Muhtesem Baliklar Ve Dev Bir Zipkin Ustasiyla, Alderman Adalarinda

Muhtesem Baliklar Ve Dev Bir Zipkin Ustasiyla, Alderman Adalarinda (1.Bolum)



Uzun bir yolculuk sonunda , sabahin butun guzeligiyle vardik Tairua’nin muhtesem kiyilarina.​

Coramendel yarim adasinin dogusunda kalan bu sirin kasabada cok degerli zipkin ustasi dostum Ugur Dumlu’yla, acele icersinde malzemelerimizi iskelede bizi beklemekte olan tekneye yerlestirip “vira!” deyip, zincir kirdik yeni maceramiza...Teknemiz kukreyerek Alderman adalarinin yolunu tuttu .

Kaptanimiz Rick, simsicak bir gunun arifesinde​

Bulusma saatine hafiften gecikmis olmamiza ramen Kaptanimiz Rick gulumsemesinden hic bir sey kaybetmemisdi..Rick 8 senedir bu bolgede oltacilara , zipkin avcilarina kaptanlik ve tur operatorlugu yaparak ekmegini kazaniyor..Ugur’la devamli dalisa cikarlar. Bugun teknemizi, birisi Avusturalya’li, ikisi Yeni Zelanda’li olmak uzere Rick’in oteki 3 zipkinci musterisiyle daha paylasiyoruz.. Amacim basta Ugur’u izlemek uzere, dalis ve zipkin avciligiyla gececek bugunu olabildigince sizlere ulastirmak. Ancak okyanusun uzerinde olup da olta atmamayi pek kendime yediremedigimden balikcilik malzemelerimi yanima almayi unutmadim.Zipkincilardan firsat buldukca ben de kendi sanatimi icra edecegim.

Ugur avciliga olan inanilmaz aski ve yillardan damittigi huneriyle Ulkemiz’de de oldukca isim yapmis, taninan bir su alti avcisi. Onun fotograf albumune soyle bir goz gezdirmek denize , her nasil olursa olsun avciliga duskun bir insan icin, benzersiz bir dus yolculugu. 7-8 kg ‘lik levrekler, kiskancliktan catlatan sarikuyruklar, av ipine dizilmis cins cins baliklar ve hatta oldukca guzel bir kilic mi istersiniz? Hepsi ama hepsi var.

Ugur Dumlu...Dostum zipkincilik sanatinin nadir bulunacak deli gonlu...Gercek bir zipkin Ustadi...​

Bir amator olta balikcisi olarak zipkin sanatina gonul vermislere cok saygi duyarim. Onlar her suya girislerinde bu ask icin canlarini ortaya koyarlar. Ne kadar usta, ne kadar tecrubeli olurlarsa olsun su alti bambaska bir dunya, bambaska bir buyudur. Ne yazik ki bu tatli ruya asla hata affetmez. Pek cok risk barindirir , cevirdigi her yuzunde. Bir su alti avcisi, soluguyla sigindigi derinlerde tepeden tirnaga hazir olmalidir. Sadece malzemesiyle degil, butun vucudu ve ruhuyla. Gozu sadece avinda olamaz.Cigerine solugunu cekip, her palet vurusunda suzulurken derinlere dikkat etmesi gereken o kadar ayrinti vardir ki… Iste butun bunlara ragmen sualti avcisi, kendini koparamaz bu tilsimdan. Bir esriklik, bir kaybolus, baska bir boyutta benzersiz bir var olustur bu. Evet ! Bu duygulari cok yakindan taniyorum.Gencligimde ben de kendi capimda sualti avciligi yaptim.Ancak Ugur kalibresinde bir zipkin ustasi olmayi birakin, kendimi bu isin ilkokul ogrencisi bile saymam. Bu duygularla, bugun suya girmesemde bu dunyanin kenarindan kiyisindan da olsa icinde olmak bana buyuk bir haz verecek.

Dolu dizgin Alderman Adalarinin ufuktaki suluetine kosusturuken Kaptanimiz son dalisinda bronzavci kopekbaliklariyla karsilasmasini anlatiyordu. Bes kopekbaligi gormus. Iclerinden bir tanesi 2.5m’den buyukmus ki bu buyuk olan bir kac dafa rahatsiz etmis onu. Rick en sonunda zipkininin ucuyla hayvanin burnunu inciterek kopekbaligini uzaklastirmis ve teknesine cikmis. Hadi bizim oralarda zipkincilik neyse de bu sularda aklim almiyor bu adamlarin yaptigini.Ya ne cesarettir bu!.Hele az sonra hayatimda ilk defa sularina olta atacagim bu adalara varip , demirimizi dalis yapmayi planladiklari yere sallayinca, kafami “olmaz boyle sey “ dercesine sallamaya basladim.Akilima Rick'in bahsettigi bronzlar geldi.Ugur'a "Kopek baligindan korkmuyormusun?" diye sordum.Cevabi hayli ilgincdi..."Ben su alti avcisiyim... Deniz bana avciya gosterdigi saygiyi gosterir.Eger denizde bir kez avci oldugunu unutursan, av gibi davranmaya kalkarsan, iste o an korkacak bir seyin var demektir... Ben suya avci girer, avci cikarim..."

​

Dalis yerimiz...Alderman adalari...​

Burasi ada degil, dupeduz uzerine bir kac cali cirpi, biraz yesil bulasmis dev kayalarin, sudan butun ihtisamlariyla yukseldigi genis capli bir yiginti.Uzerinde yerlesimin olmasina imkan yok.Her tarafi alabildigine acik deniz. Bizimkiler bir de dalislarini okyanusa bakan yuzden yapmayi planliyorlar.

Ustadim zipkinini gozden gecirip, dalis oncesi hazirliklarini bitirirken...




Ekibimizin oteki uyeleri de son hazirliklarini yapiyorlar.​

Su oldukca derin.Ancak yer yer dipten yukselen resifler cam gibi beraklik nedeniyle gorunuyor. Ugur’a donuyor , hala inanamaz bir edayla, tekrar soruyorum “Ya dostum simdi siz burda mi dalacaksiniz?".“Korkulacak bir sey yok.Ben boyle sulara alisigim.” diyerek cevapliyor.Gerci bana daha once burda vurdugu 20-25 kg civari kingfishlerin fotograflarini gostermisdi.Bu bolgeye cok asina oldugunu, sik sik Rick’le buralarda daldigini biliyorum. Ancak boyle acik sularda daldiklarini hic dusunmemisdim.Ekip dalis elbiselerini giyiyor. Bicaklar , agirlik kemerleri dikkatlice takiliyor, zipkinlarinin kabzasina ilistirilmis ipleri samandiralariyla suya saliniyor.Az sonra dort zipkincimizda suda.Hadi “Ya Allah, Ya bismillah! Rastgele”

Gunes savkiyan sularda, enginlik avcilari...



Ada dedikleri okyanusun ortasinda dev gibi kayalar. Burda dalmak Ne cesaret ya! Inanamiyorum...
​

Herbiri bir yone dagiliyor.Gozum Ugur’da.Bu arada Rick oltasini yemlemeye basladi bile. Benim acelem yok.Kaptanimiz cok kucuk bir kistirma kursunun altina, iki 5/0 igneyi ardarda bagliyarak oltasini tamamlamis.Yeni Zelandalilar’in mercan gibi dip baliklarina klasik duzenidir bu. Iri mercanlar oldukca urkek olur. Suya carpan kursunun sesi bile saglam bir mercani mintikadan uzaklastirabilir. O yuzden mumkun olan en kucuk kursunu kullanirlar. Bir de Rick gibi sadece oltaci olmayip, bu bolgede sik sik dalan bir deniz kurdunu dikkatlice takip etmekte yarar vardir.

Kaptanimiz Rick acilisi yapiyor...Rast gelsin...​

Tecrubeniz ne olursa olsun bir bolgeyi bilmek, oranin oltasini , duzenini en ince ayrintisina kadar defalarca pratik etmis olmakcok onemlidir ve buyuk ayricalik yaratir, ki Kaptanimiz neredeyse oltayi attigi yerde bana ne oldugunu soyliyecek kalitede. Parmagiyla durmaksizin isaret ediyor.Gosterdigi her noktada daha onceki deneyimlerini, su alti olusumlarini, baligin oralari nicin tercih ettigini anlatiyor. Az sonra guzel bir calinmayla oltasini yukluyor.Baligi kupesteden asirdiginda oldukca tombul 40 cm’nin bayagi uzerinde gunun ilk saglam mercaniyla bulusuyoruz. Ders tamam.Hemen oltama sariliyorum.Benzeri bir duzenek yapip koyveriyorum.Takimim dibi bulur bulmaz, balik yapisiyor. Ancak Rick’in az once yakaladigi gibi kanuni limitlerin oldukca uzerinde bir balik degil bu.Cikarir cikarmaz saliyorum. Teknemizde guzel bir balikcilik basliyor. Muhabbet de cabasi.

 

Muhtesem Baliklar Ve Dev Bir Zipkin Ustasiyla, Alderman Adalarinda(2. Bolum)





Ustte Ugur, balik ararken. Bu adamlari hafiften kiskaniyorum galiba...​

Hava oldukca sicak.Billur gibi gunes tepemizde. Suya dimdik inen kayalar, ucsuz bucaksiz civit mavisi, kucaklamis her yanimizi.Ancak sert bir ruzgar esiyor.Her ne kadar demirledigimiz yer ruzgara korunakli olsa da bu oldukca hafif oltalarla calismayi guclestirecek bir durum.Rick de planlari degistirdigini soyluyor..Aslinda cok daha acikta, derinlerden yukselmis ancak suyun yuzune cikmayan bir sualti tepesi bildigini ve bizi oraya goturmeyi dusunuyormus..Boyle su alti formlarina “pinnacle” denir.Balikcilik icin bulunmaz noktalardir buralar. Ugurda gecen dalista bahsedilen pinnackleda 22 kg civari bir sari kuyruk (kingfish) vurmus. Ancak Kaptanimiza gore bu ruzgarda orada dalis yapmak mumkun degil. Canimiz sag olsun.

​

Ugurun Ocak ayinda ayni yerde vurdugu kingfish...25 kg civari muhtesem bir av...



Az sonra yeni arkadaslarimiz donuyor. Biri Rick’in yakaladigi buyukluk civari bir mercan vurmus.​

Rick donen dalgiclardan deniz kestanesi cikarmasini istiyor... Kahvaltimiz bu olacak... Deniz kestanesinin icindeki bu sari yumurtali bolumler oldukca besleyicidir.Her nekadar tadi deniz urunleri icersinde benim en begendigim listede degilse de ilac olsun diye yemekten cekinmem...




Kaptanimizsa tam bir deniz kestanesi canavari. Goturdukce goturuyor...​

Ugur da dondukten sonra bu kayaliklarin cevresinde yer degistirip, baska bir noktada avlanmayi uygun goruyorlar. Boylesi sularda dalipta balik gormemeye imkan yoktur. Ancak dostum sadece trofe balik pesinde.O dort kilodan assagi mercana veya 10 kgdan assagi sarikuyruga zipkin atacak avci degil. “Degmez.” diyor. “Her taraf balik kayniyor. Hatta bir iki tane guzel mercan gordum.Ama sisimi riske etmeye degecek buyuklukte degiller.Hem onlarla ugrasirken belki hayatimin baligi karsima cikacak.” Iste bu mentalite gercek bir zipkincinin farkliligini ortaya koyar.

Ustadimin Turkiye sularinda vurmus oldugu kanuni limitlerde 35kg in uzerinde oldugunu tahmin ettigimiz kilic baligi...​

Ugur’un dev gibi baliklarla avcilik yasamini suslemis olmasinin ardindaki giz bu kelimelerde sakli. Elbetteki o bu algilayisa bir gunde erismedi.Elbette onunda hepimiz gibi hatalari ve tovbeleri var.Ama bakiniz, ister oltaci olun, ister zipkinci, belirli bir tecrube limitini astiktan sonra eger avci gercekten avciliginda ciddiyse, artik sadece hatirlayacagi baliklarin pesine duser.Bu yuzden onlarin anilarinda, fotograflarinda oyle her yerde bulamiyacaginiz avlar vardir.Bu bir secim meselesi. Senelerce olta atip, senelerce zipkin firlatip hala aksam yemeginin pesinde olanlar cogunluktadir ve buna paralel olarak yakaladiklari baliklar genel normlar icindedir. Ignesini buyutmek, buyuk yem takmak, farkli bolgelerde avcilik yapmak,veya zipkinciysa zipkinini degerli ava saklamak akilarina gelmez.Gelse de eve eli bos donmeyi goze alamazlar veya o gun avciligi paylastigi arkadaslarindan veya tanisin tanimasin cevresinde ki avcilardan siradan bir avcilik yapmak pahasina assagi kalmak istemezler.Ancak Ugur'un bahsettigi mentaliteyi sindirmis deniz avcisi doygundur.Onun artik kanitlayacak hic bir seyi yoktur .Avini taniyor ve neyi istedigini biliyordur.Er yada gec pesinde oldugunu fazlasiyla bulur boylesi avci.

Avusturalyali zipkinci yolda gordugu bir kirmizi domuz baligini (Bodianus unimaculatus , Red Pigfish)vurmus. Muhtesem renkler ve oldukca ilginc bir balik..45cm'e buyuyebiliyor.Resiflerde yasiyor. Ancak mercan denizinin bu guzelligi bence denizde kalmaliydi... Cunku yiyim kalitesi acisindan bu baliga gelene kadar daha neler var...Ama Avusturalyali'nin yaramazliklari keske bununla kalsaydi.Cunku domuz baligi uzerinde aslinda her hangi bir limit yok.Yani vurulmasi kanunsuz degil.Ama vurdugu kingfish kesinlikle bu sinirlamalarda ve kanunsuzdu. Avusturalyali'nin genel haleti ruhiyeside tatile geldigi bu Ulkede olabildigince garip yagmaci bir zihniyet izlemekti.. Taaki Rick'in kafasini attirana kadar...​

Avciligi paylastigimiz diger arkadaslar gezdigimiz her dalis bolgesinde trofe baliklari bulamayinca Yeni Zelanda icin oldukca siradan sayilabilecek avlarin pesine dusduler. Hatta Avusturalyali kanuni boy alti bir sari kuyruk vurmaya tenezzul etti. Kaptanimiz onu uyararak vurdugu baligi parcalayip balik cekmek niyetine denize atti. Hatta benim bu baligi teknesinde goruntulememe bile izin vermedi. Boylece Avusturalyali arkadasa iyi bir ders verdi.

Avusturalyali bir pembe maomaoyla(Caprodon longimanus) ... Alderman Adalari bulut gibi suruleriyle bu baligin cenneti sayilacak yerlerden...Lezzetli, yenilebilir bir baliktir...



Pembe maomao (Pink maomao,Caprodon longimanus) 50cm boya erisebilir. Plankton ve kucuk balik kalintilariyla beslenen bu baligi kucuk ignelerle, kursunsuz olatalarla oldukca rahat yakalamak mumkundur...Yeni Zelanda ve Avusturalyanin Guney ve Bati sahillerinde bulunur..​

.

Gunun pembe skoru...​

 

Muhtesem Baliklar Ve Dev Bir Zipkin Ustasiyla, Alderman Adalarinda(3.Bolum ) ​

Bir yandan zipkincilara yardimci oluyor, bir yandan cikardiklari baliklariyla fotograflarini cekiyor, firsat bulabilirsem dalanlara risk teskil etmiyecek anlarda oltama donuyordum.

Cok guzel boy bir mercanla...Yakisikliliga bakarmisiniz...Ben degil:hahahaha: Balik



Yer degistirdikce mercanlarin rengide degisiyor.Sadece onlarin rengine bakarak dibin kumluk mu , kayalik mi veya yosunluk mu oldugunu kestirebilirim...Mesala bu balik dikkat ederseniz oldukca koyu...Boylece asaginin uzun yosunluklarla ve oyuklu kayaliklarla kapli oldugunu anliyoruz...



Bu boylar "Buyude gel "diyerek tekrar denize...



Arada guzel goruntulere de denklansorumu kaydiriyorum. Her halde bu kayalik Ulkemizde olsaydi cami ve minare kayalari adini alirdi.​

Rick ve benim olta balikciligimizda da bekledigimiz trofe bir turlu kendini gostermemekte direndi. Ancak duslerimizde ki baliklar olmasa da pek cok 30-50cm arasi kaba mercan bizi sevindirmeye devam etti.Olta balikciligina dinlenme zamanlarinda zipkincilarda katildi.Ugur’un bu furyaya eninde sonunda katilacagini, hic olmazsa bir kac orta boy balik vuracagini saniyordum Ama o prensiplerinden bir adim caymamakta kararliydi. “Gecti o gunler, gelene gecene zipkin sallamak .Aradigim bu gune kismetse karsima cikar.Yoksa randevumuz baska gune kalsin.” diyor, kisa molalar verdikten sonra suya donuyordu.Bu adalari kesfetmek bir yana Ugur Ustadi da kesfediyor ve bundan gurur duyuyordum .

Gene Ulkemiz sularinda Ugur tarafindan vurulmus muhtesem bir levrek...Insanin gozleri kamasiyor...
​

Saatler huzur ve dinginlikle gecip, pek cok zaman oldukca buyuk baliklarla yuz gulduren bu sularin, bize bugun istedigimiz devleri vermeyecegi inen aksamin los yuzunde acik secik ortaya cikinca, geri donmeye karar verdik.Dostum daha iki hafta once burda cok guzel bir sari kuyruk cikarmisti.Bugun kismet degilmis.Ancak sanilmasin ki balikciligimiz kisir gecdi. Gene elimizde hepimize yetecek nevale var. Sadece bizim pesimizde oldugumuz bu degildi.

Limana donus vakti...



Tairua limanindan bir baska goruntu.



Gerek zipkinla, gerek oltayla 6 kisinin tuttugu ganimetle bir hatira fotografi cektiriyoruz, Rick'in bahcesinde...Hasilatin altina zipkini koyduk ama bugunun galibi aslinda olta...





Bunlar gunun kaba baliklari ama hala trofe degiller...​

Cogumuz avlarimizla buyudugumuzu saniriz.Ancak bugun bir kez daha gercek bir avcinin her hangi bir av gunu esnasinda tek bir balik yakalamasa , tek bir balik vurmasa da cok ama cok buyuk bir avci olabilecegini gordum." Avciyi buyuk avci yapan ne tuttugu, ne vurdugu, ne avinin buyuklugu ne de miktaridir. Bu essiz aski, bu essiz sanati icra ederken, avciyi avci yapan yillar yili icinde buyutup, gelistirdigi, serpilmis ruhu, algilayisi ve karakteridir. Bu buyunun icinde onu ne kadar buyutmusse , ne kadar saf damitmissa o kadar kendini de buyutur." diye dusunuyorum.

Ugur'un arkadaslariyla birlikte Ulkemizde vurduklar bir sarikuyrugu Ugur su yuzune tasirken.
​

Ugur ve ben "Dev avlarimizdan once dev yuregimiz olsun." diyerek Yeni Zelanda'dan hepinize saygilarimizi, sevgilerimizi gonderiyoruz...

Yeni maceralarda bulusmak umuduyla...Saglicakla kaliniz.

Hepinize rast gelsin.

 

alp abim gelmiş hoşgeldin abi hemen okuyorum ilk mesaj benden olsun offf çok heyecanlandım okuyorum hemen

 

dicek tek kelime bulamıyorum mükemmel bi av tebrik ederim

 

Muhteşemdi alp abi hastayım senin raporlarına hikaye gibi ya teşekkür ederim. nice avlara abicim! uğur abiyede selamlar, türkiyede o balıkların vurulması çok güzel birşey. sağlıcakla kalın, allaha emanet olun abilerim

 

Tesekkur ederim sevgili Furkan,

Darisi senin basina...Insallah seninde muhtesem avlarin olur ve bizlerle bunlari paylasirsin.

Saglicakla kal.Rast gelsin...

 

Cok tesekkur ederim Sevgili Volkan,

Ilgine, alakana, nezaketine...Herseye...

Senin gibi cok degerli yureklere yaziliyor bunlar. Devami gelecek...

Sevgiyle, saygiyla ,saglicakla kal.Gorusmek dilegiyle...

Rast gelsin...(Aleykum selam dostum, Ugur'a iletecegim... )

 

Tek kelimeyle muhteşem.

 

Mükemmel roman tadında alınacak derslerle dolu bir anlatım. Uğur kardeşimizi örnek düşünce ve davranışlarından dolayı kutluyorum. En büyük temennim bu felsefenin Türk amatör balıkçıları ve özellikle de ZIPKINCIları tarafından da önemsenmesidir.
Sayın Hüseyin Ağabey, bilgi birikimlerinizi ve yaşadıklarınızı bizimle bu şekilde paylaştığınız için size sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Hepimize örnek olması dileğiyle.

 

Çok değerli Alp Abi,

Anlatımınız ve fotoğraflarınız için çok teşekkür ederim.

Yazıyı düzenlica hazırlamanız, fotoğrafları yazı içerisinde dağıtmanız ve fotoğrafların altına güzel ve anlaşılır şekilde açıklamalarını yazmanız, bana güçlü bir edebiyat birikiminin varlığını çağrıştırıyor.

Yazılarınızı okumaktan ve arkadaşlarıma bunları okumalarını tavsiye etmekten çok büyük bir haz duyuyorum.

Saygılarımı sunarım

Ahmet Can

 

Sevgili Alp ağabey,

Roman tadında olan raporlarını oldum olası hep soluksuz okudum ve okuyorum,okumaya da devam edeceğim.Bizler ile paylaşımların dan ötürü sana teşekkür ederim.

Senden öğreneceğimiz çok konular olduğundan da eminim.