Mehmet Âkif Ersoy Doğum 20 Aralık 1873 İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu Ölüm 27 Aralık 1936 (63 yaşında) İstanbul, Türkiye Cumhuriyeti Etnik köken Arnavut Meslek Şair, Düşünür, Veteriner, Öğretmen, Milletvekili Dönem Cumhuriyet dönemi Mehmet Âkif Ersoy, (d. Mehmet Ragif, 20 Aralık 1873, İstanbul - ö. 27 Aralık 1936, İstanbul), baba tarafından Arnavut asıllı Türk[1] olan Cumhuriyet Dönemi şairi, düşünür, veteriner, öğretmen, vaiz, hafız, Kur'an mütercimi,yüzücü, milletvekili. Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal marşı olan İstiklâl Marşı'nın güftekârıdır. "Vatan şairi" ve "milli şair" unvanları ile anılır. Çanakkale Destanı, Bülbül en önemli eserlerindendir. II. Meşrutiyet döneminden itibaren Sırat-ı Müstakim (daha sonraki adıyla Sebil'ür-Reşad ) dergisinin başyazarlığını yapmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında milletvekili olarak 1. TBMMde yer almış, İstiklal Madalyası sahibi bir vatanseverdir. Mehmet Âkif, son yıllarını Mısırda Türkçe dersleri vererek ve Kuranın Türkçeye çevrilmesi konuları ile uğraşarak geçirdi. Çevirdiği nüshayı yaktığı söylenir. Alıntı Notlarım : Bu sayfadan alıntı yaptım. gerekli lisans bilgisi bu linde bulunan kişi/kurum/kuruluşlara aittir. http://tr.wikipedia.org/wiki/Mehmet_Âkif_Ersoy
Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Belki 1000 lerce kez geçtik önünden kaçımız bir fatiha okudu ruhuna edirnekapıda.
Vefa Geçenlerde Fatihte öylesine gezerken bir apartmanın girişindeki tabela dikkatimi çekti.İSTİKLAL MARŞIMIZIN YAZARI MİLLİ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY BU APARTMANIN YERİNDEKİ EVDE DÜNYAYA GELMİŞTİR.Ama evden eser yok İnsan KEŞKE demeden kendini alamıyor
Çalış dedikçe din, çalışmadın durdun, Onun hesabına birçok hurafe uydurdun! Sonunda bir de “TEVEKKÜL” sokuşturup araya Zavallı dini çevirdin onunla maskaraya! ............. Biraz da saygı gerektir... Ne saygısızlık bu! HUDA’yı kendine kul yaptı, kendi oldu HUDA Utanmadan da “TEVEKKÜL” diyor bu cür’ete... Ha? ........... “Tevekkülün, hele, manası hiç de öyle değil. Yazık ki: beyni örümcekli bir yığın cahil, Nihayet oynayarak dine en rezil oyunu; Getirdiler, ne yapıp yaptılar, bu hâle onu! ........... “Dolaş da yırtıcı aslan kesil, behey miskin! Niçin yatıp, kötürüm tilki olmak istersin? Elin, kolun tutuyorken çalış, kazanmaya bak! Ki artığınla geçinsin senin de bir yatalak” ......... “Yıkıp dini, bambaşka bir bina kurduk; Nebi’ye ( Adı güzel kendi güzel Muhammed’e) atıf ile, binlerce herze (boş lakırdı) uydurduk! İnmemiştir hele Kuran şunu hakkıyla bilin Ne mezarlıkta okunmak ne fal bakmak için. Mehmet Akif Ersoy Doğum gününe özel olarak google bile logo hazırlamış. Ruhu şad olsun…
Mehmet Akif... İstiklâl marşını gözyaşları içerisinde yazan şair, bir avuç inanmış adam tarafından defnedilmiştir... Mehmet Akif... Çağı titretmiş bir Alperendir... 1912'den bir destan; Uzanıp sonra Buhârâ'ya, Semerkand'e kadar; Eski dünyâda bakındım ki ne âlemler var? Sormayın gördüğüm âlemleri, hiç söylemeyim: O Buhârâ, o mübarek, o muazzam toprak; Zilletin koynuna girmiş uyuyor müstağrak! İbn-i Sîna'ları yüzlerce doğurmuş iklîm, Tek çocuk vermiyor âğûşuna ilmin, ne akîm! O rasad-hâne-i dünyâ, o Semerkand bile; Öyle dalmış ki hurâfâta o mâzîsiyle: Ay tutulmuş, «Kovalım şeytanı kalkın!» diyerek Dümbelek çalmada binlerce kadın, kız, erkek! Bu havâlide cehâlet ne kadar çoksa, nifak, Daha salgın, daha dehşetli... Umûmen ahlâk, - «Pek bozuk» az gelecek - nâmütenâhi düşkün! Ya ta'assubları? Hiç sorma, nasıl maskaraca? O, uzun hırkasının yenleri yerlerde, hoca, Milletin hayrı için her ne düşünsen: Bid'at; Şer'i tağyir ile, terzil ise - hâşâ - sünnet! Sayısız medrese var gerçi Buhârâ'da bugün... Okunandan ne haber? On para etmez fenler. Ya taassub! Ya taassub! O kadar masharaca. Bir yol almış ki… Bakarsın başı misvaklı hoca Milletin hayrı için her ne düşünsen: Bid’at, Şer’i tagyir ile terzil ise –haşa- sünnet; Artık Allah’tan utanmaz, hele Peygamber’den Hiç sıkılmaz görünen böyle beyinsizlerden Çekecek memleketin hali ne olmaz, düşünün!
Allah rahmet eylesin,mekani cennet olsun insallah. Ey guzel insan; o ne guzel bir marstir,o ne guzel satirlardir,o ne yuce bir ilhamdir... Saygiyla aniyoruz...