa sap, o kadar iyi netice alırsınız.

    İki iğne arası mesafe ise, amaçlana lüferin boyunun 1/6'sından fazla olmamalıdır. 30 cm lüfer için, maksimum 5 cm iğneler arası mesafe..

    İğneler öyle tutturulmalıdır ki, yemi kasmamalı, ağırlığı ile yemi bükmemeli, doğal salınımını engellememelidir. Dahası, iğneler arasındaki bağlantıda keskin dişlere dayanıklı olmalıdır.

    Bu tarife göre, en iyi tercihler, Chinu gibi kısa pala geniş ağızlı iğneler olacaktır.

    Bu tür bir takımın yapılışı şurada var, merak eden izleyip görebilir.

    http://video.google.com/videoplay?d...47&ei=dLvdSbmJAZeM2AKfyembCw&q=Çinekop+takımı

    Bu yemin suda yatay durabilmesi, atarken karışmaması, dibe yatıp yengeçlere ziyafet olmaması için bir şeyler düşünülmelidir. En basit çözüm, mantar kullanmaktır.

    Yemin baş tarafına bir şişe mantarı konur. Mantarın üzerine önce ince bir plastik boru geçirilir. Bu sayede mantar hem suda ezilmez, hemde yüzeyi düzgün olur. Slindir yüzeyine, parlak kağıt, alüminyum folyo vs. kaplanır. Bu işte en başarılısı, Diet Coca-cola 1 lt pet şişenin etiketidir. Bu etiketin iç yüzeyi son derece düzgün, parlak, ayna gibidir. Ama yapıştırması zordur, Japon vs. kar etmeyebilir :( Bunun avantajı, suyun içinde çevrenin rengini yansıtıp mükemmel şekilde kendini gizlemesidir. Eğer bu malzeme uygun değilse, hazır satılan kendinden yağışkanlı parlak kağıtlardan kullanırsınız. Benim kanaatim, mantarın kaplaması ne kadar sade ise, o kadar iyi olduğu yönünde..

    Mantarın düz tabanlarından biri, ojeyle kırmızıya boyanır. Diğeri ise, 15-30 derecelik bir açıyla yan kesilir. Şöyle bir şey:

    [​IMG]

    Buradaki mantarın misina tarafındaki eğik kesime dikkat edin.

    Bunun faydası, akıntının mantarı dibe bastırmayacak olmasıdır. Bu suda, kenarı kısa olan kısım altta duracak şekilde durur. Böylece akıntı eğimli yüzeye çarpıp mantarı yukarı kalkmaya zorlar. Böyle kesmezseniz, akıntı büyük ihtimalle mantarın dibe yapıştırır. Tam zemine değil ama, çok çok aşağıya.. Bu lüferin yemi duysa bile görmesini güçleştirir.

    Yem ise, suda dalgalanabilmeldiri. bunun ilk şartı taze olmaktır. Bayat veya tatlı su vs. görmüş yem, suda erir, sümüksü bir hal alır, doğru düzgün dalgalanmaz, imajı çok kötüleşir. Haliyle böyle bir yem lüferi daha az cezbedecektir..

    Elimde uygun resimler vs. yok. 3 Mayıs org.'a gelebilirsem, fotoğraf çeken arkadaş olursa, buraya ekler..
     
  3. araştırıcı

    araştırıcı Levent Bekir

    Mesajlar:
    330
    Şehir:
    Doğu Akdeniz
    En İyi Avı:
    akya
    Sayın Köylü;

    Sizin; ben dahil tüm amatörlere katkılarınızı binlerce teşekkürle ödesem az olur.. Hedeflenen balık avının Amacı, birden çok yöntemi ve tecrübeyi içeren bu denli kıymetli bir yazıyı okumaktan için çok keyif aldım.. Yazdıklarınız öyle bir bütün ki; her türlü avcıya yetecek veri barındırıyor..

    Kimbilir günün birinde sizinle avlanmak şansım olur.. Eminim Çok keyif alırım..

    Yazılarını itina ile takip ettiğim birkaç kişiden birisiniz...

    EN GÜZEL DİLEKLERİMLE..

    TEŞEKKÜR EDERİM..

    RASTGELE..
     
  4. unique

    unique Cüneyt Eşsiz

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    700
    Şehir:
    stanbul
    Serdar bey,

    Çok açık net ifadeler ile hazırlayıp bizlere sunmuş olduğunuz bu değerli çalışma için size teşekkür ederiz.

    Gerçekten bir çok arkadaşımıza referans olacak bu bilgiler çok değerli ve kıymetlidir.

    Hazırladığınız takım emek işidir. Umarım bir çok arkadaşımız bu bilgiler doğrultusunda güzel avlara imza atacaklardır.

    Rastgele
     
  5. rapalaci

    rapalaci Emre

    Mesajlar:
    251
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    Cormoran Bullfighter, Okuma Cromo Jigging, Lineaeffe Extreme 180/440
    En İyi Avı:
    1kg Kefal
    Serdar Hocam verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler. Gördüğüm kadarıyla tarif ettiğiniz takımın yapılışı oldukça emek istiyor. Umarım bir gün deneme şansım olur.
     
  6. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Emek istiyor derken..

    Tahminimce, iğneye düğüm atmayı becerecek kadar el mahareti olan herkes, bunu zorlanmadan yapabilir. Elbette ilk bir kaç çalışmada şak diye düzgün iş çıkmayabilecektir. Biraz pratik yaparak aşılabilir.

    Malzeme listesi ise, basit ve ucuzdur aslında.

    El aleti olarak:

    İki adet kargaburun
    Bir adet yan keski.

    Sarf malzemesi..
    Chinu benzeri delikli iğne.. Mustad 10750, 277F vb. FUDO CHINU/W-RING.. Hayabusa UMT209 vb..
    Rezistans teli. 0.20 - 0.25 mm kalınlıkta.. Elektrik malzemesi satan yerlerde bulunabilir.
    Alüminyum veya bakır tel, 0.20 - 0.30 mm kalınlıkta. Boncukçulardan, manifaturacılardan vs. temin edilebilir.

    Video'da yok. Alüminyum teli, takıma misinanın bağlandığı yere bir kaç tur sarıp, uzatıyorsunuz. Yemi takınca bu tellerden geçirip, yeme sararak yemi tellerin tutmasını sağlıyorsunuz. İğneleri denk geldikleri yerden bir kez geçirip bırakıyorsunuz.

    Böyle yapınca, yem sülün gibi duruyor. Öyle iğneler sağından solundan geçmiş, yamuk yumuk olmuyor. Şöyle bir salladığınızda, sanki lastik gibi sallanıyor. Suya şöyle atıp, hafif çekerek bakıyorsunuz, kütük gibi değil, böyle kımıl kımıl, sanki canlıymış gibi geliyor.

    Bu tür takımları yaklaşık iki yıldır sürekli deniyorum. Tavsiye ederim.

    Farkı şöyle.. Etrafta bir sürü çinekop takımı varken, onlara tık olmaz. Bu takımı atarsınız, atmanızdan sonra küt diye anında vurduğunu görürsünüz. Bekleme süresi 10 kat kadar azdır. Evet, lüfer, çinekop vs. gezer durur. Ama altınıza gelince, klasik takımlara nazlı davranır. Bu takımlara ise çok daha az nazlanır. Vuruş oranı ortalama 10 kat daha iyi olur. Eğer siz bir kaç tutabilmişseniz, 5-10-20 gibi az sayıda,yanınızdakiler büyük ihtimalle hiç tutamamış olur.
     
  7. Yasonburnubalıkçısı

    Yasonburnubalıkçısı Ender

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    1
    Şehir:
    Ordu
    Favori Kamış:
    ALBASTAR-2810 Poseidon
    Favori Makine:
    Shakespeare-2430 Front Drag
    En İyi Avı:
    4Kiloluk Kefal
    Lüfer Avı

    Tekneden lüfer tutma teknıklerını anlatırsanız sevınırım.
     
  8. korni

    korni koral

    Mesajlar:
    7.546
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    55 kg trakya kıvırcığı

    bilgiler altın değerinde hatta dahada değerli teşekkürler bende videoda seyrettiğim takımı deneyeceğim teşekkürler:)
     
  9. rapalaci

    rapalaci Emre

    Mesajlar:
    251
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    Cormoran Bullfighter, Okuma Cromo Jigging, Lineaeffe Extreme 180/440
    En İyi Avı:
    1kg Kefal
    Emeğe saygımız sonsuz onu belirtmiştim.
    Bilgiler için tekrar teşekkürler.
     
  10. jigging

    jigging Caner

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    1.213
    Şehir:
    Istanbul
    Favori Kamış:
    Penn spinfisher surf & Lineaeffe sorrento & Lucky Craft ESG II
    Favori Makine:
    Penn Surfmaster 750 & Shimano Ultegra XTB & Exage 4000fa & shimano twinpower 4000xg
    En İyi Avı:
    seni meraklı, hadi ordan... nazar değdireceksin..
    Serdar abi, emeğine sağlık tecrübe kokan parmaklarından dökülen satırları okumak benim için bir keyifti, bu başlığı printledim :) müsait bir zamanda da okuyup, eksiklerimi tamamlayacağımı düşünüyorum.. çok teşekkürler.
     
  11. unique

    unique Cüneyt Eşsiz

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    700
    Şehir:
    stanbul
    İki misinayı dahi birbirine bağlamaka emektir:cool: Harcanan zamana yapılan işe verilen değerdir emek bence.

    Yazıyı yazmak emekse okumakta emektir bana göre.
     
  12. ulkerrr

    ulkerrr Mehmet

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    6
    Şehir:
    Istanbul
    En İyi Avı:
    henuz yok
    bilgi için teşekkürler
     
  13. küpeşte

    küpeşte Selçuk Akyüz

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    6
    Şehir:
    istanbul
    En İyi Avı:
    mezgit, balon balığı
    makale tadındaki bilgilendirici, güzel yazınız için çok teşekkürler. çok değerli bilgiler edindim.