Bugüne kadar siteye hiç av raporu sunmadım , tuttuğum balıkların diğer raporlar arasında sönük kalacağındanmıdır, yoksa kullandığım malzemelerin ucuz oluşundanmıdır yada balığa genelde yalnız gidişimdenmidir bilmiyorum. Sanırım bu sefer konu açacak kadar değerli birşeyle karşılaştım. Su samuru ; su samuru olduğunuda bugünkü internet araştırmamdan sonra anladım. Armutlu yakınlarında yine tek başıma bir gece avındayım, mendireğin ortalarından dış kısma doğru olta sallıyorum, gece saat 01.30 civarı yarı uykulu bugün yine balık yok ne işin var bu saatte şimdi evde olmak vardı dediğim anlar, suyun üzerinde bir şıpırtı, karabatakmı, kefalmi zıplıyor, yunusmu yanaştı derken, aha dedim suya kedi düşmüş. Kedi böyle yüzermi deyip kafa lambamı bir çaktım samur kıvrak bir hareketle cup daldı. Ben hafif tırstım kendi kendime bu ne dedim fokmu, kunduzmu derken yarım saat sonra aynı yerden yine çıktı ve müthiş seri bir yüzüşle dalıp çıkıyor dalıp çıkıyor. emin olmak için yine lambamı yaktım ve yine daldı sonrada birdaha gözükmedi. Sanırım bu tarz konularda şanslı biriyim , 3 sene öncede Karacabey ormanlarına yakın bir yerde, 3 kedi büyüklüğünde yabani kedi görmüştüm.
Samurun olabiliterisi varda yabani kedi olayi gerçekten ilginçmiş Boğazdada var samur benim livardan lüferleri çalip istavritleri birakmişti Ağzinin tadini biliyor terbiyesiz
Dereleri kurutulunca denize inen su samurları Eskiden belgrad ormanındaki derelerde büyük gruplar halinde yaşarlarmış.
Su samurunu en son canlı olarak 20 sene önce gördüm.O zaman bizim eskişehirin içinden geçen porsuk nehri berrak tertemiz doğaldı ahh o günler geldi aklıma sırtüstü yatar bişileri kemirirlerdi .
geçen hafta boğazda gördüm arkadaşlar anlatıyorlardı livarları nasıl boşaltığını inanmıyordum hemde o kadar yoğun bir sahilde gördüm
Dereler ıslah edilince, kirlenince ve avları azalınca denize adapte oldular. Karamürsel'de onlarla birlikte avlanıyoruz. Hiç çekinmeden yakaladıkları balıkları önümüzde yiyorlar. Toplam'da 10 - 12 tane kadar varlar. Sahil şeridine yayılmış durumdalar. Önemli olan da üremeleri. Demekki besleniyorlar ve deniz eskisine göre daha temiz. İlk defa karşılaşanlar korkuyor haliyle. Gecenin bir yarısı at-çek yaparken, sahtenin arkasından suyun kabarması ve size doğru yüzen fosforlu gözler görmek ürkütücü. Yada fare sesine benzeyen ve aralarında haberleşmek için kullandıkları çığlıklar gecenin sessizliğini deliyor. İzmarit, eşkina, mırmır gibi balıkların seyrekleşmesinde etkenler. Ama bizler kadar değil tabiki. Varlıkları güzel. Fakat ileriye dönük olarak popülasyonlarının kontrol altında tutulması gerektiğini düşünüyorum. Gözlerimizin önünde balık için kedilere saldırdıklarını, yaraladıklarını, öldürdüklerini görmeye başladık.