Macera Ruhlu İnsanlara Gem Vuran Karamsar İnsanların Dikkatine!

Konu, 'Şişme Botlar' kısmında volky1991 tarafından paylaşıldı.

  1. volky1991

    volky1991 Volkan Aydın

    Yaş:
    34
    Mesajlar:
    226
    Şehir:
    Bursa
    En İyi Avı:
    Şimdilik İstavrit :)
    yok şunla şu yapılmaz yok aman onu yapma yok aman şunu yapma şu olur diyip ömürlerini hep sakın aman hayır olmazlarla geçiren hayallerinden,idaellerinden,en önemlesi kendilerinden ödün veren insanlara armağan ediyorum bu hikayeyi. Bakıp bunu denizde,botla püsürle bilmemneyle ilgilendirmeyip hayatları için ders çıkaran insanlar olur. en azından botla şunu yapmayın bunu yapmayın söle olmaz böle olmaz diyen insanların ağzına gem vurmuş oluruz birazcık. tabikide gidin yapın demiyorum ama insanoğlu hayalini kurdumu yapamayacağı şey yoktur.
    Hakan Güvenç ile Dünyada Bir İlk
    [​IMG]
    Sadun Boro ile başlayan, dünya denizlerine açılma maceralarımıza, çok yakında bir Türk denizcimiz daha eklenecek, hem de nasıl bir yolculuk nasıl bir macera ile. Bu cesur denizcimizin adı Hakan Güvenç.

    Aydın’da 1963 yılında doğan Hakan Güvenç, uzun yıllar pazarlama yöneticiliği yaptıktan sonra, Adana’da yaşarken 2006 yılının sonlarına doğru; “Artık denizlere gitmeliyim, denizlerde yaşamalıyım” diyerek işinden ayrılıyor ve kafasına koyduğu proje için kolları sıvıyor.
    Hakan’ın ilk projesi, basın ve denizciler arasında “Çılgın Denizci” olarak anılmasına neden olan; Adana-Karataş’tan Hopa’ya olan bot yolculuğu.

    Gerçekten çılgınlık mı yoksa tam anlamıyla deniz sevdası mı siz karar verin ama 2 metre 70 santimetre boyunda bir şişme bot ve 6 beygirlik motor ile denizlere açılmanın, her babayiğidin harcı olmadığı kesin.

    Hakan Güvenç ile, çok farklı bir dünya turuna hazırlandığı Bodrum, Turgutreis D-Marin’de teknesi “Aydede”de söyleştik.

    Öncelikle bize bot yolculuğundan söz eder misin?
    İş güç canıma tak edip, denizler de çağırınca, önce “hayatta tek bir başarı var, o da istediğin gibi yaşayabilmek” diye düşündüm arkasından da kararımı verip, “tamam, gidiyorum” dedim. Sonrasında projemi önce ailem ve arkadaşlarımla sonra da üyesi olduğum Adana Yelken İhtisas Kulübü başkanıyla paylaştım. Bir çok arkadaşım “saçmalama ölürsün” derken, ailem ve başkandan tam destek geldi. Bot ve motor zaten elimde vardı, kısa bir ön hazırlıktan sonra 30 Mart 2006 tarihinde Adana-Karataş’tan denize açıldım. Tam olarak 127 gün, sonra Hopa’ya ulaştım.

    Bu yolculuğun anlattığın kadar kısa ve kolay olmadığı kesin, yaşadıkların nelerdi?
    İlk birkaç günden sonra, alıştığın bir hayat akışı oluyor. Her gün bottasın, hareket ettiğin ve ulaşmak istediğin limanlar ve başarmak istediğin bir hedefin var. Denizi sevdiğinde ve konsantre olduğunda zaten gerisi geliyor. Tabii ki yaşadığım çok zor anlar ve büyük mutluluklar var, işin gerçeği bunları tek başına 1 metrekarelik bir alanda yaşıyor olmak.
    Yaşadıklarımı, deneyimlerimi yakında çıkacak kitabımda anlatıyorum, www.sailfoto.com izleyenleri ile bir iki tanesini paylaşayım:

    Bir keresinde Kemer’den yola çıkmıştım, Üç Adalar’ı geçtim, o esnada hava çok sertleşti, Beş Adalar’daki Sulu Ada’da karaya çıkıp, çadırımı kurdum. Adada çok fazla martı vardı ve uçuşup duruyorlar. Biraz dolaşayım dedim martılar saldırmaya başladı, anlam veremedim ama çok zorlamadım döndüm çadıra girdim içeri, akşam oldu yattım. Sabah uyandım, çadırdan çıktım, martılar tekrar saldırıyorlar. Ben iyice meraklandım takip ettim, baktım ki yumurtaları var. Çabucak kahvaltımı yapıp, ayrıldım adadan. Martılar da ben de rahata erdik.
    Beni en çok duygulandıran bir şey Akçakoca’dan Ereğli’ye giderken oldu. Sert bir poyrazda seyir halindeyim, Ereğli görünmüştü ki karşıdan 4 tekne geliyor üzerime doğru, biraz sancak yaptım baktım tekneler yön değiştirdiler, sonra iskeleye kırdım tekneler de rotama doğru dümen kırdı. Sonra ne olacaksa olsun diyip bıraktım, bir baktım ki Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli, elinde çiçekler karşılamaya geliyor, basın da yanında. Çok duygulandım.

    Bu yolculuğa çıkarken, denizlerde olmaktan başka amaçların var mıydı?
    Yola çıkarken amaçlarımdan bir tanesi, küçük bütçelerle denizlerimizde gezilebileceğini göstermekti ve sanıyorum bunu başardım. Tabii herkes 2.70 metrelik bir botla dolaşsın demiyorum ama küçük bir kayık alıp, içine çadırını-uyku tulumunu-kamp malzemesini koyup gezebilir insan. Mesela Bodrum’da yaşıyorsan atlayıp Karada'ya gidersin, Gökova’yı dolaşırsın. Koy koy-bük bük, yavaş yavaş, macera ruhu gelişir, deniz sevgisi gelişir insanın. Bir de kanserli çocuklar (Adana Çocuk Kanser Derneği) yararına yaptım bu yolculuğu, çıkartmalar sattım uğradığım limanlarda, onlara küçük de olsa bir destek sağladığıma inanıyorum.
    [​IMG]
    Bot yolculuğunun maliyeti ne kadar oldu, sponsorun var mıydı?
    Yolculuk yaklaşık 14.000 Ytl ye mal oldu ve maddi hiçbir sponsorum yoktu. Ailem ve arkadaşlarımdan, balıkçılardan, denizcilerden, yerel halklardan gelen manevi desteklerin yanı sıra yol boyunca Mercury, motorumun bakımında, Quick Silver da, botun bakımında yardımcı oldular.

    “Çılgın Denizci” olarak başladığın bu projenin bitişi nasıldı, neler hissettin?
    Evet, Çılgın Denizci olarak başladım, İstanbul’a geldiğimde “Maceracı” dediler, Hopa’da sağ salim karaya çıktığımda ise gazetelerde “Usta Denizci” diye atıldı başlıklar.

    Son gün Arhavi’deyim, Hopa 3-3,5 mil ötede görünüyor ve balıkçılar ile konuşuyoruz. “Hopa gerçekten, orası mı” diye sordum, “evet” dediler. Yüz günü aşkın denizlerdeydim, hep burunlar döndüm, her döndüğüm burundan sonra bir yenisi ile karşılaştım. Bu kez burun felan yok önümde işte başarı orada gözümün önünde ve “Allah Allah, inanılacak gibi değil” diye söylenerek Hopa’ya ulaştım.
    Aslında bu benim için bir son değil, yeni bir hayatın başlangıcı idi.

    Evet bunu yeni projenizden de anlayabiliyoruz, peki nedir yeni proje?
    Şu anda içinde bulunduğumuz Aydede ile tek başıma yapacağım iki ayrı yolculuk planlıyorum. Birincisi Hopa’dan Suriye sınırına kadar olacak. Bu yolculuğa başlama tarihini, Mayıs ayının ilk haftası olarak planlamaktayım.
    Asıl büyük proje uzun ama anlatmasını kısa keseceğim. Genelde dünyayı dolaşan denizciler ekvator çizgisini takip ediyor, ben kutuplar arasında dolaşayım dedim, farklı bir rota olsun, ekstrem bir şeyler yapalım ve ülkemizin adı da dünya denizcileri arasında hak ettiği yere otursun, hatta her iki kutup noktasına da ülkemizin, federasyonumuzun ve sponsorlarımızın bayrağını dikelim.
    Bodrum’dan denize açılacağım, Akdeniz’den çıktıktan sonra Grönland ardından Alaska. Alaska’da tekneyi kuzeydeki limanlardan birine emanet edip buz üzerinde yolculuk yaparak 0 kutup noktasına ulaşacağız.
    Sonra sırada Güney Kutbu var; Alaska’dan Büyük Okyanus’a çıkarak Amerika Kıtası kıyılarından Macellan Boğazı’na ulaşacağım. Macellan’ı geçip Antartika’ya. Antartika’da Aydede’yi yine güvenli bir limana emanet edip, Güney 0 kutup noktasına bayraklarımızı dikeceğiz.
    Yolculuğun devamında tekrar Macellen Boğazı’ndan geçerek Büyük Okyanus’tan Avustralya’ya ulaşacağım. Ardından da Ümit Burnu-Atlas Okyanusu-Cebelitarık ve Türkiye. Bu büyük projenin başlangıç tarihi "nasip ise" 10 Eylül olacak

    Ülkemiz adına bir çok ilk olacak bu yolculukta; Kutup 0 noktalarına ulaşmak, 2 önemli burunu geçmek, Macellan Boğazı’nı 2 kere geçmek, Bering Denizi’nde yelken seyri. Bunlardan bir kısmı yapılmış durumda ama bu boyda bir tekne ile bir çoğu dünyada ilk kez yapılacak.

    Biraz da sevgili teknen "Aydede" yi anlatır mısın bizlere?
    Neredeyse Hopa’ya ulaştığım anda yeni bir yolculuğun arayışına girmiştim, zaten kafamda bir şeyler de vardı. Bir vesile ile Algomar Tersanesi sahibi Atilla (Algomar) abi ile tanıştım, kısa bir zaman içinde projeyi şekillendirip Aydede’nin üretimine başladık.

    Tekne, Algomar’ın klasik üretimi Kayra 23 ancak projeye uygun ciddi farklılıkları da var. En önemlisi klasik üretim 4 kat polyesterden oluşurken Aydede 6 kat olarak döküldü. Böyle olunca örgülerin birleşme yerlerinde 12 kat polyester oldu ve burunda bu 24 kat olarak birleşti. Bu tekne ile bir yere çarparsam gerisin geriye giderim diye düşünüyorum, kurşun sıksan bir şey olmaz bence. Kemereleri iyice sağlamlaştırdık, üst gövde polyester katları arasına kontra plak parçalar koyduk ki hem mukavemet artsın hem de ısı yalıtımı sağlasın. Teknenin su kesimi sığ sulara girmeye izin verecek kadar, sadece 65 santim. Salmasından başka her iki tarafta yalpalıklar var, bunlar orsa seyrinde karina görevi görüyor ama aynı zamanda da yüksek dalgalara karşı giderken tekne burnunun suya gömülmesini önlüyor. Kullanılan tüm malzemeler birinci kalite.

    Aydede ismi çok güzel, ortaya çıkışının bir hikayesi olmalı?

    Aydede ismine botla seyahatim esnasında Bademli Koyu'nda yaşadığım med-cezir olayında karar verdim ve ıssız koyda Ay'ın yaşamımızdaki önemini, çekim gücüyle, doğum ve ölümler, tüm yaşamda ki dengesini düşündüm. Daha sonrasında bilgelik de ekleyerek AYDEDE isminde karar kıldım. Ayrıca düşündüm, Aydede ismi sadece bize has bir kelime yani başka lisanlara çevrilemiyor. "Evet" dedim, teknemin ismi Aydede olacak. Bademli Koyu'nda dolunayı izleyerek puhu kuşlarının da desteklemeleriyle karar verdim.

    Peki gerek teknenin üretiminde gerekse yolculukların için sponsorların var mı?
    Teknenin üretiminde başından sonuna kadar ben de fiilen çalıştım, Algomar sadece malzeme ve işçilik maliyetlerini aldı benden. Bütün elektronik donanımları R-Marine hediye etti, yelkenleri ise Q-Sail. Boyut Makine, Ultra marka çıpaları, Mercury ise bir bot ve motorunu ücretsiz verdi. Denpar ve Kaptan Denizcilik aldığım malzemelerde ciddi indirimler yaptı.

    http://www.sailfoto.com/bodrumdan-haberler/hakan-guvenc/hakan-guvenc-ile-dunyada-bir-ilk.html
    BU SİTEDEN KENDİM ALINTI YAPTIM.BU YAZININ ASIL HAKLARI YUKARIDA VERDİĞİM LİNKE AİTTİR İSTEYEN BURDAN ORJİNALİNE BAKABİLİR. EMEĞE SAYGISIZLIK YAPMAYALIM KAYNAĞINI VERELİM
     
  2. alparslan07

    alparslan07 izzet

    Yaş:
    55
    Mesajlar:
    509
    Şehir:
    antalya-manavgat
    Favori Kamış:
    (Okuma Salina SeaSpin 10-40g)(albastar hera 2811 2.70cm.30-60 gr)(ceboastur pantorga 100g 200g 4.20)
    Favori Makine:
    shimano sahara 3000 fd-spro passion fd 720 & 740-d.a.m 1137 840 quick slr spin 840 fd
    En İyi Avı:
    1430 gr levrek
    helal OLSUN!!!

    VOLKAN kardeş sana çok çok teşekkürler böyle bir konu paylaştığın için...
    inan satırları bir solukta okudum ve çok duygulandım hele hele şu Ereğli Belediye Başkanı'nı gördüm kısmında ben acayip oldum.helal olsun sayın hakan GÜVENÇ kardeşimize
    kısıtlı imkanları ile bu yolculuğu başarmış vede yenisine hazırlanıyor allah düşündüğü gibi bitirmeyi nasip etsin tekrar tekrar helal olsun....
    sizede paylaşımınız için teşekkürler...
     
  3. Tarzan

    Tarzan Erman

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    227
    Şehir:
    Manisa-İzmir
    Çok güzel bir paylaşım Volkan kardeş emeğine sağlık.
     
  4. volky1991

    volky1991 Volkan Aydın

    Yaş:
    34
    Mesajlar:
    226
    Şehir:
    Bursa
    En İyi Avı:
    Şimdilik İstavrit :)
    teşekkür ederim :) bu sitede çok rastlıyorum aman şunu yapmayın söle yapmayın şöle olmasın sakın ha aman haaa diyenleri.kısacası hayallerine kilit vurmuş kendini cruze control a almış insanları :) hem onlara bi ders olsun hemde böyle güzel haberlerden hoşlanan insanların içini açsın diye paylaşmak istedim.
    dünyaya birkere geliyoruz.yaşamak istediklerimizden vazgeçmemek en önemlisi.
    gerekli tedbirleri aldıktan sonra cebimize azcık cesaret koyduktan sonra neden olmasın ? :)
     
  5. onur1872

    onur1872

    Mesajlar:
    504
    bu olay birkaç sene önce oldu diye hatırlıyorum. şehir efsanesi gibiydi bir adam 6 beygir motorla türk sahillerini dolaştı diye millet birbirine anlatıyordu..iki sene önce balıkavı.net sitemizde de bazı başlıkların altında -6 hp yi küçümsemeyin adam 6 hp ile türkiyeyi dolaştı diyerek konuşmuştuk.

    o devrin ereğli belediye başkanı (belki halen bu görevi yürütmektedir bilmiyorum) murat sesli beye selamlarımı gönderiyorum.

    “Çılgın Denizci” olarak başladığın bu projenin bitişi nasıldı, neler hissettin?
    Evet, Çılgın Denizci olarak başladım, İstanbul’a geldiğimde “Maceracı” dediler, Hopa’da sağ salim karaya çıktığımda ise gazetelerde “Usta Denizci” diye atıldı başlıklar.

    bende naçizane böyle düşünmekteyim..

    bu ülkede birşey yapmaya karar verdiğinde

    ilk olarak sen delimisin kesin batarsın yapamazsın derler.

    birşeyler yapmaya başladığında ise yapsın da bir görelim diyerek izlemeye çekilirler.

    eğer olaki başarırsan ''ben biliyordum başaracağını'' diye tebrik ederler..

    ha batarsan da rezil olduğunla kalırsın..kimse ''hiç değilse denedi biz onu da yapamadık'' demez :)
     
  6. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    77
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Teşekkürler sevgili Volkan.
    Hayallerimi gerçekleştiren bu usta denizciyide kutluyorum.
    Sevgiyle kal
     
  7. Lear

    Lear

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    139
    Şehir:
    Bursa
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    ilk tuttuğum balık lapin
    büyük düşünmek

    Her şey büyük düşünmek te bitiyor. Macera bu işte. Bizim mahallede bi tur atışımızı anlatır gibi Hakan bey bir kutuptan diğerine oradan okyanuslara olan dünya turu planlarından bahsedince nasıl bir rutin içine hapsolup kaldığımızı daha bir iyi anlıyorum.Paylaşım için teşekkürler. Deniz sevdalısı Hakan beye hayırlı yolculuklar dilerim.
     
  8. vtecc

    vtecc fatih

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    315
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE CEBOASTUR NEAH BAU KAMIŞ 4.20 LINEAEFFE SPIRIT SURF KAMIŞ 3.90M Okuma Salina SeaSpin10-40
    Favori Makine:
    OKUMA SALINA SAII 10000 DAM STELL POWER 360 SHIMANO SAHARA 3000 FD
    En İyi Avı:
    45 cm balon :)
    Mükemmel bir macera mükemmel bir hikaye Volkan kardeşim paylaşım için teşekkürler, ne kadar vasat ne kadar sıradan bir hayat yaşıyoruz..
     
  9. adventurer

    adventurer umut yetişken

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    561
    Şehir:
    istanbul
    En İyi Avı:
    iki torba midye:)
    okuduğum anda bende çok etkilenmiştim kendisinin maceralarından, zaten forumlardada ara sıra dile getirmiştim. olay budur işte; bir tarafta marinalarda yatan, altındaki suyu bile değiştirmeyen trilyonluk yatlar diğer tarafta 6hp motorla yaşanan muhteşem macera....herşey kafada bitmekte, bu maceranın kürekle yapılmışıda var....umarım çok geç olmadan bizlerde hayatımıza böyle renkler katabiliriz....tabii söylemeye gerek yok ama maksimum güvenlik önlemlerini alarak vede kendimizi maceraya kaptırıp ekipmanımızın yapabileceğinden fazlasını beklemeden....
     
    Son düzenleme: 3 Aralık 2010
  10. Atescibaba

    Atescibaba Mehmet Bayraktutan

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    31
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    DAM Steelpower Tele Surf 390
    Favori Makine:
    Okuma PL 865
    Bu yazıyı okurken benim aklımada şu takıldı;
    Adanadan Hopaya kadar botla gitmek mi daha zor? yoksa cesaret edip bu uğurda bazı şeylerden fedakarlık etmek mi? (işten, sevdiklerinden, ortamından ayrılmak). Bu arkadaşımızın her iki konudaki cesaretinide, azminide tebrik ediyorum.
    Selamlar.
    M.Bayraktutan
     
  11. ozan

    ozan Ozan

    Mesajlar:
    3.040
    Şehir:
    Antalya
    biride benim onların. böyle bir seyahat kontrolsüz yapılmaz. ama bizim balıkçılar kontrolsüz davranır 4-6 hatta 7 denize böyle bir botla balığa gitmeye kalkar ama gidilmez. ölürsün bi sürü ağlayanın olur. bunun örnekleri çok. balık avı bir hobidir macera değil ;)
     
  12. volky1991

    volky1991 Volkan Aydın

    Yaş:
    34
    Mesajlar:
    226
    Şehir:
    Bursa
    En İyi Avı:
    Şimdilik İstavrit :)
    cahilce davranmadıktan sonra bir seviye eğitimli olup kendinizin sınırlarını bildiğiniz zaman ben ne ölünüceğini nede bişey olucağını düşünüyorum. hıı tabi daha evde ekmek kesmesini beceremeyip tekne bot yelkenli vs kullanırım diye ahkam kesen insanlar konusnda sizinle katiyetle aynı fikirdeyim.ama 1 kilometre ötesinde deniz olupta hayatında denize dokunmamış okadar insan varki sonra sokakta buldugu kıza tecavüz ediyor,torbacılık yapıyor,polat alemdarcılık oynuyor aileleride onları küçükten beri ölürsün söle böle diyip uzak tutuyor.verse eline bi misina bi iskeleden attırsa,yada alsa carrefourdan bi bot bi şamdel bi kolluk bi gözlük alsa sizce böyle olurmu bilmiyorum ben böyle düşünüyorum. sahsen bende böyle büyüdüm.kastetmek istediğim şeyler daha çok böyleydi. ülkemiz için bence çok gerekli hele ki bu zamanda
     
  13. onur1872

    onur1872

    Mesajlar:
    504
    güzel konuştun :)
     
  14. volky1991

    volky1991 Volkan Aydın

    Yaş:
    34
    Mesajlar:
    226
    Şehir:
    Bursa
    En İyi Avı:
    Şimdilik İstavrit :)
    estafurullah :D:D:D:D
     
  15. adventurer

    adventurer umut yetişken

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    561
    Şehir:
    istanbul
    En İyi Avı:
    iki torba midye:)
    İstanbul un üst semtlerinde denizi görmemiş insanlar var biliyormusunuz....yani denize girmekten yada sahilde yürümekten geçtim, insanlar denizi görmemişler....mahallelerinden yada ilçelerinden dışarı adım atmamışlar....daha çook yolu var bu toplumun denizci olmak için....
    heleki böyle ince düşünülmüş maceralar....daha çok uzak bu topluma....
    hayvan hastanesi açılışında kurban kesen muhteşem bir irade hakim henüz bu topluma :)
     
  16. koate

    koate Baybora TUĞRUL

    Mesajlar:
    573
    Şehir:
    Ankara
    Favori Kamış:
    Shimano Alivio BX 240
    Favori Makine:
    Shimano Nexave 2500FB, Okuma Octana OT-30
    En İyi Avı:
    gümüş balığı, 4 cm
    Ailem Antalyada yaşıyor. Ticaretle uğraşan babamın pek de kendine, tatile vakit ayırdığı görülmemişti. Askerliğimi Sivasta yaptım, teskeremi alırken kapıda camları Türk bayraklarıyla donatılmış arabasıyla babamı, yanında annemi gördüğümde resmen şok olmuştum. Antalyadan Sivasa kadar güzergahındaki her şehri gezerek gelmiş, beni alıp benzer bir güzergahla tekrar Antalyaya dönmeyi planlıyordu. Kahvaltıda bir anda fikir değiştirdi, istikametimizi Erzincana çevirdik, doğudan başlayarak tüm Karadenizi aracımızdaki bayraklarla gezdik, 18 mayısta Samsunda bayrak mitingine katıldık, İzmite kadar gidip tekrar rotamızı Antalyaya çevirdik. 20 gün boyunca 16.500 kilometre yol yapıp Antalyaya döndüğümüzde yüzümüzde tatlı bir gülümseme vardı.. Yıllardır hayaliymiş babamın böyle bir yolculuk. Anneme söylediğinde de bir an bile düşünmeden yola düşmüşler. Bizim ihtiyarların da hayallerini paylaşmak istedim.. Umarım herkes, bir gün hayallerini gerçekleştirme azmini bulur...
     
  17. volky1991

    volky1991 Volkan Aydın

    Yaş:
    34
    Mesajlar:
    226
    Şehir:
    Bursa
    En İyi Avı:
    Şimdilik İstavrit :)
    buna bolca kahkaha atmaktan başka bişi yapmak gerekmiyor :D:D:D:D
     
  18. volky1991

    volky1991 Volkan Aydın

    Yaş:
    34
    Mesajlar:
    226
    Şehir:
    Bursa
    En İyi Avı:
    Şimdilik İstavrit :)
    ondan sonra kapkaççı,fatmagülcü,bilmemneci doluyo ortalık bizde hanımımızla,kız arkadaşımızla gece yürümeye,gezmeye,oturmaya korkar hale geliyoruz.bu iş sırf denizle çözülür demiyorum ama hiç olmazsa deniz insanın içine biraz vicdan verebilir.
     
  19. alparslan07

    alparslan07 izzet

    Yaş:
    55
    Mesajlar:
    509
    Şehir:
    antalya-manavgat
    Favori Kamış:
    (Okuma Salina SeaSpin 10-40g)(albastar hera 2811 2.70cm.30-60 gr)(ceboastur pantorga 100g 200g 4.20)
    Favori Makine:
    shimano sahara 3000 fd-spro passion fd 720 & 740-d.a.m 1137 840 quick slr spin 840 fd
    En İyi Avı:
    1430 gr levrek
    ne güzel içindeki o yolculuğa çıkabilme cesaretini ortaya koyabilmiş kutlarım kendilerini.işte hakan güvenç kardeşimiz gibi hayalini öyle yada böyle gerçekleştirebilmiş bir abimiz amcamız selam olsun ona!!!!
     
  20. adventurer

    adventurer umut yetişken

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    561
    Şehir:
    istanbul
    En İyi Avı:
    iki torba midye:)
    Hakan Güvenç in yaptığı kesinlikle mükemmel birşey. ancak tabikide finansal olarak vede vakit olarak birçok insan için mümkün olmayabilir. ama genede yapacak birşeyler olabilir, mesela ilk aklıma gelen İstanbuldaki arkadaşlar adaya gidip çadır kurarak güzel bir macera yaşayabilirler. diğer şehirlerdeki arkadaşlarda yakınlarında ada yoksa kıyı kıyı giderek sakin bir kamp alanı bulabilirier ilk aklıma gelen....iki kişilik çadırlar 40 tl civarı marketlerde satılmakta keza kamp malzemeleride artık gayet hesaplı. kaldıki kısa bir haftasonu macerası için birkaç kangal sucuk, ucuz birkaç şişe şarap :) , etraftan toplanan çalı-çırpı yeter....bot ve motor olduktan sonra macera bedava :)