Mercanlar ve Arap Kadri Mercanlar ve Arap Kadri "Gurbet yanlizligini amator balikcilikta unutan gurbetci amatorlere itafen." Aksam saatlerinde Whangarei'e vardik. 3 saate varan yolculugumuz bizi oldukca yormusdu ve henuz avlagimiza gelmis de sayilmazdik.Bundan sonra daha 26 km yol yapacaktik. Arkadasim Deniz, ben ve evlatlarim Erol ve Ilir buyuk bir mutluluk ve yakalasan av saatinin heyecaniyla bir cafede yorgunluk attik. Yaklasik iki gun surecek avimizda bu anlar medeniyetle bir sure icin son birlikteligimizdi. Hedefe vardigimizda hemen takimlari hazirlamaya basladik.Daha avlagimiza karanlikta yuruyecegimiz 15 dakikalik yolumuz var. Amacimiz gece kalamar ve mercan tutmak. Kalamar zokali, samandirali, hafif kamisli oltalarimizi hazir ettik.Ardindan nispeten agir takimlari hazirlamaya sira geldi.Bir tane uzun atislar icin tek kostege bagli ve biri hirsiz olmak uzere 5/0 iki igneden hazirlanmis takim, 5oz capali kursunla tamamlandi.Bir tane de kiyilari kolacan etmek amaciyla kisa atislarda kullanacagimiz, hafif kamis ve at-ceke uygun makinadan mutesekkil takima kursunsuz tipki sahte baglarmiscasina iki 5/0 igneden yaptigimiz yaklasik 1m kostek bagladigimiz oltayla isimizi bitirdik. Bu son oltaya kesme yem veya butun sardalya takarak kiyidan 15-20m atacak ve agirliksiz kendi halinde batarken baligin onu karsilamasini umut edecegiz.Bu yonteme burda 'free-lining" derler. Takimlarimizi hazirlayip yola koyulmak icin arabanin isiklarini sondurdugumuzde kendimizi gecenin zifiri karanliginda bulduk.Manzara yukardaki gibiydi. Gozlerimiz o karanlikta isigin zerresini ararken gokte ufka dogru ne oldugunu kestiremedigimiz bu isiklari gorduk... Solumuzdaysa korfezi aydinlatan muhtesem bir ay vardi. Kafa lambalarimizi yaktik. Butun yorgunlugumuza ragmen sanirim Ilir'i ay carpmisti. Yerinde duramiyor, bizi bu karanligin icinde kahkahalara bogan sakalar yapiyordu. Onun bu maymunluklari keyfimize keyif katti ancak bundan sonrasi oldukca cetin ve uzun bir yuruyusu gerektiriyordu. Dikkatli olmamiz gerektigini hatirlattim herkese. Gurubumuz arabamizi kilitliyerek ve maymunlugu unutarak yola dustu. Avlaga vardigimizda hemen balikciliga basladik.Bu karanlikta cocuklarla bir kayanin uzerinde olmak beni rahatsiz ediyordu.Sular oldukca yukselmis, baliklarsa cildirmisdi.Hesapladigimiz gibi tam gece baliginin saatini yakaladik. Cok kisa bir sure de 30-40 cm arasi 4 mercan aldik.Gece ayazi basladi. Cocuklarin uykusunun gelmesiyle daha fazla risk almak istemedim ve evlatlari alarak ardimizdaki kayalarin ustune dosegimizi yaptim.Yeni Zelanda'nin en guzel taraflarindan biri de budur.Acik havada yatmak icin cadira falan gerek yoktur. Zehirli bortu bocegin olmamasi, vahsi hayvanin bulunmamasi, insana gonul rahatligi verir.Acik havada uykuyla araniza hic bir sey giremez.Iste boyle evlatlari alip,girdik uyku tulumlarinin icine, sarildik birbirimize, cektim battaniyeyi uzerimize...Deniz gece baligina devam etmek istiyordu. Ona dikkatli olmasini tembih ederek, gozlerimizi kapattik.Oldukca yorulmusuz. Altimizda bicimsiz kayalar olmasina ragmen nasil derin bir uyku cektigimizi anlatamam.Sabahin ilk isiklariyla kalktim. Deniz halen balik tutmaya calisiyordu.Fakat sadece bir kahawai'dan baska hic bir sey yakaliyamamisdi.Eline kalamar oltasini almis at-cek yapiyor kalamara deniyordu. Cok kalamar gordugunu ancak hic yakaliyamadigini soyledi.Garip bir durumdu bu. Hemen yanina gittim. Kiyiya varir varmaz 8 kollu canavarlarin cok atesli bir bicimde sabahin ilk isiklariyla yem kovaladigini gordum. Bu sartlarda dostumun tek bir kalamar bile cikaramamasi oldukca ilgincdi.Elinden takimini alip salladim. Inanin sanki kalamar agzini acmis beni bekliyordu. Zokam suyla bulusur bulusmaz yapisti.Denizin saskin bakislari arasinda ilk kalamari hemen oltadan cikararak takimi tekrar suyla bulusturdum ve gene hic bekletmeden ikincisi yapisti...Hala uyku mahmuruydum. Karnimizda oldukca acti. Kalamar takimini tekrar Deniz'e vererek kahvaltiyi hazirlamaya gittim.Cocuklari uyandirdim. Deniz az once gordugu kalamar curumunden kendini koparamiyor, buyuk bir hirsla deniyordu.Ancak gunesin yukselmesiyle kalamarlar kayboldu.Can sag olsun.Belki bir baska gece... Sevgili Deniz Yeni Zelanda'da tuttugu ilk baligiyla.Bu bir kahawai.Tembellik edip livara koymamis. Balik kurumus biraz. Livari cekip butun gece suda kalan baliklari kontrol ediyorum. Gecenin karanliginda fotograf cekmek kismet olmamisdi.Livara asagi yukari bir saat once attigim kalamarlarin paramparca oldugunu goruyorum.Sanirim bunlara biz kahvalti ederken bir migri dadanmis olmali.Kolu bacagi kafayi goturmusler.Neyseki bize lazim olan bolum hala duruyor. Mercanlarda bir sey yok.Ancak butun gece livar ipine surunmekten biraz hirpalanmislar.
Mercanlar Ve Arap Kadri Mercanlar Ve Arap Kadri Ilir'i bir onceki geceden kalan baliklari buza yatirmasi icin gorevlendiriyorum.Bu hic hosuna gitmiyor.Hemen baliga baslamak istiyor.Yuze bakarmisiniz. Oysa ki sular oldukca cekilmis. Bu saatte bu sig sularda baligi bulmak neredeyse imkansizdir.Simdi aslinda dinlenme zamani, keyif yapma zamani.Bicagimi alip, su gecirmez tulumumun yardimiyla basliyorum kiyilarda gezinmeye. Deniz ve cocuklar beni takip ediyor.Amacim yuksek gelgitte su altinda kalan kayalari bularak onlardan istiridye toplamak.Az sonra istemedigim kadar buluyorum.Evlatlarla ve Deniz'le bunlari acarak cig cig yiyoruz.Istiridye cinko bakimindan oldukca zengin bir deniz mahsuludur ve bu temiz sularda bulduklarimiz oldukca makbuldur. Istiridye ziyafetinden sonra tekrardan balikcilik yaptigimiz kayaya donuyoruz.Erol ve Ilir sularin cekilmesiyle geride kalan kucuk goletlerin birinde mahsur kalmis bir balik goruyorlar. Heycanla bagirip beni cagiriyorlar. Yanlarina gittigimde oldukca buyuk bir wrasse bulduklarini goruyorum.Bu bizim kikla, circir tipi bir balik. Suyun icine girip kayalarin arasina kendini gizlemis bu wrassei yakaliyorum.Zarar gormemesi icin Deniz'in sapkasina baligi koyuyorum. Baliga kullahi ters gecirdim. Bu bir Wrasse, bizim kikla, circir turu bir balik. Baligimizin kuyrugu hafiften zedelenmis.Muhtemelen bu gene bir migrinin isi. Bu balik bana birini hatirlatiyor.Bilmem siz de farkettiniz mi? Hani Girgir dergisinde bir karakter vardi.Arap Kadri diye...Yani yanlis hatirlamiyorsam. Ister inanin ister inanmayin tipkisinin aynisi.Bu cok sevimli bir balik.Adini Arap Kadri koyuyorum. Sevimli sevimli olmasina ama o etli dudaklari kapaliyken...Ama bir dislerini gostermeye gorsun...Bakarmisiniz su dislere... Arap Kadri'yi bir iki pozdan sonra derin sulara saliyor, yuvasina ugurluyoruz ve isimize geri donuyoruz. Sular da yavas yavas balikcilik yapmaya izin verebilecek kivama gelmeye baslamis.Deniz uyumamanin verdigi yorgunluk ve oldukca sicak vuran, tepelemis gunes karsisinda caresiz."Abi bari ben bir yuzeyim" diyor."Acilirim" O yuzmek icin uzerini basini soyunurken ben oltami yemleyip cok saglam bir atisla gonderiyorum.Sular daha alcak. Derin suyu bulmam lazim.Oldukca guzel ve oldukca mesafeli bir atis yapiyorum.Bu sefer yem olarak parca kalamar kullandim. Kursunum suyla bulusuyor.Ancak saniyelere sigabilecek bir zaman araliginda misinamin alisik olmadigim sekilde hizla gerildigini goruyorum.Aninda kalama ayarini bir iki dongu daha aciyorum.Tam zamaninda mudahale.Misinam ucuyor."Deniz, cocuklar!" diye bagiriyorum.Onlar zaten yani basimdalar ve olanlari gormusler.Gene saniyelerin arasinda bir zaman diliminde en asagi 3.5m boyunda muhtesem bir bronz avci kopek baliginin benim oltam agzinda sudan firlayisina ve havada yan dondukten sonra tekrar , karnini gostererek suyla bulusmasina sahit oluyoruz. Bu baligi cikarmama imkan yok.Ama kalamayi cok gevsettigim icin igne agzina yerlesmedi..Bir sure sonra takimdan kurtuluyor.Sukurler olsun verilmis sadakamiz varmis.Yoksa misinayi bosaltirda giderdi. Cocuklarin keyfi tabii tavan yapiyor.Deniz'de yuzmekden nedense bir anda vaz geciyor... :hahahaha: Balikciligimaza tekrardan geri donuyoruz.Bugun oldukca renkli bir gun.Okyanus civil civil.Cocuklar cok guzel baliklar yakaliyorlar.Ancak cogu kucuk veya istemedigimiz turler.Onlari tekrardan denize gonderiyoruz. Uzun ugraslarimiza karsin bir turlu istedigimiz iri mercanlar ortaya cikmiyor.Gunes cok tepede ve parlak. Bu baligi tavsatir.Ancak aksama dogru tam yuksek gelgitin en yuksek zirvesini gectigimiz anda , isikta kirilmaya baslayacak.Iste o zaman balikla bulusacagimizi biliyorum. Bu inancla, sabirla isimize devam ediyoruz. Gozlerimin onunde halen kopak baliginin atlayisi gitmiyor.Korkunc bir adrenalin firlamasi yaratti bende.Bu artik pek basima gelen bir olay degil.Balikcilikta pek cok olayi oldukca kaniksadim Iste bu yuzden boylesine farkli bir aniya daha sahip olmaktan cok mutluyum.Bunu arkadasimla ve cocuklarla birlikte gormekse bambaska bir tad.Belgesel tadinda bir olay yasadik.Ancak herseyin bittigini sanmayiniz.Bugunun daha cok suprizi var.Az sonra bu sefer ilerde bir mavi penguen gordum.Suyun icinde bata cika dalip balik ariyordu. Gozume biraz kucuk geldi.Kameramin zoomu bu canliyi size hakkini vererek gosterebilecek kalitede degil.Bir sure sonra baktim karaya cikiyor.Ilerde paytak paytak yuruyerek kayalarin arasinda bir kovuga saklandi.Bunu da butun ayrintilariyla evlatlara gosterdim.Onumuzden gecen , suda bir planormuscesine suzulen cicinalari, vatozlari da.Evet cok ama cok canli bir gun.Gorulecek yasanacak cok sey var.Her ani suprizlerle dolu. Aksama dogru gunesin donmesiyle, baliklar daha once ifade ettigim gibi oltalarimiza yapismaya basladi. Gorunen o ki bugun kalamar yemeyi seviyorlar.Yanimda getirdigim yemlik kalamarlar oldukca kucuk. Butun butun iki igneye takiyorum. Bazen biraz daha irisini kesip takiyorum.Uzak atislarda cok iri mercanlara denk geldim.3 tane ard arda cikariyorum.Ondan sonra kahawailer basliyor. Deniz ve Erol'da birer mercan aldiktan sonra suya dusen her yemimize kahawai yapisiyor.Boyle canli bir gunde baligin illaki yapacagi acikti. Yem tak, oltayi at, baligi cikar, livari cek, baligi koy, cocuklara yardimci ol.Icabinda Denizin oltasina yem tak, hatta onun oltasini at ve hatta onun baligini cikar... Acaip yorucu bir kosusturma. Neredeyse baliga "kes artik bu kadar yeter" diyecegim.Her halde icten ice bu dilegimi duymus olmalilar ki az sonra balik gene tavsiyor. Takatim kesilmis durumda.Hepimiz bittik aslinda. Yavas yavas gun cekiliyor."Hadi!" diyorum..."Toplanalim.Daha gidecegimiz uzunca bir yolumuz var." Herkes son atislarini yapiyor.Ben de bir kez daha atiyorum.Ancak kamisimi bu sefer kenara birakarak livari cekmeye gidiyorum.Livari sudan kaldirdigimda bir gariplik goruyorum.Kahawailar yok.Maasallah mercanlarin hepsi duruyor. Ufak bir incelemeden sonra livarin dibinde bir delik buluyorum.Kahawailarin sadece gecebilecegi boyda.Hem bu baliklar mercanlara gore oldukca hareketlidirler.Geldikleri gibi gitmisler.Can sag olsun ne yapalim.Demek ki sabah kalamarlara dadanan migrilar burayi parcaladi biz farketmedik.Kacan kahawai olsun.Toplamda iki gunde oldukca guzel boyda 9 mercan,2 kalamar, 1 kahawai bize fazlasiyla yeter.4-5 kahawai da okyanusun olsun.Ama her musibetten bir ders cikarmak lazim. Bundan boyle cift kat, naylon ip livar kullanmaya karar veriyorum.Bunlar fabrikasyon oldugu icin iyi yapilmiyor.Hem aldigim yeni livari bir kere de artik ben orecegim.Dersimizi aldik, ucretini odedik."Tecrube sermayesi derler ya" iste ondan.Sermayeye bunlari da bugun ekledik. Cok zevkli, bir o kadar da yorucu gunun ardindan takimlari toplama zamani geliyor.Gunesin bugunluk pili bitmekte... Livari cektigimde bizi bir supriz bekliyor.Kahawailari kaybetmisiz.Can sag olsun.Boyu 30-45cm arasi 5 mercan guzel kismet. Livardan dokulen baliklar hala canli.Renklerini kaybetmemisler.Hizli balikcilikta yapamadigimiz fotograf seansini simdi yapmanin tam zamani. Gecenlerde Ibrahim (Zipkinci Ibo) kiyilarda sinaritin bulundugu ancak sinaritle ayni aileden mercanlarin kiyi balikciligiyla yakalanamadigindan yakiniyordu.Burda gordugunuz gibi bir mercan turu (pagrus auratus) kiyidan cok rahat av veriyor ve hatta bazen denk gelirseniz , cok nadir de olsa 10kg uzerinde bireylerini bile yakaliyabilmek mumkun.Afrika kiyilarinda da bizim Akdeniz'den tanidigimiz mercanlarin kiyidan yakalanabildigini biliyorum.Akdeniz ve Ege kiyilarinda bunun neden mumkun olmadigi ilginc... Tabii bazi mercan turleri oldukca derinde yasar. Derin su mercanlarini kastedmiyorum.
Mercanlar Ve Arap Kadri Mercanlar Ve Arap Kadri Bu mercanlari kiyidan yakaliyabilmek cok buyuk bir zevk ve bereket.Dogaya elbette tesekkur borcluyuz.Bu baliklar bize hem muhtesem bir spor oluyor hem de soframizi muhtesem lezzetiyle senlendiriyor. Kisin kiyidan mercan yakalamak zor olsa da hala mumkun.Yani burda nerdeyse dort mevsim mercan var. Yakin cekim bir mercan goruntusu.Renklerin guzelligine bakarmisiniz? Bir seruvenimiz daha burda bitiyor.Ben, Deniz ve evlatlarim Yeni Zelanda'dan hepinize sevgilerimizi ,saygilarimizi sunuyoruz.Daha nice paylasimlarda bulusmak umuduyla simdilik saglicakla kaliniz. Hepinizin gonlundeki guzelliklere rast gelsin.
Sevgili Hüseyin abi her raporun bir diğerinden güzel ve romanımsı.Tebrikler:thumb: Geleceğin yaman balıkçılarıda seni hiç yanlız bırakmıyorlar avlarda.Onlarında gözlerinden öperim selamlar ve sevgiler...
Hüseyin abi bir solukta okudum. Ne diyelim, yine muhteşem bir hikaye. Keşke bizim sularımız da böyle zengin olsa demekten kendimizi alamadık. Hele çocuklarla bu keyfi yaşamak paha biçilmez olmalı. Onlar da büyüdüklerinde bu anıları hiç unutmayacaklardır, aynen bizim babamızla yaptığımız çocukluk avlarını hiç unutmadığımız gibi. Arap Rifki da oldukça sevimliymiş Ama Gırgır dergisindeki orijinalinin ismi Arap Kadri'ydi. Pek benzemiyor da değil gerçekten http://1.bp.blogspot.com/_he49vIuLYWY/TH7wytGCR6I/AAAAAAAAAEU/yEJWnmoF-l8/s320/arapkadri.png
İşte ben bunu seviyorum. Ailece ve dostlarla yapılan, tatilide içinde barındıran maceramsı, heyecanlı ve güzel bir serüven. Kıskandım demeyeyim de, gıpta ettim inan ki. Sunumuylada tadından yenmiyor.:thumb: :thumb: Daha ne olsun. Hele ki o güzel yeğenlerimin gözlerinde ki ışıltı ve mutluluk dünyalara bedel. Allah nazardan saklasın. Maşaalah. Yalnız şunu özelliikle belirteyim ki bundan sonra size rahat yok. Her hafta sonu emrivaki bir şekilde '' Hadi baba hazırlan bu hafta sonuda balığa gidelim'' lerle sıklıkla karşılaşacaksın. Dediklerini yaptırana kadarda, her tarafını mıncıklayacakları kesin. Allah yardımcın olsun. İşin zor. hihi İbrahim kardeşimizde ( Zıpkıncı ibo ) umarım bu deneyimlerle güzel trofeler yapar. En içten selam ve sevgilerimi iletir, dünyalar güzeli yeğenlerimin gözlerinden öperim.
sevgili hüseyin senin yazıların içinden gelen samimi ve halis yazılar. geçen gün sal salki başlığa yazdıklarını tekrar tekrar okudum. bir şey yazamadım.söylediklerinin üzerine tebrik dahi etmeyi uygun bulmadım.ama içime kadar işledi. baktığını güzel gören adamsın vesselam. gördüğünü de çok temiz tarifliyorsun. ve buları yaptırana şükrünü, onun büyüklüğünü ve kudretini unutmadan yapıyorsun. evlatlarınla her daim muhabbetiniz bol olsun. bereketli olsun.
Hüseyin üstad; severek izlediğim ve beklediğim raporlarından bir tanesi daha ortalığı sarsmış. Bu arada o balığın dudaklarına görmeye razı olmak lazım dişlerinden sonra
İyi bir baba, iyi bir arkadaş, iyi bir balıkçı ve çok iyi bir insan. Sana benden tebriklerle beraber bir de iyi insan payesi. ananın ak sütü gibi helal olsun. Sevgiler hepiniz hoşça kalın.
Sevgili ve cok saygi deger dostum Can, Bir kez daha cok nazik yorumunla beni yanliz birakmamissin.Sahsim ve ekibim adina sana cok tesekkur ediyorum.Evlatlarla baliga gitmek benim icin cok buyuk mutluluk.Aslinda balikta takdir edersin ki onu boylesi bir paylasima donusturebilmek icinde cok ugrasiyorum.Baliga harcadigim zaman kadar , evlatlarla ve balikciligimizi ifade edecek icerikle ugrasmakta baska bir zaman ve emek gerektiriyor.Ben artik hirsli bir balikci degilim.Sukurler olsun ki guzel Allah(CC)'im beni bu kosusturmacanin arasinda bile mutlu edecek avlarla geri gonderiyor. Anliyacagin benim icin bu yasta artik balik kadar balikla yarattigim dunya ve muhabbet onemli.Benim icin bunun adi amatorluk.Gerisi lafi guzaf. Amac "Baki kalan bu kubbede bir hos seda birakabilmek."Elimizden simdilik bu kadar geliyor.Insallah daha fazla imkanimiz olur, isten gucten kafayi kaldirir, daha farkli guzellikleri sizlere sunabilmeye firsat yaratabilirim.Beynim cok guzel tasarlanmis islerle dolu ancak bunlar icin cok ama cok zaman ve guc lazim. Insallah yapabilirim.Desteginiz ve dostlugunuz beni guclendiriyor.Cok sag olunuz. Daha nice paylasimlarda bulusabilmek dilegiyle sevgili dostum. Kendine ve sevdiklerine iyi bak... Rast gelsin.
Sevgili ve cok saygi deger dostum , kardesim Aret, Gene cok nazik yorumunla birlikte olmak buyuk mutluluk.Dikkat ettiysen senin yardimin sonucu hatami duzelttim...Artik O Arap Kadri... Bu hatirlatman icin de sana cok tesekkur ederim.Eee dile kolay 18 sene olmus.Insan unutuyor bazi seyleri. Burasi kucuk ve modern bir kasaba gibi.Oldukca huzurlu.Deniz, doga, balik neredeyse tek eglencemiz.O yuzden cocuklarimla kamp yapmak ve baliga gitmek hele bir de cocuklugumdan beri benim icin buyuk tutku oldugundan vakit buldugumuz anda ilk yaptigimiz is oluyor.Bunlari sizlere olabildigince etrafli ve duzenli islerle getirmekte buyuk bir keyif.Varliginiza ve dostlugunuza su yalniz dunayamizda ne kadar mutesekkir oldugumuzu bilemezsiniz.Evlatlarim Turkiye cok meshur olduklarini artik dusunuyorlar. Pc'de sitelerde kendi fotolarini gormek onlarin gururunu oksuyor.Yorumlarinizi onlar da okuyorum.Cok sag olunuz. Bir konuda ben de sana bilgi vermek ihtiyacini hissediyorum.Sevgili dostum Turk denizlerindeki balik cesitliligi inan bu okyanusda yok.Burda ne levrek var, ne kalkan, ne lufer, ne uskumru, mercan burda bir cesit, tranca yok, akya(lichia Amia), ciplak burda gene yok.Torik yok.Daha buna inan 30 tur daha eklerim. Bizdeki problem elimizdeki baliklarin degerini bilmemek onlari korumayi becerememek. Bunu ne yazik ki acikca ifade etmek zorundayim.Kirlangicin aga babasi Turkiye sularinda var.Dunyanin hic bir yerinde(Avrupa disinda) 80cm'i asabilen kirlangici bulamazsin.(Triglia lucerna)Ya levrek, ya eskina, ya minekop.Daha sayayim mi.Sargoslara, karagozlere girmiyorum bile... Baliklarimizi buyuyebilecek kapasiteleri oldugu halde buyumesine izin vermiyoruz.Cok daha fazla ureyebilecek imkanlari oldugu halde onlari kavruk birakiyoruz. Bunlar Milletimiz icin ciddi sorunlar ve bindigi dali umarsizca kesmek anlamina geliyor...Bu herkes icin boyle.Gurbette olsam bile benim icin de oldukca onemli ve uzuntu verici.BUnun icin bir seyler yapilmasi lazim ve bu elzem.Neyi kaybettigimizi ne yazik ki bilmiyoruz.(yani pek cogumuz.) El alem kaynaklarina o kadar sahip cikiyor ki.Denizden cikartacagin midyeyi bile kanuna baglamis.Eee sonunda boyle bolluk oluyor.Bunu gormekte benim icin bir umut kapisi.Yani kendi kendime burda olabiliyorsa Memleketimde de olabilir diyorum.O yuzden surdurulebilir balikcilik konusuna da bir bilim adami olmasam da elimden gelen destegi vermeye calisiyorum. Bazen yanlis anlasila da biliyorum. Balik bereket , berekt mutluluk ve refah...Mutluluk ve refah daha sicak, daha saglikli muhabbet ve insan iliskisi demek...Bunlarin hepsini cani gonulden Ulkem ve insanlarim icin istiyorum... Yapabildigimle, insaallah demekten baska carem yok.Insallah dostum insaallah... Seni hasretle , dostlukla kucakliyor, sevgi ve saygilarimi sunuyorum dostum. Daha nice paylasimlarda bulusabilmek umuduyla, saglicakla kal. Evlatlarim Abisinin ellerinden oper. Daima gonlundekine rast gelsin...
anlatım nefis av nefis ortam nefis ve de en önemlisi evlatlarla yapılan av geçirilen zaman.çokk tebrik ederim balık bahane de allah bu mutluluğu hiç bozmasın
Sevgili ve cok saygi deger buyugum, Tevfik Abim, Herseyden evvel muhtesem nezaket gostermissiniz cok guzel ifadeler kullanmissiniz.Bunlari hakedebilmek benim icin bir sorumluluk ve dahasi icin buyuk destekdir.Cok cok tesekkur ederim. Sevgili Abim, Bizim evlatlar buna coktan basladilar. Artik ikiside kendi takimlari, kendi takim cantalari olsun istiyorlar.Hatta balikciliklarina mudahale etmeme bile ses cikarmaya ufaktan basladilar.Yani "baba ben bu baliga gitmek istiyorum, bu baligi bu oltayla tutmak istiyorum" gibi isteklerle artik karsilasiyorum.Cocuklarin hayal dunyasi genis.Evde devamli magazinlerden, televizyondaki balikcilik programlarindan yeni seyler goruyorlar , bunlari denemek istiyorlar. Yetisebilmem inanin mumkun olmuyor.Bu bir yandan beni mutlu ediyor, bir yandan zorluyor.Can sag olsun, onlarin cani sag olsun.Ancak ikisi de gercekten benim hayatimda hayal edemiyecegim olculerde iyi balikci olacaklar. Simdiden benim onlarin yasinda tutamadigim boy ve cesitte baliklari yakalamay basladilar bile.Eee tabi benim amator balikcilik tutkum ve bu Memlektin bu zenginligi de buyuk etmen.Allah(cc) kazasiz belasiz yollarini acik etsin.Bir baba olarak bir tek sey biliyorum.Amator balikciliktan insana zarar gelmez, insani amator balikcilik temiz tutar.Aklini dimagini guzel seylere harcamasina onderlik eder.Bu yuzden onlari boylesi bir tutkuyla buyutmek isime gelmiyor da degil. Sevgili Abim, Evlatlarimda izin saygi deger ellerinizden oper. Daha nice paylasimlarda birlikte olabilmek umuduyla size saygi ve sevgilerimizi sunariz. Saglicakla kaliniz. Rast gelsin.
sayın abim işyerinde ara ara kaçamak girdiğimden raporunun tamamını okuyamadım. ama resimlere bittim. süper iş çıkartmışsınız. neşeniz vede avlarınız daim olsun. zaten bereketli olduğundan ona değinmedim
Sevgili ve cok saygi deger dostum Atil, Cok nazik yorumun icin cok tesekkur ederim.Cok buyuk incelik gostermissin. Sahsima gostermis oldugun nezaket ve anlayis o kadar buyuk ki...Bu senin gonlunun essiz guzelligi degerli dostum. Ben gonlu buyuk insan karsisinda, hele onu uzunca bir sure takip etmissem ve hele artik onun ruh kalitesinden eminsem ve hatta kefilsem, ona ve onun guzelligine , elimden gelenin en guzeliyle cevap vermeye calismaktan cok buyuk mutluluk duyarim.O insan bunu hak ediyordur.Ona soylenmesi gereken soylenmelidir. Bana oylesi bir insan ilham veriyor.Duygusal ve kendi dunyasinda oldukca yalniz bir insanim.Benim Milletimle ve insanimla neredeyse tek iletisimim bu.Bu beni daha duygusal ve dokunakli yapiyor ve bazen bazi insanlar beni anliyamiyacaginiz olculerde iste bu yuzden mutlu ettigi kadar, bir baskasi kira da biliyor.O konulara girmek istemiyorum ama bilmenizi istedigim tek sey butun kalbimle aslinda sadece guzellikleri yazip dile getirmeyi secmeye calisan bir insanim.Bu herkesden evvel kendi yasam kaliteme , ruhaniyatima faydali...Ve yakisan da budur... Bazen bu duygusallikla kantarin topuzunu da kacirabiliyorum.Hatalar yapiyorum. Bunlardan da herkesden af diliyorum ve anlayisiniza siginiyorum. Sizin de gorup ifade ettiginiz gibi butun dinlere ve hatta inanana inamayana saygili olarak manevi dunyasi ve inanci olan bir insanim.Benim dunyamda benden cok daha buyuk ve tarif edemiyecegim buyuklukte bir sevginin ve bagislayiciligin timsali bir guc vardir.Dogaya baktigimda onda onun kudretini gorurum ve doga benden ote bir varlik degildir.Benim de icinde bulundugum yek pare bir vucuttur ve bu vucudun her bir zerresi bir biriyle direkt,bire bir ve mucezevi bir iliski icindedir. Butun bu ifadelerden sonra sakin ola ki oyle "mukemmel bir insan tiplemesine" soyundugum dusunulmesin.Benimde kendi dunyamda ugrastigim bir ton noksanlik vardir. Bu noksanlardan Sizlerin anlayisina, Yaradanimin bagislayiciligina siginirim. Sevgili ve cok degerli gonlu buyuk dostum, Evlatlarim Senin saygi deger ellerinden oper. Her zaman muhabbetinle birlikte olabilmek dilegiyle, saygi ve sevgilerimi sunuyorum.Simdilik hoscakal, saglicakla kal. Her zaman gonlundekine rast gelsin... Yuce Rabbim kadir sinas dost gonlunu var etsin...
sevgili hüseyin dostum sen hiç merak etme ben anlattıklarından tevhidi anlıyorum. aslında O'ndan gayrı olmadığımızı anlıyorum.doğa ile ve diğer nimetler ile olan birliğimizi anlıyorum.tekliğin mevcudiyetini halin ile anlatımından senin böbürlenip mükemmel bir insan tiplemesine soyunmadığının farkındayım dostum benim. gözlerinden öpersin evlatların.
Hüseyin ağabey, senin sunumlarını bir balık raporu gibi değil de, çok uzaklardan yıllardır görmediğim bir dosttan gelen gelen bir mektup gibi hasretle okuyorum. Bu sunumunda da bir babanın yaşayabileceği en güzel anları yine çok yalın ve samimi bir şekilde bizlere nakletmişsin. Hüseyin ağabeyim, Allah (c.c.) o yiğit delikanlılar ile bir ömür sağlık ve sıhhat içerisinde nice güzel avlar yapmayı nasip etsin. Ava gelince inan size çok imreniyorum. Biz buralarda tekne ile çıktığımız avlarda bile böylesine güzelliklere zor rastgelirken, siz kıyıdan mercan avlıyorsunuz. Her daim rastgelmesi dileğiyle, her şey gönlünüzce olsun sağlıcakla kalın.
Saygider ustadim, can dostum Alp agabeyime selamlar, saygilar gonderiyorum. Gozlerinden, guluslerinden isik ve sevgi sacan iki yakisikli delikanli (veya belki delikanli adayi yumurcak ), alabildigine icten, teklifsiz oldugu belli olan bir dostluk, muthis keyifli bir anlatim, bunlar yetmezmis gibi bir de harika baliklar. Insan daha ne ister ki? Masallah diyelim, nazar degdirmeyelim. Her bir kare ayri bir lezzet, ayri bir keyif benim icin. Bakmaya, okumaya doyulmuyor, bu sayede gunun yorgunlugu bir anda ucup gidiyor. Ayni zamanda Tevfik agabeyimin dedigi gibi, benim icin yeni bir tecrube hazinesi. Alp agabeyim, sen bambaskasin. Ellerine saglik, sagol, var ol. Allah guzel evladinla, dostlarinla bu guzellikleri uzun bir omur boyu yasamayi nasip etsin. Bu guzelligi bizlerle paylastigin icin tesekkur ederim. Agabey, hatirlattigin uzere, iri sinaritlerin gezindigi sig denilebilecek sularda neden ayni ailenin diger mensuplari (yani pembe renkli mercanlar) olmaz diye sormustum bir sure once. Kiyidan avlamis oldugunuz bu nefis mercanlar hem harika bir yanit oldu, hem de bizleri umutlandirdi. Ege, Akdeniz kiyilarindaki mercanlarla tipatip ayni tur degiller belki ama neticede sinarit olmadiklari apacik ortada. Yani mercan illa ki dip baligidir, 20 -30 metreden sonra baslar diye bir kaide yok demektir. Balik her yerde olur aslinda, kimisi biraz daha derindeki kayalari mesken tutar, kimisi gezici baliktir, daha yuzeye yakin dolasir, yoksa her derinlikte balik olur normal kosullarda. Yeter ki yasamasina izin verelim. Fakat malesef, cok acikca belirttiginiz gibi, biz dogal degerlerimizin kiymetini hic bilmiyoruz, akil almaz birsey ama o guzellikleri yok etmek icin ugrasiyoruz. Gurbette olunca insan boyle seylere kafayi daha cok takiyor. Bizde olan zenginliklerin buralarda olmadigini gorunce kiymetini anliyoruz. Bir yandan da diger milletlerin bizdekinin bes, on gomlek alti kalitedeki varliklari nasil korudugunu gorunce hem onlari takdir ediyor hem de bizdeki manzaralari dusunup kederleniyoruz. Aynen dediginiz gibi, Karadeniz'in kalkani, luferi, hamsisi, Ege'nin cipurasi, sargozu, levregi, Marmara'nin kirlangici, minakopu yok buralarda. Akraba turler var ama hic kiyaslanmayacak kadar tatsizlar. Bizim o canim baliklarimiz Pasifik'te yok diyorsunuz, ben de aynisini Atlantik icin soyluyorum. Luferden, barbundan filan gectim, istavriti bile ozluyor insan. Gecenlerde "iskorpit olsa da kiremitte yapsam, kafalarindan da corba yapsam" diyordum kendi kendime. Alp agabeyim; her yazdigin, her paylastigin ayri bir keyif veriyor insana ama gurbetteki dostlarina ithaf ettigin bu muhtesem raporun yeri, anlami bir baska benim icin. Kalp kalbe karsi derler ya, aynen oyle iste. Hal boyleyken, dunyanin bir ucundan diger ucuna mesafeler kifayetini yitiriyor. Bu vesileyle ayrica tesekkur ederim. Sevgili Erol her zamanki olgun, kollayici agabey goruntusunde, hem yakisikli hem de daha simdiden usta balikci adayi oldugu her halinden belli. Sevgili Ilir ise son gordugumuz resmiyle kiyaslanirsa cok buyumus gibi geldi bana. Boyu uzamis, agabeyine yaklasmis sanirim. Forumun maskotu, sevimli, yakisikli, sorumluluk sahibi bir asistan balikci. O da agabeyi gibi gelecekte dunya capinda sayginlik uyandiracak bir gercek amator balikci olacak kuskusuz, uluslararasi alanda, belki yarismalarda ulkemizin adini duyuracak insallah. O vakitlerde biz agabeyleri, amcalari, ablalari sag olursak, yaslanmis birer eski amator balikci olarak onlarla gururlanacagiz. O gunleri gormeyi hepimiz cok istiyoruz eminim ki. Bu vesileyle, daha simdiden forumda sohret yapmis minik balikcilarin ikisini de yanaklarindan opuyorum. Babalarina da en icten selam ve saygilarimi gonderiyorum. Veee Arap Kadri... Turk karikaturunun babasi, bugun herkesin tanidigi meshur cizerlerin, komedyenlerin, stand-up sanatcilarinin hocasi olan merhum Oguz Aral'in kardesi Tekin Aral'in unutulmaz karakteriydi Arap Kadri. Cogumuzun ilk gencliginde keyifle alip okudugu Firt dergisinin bas kahramanlarindandi. Girgir denince akla Avni, Muhlis Bey ve Yavlum Mithat gelir, Firt denince de Tarzan ile Arap Kadri hala tebessumle hatirlanir. Peki Arap Kadri kimdir, bu sevimli karakter nasil ortaya cikmistir? Tekin Aral tipi yaratirken Uskudar'da yasayan, semtin kabadayisi ve bickini olan ama haram yemeyen, kimsenin parasini, malini gasp etmeyen, kavgaci, deli dolu birisi olan Arap Yasar isimli bir muteahhitten esinlendigini belirtmistir. Aslinda Arap Kadri, Tekin Aral'in sandigi sahis degil, 1950'li, 60'li yillarda Adana'da "kabadayilar" doneminde yasamis efsane sahsiyetlerden birisidir. Yani sokak dilinde "eski delikanlilardandir". Adana'da o yillari yasamis herkesin tanidigi, saygin, o devrin Turkiye'sinde adi duyulmus sahsiyetlerden birisidir. 1999'da aramizdan ayrilan merhum Tekin Aral'in yarattigi Tarzan ve Arap Kadri basligi, Edgar Rice Burroughs'un Tarzan'ina oykunmesine ragmen onun ve yasaminin bir parodisi olmustur. Ilk kez 1976'da Firt dergisinde Irfan Sayar'in fircasindan boy gosteren Tarzan ve Arap Kadri, ormanda adalet mekanizmasinin islemesini saglarken kendi otoritesini ve hukmunu yurutmeyi kafasina koyan Tarzan ile onun patavatsiz ve futursuz tanisi 'Arap' lakaplı bir zenci olan Kadri'nin mizah dolu karelerden olusan bir sayfalik oykulerinden olusmaktadir. KAYNAK: http://www.cizgidiyari.com/forum/t-u-u-v/815-tarzan-ve-arap-kadri.html Ormanin ortasinda yasamasina ragmen medeniyetin ayak izlerini takip ederek camasir makinesi, televizyon, video alan Tarzan'a karsin Arap Kadri anti-medenidir. Raki icmek icin tekrar sunnet olmayi goze alacak kadar alkolik olan bu "sevimli maganda", bir baska kabilenin reisinin kizi Cikita'ya vurgundur... KAYNAK: http://kilavuzkarga.blogspot.co.uk/2007/06/tarzan.html Boylece hem Arap Kadri'yi hatirlamis hem de belki genc kardeslerimize bir parca tanitmis olduk. Bunlar da Italyan Arap Kadriler: http://www.htspor.com/futbol/haber/586416-arap-kadri-degil-milan Mizah dergilerindeki Avniler, Tarzanlar, Arap Kadriler simdilerde kaybolup gittilerse de aslinda sevenlerinin gonlunde hicbir zaman unutulmayacak izler biraktilar. Arap Kadrilerimize sahip cikalim dostlar. Sadece komik karakterlerimize degil, Alp agabeyin cok guzel benzettigi sekilde, denizlerimizdeki Arap Kadrilerimize (kiklalar, lapinler ve diger baliklarimiz) de sahip cikalim. Bugunun cocuklari, gencleri Tarzan ile Arap Kadri'yi sadece buyuklerinin anlattiklarindan, babalarinin veya agabeylerinin eskiden biriktirdigi sararmis mizah dergilerinden ya da ancak internetten gorup ogrenebiliyorlar. Denizlerin Arap Kadrisi'nin sonu da oyle olmasin...
"Gurbet yanlizligini amator balikcilikta unutan gurbetci amatorlere itafen." gurbette yanlizligini amator balikcilikla unutmaya çalisan bir gurbetci olarak payima düseni gururla kabul ediyorum harika ve bir o kadar da bereketli iki gün geçirmissiniz Hüseyin agabey. raporu okurken hiç bitmesin istedim. çok faydali bilgilerle dolu. yeni zellanda da zehirli börtü böcek, yirtici veya zararli hayvan olmayisi çok ilginç geldi bana. national geographic kanalinda izledigim bir programda farelerin dünya üzerinde sadece tek bir adada ( ki o ada da bilimsel ve astrolojik gözlemlerin yapildigi bir ada idi; ismini hatirlayamiyorum ) bulunmadigi, o adaya da teknelerin iyice kontrol edildikten sonra yanastirildigini izlemistim. zehirli tür örümcek vs.. de mi yok acaba? merak ettim
İmrenilesi bir av.Güzel balıklar,güzel doğa ve evlatlar. Tebrik ediyorum,devamını diliyorum. Sevgiler
