Nacizane bir ceylan da benden(MERSİN)

Kara avcılığı sezonunun bitmesiyle gönlüm tekrar,yaz aşkım,çocukluk sevdam denize döndü...
Aşağıda anlatacaklarım bu aşkın erken doğan,yakın zaman meyveleridir.
İnsan avcı olunca daha bir farklı oluyor(en azından öyle hissediyor) sanki herşeyden farklı bir haz alıp,her olaya farklı bir gözle bakıyor...
AVCILAR HER CİSMİ ÜÇ BOYUTLU GÖRÜR!
Akşam ustam,aile dostum Canturk Amca'ya biraz gaz vermemle başladı herşey.
Saat 20:00 civarı bulunan açık dükkandan 1 adet zargana taklidi yapmaya çalışan ucuz kaşık,2 adet de strike pro,kırmızı kafalı,birisi biraz daha kırmızılı 7,5 gr sahte balık ve de 60 gr şamadıralı ucunda 3 adet silikon olan bir takımla,at-çek olayına kafadan giriş yaptığımızı zannederek,sabah 4'te tırtar yolundaydık.
Erdemli'de küçük bir çorba molasından sonra(elinizin artığı,bol sarımsaklı paça) hava aydınlanırken limana girdik!
Yazının başında bahsetmiştim,avcı her cismi üç boyutlu görür,limana girerken daha Canturk Amca "Deniz balık dolu Doğu,çok güzel kokuyor bak..." ; yaşından mıdır feylezofluğundan mıdır nedir,bu ustalar hep böyle ağır,ağdalı konuşur!Ama hakkaten ne kadar güzel kokuyordu...Benim koku hafızam ilginçtir,her koku başka bir şeyi aklıma getirir,her parfümde farklı bir kadını hatırlarım,her meltem estiğinde taşucunda sokar tutarken,kıçıma batan keskin taşlar aklıma gelir v.s v.s...
Önce sahtelerimizle denemeler yaptık,ancak çok hafif olduklarından ve de bizim at-çek olayında zaten acemi olmamızdan dolayı ben çabuk sıkılarak,bizim uyduruk kendini zargana zanneden 20 grlık kaşığı taktım ve onla at-çeke başladım!Şimdi biraz rahatlamıştım işte,ne öyle 20 mt uzağa gitmeyen sigara izmariti kadar sahteyle uğraş dur!Bu kaşığı bir savuruyorsun 50 mt,sanki balık çok uzaktaymış gibi(bu psikolojiden hala kurtulamadım,daha uzağa atan daha çok balık tutar!)!
Bu arada yanımıza buranın müdavimi olduğu belli 3-4 amca da teşrif etti!Bu amcalar heryerde aynıdır,hergün aynı yere balığa gelirler,o yüzden eğer kendinden önce birisi o bölgeye gelmişse deli olurlar!Size de tiksintiyle bakarlar!Hele bir de siz balık tutarsanız yandınız!Bu familyayla 6 sene kadar da İstanbul'da boğuşmuştum!
Neyse efendim girizgahtan sonra esas mevzuya gelelim Tırtara niye geldik balığa değil mi?Ben size kalkmış kıyı mafyasını anlatıyorum!
Bizim sıska zargana 5-6 atış sonra bir ağırlaştı " Hah dedim,bi bu eksikti bi tane kaşığımız var o da gitti,ama takıldığı kaya nasıl bir kayaysa misinayı biraz da çekiyor sanki!Anammm balık olum bu!",makineden hızla boşalıyor misina,bu arada itiraf edeyim ilk defa motorumun kalaması işe yaradı,o ne güzel bir sestir yarabbim!Bir yandan misina bitermi,balık patlatır mı diye korkuyorum,bir yandan da daha çok çekse de o misina vızıldamasını biraz daha dinlesem diyorum!Arada bir de motoru sarmaya çalışıyorum ama makine kitliyor dönmüyor!
Balığı baya kıyılattım,suyun yüzünde şöyle bir kuyruk attı,parlağını gördüm!İlk defa öpüşen çocuklar gibi oldum,dizlerimin bağıçözüldü,vucudumdan
sıcak bir akım geçti ve yüzüme salak bir tebessüm yerleşti,eski sevgilim,
istanbul aşkım : LÜFER!
Her Türk filminin sonu gibi bu da mutlu bitsin isterdim ama bu filmin sonu Selvi Boylum Al Yazmalıma benzedi biraz;Asya,oğlu Sameti de alıp Kadir İnanır'ı geride bırakıp gitti!Bizim zargana tipli kaşığa daha fazla tahammül edemeyen Lüfer Samet kıyıya yarım mt kala kurtuldu,Anasının kucağına geri döndü ve beni,Kadir İnanırın Mersin şubesini,taşların üzerinde tek başına sövmeye terk etti!
Bu sırada haset amcanın bir tanesi koşarak gelip Canturk Amcayla benim arama girip orda at-çek yapmaya başladı,bana balık vurdu ya kendisine de orda vuracak!
Ben,amca o hırsla beni de tutmasın diye kafamı gözümüsakınırken,bu sefer bir ağırlık daha hissettim ancak,bu diğerinden daha güçlüydü ve direkt aşağı doğru gidiyordu!İşte yine o ses VIZZZZ!
Bu mutluluğun bir adı var mı acaba,resmini abidin amca çizdi,adını da siz koyun o zaman!
Bir süre de bu yakışıklıyla uğraştım,ama bu sefer kamışı kıracak diye hakkaten korktum,çünkü kamış adi,8 senelik ve ömrünün en az 6 senesini senesini galata köprüsünde geçirdi!Misina da 25 lik! Allahım yardım et!
Herkes yanıma geldi,her kafadan bir ses,merak içindeyiz ne olabilir diye,köpekbalığı gibi bir yüzgeç gördüm en sonunda!Ve olası tahminimi söyledim : CEYLAN! Aslında bu balığı ilk defa burda gördüm adını da burda duydum,ama ne biliym o an bana ceylan gibi geldi,zaten önemli olan da niyet değil mi efendim!Keşke kofanaya felan niyet etseymişim belki tutarmış!
Hakkaten ceylanmış.Bu sefer de kurtulur diye balığı kaldırdığım gibi kıyıya fırlattım,bu arada kalede bekleyen Mersin Kaplanı Canturk Amcanın eldivenlerinden kurtulamadı!Allahtan yakalamış yoksa bu da gidiyormuş!