Sırasıyla Catana 2+1roller ve 2 ball bearing kırmızı ile işaretli diğer 2 modelde olan bilye yerine burada farklı bir parça kullanılmış yeşil renkle belirtilmiş Nexave 3+1roller. Yine bilyeler kırmızı ile belirtilmiş burada misina klavuzunda bilye olmadığı görülüyor Exage modeli 4+1 roller. 4. bilyeyi misina klavuzunun altına koymuşlar. Bunlar dışında çoğu bileşen kollar hariç aynı. Tork dayanımları konusunda bir fark var mı bilmiyorum ama aralarındaki ufak farklılıkları olabilir bu şekilde verilen farkın değip değmeyeceğine karar verilebilirsiniz. Arkadaşlar yeni bir spin makine almaya karar verdim nette makineler hakkında yorumları okurken bu karşılaştırmayı buldum faydalı olacagını düşünürek sizlerle paylaşıyorum Genelde bilye sayısı çok önemli değil deselerde yapılan açıklamalrda tanıtımlarda bilye sayısını önemli bi not olarak sunuluyor örnek vermek gerekirse catana ve nexave arasında ortalama 100 tl gibi bir fark var bu farkı yaratan sadece bilye sayısımıdır catanaya göre exagede arc spoll dyna balance varı speed vs gibi farklılıklar var bunlar av sıranda ne kadar etki edebilir?
Öncelikle, Catana ile Exage'i al birini vur ötekine, ikiside para verilip alınacak makine değil. Ama bu başka mesele. Aslen, harbiden adam gibi bilya iseler, ne kadar çok bilya varsa, makine o kadar akıcı, düzgün çalışan, sorun çıkarmayan bir şey olacaktır. Ama bilyalar dandikse, ki bu aletlerdekiler öyle, ne kadar çok bilya, o kadar dert demek olacaktır. Bu yüzden, böyle adi bir şeyler alıyorsanız, daha az bilyalı olanları tercih edin derim. Ya da, aldığınız makineye biraz iyisinden bilya takviyesi filan yapın. Bugün araştırırsanız, çoğu Catana kullanıcısının Exage'ye göre çok daha memnun olduğunu görürsünüz.
Eğer fark sadece rulmansa catana alıp, kendin de rulman ekleyebilirsin. Arc-spool, vari speed, vs vs özellikler misinanın daha sorunsuz kafadan boşalmasını, geri sarımda da birikme olmadan sarılmasını sağlıyor. Hiç exage kullanmadım ama iki tane arkadaşım catana kullanıyor. Şu ana kadar(1-1,5 yıl) bir sorun yaşadıklarını görmedim. Ama kalama pulları falan farklımıdır, drag kuvvetleri ne kadar farklıdır tahmin yürütemem. Bir de bana mı öyle geliyor yoksa shimanoların drag kuvvetleri azmı? Hazır yakalamışken Serdar Abi'ye de bir soru. Abi sırf senin yazdıklarından dolayı daiwa makineleri merak ediyorum, bir tane alayım diye araştırmaya başlıyorum. Her seferinde ağırlıkları muadillerinden daha fazla diye vazgeçiyorum. Ağırlık konusunda bilmediğimiz bir ayrıntı falan mı var? (Baktığım makineler giriş segmenti diyebileceğimiz makineler. Üst segmentler hakkında yazacak tecrübem olmadı hiç)
1.200 gramlık ayakkabı giyiyorum, kar, yağmur vs. olunca, balığa giderken filan. Başka zaman 300 gr'lık ayakkabı giyiyorum. Ama o 1.2 kg'luk ayakkabı ile daha az yoruluyorum, biraz garip di mi? Makine işinde insanı yoran ergonomidir, ağırlık değil. Boğazda akşama kadar atar çekersin, 700 gr'lık Emblem yormaz, 500 gr'lık falanca makine ile kolların, belin kopar resmen. Önce bu noktayı bir düşünmelisin. Sonra da şu noktayı, acaba muadil dediğin, gerçekten onun muadili mi? Sen BMW ile, Renault'u karşılaştırıyorsun. Ahanda ikiside A sınıfı, diyerek, 116i ile Clio'yu muadil olarak görebilir misin? Aynı şekilde, 116i bir tondan fazla, diğeri 650 kg'mu neydi. Sanırım anlaşılıyordur konu. HOş, böyle şeyler ampirik yöntemle gösterilmez. Şöyle söyleyeyim, aynı kaliteyi sağlamak için, daha ince parçalar, daha iyi alaşımlar vs. kullanırsın. Bu da makineyi hafifletir, ama işçilik vs. masraflarını katlar. Bu maliyeti kurtarmak için, malzemeyi daha kalın, daha büyük seçersin. Sonuçta ağır olur, ama sağlamlığı vs. gerektiği gibi olur. Başa güreşen üreticiler, önceliği gerektiği gibi olmaya verir. Maliyet bir handikapsa, belki biraz daha ağır yapar ama olması gereken sağlamlığı vs. sağlamaya çalışır. İşte o yüzden, mesela GS-9 kırk sene kullanılır, hala bir kırk sene daha kullanılacak kadar sağlam kalır.
Anlatmak istediğini anladım abi, cevabın için teşekkürler. Ağırlığa takılma sebebim, ben sizler gibi boğazda ağır takımlarla avlanmıyorum. Kamış+makine 500 gramı aşmasın diye kasıyorum. Muadil konusunda anlatmak istediğim daiwa, shimano, okuma ve dam'ın giriş segmenti (~200 TL) diyeceğimiz makinelerine baktım. Gördüğüm kadarıyla da legalis 3000 benim kriterlere uyuyor. Neyse, tekrar teşekkürler abi.
Gs-9 Banax Sx Serisi Shakespeare Bluebird Efsane makinalardır benim için balıga başladığımda hediye gelmişlerdi ve hala taş gibiler benim için tek problemleri makaralarının dar oluşu surf kafalı modelleri olsa kaçırmadan alırım
catana, nexave, exage, sienna, sonora, solstace vs. aşağı yukarı aynı malzemeleri kullanıyorlar, bunlar birbirlerinin makyajlanmış halleri sadece, kalite açısından birinin diğerine üstünlüğü yok. rulmanları da öyle kaliteli değil. tuzlu suyun nemi bile paslandırmaya yetiyor. arc spool catana da var artık. eğer bu üçü arasından seçim olacaksa catana al, paran cebine kalsın.
Erkan, benim takım şuan 460 gram. 50-100 gram ne farkettirecek diye düşünürdüm ben de. Bir ara fladen kamış kullandım (şimdiki kamışımdan yaklaşık 50 g. daha ağır) 1-2 saatlik avlarda pek fark olmuyordu ama uzun süreli avlarda gerçekten yorgunluğu daha fazla oluyordu. O yüzden artık alşveriş yapacağımda ağırlık en önemli kriterlerden biri oldu benim için. Ama senin yerinde olsam 400 gramı daha nasıl düşürürüm diye uğraşmam. Zaten hafif bir takıma sahipsin. Ha, olur ya kamışın kırılır, makinen bozulur o zaman düşünürsün ama bence şuan hiç düşünmene gerek yok :thumb:
Erdal, ben de aynı şekilde düşünüyordum ama daha önce de belirttiğim gibi aklıma kalama pulları geliyor. Bir de saydığın modeller arasında solstace düşnüyordum çünkü onun için tuzlu suya dayanıklı diye belirtiyordu shimanonun sitesinde. Acaba rulmanlar falan aynımıdır diğerleriyle?
Bir hayli yanlış taraftan bakıyorsunuz. Kamış, makine bir bütündür. Ve bu bütün içinde dengeli olmaları gerekir. İnsanı yoran, kamışın 50gr hafif olması değil, dengesiz olmasıdır. Kaliteli, gerçekten kalbur üstü kamışlar, bilhassa fly kamışları, elle teker teker dengelenerek piyasaya çıkar. Tabi fiyatları da el yakar, o ayrı mesele. Yapmanız gereken, 50gr hafif aramaktansa, kamışı dengelemenin yolunu bulmanız olacaktır. Denge ağırlığı, surf kamışlarda vs. iyi iş çıkarır ama bilhassa hafif takımlarda genelde işe yaramaz.
Serdar Abi, söylediğinde haklısın ama çoğumuz (yada en azından ben) sevdiğim bir hobiye o kadar bütçe ayıramam. Bahsettiğin o üst segment ekipmanlarla benim ekipmanlarım arasında dağlar kadar fark olduğuna eminim ama sen de tahmin edebilirsin, hayat koşturmacası içinde zümrüd-ü ankadan önce öpmem gereken başka kuşlar var Senin örneğinden gideyim, ben de bmw'nin daha iyi olduğunu biliyorum ama bütçem o kadar olmadığı için symbol,punto,linea arasında seçim yapmaya çalışıyorum. Saygılar abiciğim...
Hep aynı dertten muzdaribiz aslında. Yani yapmak gereken, gidip oha filan olunacak bir parayı toslayıp çok kalite bir şey almaktansa, kırılıp yarılmayacak, sağlam, makul fiyatlı bir şey alıp, güzelce dengesini ayarlayıp kullanmak olmalı.
Ayhan, shimanonun bu saydığımız modellerinin hepsi tatlı su içindir. hiçbiri tuzlu su için üretilmemiştir. tuzlu su için söylenen sadece açıklamadan ibaret, yoksa tuzlu suya dayanıklı olduğundan değil. yani 10 tlye satılan çin malı bir makineyle de tuzlu suda avlanabilirsin, teoride ikisi de aynı şey. ben bu modellerin hepsini kullanmış, sökmüş, bakımını yapmış ve defalarca tuzlu suya maruz kalacak şekilde denemiş biri olarak, iç mekanizmada kullanılan malzeme kalitesinin neredeyse aynı olduğu, paslanma ve korozyona dayanıklılıklarının bir diğerinden farkı olmadığını, sadece dış kasasının makyajlı olduğunu söyleyebilirim. kalama pullarında kalite ve çeker farkı yok. reklamlara pek itibar etmeyin, shimanoda iç mekanizmadaki kalite en az stradic ve üstü modellerde başlıyor. sırf rulman adeti fazla diye, makyajlı modeller bu paraları hak etmiyor, daha iyi alternatifler her zaman var.
Haklısın Serdar Abi. Senin (ve başka kişilerin) bu konuda avantajın teorik bilgin ve pratiğin bizlerden çok daha fazla olduğu için ortalama bir ekipman alıp, tecrübe+sarf malzemeyle istediğin seviyeye çıkarabilirsin. Ama maalesef o kadar tecrübe henüz bende yok. Catana örneğinden gitsek, catananın neresine rulman eklersem bana "gerçekten" faydası olur bilmiyorum. Sadece diğer shimanolara bakıp yer tahmin edebilirim. Ama yaptığımda bilinçli/verimli bir upgrade olmaz. O yüzden ekipman alırken genel mantığım, (ilk başlarda iki kere başıma geldi çin malı makinelerde) iyice kötüsü olması, avın ortasında çat diye kilitlenip kalmasın, beni 1-2 yıl götürsü. Bir de ölmeden önce can çekişmeye başlasın istiyorum. Okuma makineleri o yüzden seviyorum. Ölmeden önce gıcırtılar, sürtünmeden kaynaklı zorlanmalar falan oluyor. Haa diyorum, bu gidici, hazırlığımı yapayım diyebiliyorum - Birkaç yazında Orra'dan bahsetmiştin. Onu da bayaa inceledim. Türkiye'de hakkında fazla yorum bulamadım (herhalde fazla kullanıcısı yok) ama kendi sitesinde çok fazla şikayet vardı... == Abi bir de kişisel bir sorum olacak sana. Sen "startx" Serdar Köylü değilmisin? Sadece isim benzerliği mi var ortada?
Ne bileyim ya Erdal. Sitesinde tuzlu su avcılığı için yazıyordu. Resmi sitesinde yazanı sorgulamak hiç aklıma gelmedi. Tuzlu su için bakma sebebim ise her makinemi mutlaka birkaç kez denize düşürdüğüm oluyor. Eve gidince yıkadıktan sonra herhangi bir problemle karşılaşmadım. En son dam quick fz aldım. Sitesinde tatlı su için diye belirtiyordu. İlk denize düştüğünde onu da eve gidince yıkadım. Bir hafta sonra ava gittiğimde klape telindeki rulmanın paslandığını farkettim. O yüzden alırken özellikle dikkat ediyorum ama senin dediğin gibiyse solstace yada exage yerine bir tane catana alıp onu iyileştirmeye çalışmak daha mantıklı :thumb:
