Bu konuya ilk cevabi ben yazayim.Baliga gitigimizde sadece balik tutmak gayesinde olmadigimiz,dogadan zevk aldigimiz zaman...
Dogru,herkes bir seyler yazsin,bakalim sonuc ne olacak,belki böylece balikciliga örnek teskil eder...
On tane balik tutup,iki tane baliginda bize yetigini anladigimiz ve geriye kalanlari elementlerine geri iade etigimiz zaman,diye anliyorum bu yazini...
Amatör Latince amātōrem (seven/aşık/vs.) kelimesinden Türkçe'ye geçmiş olup kökü Latince amāre (sevmek) kelimesidir. Yani amatör yaptığını severek yapan veya sevdiği için yapan anlamındadır, başka değer için yapmaz, o aktiviteden keyif almak esastır. Amatörün, amatör uğraşı sırasında düşüncesi hedonizmdir. Yani keyif almak hedeftir. Bu sorunun felsefi cevabı oldu. Esas sorunun "nasıl düzgün amatör balıkçı oluruz" olduğunu düşünerek benim cevabım şu: Amatör balıkçılık hiçbir hobiye benzemez. İnsanın kişisel gelişmine ve insanın sosyalleşmesine fevkalade yardımcı olan bir uğraştır. Balığa gittiğimizde tek başınaysak doğayı keşfetmek için fırsat buluruz. Aynı zamanda sabrın ve metanetin de pratiğini yaparız... Eğer tek değilsek dayanışmayı ve yardımlaşmayı öğreniriz... Doğayı gözlemlediğimizde aslında o koskoca evrende bir nokta olduğumuzun farkına varırız. Dalıp çıkan balıkçılların SADECE KENDİLERİNE YETECEK KADAR AVLANDIĞINI da... Demek ki; * Çevreyi ve doğayı gözlemlediğimizde * Çevreyi ve doğaya saygu duyduğumuzda * Yavruların daha Çok tecrübe kazanacak zamanları olduğunu anladığımızda * Sadece insanlarla değil diğer canlılarla yaşamamızın zounluluk olduğunu anladığımzda * Sosyalleştiğimizde ve diğer balıkçılarla dayanışma içinde olduğumuzda * En önemlisi de yazılı ve vicdani sirkülere uyduğumuzda ve uymayanları uyardığımızda amatör balıkçı oluruz...
İçimizdeki gizli hırs ve bencilliği görüp bir kenara bıraktıktan sonra, ekmediğimiz bir şeyi biçtiğimizin fakına vardığımızda amatör balıkçı oluruz.
Sürdürünebilinir balık avını öğrendiğimiz zaman amatör balıkçı oluruz Aksi taktirde ne avlanacak balık kalır nede amatör balıkçı
Balıkçılığı amaç değil de araç olarak gördüğümüz zaman... yani balık avını vahşi bir tüketim faaliyeti, balığı da tüketilen bir mal olarak görmeyip, doğa ile bütünleşmeyi amaç edindiğimiz zaman... o noktaya varabilirsek eğer, hiç balık tutamadığımız bir av gününün sonunda avlaktan mutlu ve huzurlu ayrılacağız...
Yaptığımız uğraşa,avınıza,doğaya saygı duymayı öğrendiğimiz zaman.Ve iki lafınızdan birinde kamış,makina,misina,balık..,vb geçiyosa o zaman
Gitmis oldugumuz avlakta,dogaya karsi zararsiz oldugumuz zaman,zarar verilmisse bu zarari elimizden geldigince onardigimiz zaman. Bir avlaga gittigimiz ve burada cöp filan birakmamak,birakan balikci dostlar varsa,onlari uyarmak veya o bölgeyi birazda olsa temizlemek(bana ne ya baskasinin cöpünü benmi temizleyecegim dememek). Balikci dostlarin yanlislarini güzel bir dille anlatmak,onlari bilgi dahilinde bilinclendirdigimiz zaman. Daha sayilmadik bir cok var...
http://www.balikavi.net/dokuman/teblig.php okuyup doğanın korunması ve kollanması ile ilgili gekenleri de yaptığımız zaman