Herkese selamlar, değişik başlıklarda konu açarak ve mevcut konulardaki yorumlarınızı okuyarak makinede son aşamaya geldim sayılır. öncelikle makinede yedek kafa olması, garanti şartları, sağlamlık ve göze hoş gelmesi açısından okuma makinelerden birini tavsiyelerinizle alıcam inşallah. aşağıda almayı düşündüğüm makinelerin linklerini veriyorum. kullanım amacım yeri geldimi boğazda 150grama kadar kurşunla rapala ve çapari atmak, bazen kumsaldan yemli atmak ve gölde sazana yemli atmak bütçe olarak 90-120 civarı düşünüyorum. kamış avventura 4.20-200gr 1- http://www.balikmarketim.com/?urun-50418-Okuma-Longbow-LB-60-Olta-Makinasi.html :thumb: 2- http://www.balikmarketim.com/?urun-5642-OKUMA-TRAVERTINE-TR65-OLTA-MAKiNESi.html 3- http://www.balikmarketim.com/?urun-5659-OKUMA-AVENGER-AV-65-OLTA-MAKiNESi.html 4- http://www.avmarketi.com/asp/product/11717/Okuma-Distance-NEW-DT-60-Makine seçeneklerden özellikle 1 ile 4 arasında kaldım. bu longbowdaki baitrunner özelliği tercih sebebi olacak bir özellikmidir ? yorum ve farklı tavsiyelerinizi bekliyorum. saygılarımla
ceyhun bey hızlı yorumunuz için teşekkür ederim. diğerleri için ağır yorumunuzdan sonra longbowu araştırdım. verdiğim linkte 460gr yazıyor cengizbalıkçılıkta 680gr yazıyor bu durumda 1 numarayı eledim. sizde zeon ve avenger var sanırım kullanım şartlarına göre nasıl memnunmusunuz.
Özellikle canlı yemle avlanırken, yada yemi alıp biraz tartan balıklarla uğraşırken, levrek, sazan, sinarit, battal boy karagöz gibi avlarda var olması elzem bir özelliktir. Bunun yanında, doğru kullanılırsa, pek çok yerde, zargana topunda, sarkıtma (tekne, köprü vs.), takılan misinayı kurtarmada vs. sizi çok rahatlatır. Makinelerine gelince. Hiç biri ciddi bir balıkçı için tavsiye edilecek ürünler değil. Ayda bir filan balığa gidip, öylesine oyalanacak olan amatörlere tavsiye edebiliriz, ama, işi ciddiye alan birisi için çok iyi malzemeler değil. Çoğunun kafası plastiktir. Kalıpları yamuk yumuktur. Aldıktan sonra az biraz kullanınca o parlak boyaları kazınır, alttan plastiği çıkar. Sanki hurdacıdan çıkmış gibi görünür. Üç kuruşluk yeni makine zevkiniz, her ne kadar işlemeye devam etsede, dökülmüş bir makine ile başbaşa kalmanızla sonlanır, kısa sürede. İçlerinde biraz tavsiye edilebilecek olan, Avenger'dir. Ama tekrar edeyim, İddialı olacaksanız, sık balığa gidiyorsanız vs. bu makineler sizin için değildir.
isminizi bulamadım ama av-65 kullanmadığınız anlaşılıyor. kafa metal, ayrıca içini sonuna kadar açıp bakım yaparım her zaman. inanın geçen istavrit çaparisine palamut geldi, doldu herhalde diyip istavrit diye çektim. O kadar drag gücü var. tabi ki daha iyi modeller daha kaliteli makinalar var ama 300tl 1 makina alacağıma 3 tane alırım Zeon ZN-65 ise bilya sayısı az olmasına rağmen yinede drag gücü iyidir. Ben hafta da 4 gün balığa çıkarım, palamut istavrit yemli aklınıza ne gelirse, şimdiye kadar misina sarım bilyası hariç sorun çıkartmadı ikiside(1 yıl sonunda).
serdar bey teşekkür ederim. makineyi kullanma hedefim 2 sene daha sonra yedeğe yada misafir gelene kullandırılacak. hedefimde tabiki tam prof olmasada kaliteli makine seçenekleride var fakat 2 sene bu mümkün değil. kamışa 100 verdim makineyide 100 e halldersem iyi bir misinayla 2 sene idare ederim diye düşünüyorum. fakat yedeğede bırakacak olsamda kullandığım sürece yarıyolda bırakmayacak bir makine olması tercihimdir.
Sevgili Ceyhun, bahsettiğin güç olayı bana komik geliyor maalesef. Bu, "amanda kamyon aldım, 2 çuval patatesi nasılda götürüyor konya ovasında" gibi geliyor bana. Avenger, yani AV-65, benimde kullandığım ve bir arkadaş hediye ettiğim bir makina. Ve dikkat ettiysen, içlerinden tavsiye edebileceğim, avenger'dir diye de belirttim. Daha geçenlerde, işyerinden bir arkadaşa aldık. Beraber atladık servise, üsküdar'a. O hayatında eline olta almamış birisi nerdeyse Abi bana bir olta alalım dedi, doğrudan bana itimaden çıktık yola. Dosdoğru gidip Cengiz balıkçılıktan, Oyster Cast ve AV-65 alıp döndük. Ama dediğim gibi, arkadaş zaten arada bir balığa gidecek, soğuk diye gitmeyecek, sıcak diye gitmeyecek, kırk yılda bir belki 2 kg levrek denk gelecek.. Onun için o makine biçilmiş kaftan. Ama tahminen her hafta kiloluk levrekler çekmek durumunda olan, sık sık takıp hemde dyneema misina ile kopsunda kurtulayım diye makinaya yüklenecek, yazın güneşi, kışın donu gösterecek birisi için o makineler seçim bile değil. Bir makinenin kalitesi, yük binince, yük altında kullanınca belli olur. Bir kerede değil, pek çok kerede. Eğer makine böyle yük altında, sınırları zorlanarak 2-3 yıl kullanılabiliyor, bittim diyene kadar iş yapmaya devam ediyor, elinde kalmayıp seni yoldan bırakmıyorsa, işte o zaman iyi makine olur. Makine zorlu koşullarda önceden haber verecek, yani eskiyecek, sende görüp önlemini alacaksın, yenisine yada yenilemeye bakacaksın. Tekrar edeyim, iddiasız avlar ve seyrek kullanım için bunlar uygun şeyler. Ama daha ötesi için değil. Daha ötesi söz konusu ise, RAW gibi bir şeyden başlamak lazım. Ama o bile eh işte olur, gidip Daiwa, Shimano vs. bakmak gerekir.
bende okumanın 2 modelini kullanıyorum gayet memnunum boğazda kullanılacaksa sıyırtma , çapari vb. uzak atışlar için üretilmiş olan surf makinayı tavsiye ederdim (Okuma Distance NEW DT-60 Makine) kullanan arkadaşlardan iyi yorumlarda var...
Serdar Bey, boğazda en fazla 10 istavrit, yada 2-3 palamut biner oltaya, kıyıdan tabiki tekneyle trofe avına çıkmıyoruz sonuçta. Okuma Raw/Cedros, Daiwa, Shimano bunlar tamam da kıyıdan istavrit yada palamut çekmek için Daiwa/Shimano almam sonuçta bunlarda çekiyor. Makina ömrü derseniz biliyosunuz parça garantisini.
Ceyhun misina sarım bilyasındaki sorun hemen hemen her makinada var. Sorunun kaynağı tuz. Tuzlu suda kullanıldıktan sonra temizlemek ve yağlamak gerekiyor. Temizlik için WD40 kullanılabilir. Yağlamak için ise yakın zamanda öğrendiğim silikonsuz gress veya Würth HHS2000 kullanılabilir.
Avenger AV içlerinde ön plana çıksa da Serdar Abi'nin dediği gibi çok iyi makina değil.. Bende AV65 kullanıcısıyım.. Makaradaki misina 0.35 in altına inince drag gücü rahatça hissedilir biçimde düşüyor.. AV 65 mevcut fiyatı çerçevesinde İstanbul Boğazında kullanılır mı? Kullanılır.. Çok iyi olmasa da kötü de değildir.. Yedek parçaya ihtiyaç duyduğunuz anda rahatça temin edebilirsiniz, en büyük avantajı da belki bu dur.. Ama sonuç olarak o paraya bu makina diyebilirim.. Ben Tayfun Bey'in yerinde olsam ille de okuma alacaksam 30 lira daha fazla veririm, PL865'i tercih ederim..
herkese yorumlarından ötürü teşekkür ederim. belittiğim gibi fiyat aralığında bir makine seçmem gerekiyordu.seçimim avenger olacak sanırım beni bir süre idare eder. Boğaz için 150gr kurşuna dayanacak hangi misinayı tavsiye edersiniz? powerliner 865 aliminyum gövde olması sebebiyle güzel görünüyor fakat pilastik koldan dolayı elemiştim
Sevgili Ceyhun, bizde zaten iddiasız balıkçılar için "olabilir" dedik, başka bir şey demedik. Olay makine ömrü ile bitmiyor maalesef. Bunu anlamak için, başka makineleri de kullanmak, onlarla uğraşmak gerekiyor. Öyle elinize alıp bir iki atıp çekmekten değil, ciddi ciddi kullanmaktan bahsediyorum. Yedek parça mevzusuna gelince.. Geçen hafta eskihisarda arkadaşın birine "bu kamış ne böyle, evlere şanlik. Bak silikon çekiyorsun, kendine hayırlı bir kamış, makine al" diyorduk. O da "lazım değil, memnunum ben makineden, ne olacak vs." diyordu. Evvelki gün gene atıp çekiyorken, bir şey vurmuş. Makine saramamış, kolu kırılmış. elle alacağız derken, balığın kafası sudan çıkmış, görmüş. O neydi öyle yahu diyor, ben öyle şey görmedim diyor. Elle asılırken midyelere taktırmışlar misinayı, kopmuş, gitmiş balık. Hala dizlerini dövüyordu eleman. Belki ömründe ilk defa, hatta belki bir dahada denk gelmeyecek balığı böyle elde kalıp tutamadıktan sonra, makinenin parçası varmış, ne fayda? Önemli olan lazım olduğu zaman işini yapacak parça. Stokta var olan yedek parçanın anlamı yok aslında. Balık işi sürpriz işidir. Sürprizlere kapıyı açık tutarsanız, koşa koşa gelirler, hiç naz etmezler. Ve bu yüzden deriz. Makine alırken, kamış alırken iyisine bakın. Misinanın sağlamına değil, iyisine bakın. Denizin ortasında balık oltaya gelince, üsküdardaki dükkanda kalan yedek parçanın, iyi misinanın vs. şunun bunun size hiç bir faydası olmaz.
serdar bey bu tip konulara yaptığınız yorumlarda dikkatimi çeken sürekli daiwa markasını tavsiye etmeniz. Ben daiwa makina kullanmadım ancak shimano ve okuma kullanıyorum ve şu an elimdeki en iyi makina okuma Salina II 10000 performansındanda memnun kaldım ama siz daiwa ile ilgili bir tavsiyede bulunabilirmisiniz çünkü çok fiyat aralıklı bir ürün yelpazesi var mesala şu an bir daiwa düşünüyorum exeller serisi ve son zamanda indirime giren saltist dikkatimi çekti ama her daiwada bir değil anladığım kadarı ile bence her markanın yelpazesi geniş dediğim gibi bilmiyorum kullanmadım ama benim kullandığım okumadan çok daha iyileri olduğu gibi altında kalacak modellerde var hem shimanoda hem daiwada bu sebeple modelle tavsiye yaparsanız memnun olurum teşekkürler şimdiden
3-4 yıl önce, piyasada ucuz ama iş görecek makineler vardı. Ama o zaman balık tutmanın stili farklıydı. Kimsede surf kamış vs. yoktu. Kimseler 170 gr kurşunu alıp 100m öteye sallamaya çalışmıyordu. Sözde, ortada istavritten başka bir balıkta yoktu. Levrek kim oluyordu ki? At çek mi, o da ne? Hal böyleydi. İşte o ortamda o ucuz makineler gayet avantajlı oluyordu. En kötü ihtimal bozulur, sizde atar yenisini alırdınız. Zira o kadar ucuzdular. İddiasız avlar vardı, iddiasız makineler, kamışlar kafi geliyordu. Ama artık öyle değil. Uzak atmak gerekiyor. Büyük balık tutulabiliyor vs. vs. Surf kamışlar herkesin elinde. millet gözü dönmüş şekilde süper sağlam misina arıyor. Kötü tarafıda buluyor. Bu da makine, kamış vs. nin daha iyi olmasını gerektiriyor. O yüzden makine tavsiyesi yapabilmek artık güç. Zira o makineler piyasada yok artık. Bakıyorum, mevcut av koşullarında, kendini iyi bir amatör olarak gören birisi için, mevcut makineler pek yeterli değil. Daha doğrusu 200TL altı segmentinde öyle makine bulmak pek olası değil. Fakat şöyle bir sorun var. Makinenin adiliği, kötülüğ, misinanın, kamışın veya boş dönülen av sonrasında "balık yok" olarak denize kabahat olarak dönüyor. Yani, insanlar farkedemiyor makine misinanın canına okumuş. Ne yapsın garibim demire karşı, bitmiş, tükenmiş, elbette kopacak. Makine surf atışa uygun değil, misinayı kasıyor, gam yapıyor, sürtünme yapıyor. Kurşun mesafe almıyor. Adamda ne yapsın kaba kuvvete yükleniyor. Sonuç ufacık yanlışta, çat kamış gidiyor. Ama kabahatli kamış oluyor, makineye bakan yok. Bu koşullarda, bütçelere bakınca şu veya bu demek zor, tavsiye yapmaktan kaçınıyorum genelde. Bir sistemi uçlara doğru zorlarsanız, sistemin tüm bileşenlerinin o sınır yüke uyumlu olması gerekir. Eğer bir parça aksarsa, arkası gelir ve çoğu zaman o parçadan başka şeyler zarar görür. Bugün yaşanan şey bu. Ve burada en uyumsuz olan bileşen, makina. Ama kimse sorsak, makinemden şöyle memnunum der, o apayrı bir ironi. Görmez diğer sorunlaırn baş aktörünün makina olduğunu. Şimdi arkadaş almış surf kamış, kafaya koymuş. Ben bu arkadaşa az baş ağrıtacak bir surf makine tavsiye etsem, mesela EMCAST PLUS desem, fiyat 200TL'den fazla. Bu makine o arkadaşa uymayacak. ben göz göre göre, bile bile arkadaşın başına bela sarmış olacağım O yüzden çoğu zaman sessiz kalmayı tercih ediyorum. Uygun bütçesi olanlara da, fiyatı ve kalitesi kendini kanıtlamış Daiwa'ları öneriyorum. Shimano olabilir miydi, elbette olurdu. Ama görüyorum ki, Shimano'dan daha iyi olabilen Daiwa için kimseden ses ve seda yok. Sanki Shimano tek marka, başka iyi marka yok. Oysa Daiwa'da var ülkemizde ve Shimano çoğu zaman Daiwa'dan geri kalır. Eh, rekabetin sürüp hepimizin karlı çıkması için, birinin de Daiwa'nın varlığını göstermesi gerekiyor elbette. Peki önerecek bir makine var mı? Üzgünüm, 100TL olan ve gönül rahatlığyıla önerecek bir marka bilmiyorum şu durumda. Olay spin olsa, bekleme olsa, yayın avı olsa vs. durum başka olurdu. Ama surf işine girişince, ben sizin ne yaptığınızı, yapacağınızı iyi kötü tahmin edebiliyorum.
Serdar Abi peki boğazda akıntının bastığı sularda kullanmak için; Emblem Pro mu ? Emcast Plus mı ? hangisini tavsiye edersiniz?
Emcast plus, Emblem Pro'dan daha rahat sarıyor. Daha saat gibi. Daha hafif. Emblemin tutma yeri evlere şenliktir, sap gibidir aynen. Emcast'ın tutma topuzu ise daha rahattır, daha kolay kavranır. Emblem Pro ise daha uzağa atıyor, çok çok daha hızlı sarıyor. Turu ve tur başına sardığı misina miktarı fark atıyor. Büyük bir şey gelince canavar kesiliyor. Bakım vs. derdi pek yok. Tuzlu sudan filan pek etkilenmiyor. Özellikle uzak atmak için tasarlanmış bir makina. MEsela hemen hiç bir yerde bahsedilmez. Altta bir düğmesi var. Basınca, rotoru atış pozisyonuna getirip kilitler. Böylece atışta kapanma gibi bir sorun yapmaz, atıştan önce rotoru doğru pozisyona getirme derdi ve bunu unutma problemi yaşatmaz. Birde kenarlarda misina makaranın altına kaçmasın diye bir tertibatı var. Hoş faydası olsada, misina kaçmayı beceriyor sık sık. Bu karşılklı artı eksisinden ötesi aynı denebilir. Sağlam, jilet gibi düzgün saran makineler bunlar. Elinizde iken güven verirler. Kalamaları çok hassas ayarlanabilir vs. vs.
Serdar Abi bilgiler için teşekkür ederim.. Emcast Plus bir arkadaşımızda var.. Kullanınca Avenger ile arasında uçurum olduğu aşikar (kaldı ki 85,00 USD cabelas fiyatı olması da ayrı bir avantaj).. Emblem Pro'nun da methini duymuştum.. Ancak ikisi arasındaki fark hakkında bilgim yoktu.. Peki son olarak size teknik bir soru daha sormak istiyorum; Yurtdışı veya yurtiçi siparişi olsun, herhangi bir Daiwa marka makinanın yedek parça ya da tamir ihtiyacı olması halinde nereye götürmek lazım? Kısık Balıkçılık belli modellerde yardımcı olabiliyor ancak servis için yeterli midir?
Hem atçek hemde beklemeli avlar için Kesinlikle Okuma Avenger 65a. Bu arada çok acil değilse yılbaşında avenger in yeni versiyonları çıkacak onları bekleyebilirsin. Diğer makinalar Özellikle travertine trb65 falan bunlar sazan makinasıdır. Surf vb için kullanamazsın.
