istanbuldan selamlar ahırkapılıyım.fazlası var eksiği yok 60 yıllık balıkçıyım.meslek konusunda bildiklerimi paylaşmak bilmediklerimi öğrenmek için buradayım.galiba eskilerden kendilerini veya babalarını tanıdığım birkaç kişi var burda.60 sene bu dile kolay boğazda marmarada tutmadığımız balık istanbulda tanımadığımız balıkçı kalmadı.
ilk hoşgeldin benden olsun ismail abi. eminim bildiklerin ve anlatacakların ile bizi biraz daha aydınlatacaksın.
İsmail abi, balık sevdalılarının arasına hoşgeldiniz..!! Eski av maceralarınızı, Boğaz'ın, Sarayburnu'nun ve Haliç'in eski hallerini sizden dinlemeyi çok isteriz. Hele hele bir de elinizde eski avlara ait fotoğraflar varsa forumdaki birçok kişiyi mest edeceğine emin olabilirsiniz. Hürmetlerimle ellerinizden öperim..
Hoşgeldiniz.Tecrübelerinizden çoğu kişi faydalanacaktır.Sizde bir sürü anıda vardır.Anılarınızı okumayı çok isterim.Saygılar...
Aramıza hoş geldin İsmail ağabeyim, anlat bize eski istanbul'da orkinosların toriklerin nasıl tutulduğunu anlat ben 7 yasındaydım Galata köprüsünden zoka ile torikleri çekenleri izlerdim, seyrederdim o yaşlarda palamutun bedava dağıtıldığına şahit olun onları anlat bize, gerçek bir İstanbul balıkçısı olarak, seni kendi ağzından av hikayelerini bekliyoruz. Sevgiler , saygılar ellerinden öperim hoşça kal.
orhan bey ah o orkinoslar yokmu. babam istanbul un namlı orkinosçularındandı.ahırkapılı ismail nam ı diğer sağır ismail o yıllarda ne bereketliydi bu boğaz bu marmara ne hale getirdiler bu denizi. kılıçlar köpekbalıkları orkinoslar foklar her tür balık vardı.köpekleri öyle ufak sanmayın 1 2 tonluk her biri hele bir ara yanlış hatırlamıyorsam 1958 60 seneleri arasında kayıklara bile saldırdıkları oldu.özellikle beyaz kayıklara balıkçılar korkudan denize çıkamazlardı.kış ortasında tekneleri kızağa çekip siyaha boyadılar köpek korkusundan.foklar sarayburnunda adalarda kıyıya çıkarlardı.hayırsızın dolayları köpek kılıç orkinos yatağıydı.palamut torik desen ganiydi.koyun postundan çapari yapardık ilk önce kınalardık postekiyi sonra bağlardık çapariye.böyle bol malzeme yoktu ki.iğneler demircide yaptırılırdı sütlücede demirci hasan vardı o yapardı istanbul un en avcı iğnelerini.misina desen hiç yok gibi bişeydi o kadar kıymetliydi ki misina rahmetli babama 10 kulaç misina için 2 gün dil döküp yalvardığımı bilirim.yurtdışından getiriyordu bazı dükkanlar ama onlarda kalantor müşteriler için tezgahaltı ediliyordu.şimdi galata köprüsünden geçerken yerlere atılmış karışık misinaları görüyorum da o günleri hatırlıyorum nerden nereye diyorum.bizim zamanımzıda misina dolaştırmak lüks bir durumdu. iyi kazanıyorduk.balık boldu .ama her balıkçının yaptığı kararında bırakıldığında güzel fazlası çok zararlı olan bir illet bizide bitirdi.içkiden bahsediyorum.kazandığımızı hep onun peşinde bitirdik o da sağolsun bizi bitirdi.şimdi çok şükür kurtuluk ondan ama biraz geç oldu.gecede 200 250 çift lüfer tuttuğumuzu hatırlarım kanal üstünde şimdiki gibi motor her kayıkta yok.kürekle gider gelirdik .kürekçi tutardık genellikle beykozlu olurdu kürekçiler.aynı anda 5 takım indirirdik denize 2 kulaklara 2 ellere tek ayak baş parmağına bağlayarak.kayıkların içi diz hizasına yakın lüfer sarıkanat dolardı.ne günlerdi.ama hala o günlere dönme ümidi var gibi.boğaz çıkışları adalar çevresi ve boğaz içinde gırgır troll yasaklansa ve caydırıcı cezalar uygulansa bu deniz eski haline dönebilir.birde yapay ilişkenler bırakılsa buralara şahane olur.köpekbalıkları dönmeye başladı marmaraya inşallah onları orkinoslar izler ve bu deniz eski haline döner.o zamanlarda balığın bol avlanmasının sebebi orkinoslardır zaten.
Hoşgeldin İsmail Amca. Yaşın dedeminkine yakın.. Keşke balıkçı dedem olaydıda hikayelerini anlataydı bana... Umarım Vedat Abayoğlu üstadımız gibi forumun devamlı takipçisi olur, bizleri o 60 yılın kazanımlarından faydalandırırsın.