Av yapan: Alişan ISKARMOZ / Mehmet Bülent LÜFER (KOFANA) Tarih : 19.11.2011 Cumartesi Saat : 05.30-09.00 Yer : Hatay Dörtyol Balıkçı Barınağı Hava Şrt.: Kayalar ıslak, yağış yok. 6 gündür hiç açmayan güneş 2-3 saatliğine açmak üzere (arkası sağanak-öğleyin iyi yağacak) Suni Yem: Daiwa Sea Bass Hunter 13S23G (13cm-23gr) Renk:Black Shiner (23) Misina : 0,30 Angel Kiss Soft Leader : 0,35 SUPER DB XTREME FC Kamış : Okuma Alumina 2.10m Makina : Daiwa Crossfire 3000X 5BB -Cumartesi saat 5.30 gibi dörtyol barınağına geldim. -Karanlıkta düğüm atmakla filan uğraşıp 5.50'de oltamı suyla buluşturdum. -Av çantası kullanmam. Yanıma poşet almadım. Çünkü poşet alırsam balık tutamıyorum, uğursuz geliyor Hazırlıksız gidersem tutuyorum. Denenmiştir. -İlk atışımda kısa olan ıskarmoz geldi. -Yanımda bıçak da yoktu, ama tırnak makası vardı. Her balıkçıda olmalı Dudaklarını kesebiliyorum. -Bir sonraki atışı yapabilmek için balığın ölümünü beklemek zorunda kaldım. Yoksa ben kadar kayaların arasından denize plop diye düşmeyi başarması an meselesi. Bu balık, ruhunu teslim ederken titriyor. Öldüğünü anlıyorum. Dörtyol barınağı, beni Iskarmoz canavarı/uzmanı etti 10 dakikada öldü. İçim parçalanıyor diyemiycem fakat üzülüyorum bu hayvanın böyle ölmesine. Yerine kendimi koyuyorum. Hiç işime gelmiyor, hemen başka şeyler düşünüp kafamı dağıtıyorum. -06.30 gibi de büyük olan merhaba dedi. Onun ölümü de 15 dakika sürdü. Halbuki onları hemen çıkarabilse idim, 5 tane daha alacaktım çünkü sürü ya bunlar sonuçta nasipten öte yol yok. Güneş doğduktan sonra ıskarmoz açığa gidiyor. Yemlenmesi bitiyor. Öğleye kadar kesin yoklar. Öğleden sonra da garantisi yok. -Başka balığa, barınak içine at-çek yapayım diyorum. Teknelerin arasından. (Her teknenin arası ortalama 25 metre ve o kadar da tekne yok ve barınağın iç kısmının yarısı boş aslına bakarsan.) -Poşetim olmadığından, balıkları temizlersem üstüm başım kokacağından ve de saat 7.30 olacağından, 30 cm lik bir misinayı balıkların ağızlarından sokup taşıma düğümü ile elimde 500 metre taşıdım. Herkesten 4-5 mt yukarıdan yürüdüğüm için gösterişli oldu. Geçit resmi oldu. Cin Kazım Dayı, Tuurnaaaa, Tuuurnaaaaa ! diye laf attı. Yine sabahlamıştı ve birşey alamadığı belliydi. Oralı olmadım. Kıvrılıp mecburen yanına gelince beni tebrik etti. Yalnız dedi, akşam bi Antakyalı geldi burada sabahladı az evel gitti dedi. Antakyalı buna birkaç kofana göstermiş Kazım dayının aklı gitmiş. Bir çuval herhalde anlatışına göre belki 10 tane azman görmüş ki heyecanlı idi. Yılların avcısı olmasına rağmen şaşkın ve üzüntülü idi. Levrek de göstermiş adam. Kazım Dayı dedim, benimle dalga geçiyordun dedim önceleri. Oltamın ucundaki sahteyle dalga geçiyordu. Ciddiye almıyordu. Antakyalının kullandığı sahte her ne ise sanırım barınakta işe yaramış. Bu tam da benim özlemle beklediğim haberdi. Aynı seninki gibiydi sahtesi dedi. Cin Kazım, Antakyalı giderken, sahteni sat bana demiş, adam olmaz demiş. sana benden elli kağıt demiş, adam tekrar hayır deyince bir kat daha ezilmiş. Elin adamı gelmiş, kendinin bir ayda yakaladığını bir gecede almış kilometrelerce ötedeki evine gidiyordu. Evet, bu anlı şanlı Cin Kazım'ın teknolojiye yenik düştüğü andı -Ben de heveslendim at-çek yaptım fakat, ıh ıh. Allah bana ıskarmozdan başka birşey yazmamış demek ki. Benim barınakta tuttuğum kaç balık varsa hepsi ıskarmoz -Neden biliyor musun, bu mübarek hayvan, suda hareket eden herşeye vuruyor. Tutmak herhangi bir maharet gerektirmiyor da ondan. Çok seçici bi hayvan değil. Kaşığa da geliyor. Alabalık mapsi atsan ona da gelir mi gelir. Misinan FC de olsa gelir. WTD yapsan da gelir. Yapmasan da gelir. Popper'a da gelir, batarlıya da gelir. GES'e de. Gelir de gelir -Sıkıysa bi lüfer bi levrek bi çıplak (çatalkuyruk-yaladerma) yakala da göreyim. ispendeğe de razıyım fakat yok işte. Hayırlısı -Saat 09 olmadan avıma son verdim. Çünkü rastladığım bir genç kısa künyemi ve kısa raporumu aldıktan sonra, eve git abi, bu saatten sonra tutamazsın dedi. Otuz yaşında bir arkadaş. Bir kırmızı motor ve üzerinde kask görürsen bu o. adın ne dedim, Turgay deyince tamam dedim. Sen osun. Kefal yüzdürme uzmanısın. He dedi. Senin methini geçen seneden beri dinliyorum Dörtyol çarşısında ve nasip bugüneymiş dedim. Ortak tanıdığımız kişileri söyleyiverdik. Hatta hafta içi bir lüfer tuttuğunu ve onu balıkçıya 30 tl'ye sattığını söyleyince istikbaratın kuvvetliymiş dedi. Daha fazla ederdi fakat, kilosu daha pahalı fakat, al hadi otuz olsun dedim dedi. Müşteri çekmek için balıkçının ipine asıyorlar dedi. Mesleği balıkçılık değil, sanırım işçi ve maddi durumu çok mükemmel bir arkadaşımız değil. Ama yüreği pırıl pırıl bu delikanlının kefal yüzdürme sanatına-ustalığına, zekasına, balık tutma heyecanına saygı duydum. Adam için balık bir hobi hatta bilim dalı gibi. Gider ayak dedim ki, lüfer nasıl bir hayvan? Hızlı çek dedi sahte yemi, lüfere sahteni inceleme fırsatı verme. son derece hızlı çek, lüfer dedi, kendinden daha hızlı koşan/yüzen olursa gurur yapar, karizması çizilir, inadına gider senin sahteye balıklama dalar dedi. Ayrıca turna zurna olan yerde kesinlikle lüfer olur dedi. Belki de aslı olmayan bu iki hususu bilinçaltıma ekti ve gitti. Ben de gittim. (Ne kadar sanatkar olsa da, ne bilir zarganayı baraküdayı, ne bilir sahte kullanmasını, bu adam canlı yem uzmanı. Ayrıca, benim angel kiss soft misinayı küçümsedi, bu kafa darbelerine dayanmaz bak söyleyeyim dedi. Dedim bu soft misina, dedi sof mof hikaye. Bir de ucunda 35 lik florocarbon misina var falan deseydim, Albright düğümü atılı deseydim olacakları düşünün Demedim tabi Tarih : 20.11.2011 Pazar Saat : 05.00 Hava Şrt.: Kapalı. Güneş hiç görünmüyor. Kayalar ıslak, yağış yok. -Pazar herşey aynıydı. Dünkü aynı yerden atçek yaptım. Kısa bir ıskarmoz geldi. Düştü. Allah razı olsun, elimi ve sahtemi kokutmadı, beni uğraştırmadı. Yediye kadar attım bi nane gelmedi tam iki saat. Hızlı da çektim gelmedi, yavaş da çektim gelmedi. -Saat 6.30'da baktım ıskarmoz yok, barınak içine yöneldim -Kefal Yüzdürme Uzmanı orda. Beni yanına çağırdı. Dünden tuttuğu çupraları kayaların arasından çıkardı capcanlı. Dün gece tuttuğu canlı tekeleri de çıkardı. Ben ve benim gibilerin, yakalamaktan büyük zevk ve gurur duyacağı bir çuprayı canlı yem olarak kullanmaya kalktı. Ne yapıyorsun dedim. Merak etme, deli değilim dedi. Sana şaka gelir fakat, yemin ediyom bak dedi, kefaldense çupra daha iyi lüfer yapar dedi. Seyretmeye başladım. benim için dedi, buradan canlı tekeyle 400-600 gr arası çupra almak dedi çok basit bir olay. hedefim çupra olsa dedi, bir saatin içinde seninle 3-4 kilo çupra tutarız dedi yemin etti, sabah dağ yeli geçer geçmez yan yana 5 takımı atarız dedi. Bir onu çekeriz bir onu dedi. (Dörtyollular yerini videoda zaten göreceksiniz.) Yani şu videoda: http://www.youtube.com/watch?v=Cduaw1izjYs Az otur dedi, (benden altı yaş küçük olmasına rağmen, abi demekte nedense zorlanıyordu. ben böyle adamı fazla sevmem. Dikkat ederim böyle şeylere. Gururuma dokunur. Neredeyse adımla çağıracaktı beni. zoruma gitmekle beraber sesimi çıkarmadım. ama bundan sonra çıkaracağım. -Hem lüfer tutmak için canlı yüzdürme devri sona erdi artık. Dün namını duyduğum Antakyalılar meğer hemen yanıbaşımızdaki adamlar çıkmasın mı. Turgay dedi ki, dünküler bunlar. Der demez her şeyi bıraktım, bu adamın sahtesinin marka modelini tespite çalıştım. Olmadı. -Çevresinde gezdiğimi görünce konuşmaya başladık. mobilet şu bu tamam da, bir arabanın barınağın içine en uzak noktaya kadar, açıklarına kadar getirildiğini burda gördüm. 31 FD 924 plakalı beyaz bir şahindi. Evet onlardı, adamın atışında o güveni hissediyordum. Makinası hakikaten büyüktü. Benimki kıl gibiydi onun makina sanki çıkrıktan bozma idi. Az sonra dedim ki, sahtenin modeli ne acaba. Cevap vermek istemedi duymazdan geldi fakat sinek gibi yapışmam ve saf ayağına yatmam sonucu sitdirk bro deyiverdi. Ben güvenmedim. İlla modeli resimlemeliydim. izumi mizumi belki kimsenin bilmediği bişe çıkar atıyorum. Çektim. Bakalım doğru mu söylüyor bugün anlayacaktım. Tabi bu rapor işi olmayaydı... İki saattir raporum bitmedi ki ayol -Cuma gece sabaha kadar yarım çuval lüfer ve büyük levro tutan siz misiniz? dedim. Hayır dedi, güldüler, 2 tane dediler. Cin Kazım dayı yalan söylüyor olamazdı. Bu adamlar fazla deşifre olmak istemiyorlardı. Sahtesini resimlemeyi başardım. Tam gidiyorlardı. Dedi ki, bunu çekeceğine aha bunu çek. Bagajdan bir koyun uyluğu çıkardılar. Baktım bir koyun bacağı değil, bu bir lüfer imiş. 2,5 kilo sanırım. Bu balık Brezilyadan komşumuzun getirdiği çocukken oynadığımız mumyalanmış piranha ile birbirlerine gerçekten çok benziyordu. Hadi amca oğluydular Poz verin dedim, internette yayınlayacam dedim. Youtube a girmeyi biliyor musunuz dedim, aval aval yüzüme baktılar. Fakat arabalarına binerlerken kendi aralarında konuşurlarken duydum, aynen "Mehmet Bülent lüfer" yazınca biz çıkacakmışız dediler. Çocuk gibi sevinçli idiler. Ama helal olsun, acayip sır tutuyorlardı. Kendilerine burdan selam gönderiyorum. Ha unuttum. Lafı olmaz ama amcası, bunlar da benim inceler
Harika bir rapor olmus elinize saglik tebrik ederim. Bir çogumuzun 3maymunu oynamayi tercih ettigi 'o an'i tüm dogalligi ile yazmanizi takdir ettim. Insallah kofana raporlarinizi da görürüz
Alişan abi güzel bi av raporu gerçekten güzel anlar geçmiş belli )) bu son atış diyosun kofanaya da atıyosun demi ya gelirse
Alişan dörtyol sayfasındada belirttiğim üzere sen bu işi iyi kıvırdın bir sezon dahi olmadı başlayalı. seneye allah muhafaza kofana levrek balık kalmayacak. bari bir dişi bir erkek bırakta üresin mübarekler. espiri bir yana gönülden tebrikler
güzel raporun için tebrik ederim yanlış mı görüyorum yine misinan karışmış galiba yer hatay olunca çupura ve lüfer adı geçince askerliğimi hatırlattın bana komşumuz vardı dışardan gelir askeriye nin dalga kıranından ileri lüfere olta sallardı, arsuz dan yarım kiloluk çupuralar alırdı lüfere yem için 150gramlık gezer kurşun ile bunu sallardı gece açıklara doğru,birgün bir çekti 7 kiloluk kofana:thumb: bizim dolaba koydu,kalan çupurayıda koydu,bende aynı takımı ertesi gün yaptım,nöbetçilere devriye attığım için oltanın başında bekliyemiyordum,bir geldim benim olta karman çorban olmuş,takımı çektim yem gitmiş iskenderun mersin hatay buralarda çok iri kofanalar var,arkadaşın koca çuprayı sallaması bir örnek
aga kofana yazısını okuyunca dedim kesin bulmuştur bir lüfer (bazılarının yaptığı gibi) kofana diye koymuştur resmini, ama bi gördüm kendi iç sesimden utandım yemin ediyorum bu hakikaten kofana be tebrik ederim. rastgele
Tebrikler!! Gerçekten çok güzel ve doğal bir rapor olmuş, size aynen katılıyorum kendisinden büyüklere "abi" demeye üşenen tipleri bende hiç ama hiç sevmem, en kısa zamanda muhabbeti keserim. Ayrıca diğer avcıların ketumluğunuda çok güzel anlatmışsınız, merak etmeyin bu sitedeki insanların yarısında o ketumluk var. Hem oltayla balık bitmez derler hemde en ufak ayrıntıya bile girmezler. Güzel avlarınız ve raporlarınızın devamı dileğiyle, sevgiler.
Abicim gene döktürmüşşsün hızına ve hırsına yetişilmiyor doğrusu.. Rapor mükemmel olmuş resimler ve videoyla süslemişsin çok profesyonelce yaklaşmışssın olaya.. Aha şuraya yazıyorum seninde yakındır bir trofe yakalaman,, çok büyük yol kat ettin bu konuda...Allah emeğinin karşılığını verir en kısa zamanda umarım.. Saygılarımla...
At çek yaparken sizlerin foruma yazdığınız tecrübeler dönüp duruyor kafamda. Heyecanına bakıyorum da, Ankarada kofana olmaması ne kötü dedirtiyorsun. Bekar isen denize kıyısı olan bir yerden evlenmeni şiddetle tavsiye ediyorum Tşk. Sana haftada ortalama 3 kilo çupra tutmak yaramıyor biliyor musun. "Tevazu iyidir fakat, fazla mütevazi olursan gerçek sanarlar" Pazar sabahı av biterken, dün sabah namazı sardığım ip hala sorun çıkarmadı diye aklımdan tam böyle geçirdim, atışı yaptım zınk etti yem dört metre gitti denize düştü Yem gitti sandım, hayır sağlam. baktım makaradaki zaten hepsi 20 metre ip kendine dolanmış bir noktada. angel kiss soft muş! teeeeh ! en iyisi bir maxim alayım. sıfır yirmi sekizlik. Ama antakyalı mehmet dedi ki, misinan tek parça olsun, yani ucuna bağladığım fc misinayı bağlantı yerinden düğümden yani kesinlikle kopartır kofana dedi. Kamışın iyi dedi. Ama makinan dedi misinan ıh ıh dedi. Neyse, 150 metre ipin yarısından fazlası bitti. her hafta yirmi metre dolarsam bu vaziyet, aralıkta biter herhal. hadi dört kiloluk bi kofana saldırırsa es kaza. düşünmek bile istemiyorum bu takımlarla... 10,5 gramlık rover98 i yirmi metre iler atmak kaçlık ve ne marka misina ile mümkün olabilir acaba Evet başta ben de inanmadım. Fakat Mehmet ve Bülent isimli arap aksanlı bu adamlar bu işin piri çıktılar. Tşk. Hakikaten bu ketumluk öyle bir rahatsızlık ki, ben bile sahtenin modelini sadece bir kişiye o da özelden söyledim. Pardon ifşa ettim desem daha doğru olur. Sağol Yakup. Allah'ın emeğimin karşılığını vermesi benden çok bizim hanımı sevindirecek. Sekiz yıldır acır bana. Balığa gitmeme, erkenden kalkmama, elimi sardalya kokutmama, karides kokutmama, pantolonlarımın paçasını mahfetmeme, eve kum dökmeme, zift lekesi çıkartmakla uğraşmama, bot şişirmeme, takım bağlamama, totalde bir sürü para harcamama, hiçbirşey tutamamama, yemlerimin uçmasına, yaktığım benzine laf edüp duruu paso