Değerli üyeler. Hani bazen anlatırım ya bu eşsiz Anadolumuzun hemen her bölgesinde olta salladım diye. Teknemden ve kerterizlerimden,açık ve yakın su tekne balıkcılığımdan ayrı kalmanın verdiği stresi belki atabilirim diye böylesine bir konu açayım dedim. Resimlerden ilki Ankara gençlik günlerimden,şimdilerde berbat olduğu söylenen Eymir gölünden tatlısu atçek takımıyla,klasik turna kaşığı ve 0,30 misinayla 1.5.1970 tarhinde tarafımdan yakalanmıştır. O zamanlar 1 Mayıs bahar bayramı olarak kutlanırdı ve tatil bir gündü. Bendenizde çalışma hayatıma Yapı ve Kredi Bankası Asmaaltı şb.Kambiyo kısmında İstanbulda başlamıştım. Bekardım,bir sene evvelki mayıs bayramındada oraya gitmiş 5 No;Sarı üzeri kırmızı benekli Mepps Spinnerimle hayli güzel turnalar yakalamıştım. Ancak o gün zenci bir Amerikalı olağanüstü bir turna yakalamış ve aklım o balıkta kalmıştı. Hemen bir sene sonra aynı gün,bazı kızlı,erkekli arkadaş grubuyla,bahar bayramını kutlamak üzere İstanbuldan kalkıp gelmiştim. Piknik yapmaktaydık.Ama benim aklım kızlarda değilde Turnalardaydı.Bir fırsatını bulup sıvıştım. İlk önceleri küçük bir turna yakalamamın akabinde bu devi yakaladım. Yeni aldığım pantolon,gömlek ve ayakkabılarımı hiçe sayarak,aslında bir kütüğe takdırdığımı sandığım devin su üstüne yükselip sanki''allah,allah bu da neymiş böyle ağzıma takılan'' der gibi hafifce başını salladığını görünce,hemen o zamanki en yakın arkadaşım Lemiyi çağırıp,kalaması iyice ayarlanmış kamışımı eline tutuşturup,sadece bu şekilde dur dememin ardından yarı belime kadar suya girip,arkasından dolandığım balığın nihayet paniklemeye başlamasına meydan vermeden,Karakucak dalarak,sanki bel kündesiyle aşırıp iki karış suya indirdiğimi,o anda misinanın koptuğunu,ancak sığ suda hareketlenemeyen balığın iki göz yuvasına soktuğum parmaklarımla dışarıya alıverdiğimi dün gibi hatırlıyorum. Anında tepeme dolaşan kızlı erkekli grubun alkışlarınıda hatırlıyorum. Binbir güçlükle pikniği hemen kesip o sırada yeni piknicileri getiren Skoda bir dolmuşa koyup Bahçelievlerde kaldığım bir aile dostumuzun evine attıydım kendimi. Midesinden koca bir sazanda çıktıydı. EDrtesi gün dağ tepe aşarak tekrar oralardaydım.Ne yazıkki tüm kaşıklarımı çelik bedenim olmadığından diğer devlere kestirdiğimide içim sızlıyarak işte şu an tekrar hatırlıyorum. 120 cm gelen devin sair kareleri ise şunlar Diğer sudak,turna ve yayın nostalji avlarımı konu uzayacağı için bilahere,konuları ekinde sunacağım. Sevgi ve saygımla kalasınız Vedat Abayoğlu 1948 - Çanakkale
Sevgili Vedat Abi'm yüzümde nasıl bir tebessümle okudum anlatamam. O imkansızlıklarda yaptığın avı, bizler bu imkanlarla gıpta ile okuyoruz. Çok değerli bir paylaşım, ellerine yuregine saglık ..
canım abim, bir çırpıda okuyuverdim. 2. resimdeki balığı görünce dev turna 1. resimdekinden kat be kat büyükmüş diye düşündüm çünkü ben 1. resimde kamışın altındakini ağaç kütüğü sandıydım))) Nice bayramlıklar feda olsun böyle güzellere. Sevgiler
vaybe 70 li yıllar siyah beyaz kareler ve Vedat amcam o zamanlar kimde fotoğraf makinası vardıki,Vedat amca mın donanım taa o dönemler den sağlammış jilet gibi takım içinde Vedat amca spin takımında o dönemlere göre bayağı sağlam bir takım görünümü veriyor abi o dönemlerde kim bilirdiki at çek ile balık avlandığını turna desen 10 numara süpersin Vedat abi paylaşım için teşekkürler
Vedat amca harika kareler taşıdın geçmişten günümüze.. Allah uzun ömürler versin yine bu denli güzel avlara imza atasın.
Biz daha piyasada yokken ne guzel avlar yapmisin. Kimbilir daha ne hikayeler var sende. Sivriceye sevgiler saygilar vedat abi. Orkinos sis varsa her an gelebiliriz emre ile.
vedat amca diyorum ve susuyorum...birde ellerinden öpüyorum saygı ile... not:daha önce iç sularımızda spin takımı ile yakalanmış daha büyük turna gören varsa beri gelsin grubu kuracağım facebook da...nasıl fikir...
Vedat abi bir laf vardır, "Yediğin önünde yemediğin arkadanda" diye.İşte biz o imkanlar içerisinde sizlerin zamanında yaşadığınız imkansızlıklara biraz merakla,biraz da gıptayla bakıyoruz.Bir yerlerde 1940-50 li yıllarda balıkçılık yapan bir abimizin anılarında rastlamıştım.Atların kuyruk kıllarından misina yaparlarmış.Hatta faytoncular sırf atlarının kuyruklarından kıl çekip hayvanı huzursuz etmesinler diye atın kuyruğuna düğüm atarlarmış.Şimdi ilginç bir hikaye olarak dinliyoruz.
Var mıdır başka böylesi? Hakikaten nostaljiye serlevha olacak cesamette bir turna. "yüzyirmisantim"!!! Gözüpek, atılgan, yiğit yüreğinin keskin akli melekelerinle yekvücut oluşu, elbette böylesi eşsiz başarılarla taçlanacaktı. Bu yolda, daha cilası solmamış nice makosenler parçalandıysa da, nice dimağlara lezzet çalan eşsiz anlar, nostaljiler de kaldı. Şahsen tanışamasakta özellikle farkına vardığım, hemen her av fotoğrafında şahit olduğum, hayranlık uyandıran çelik misali cesaretinin ta o zamanlarda da ışıdığını yeniden görmek şahsınıza olan saygımı perçinledi. Yüreğine sağlık pambık dedem, aziz üstadım.
Vedat abi harika fotoğraflar ve çok güzel avlar yapmışsın sizi avcılık konusunda taktir eden ve takip eden hem hayranınız hemde ileriki yaşamımdaki idaillerimdensiniz. Bilinçli avcılık konusunda nekadar geriden geldiğimizi çekmiş olduğunuz fotoğraflarla bizlere özetlemişsiniz Ne babayiğit turnlarmış onlar. Elleriniz dert görmesin. Ama şimdi birtane öyle bir balık yakalansın bu denizde olsun iç sularımızda olsun hemen ağlarla kuşaltılır. dinamitler atılır herşey yapılır. o yüzden bu hallere geldik. Güzel fotoğraflarınız için teşekkür ederim. Güzel bi görsel ziyafet
Şimdiki fotoğrafınızla eski fotoğraflarınızı görünce ezel dizisindeki ramiz dayı karakterinin şimdiki ve gençlikteki halleri geldi aklıma
hey gidi günler hey... yine müthişsin vedat abi.. demek bu balıkçılık zehri fena zerk edilmiş senin bedene..yıllardan beri bıkmadan usanmadan nerdeyse 1 bardak suda bile at-çek yapacaksın abi.. büyüksün ne denebilir ki..
Bir konu altına yaptığınız yorumda bu turnadan bahsetmiştiniz. O kadar eski fotoğrafları bulup yayınlayabileceğinizi düşünmemiştim. Tebrik ederim Vedat amca, sizin gibi bir ustayla av yapmak nasip olur inşallah bizlere de.
Ben diyorum, bu yakışıklı delikanlıyı ve avını bir yerlerden hatırlıyor ve tanıyorum diye , fakat nereden olduğunu bir türlü çıkaramıyordum. Şaka bir yanada Vedat baba, gerçektende çakı gibi bir delikanlıymışsın, gerçi balığı yakaladığın gün ben tam 3 günlük ADAM mışım canım.
sözün bittiği yer demek lazım..harika bir av ve tam 40 yıl önce..anlaşılan o ki bizim daha 40 fırın ekmek yememiz lazım
Sağol sevgili Murat. Haftaya İstanbulda olacağım.Genelde Cengiz balıkcılıkta olurum. Birebir görüşmek isterim. Sevgiyle kal
