Marmara Denizi kirlilik haritası

Konu, 'Genel Konular' kısmında 56561 tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. 56561

    56561 Yücel

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    2.535
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Daiwa Sensor Red Surf 4.00, Daiwa Procaster Samfish 2.10
    Favori Makine:
    Shimano Catana 4000FA, Ryobi Ecuisma 8000vi
    En İyi Avı:
    10.5 kg rus kefali, 5.250 Levrek, 1573gr kofana
    [​IMG]



    renkler soğuktan sıcağa doğru, yani mavi renk temiz noktaları kırmızı renk te en kirli noktaları gösteriyor
     
  2. Yücel güzel bir bilgi teşekkürler..Bunu bulabileceğimiz link varmı?? Marmaranın geri kalan tarafları için:)
     
  3. 56561

    56561 Yücel

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    2.535
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Daiwa Sensor Red Surf 4.00, Daiwa Procaster Samfish 2.10
    Favori Makine:
    Shimano Catana 4000FA, Ryobi Ecuisma 8000vi
    En İyi Avı:
    10.5 kg rus kefali, 5.250 Levrek, 1573gr kofana
    Bende arıyorum henüz bulamadım bulunca buraya eklerim.
     
  4. lava

    lava erdem

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    146
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    1.5 kiloluk kalkani72 lüfer 3 kiloluk kırlangıç 80 li yıllar ne bereketliydi
    İçim karardı yücel kardeşim.Çocukları adaya götürüp denize sokuyorduk bu resimden sonra orayada bile bile götürülmez artık
     
  5. 56561

    56561 Yücel

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    2.535
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Daiwa Sensor Red Surf 4.00, Daiwa Procaster Samfish 2.10
    Favori Makine:
    Shimano Catana 4000FA, Ryobi Ecuisma 8000vi
    En İyi Avı:
    10.5 kg rus kefali, 5.250 Levrek, 1573gr kofana
    Resime dikkatli bakarsan burgaz ve heybeli nin güneyi en temiz nokta yani, bu 2 adanın güneyi en temiz nokta
     
  6. diren

    diren Diren

    Yaş:
    52
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Yücel arkadaşım, bu gerçekten çok güzel bir paylaşım ve bunu bilimsel çalışmalarımda kullanmak isterim ancak bunun için kaynağını bilmem gerek.Hharitayı bulduğun kaynağı da verebilir misin?
     
  7. 56561

    56561 Yücel

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    2.535
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Daiwa Sensor Red Surf 4.00, Daiwa Procaster Samfish 2.10
    Favori Makine:
    Shimano Catana 4000FA, Ryobi Ecuisma 8000vi
    En İyi Avı:
    10.5 kg rus kefali, 5.250 Levrek, 1573gr kofana
    Hemen bakıyorum
     
  8. 56561

    56561 Yücel

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    2.535
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Daiwa Sensor Red Surf 4.00, Daiwa Procaster Samfish 2.10
    Favori Makine:
    Shimano Catana 4000FA, Ryobi Ecuisma 8000vi
    En İyi Avı:
    10.5 kg rus kefali, 5.250 Levrek, 1573gr kofana
  9. Serkan.ist

    Serkan.ist Hidayet

    Mesajlar:
    424
    Şehir:
    Ankara
    kırmızı ve mavi tamamda yeşil renk hangi renge yakın acaba? Küçükçekmece gölü bile yeşil çıkmış?

    Benim boğaz ve marmarayla ilgili merak ettiğim önemli bir nokta şu: Av esnasında baımıza dert olan çeşitli yosun kolonileri acaba kirliliğin bir sonucumu yoksa tarih boyunca boğazda varmıydı Yani bu bölgenin doğal bir özelliğimi yoksa sonradan mı oluşmuş. Yoksa bunlar katil yosun türü bişeymi?
     
  10. diren

    diren Diren

    Yaş:
    52
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Tabii ki tarih boyunca bu kadar yosun yoktu. Suya karışan azot miktarı arttıkça sudaki yeşil bitkiler de daha fazla büyümeye başlıyorlar.Azot nerden mi geliyor? Bildiğin kanalizasyon yani...

    Yosun konusunda ise, Marmara'da karşınıza çıkanların bir bölümü deniz ekosistemi icinde dogal olarak bulunan yani biyotopun bir parçası olan yosunlardır. Ancak bunun büyük bir bölümü ise kirlilik ile ortama taşınan ya da baskın duruma gelen yosunlardır. Katil yosunlara Marmara'da (henuz) rastlanmamakta.
     
    Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı: 10 Temmuz 2009
  11. Serkan.ist

    Serkan.ist Hidayet

    Mesajlar:
    424
    Şehir:
    Ankara
    Düşünüyorumda herşeye rağmen az da balık tutabiliyor olmamız ne kadar güzel birşey.
    Zaman devam edecek ama biz devam etmeyeceğiz. Ve gelecek nesiller bizim dönemlerimizi tarihte hiç olmadığı kadar ağır eleştirecekler.

    Tabiki gelecek nesiller kalırsa
     
  12. feyyaz

    feyyaz

    Mesajlar:
    729
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    turna fresh 3,90 okuma
    En İyi Avı:
    Lufer
    Deniz kirliliği

    Diren kızım bunun nasıl oluştuğunu yaşadım,şeker kızım nasıl olsa bir araya geleceğiz o zaman konuşuruz.Olayda sadece bizim sorumluluğumuz yok biraz da
    Avrupaya kafa tutmasını beceremiyoruz.Sorumluluğumuz ise iktidarlardan yani
    siyasetten kaynaklanıyor.Bazı şeyleri heğimiz biliyoruzda nasıl bir araya gelip
    feryat edeceğimizi bilmiyoruz.Tırıvırı v.s fizikseldir,kirlilik kimyasaldır.Biz tek bir
    şey değil iki şeyi bir arada düşünmeliyiz,Fizik ve Kimya.İşin içine girince kimyanın ne menem bir şey olduğunu göreceksiniz.Bunu mesleğim olduğu için
    biraz daha hassas düşünmem doğaldır.Sevgilerimle.
     
  13. 56561

    56561 Yücel

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    2.535
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Daiwa Sensor Red Surf 4.00, Daiwa Procaster Samfish 2.10
    Favori Makine:
    Shimano Catana 4000FA, Ryobi Ecuisma 8000vi
    En İyi Avı:
    10.5 kg rus kefali, 5.250 Levrek, 1573gr kofana
    Yıllardır malesef endüstriyel atıklar üzerinde yeterince denetim mekanizması oluşturulamadı. Firmalar atıksu arıtma tesisi bulundurmak zorunda, firmalar bu tesisleri kurup ya çürümeye bırakıyorlar ya da sadece denetim olacağını düşündükleri zamanlarda devreye sokuyorlar. Yani olay şu ki arıtma tesislerinin olup olmadığı denetleniyor ancak çalışıp çalışmadığı denetlenmiyor. Çalıştırılmadığı ise çoğu zaman bir şikayet olmaksızın tespit edilemiyor. Şimdierde Marmara Denizinin durumu bundan 10-15 sene öncesine göre çok daha iyi. Bunun sebeplerinden biri de sanayinin ağırlıklı olarak organize sanayi bölgelerine kayması ve şehir merkezinde kalan bazı değerli arazilerin satılarak burada yerleşen endüstriyel tesislerin şehir dışına kayması örnek verilebilir. Ancak denetim mekanizmasının yeterince çalışmamasının önümüzdeki 20 yıl içinde çok hazin sonuçları olacağını düşünüyorum. Denizdeki aşırı kirlenme ve ticari balıkçılığın yerleşik türler üzerindeki baskısı artık yerleşik olmayan göçmen balıkları da fazlasıyla etkiler hale geldi. Ciddi bir şekilde ,rezerv koruma alanları oluşturulması üzerine düşünülmesi gerekiyor.Çünkü denizdeki kirlilik zamanla ve biraz çabayla düzelebilirken ticari balıkçılığın türler üzerinde yarattığı yıkım çoğu zaman otoritelerce gözardı ediliyor. Agresif önlemlere başvurmaksızın en etkili koruma yöntemi de bence deniz rezervleri koruma alanlarının oluşturulup bu yerlerin her türlü ticari ve sportif avcılığa kapatılmasıdır. Ayrıca malesef halen denizden para kazanmanın tek yolunun balıkçılık olduğu gibi bir saplantı düşünce var. Oysa ki yurdumun güzel denizlerinde henüz az da olsa turistik sportif amatör balık avcılığından geçinen insanlar da var. Denizlerimizdeki türler üzerinde baskı oluşturmadan ve fazla yorulmadan denizden para kazanmanın en ideal yolunun bu olduğu kanaatindeyim. Umarım ilerleyen dönemlerde bu konunun üzerine daha fazla eğilinir ve gerekli kanuni düzenlemeler yapılarak bu tür işletmelerin çeşitli ayrıcalıklar verilerek(vergi muafiyeti) bu sektörün gelişmesi sağlanır.
     
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.