15 sene kadar önce babamla birlikte köpekbalığı yakalıyoruz, o yaz epey köpekbalığı var denizde ve çapariye bile geliyorlar, aşırı çoğalmışlar ve denizde başka balık kalmamış, kendi çapında bir ekolojik felaket... yiyecek balık bulamayıp epeydir karnımızı köpekbalığı şiş ile doyuruyoruz mecburen, neyse; yakalanan mahmuzlu camgözlerden birisi, mahmuzu ile babamın kolunu deliyor, epey kan fışkırtıyor. sinirden deliriyor babam, normalde sakin ve öfkeyle kalkmayan bir insan, "yeter lan, denizde balık bırakmadılar bir de adamı deliyorlar" deyip teknenin motorunu çalıştırıyor, eve dönüyoruz, beni eve bırakıp mutfakta bir şeyler yapıyor, ben sallamayıp kumsala iniyorum top oynamaya. 15 dk sonra babam tekneye atlayıp gidiyor, 2 saat sonra güneş batarken görüyorum döndüğünü. arkasına güneşi almış, kocaman, şöför tipi güneş gözlüğü gözünde ona bakımsız cobra (sylvester stallone) havası veriyor, ağzının kenarından eksik olmayan yarı sönük sigarası ile hafif çatılmış kaşlarıyla ve dağınık sarı saçlarıyla da hormonlu clint eastwood edalarında, sırtına astığı bir sürü köpek balığıyla klasik yampiri yürüyüşünü yapıyor, her zaman yaşatarak huzur bulan adam bu sefer öldürerek huzur bulmuş, gelişinden belli. 2 posta taşıyor balıkları, 1,5 metre civarında toplam 20 küsür(net olarak hatırlamıyorum) köpekbalığı sayıyorum. napcaz bunları diyorum, yazık... "ekolojiyi koruyorum" oğlum diyor, vicdanı için çözüm bulmuş, aslında çok mantıklı o günün şartlarına göre. adam predator gibi kırmış geçirmiş köpekbalıklarını. 20 küsür! akşama mangala atar kilo kilo yeriz, gerisini de iğrenmeyeceklere dağıtırız diyor. birlikte sırtlanırken balıkları, "hani akşama pirzola yapacaktık mangalda" diyorum. "tamam oğlum, pirzola da yiyeceksin, köpekbalıklarının midesinde onlar da" diyor. oha diyorum 1 kilo pirzolayı yem yapmış... ondan bu kadar köpekbalığı tutabilmiş. normalde yemsiz, tüylü çapariye dolanarak yakalanıyordu köpekbalıkları. "pirzola parçalarını zokaya takıp takıp çektim köpekleri" diyor. gülüyor geçiyorum, babamın orjinallikleri saymakla bitmiyor. 2 hafta köpekbalığı yiyoruz, şiş, ızgara, tava, fırında.... not: o zamanlarda mahmuzlu camgöze limit falan yoktu, olsaydı da umursamazdık, denizde balık kalmamıştı. bazen bu tip anormal ekolojik gelişmeler oluyor, bunun çözümleri ise yeteri kadar hızlı alınamıyor. (adrasan civarındaki balon balıkları olayı gibi)
çok güzel bir hikaye . pirzola meselesi de bombaymış bu arada ne diyeceğim sen bu hikayeleri yazsanda bi yayın eviyle anlaşıp kitapmı bastırsak ne :? . kaan dracoyan diye :
fileto veya löp et çıkartıp (derisiz) minimum 4 saat limon suyu+sirke+rende soğanda dinlendirirseniz kılıç şiş gibi mangalda süper oluyor tavada ise biraz ekşimsi ve ağır olduğunu söyleyebilirim. ama unutulmasın, bu tarif mahmuzlu camgöz için... normal camgözün avı hem yasak hem de eti kükürt gibi kokuyor.
Bildiğin amonyak işte Eğer sosta yada derin dondurucuda bekletmezseniz mahmuzlu camgözde koku yapıyor ama yenmeyecek kadar değil