''13/05/2009 Tarihli Hürriyet gazetesi internet sayfasından aynen alıntıdır.'' Bir balıkçının, Bebek sahilinden attığı oltadaki kurşun, Boğaz turu yapan teknede yolculuk eden 5 yaşındaki Ahmet'in başına isabet etti. Kanlar içinde yere yığılan çocuğun başında 6 cm'lik kesik oluştu, kafa travması geçirdi. Olay 3 gün önce Bebek Sahili'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Beykoz'dan akrabalarıyla birlikte Boğaz turu yapan tekneye binen Aygün ailesinin 5 yaşındaki çocukları Ahmet'in başına Bebek açıklarına geldiklerinde balıkçıların attığı oltanın kurşunu isabet etti. Küçük çocuk kanlar içinde yere yığılırken oltadan kopan kurşun tekneye düştü. Olayın ardından tekne hemen Bebek İskelesi'ne yanaştı. Ailesi tarafından hastaneye kaldırılan küçük Ahmet'in başında yaklaşık 6 cm büyüklüğünde yarılma tespit edildi. Başına dikiş atılan küçük çocuk, kafa travması da tespit edilince 3 gündür hastanede tedavi görüyor. BABA İSYAN ETTİ Olayı anlatan baba Ramazan Aygün, "Tur için tekne ile gezerken Bebek sahiline yakın noktada oğlum Ahmet diğer çocuklar ile beraber dışarıyı izliyordu. Bir anda bağırtı duydum. Döndüğümde oğlumun yerde kanlar içinde yattığını gördüm. Oğlumun düştüğü yerin yanında da misina ipi ve ucundaki kurşun vardı. O gün sahil olta ile balık tutan insanlar ile doluydu. Oğlum şimdi iyi ancak çok daha kötüsü olabilirdi" dedi. Olta ile avlanan balıkçıların dikkatsizliğinden yakınan baba Ramazan Aygün, “Bu kişilere farklı bir yer ayrılmalı. Kaldırımı kullanan insanlar için de saçtıkları tehlikeliyi görüyorsunuz, denizdeki kişiler için bile tehlikeler. Bu kurşun çocuğun alnına isabet etseydi daha ağır sonuçlanabilirdi ama kafatasında esneme olduğu için çocuk bu yara ile kurtuldu" diye konuştu. "BEN BALIK DEĞİLİM" Ahmet’i tedavi eden operatör Dr. İlker Abcı olay sonrası çocuğun kafasında 6 cm’lik kesilme olduğunu söyleyerek, “Hasta kafa travması geçirdi. Hayati tehlike arz eden bir durum atlattı. Kafa bölgesindeki iç kanama önlendi ve kafasına dikiş atıldı" şeklinde konuştu. Olay sonrası ağladığını söyleyen küçük Ahmet balıkçılara seslenerek, “Ben balık değilim. Canım acıdı ağladım" ifadesini kullandı.
Off valla canım acıdı. Büyük talihsizlik ve belkide çok ama çok ucuz atlatılmış bir kaza. Umarım ufaklıkta bu olaya dair hiç bir sıkıntı kalmaz. Arkadaşlar takımlarımızda kullandığmız misinaların sağlamlığı sadece trofe balıklarla karşılaşma ya da suda malzeme bırakmama olasılığına karşı değil bu tür güvenlik durumlarınıda göz önüne alarak daima çok sağlam olmalıdır. Kamışın atarını zorlamaksa apayrı bir konu. Aman dikkat!..
Bu tür oltacılar yüzünden bazıları genelleme yapıyor ve toplumda farklı statüde oluyoruz malesef. Şimdi değişik yorumlar gelir : ' Onlar da kıyıya fazla sokulmasaydı ' diye. Halbuki kıyıya fazla sokulsa nolcak ona göre at oltanı ya da dikatli ol. Asıl kıyıya çok yakın mesafeye ağ atan balıkçılara bilerek sallıcan 150 gram kurşun.
Amatör ve sportif balıkçılık yaparken malzememize, tekniğimize, avımıza gösterdiğimiz dikkat ve özeni çevremizede göstermeliyiz. Güzel, zevkli ve heycanlı geçirmeği beklediğimiz bir günü tatsız bir şekilde sonlandırmamamız lazım. Amatörlüğün ruhunda saygıda önemli bir yer tutmalıdır. Kendimize çevremize ve avladığımız balıklarada saygı göstermeliyiz.
Geçen gün içinde, benzeri bir konuda epey tartışmıştık. İşte sonuç böyle olmasın diyeydi bütün mesele. Bu bir kaza, fakat arkadaşlarımızın da belirttiği gibi "azami dikkat" birinci şartımız olmalı. Kendimizi o an dünyanın merkezi sanmayıp, çevremizde zarar verebileceğimiz varlıkların olduğunun da farkına varmalı, buna göre önlemlerimizi almalıyız. Çok çok büyük geçmiş olsun, Allah beterinden saklasın.
aslında insanların yaşına göre ayrım yapmamak lazım ama ben bu çocuk kazalarına daha fazla hassasım.çünki insanın kendi çocuğu aklına geliyor. aslında o balıkçıda çok korkmuştur ama kaza işte.dediğiniz gibi ALLAH daha beterinden korusun.benim başımada geldi bu tür olay,kullandığım kurşunda 100 gramdı fırlattığım yerdede kayıkta avlanan kardeşlerimin olduğunu fark etmedim.ALLAH dan onlara isabet etmedi.o an kalbimin atışını bilseydiniz.tabi sonradan şükrettim ve yanlışa anlaşılmasın espride yaptım.''bu kurşunun bırak insanlara değmesini,gemiye denk gelse gemiyi bile batırırdı''diye. buradan ailesine büyük geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
al işte. daha yeni tartıştık bu konuyu burada. kardeşimize geçmiş olsun diyor, o balıkçı arkadaş adına özür diliyorum.
Hem küçük kazazedeye hemde avcı arkadaşımıza (belki kendiside farkında değildir) geçmiş olsun diliyorum. Tüm avcı arkadaşlarımı Rıfat kardeşimizin de dediği gibi kullandığımız takımları kontrol ederek dikkate davet ediyorum. Kazasız avlar dileği ile...
Böyle haberler ardı ardına çıkınca ben huylanırım nedense... Yakında o bölgelerde bir şeyler kurulmasın... Mesela özel yürüyüş yolu kafeterya filan
İlk iki cümleyi okuyunca ne doğru bir bakış açısı, tebrikler....demeye hazırlanıyordum ki üçüncü paragraf geldi. Niçin, balıkçıların başına kurşun atıyorsun, onlar sana bir şey atıyor mu? Ha! ağ atan balıkçının kafasına atmışsın, ha! dairesinde çalışan memurun kafasına, hiç farkı yok. Ekmek parası için tebliğe uygun avlanmaya çalışanlara kurşun atmak.! Evet, atarsın, çünkü tebliği bilmiyorsun, hiç değilse alın teri dökerek para kazanmaya çalışanlara saygı göstermeyi bilsen.
Sanki, asıl denmek istenen bu: "Bu kişilere farklı bir yer ayrılmalı." Bu da, ajitasyon kısmı: Olay sonrası ağladığını söyleyen küçük Ahmet balıkçılara seslenerek, “Ben balık değilim. Canım acıdı ağladım" Sanki, sanki...
Bence bu kaza değil, en azından şuursuzluk. Neden mi? O oltayı atan, tekne geçinceye kadar bekleyemiyor, attığı yere bakmıyor, attığını ölçülü atamıyor. Geçen gün tekneyle geziyorum, kıyıda ancak üç kişinin durabileceği bir yerden bir hareket sezdim, ve akabinde teknenin üzerinde bir misina. Oradan geçen başka tekne yok, benim geçmem, 5-10 saniye bile sürmez. Arkadaş bu kadar bekleyemiyor, atıyor oltasını kafama, ben de rüzgar, akıntı bilmem ne şartlarında işi bırakıp beyimin oltasını kurtarmaya çalışıyorum. Bıçağı vurup atmam gerekir ama ne demişim imzamda. Herkes kendine yakışanı yapar. ben de oltayı kurtarmak için uğraşıyorum, ne olur beş on saniye beklesen, orada balık tutması da mümkün değil ama atıyor işte.
Siz de kayıkçısınız değil mi ? Ağ atan balıkçıyla dairesinde çalışan memurun ne alakası var nasıl bir bağ kurmuşsunuz bunu da anlamış değilim. Sizin beni anlayamadığınız ve hemen karşı atağa geçtiğiniz gibi. Ayrıca tebliğle ne alakası var tebliğde kayıkçılara kurşun atmayın,zarar vermeyin mi diyor ? Alın teri döken adam sadece kendisini düşünmez
Bir şeyler kurulmaz ama keskin sirke küpüne zarar misali, keyif kaçıracak düzenlemeler yapılabilir. Çeşitli vesilelerle hatırlatıyorum, uyarmaya çalışıyorum, belki bazı kardeşlerimizin hoşuna da gitmiyor, bana kızıyorlardır ama ben olacakları söylüyorum. Tebliği ve kendini bilmeyen birçok kıyı avcısı, yasal av yapan ticari balıkçıları olur olmaz iddialarla şikayet ediyor. Sahil Muhafaza, yakıt ve zaman harcayarak ihbarın üzerie gidiyor, balıkçılar tedirgin oluyor, işleri aksıyor ve incir çekirdeği dolduracak bir şey bulunamıyor. Bu sefer de şikayetçiler, ekiplere kızıyor, şikayet ettik, umursamadılar diye. Peki, sen şikayetinde haklı mısın? bilmiyor. Bakın belki bilmediğimiz bir şey, dikkatli olun, kasti veya keyfi olarak ihbarda bulunanlar, sahil güvenlik birimlerince savcılığa veriliyor. Üç beş balık tutup keyif yapacağız derken, hem başkalarının hem de kendimizin keyfini kaçırmayalım. Ticari balıkçıların, bugüne kadar kimseyi şikayet ettiğini duymadım, canlarına tak edince neler yapabileceklerini düşündünüz mü? Biraz daha dikkat ve saygı lutfen.
Ben onu bunu bilmem. konu ne olursa olsun bir hobi bile olsa, örgütlü değilsen, sesini duyurabilecek bir mekanizman yoksa; her zaman kendi aranda kapışmaya ve dışarıdan yutulmaya mahkumsun. bunu bilir bunu söylerim..
Tebliği ve kendini bilmeyen adamın zaten kendine hayrı yoktur. Ne beklersin ki Daha yaşım kaç ama ne pislik senin de dediğin gibi kendini bilmez kendini amatör balıkçı sanan adam gördüm. Benim oltanın üzerine atıp bende suçu bulan mı avda sessiz,ışıksız olunması gereken bir avda kafasındaki ışığı açık unutup suya habire aralıksız ışık çakan mı Tabi ışığı neden açık unutuyo bi yandan da kafa çekiyo amacı farklı ben burda hava alayım demleneyim de demlenirken de belki balık gelir diye oltam suda dursun
Bu açılan konu seni ve beni değişik duygulara sevk etti heralde REİSİM. Arada böyle anlaşmazlıklar,sürtüşmeler,problemler olabilir. Eğer istemeden de olsa kalbini kırmış isem affola. Benim de amacım dikkatimi çeken,bana kabul edilemez gelen durumu burda lanse etmekti ya da içimi dökmekti.