Merhabalar

Konu, 'Tanışalım' kısmında İboretti tarafından paylaşıldı.

  1. İboretti

    İboretti ibrahim

    Mesajlar:
    2
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    Shimano
    Favori Makine:
    Okuma Azores Z-55S
    En İyi Avı:
    Levrek 5 kg
    Merhaba değerli balıkavi.net üyeleri aranıza yeni katıldım. Görevim nedeniyle uzak olduğum deniz kıyılarına kavuşmama az kaldı ve bu sebeple son 4 aydan beri balık avı özlemi içimde adeta fırtınalar koparıyor. Kısaca başımdan geçen ve bende gerçekten yara açan bir olaydan bahsetmek istiyorum. Nisan ayındaki iznimde İstanbul a ayak bastıktan sonra hanımında çalışmasını fırsat bilerek elimdeki mevcut spin ve teleskopik setlerim ile sabah saatlerinde üsküdar a balık tutmaya gittim. Tabi istanbul da daha önce hiç balık tutmadım akıntısını bilmem derinliğini bilmem avcılarını bilmem ama heves olta sallama ihtiyacı, velhasıl kelam üsküdarda bulunan balık avı malzemeleri satan işletmelerden muhtelif kurşun, spin için sahteler, boru kurdu vs. aldım ve nerede av yapabilirim diye sorduğumda radarın orasını tarif ettiler bende hadi bakalım diyerek radar mevkiine yol aldım. Bahsi geçen yere vardığımda herkesin elinde 3 metrelik kamışlar büyük makaralar sallıyorlar salladıktan sonra hareket ediyorlar bende bir şaşkınlık tabi, yaptığım avcılık ege kıyıları at spini çek salla kasnağı bekle. Neyse efendim ben hanıma aldığım teleskopik seti koymuşum yanlışlıkla tabi heyecandan özlemişiz avı bağladım çaparimi kurşunumu salladım çat diye ses geldi dedim bu hanımın olta allah rahmet eylesin. Sonra gerisin geri boru kurdu aldığım okyanus balık av malzemeleri isimli dükkana sahibide emekli meslektaşım dedim abi böyle böyle bana hemen bir kamış bir makara bir ip bir kaç takım çapari aldıktan sonra döndüm aynı yere. Çıkardım çantamı deri yeleğimi de giymişim rüzgar çarpmasın diye ohhh salladım oltamı çektim boş, bu arada hala akıntı gücünü bilmiyorum bir daha salladım yine boş benim ip diğer avcılara karışmasın diye bide uzaktayım adamların şevkini kırmayayım diye üçüncü kez salladım benden sonraki altıncı adamın ipi ile karışmış gittim yanına adamın ipte sıkıntı yok dedim kes hemen benim takımı nazikçe, cengaver abim başladı beni azarlamaya " tutma kardeşim burda balık istirham ediyorum sen tutma" insan arasına uzun süre karışamadığımdan cevapta veremedim adama içim içimi yedi gittim köşeme dışlanmış çocuklar gibi topladım seti oturdum banka bir sigara yaktım sonrasında da bir simit yedim bir kaç yudum da su, düşündüm yahu bu insanlar neden bu kadar tahammülsüz ayıp değil mi yahu kızdım kendime ve oradakilere kendimi küçük düşürülmüş hissettim hem insanlardan uzak kalmanın etkisi hemde abinin yaşına saygı duyduğumdan tek söz etmeden yerimi değiştirdim. Harem tarafına gittim başlarım çaparisine bildiğini yap at spini çek sahteni böyle yaptım tabi elim boştu ama gönlüm hoş olmuştu. Nitekim hala içimde yara kaldı bu mevzu o yüzden shore jigging metoduna merak saldım istanbula gelmeme daha 37 gün var o yüzden gelmeden hazırlığımı yapmaya başladım ve mera konusunda yardımlarınızı bekliyorum evi çekmeköye taşıyacağımız için (iş sebebiyle) bana yakın olan meralar varsa ve beni bilgilendirirseniz çok memnun kalırım. Tekrardan Hoşbuldum. Saygı ve sevgilerimle.