Öncelikle şunu belirteyim balıkçılık konusunda çok şansızım. Yıllardır bu işe ara vermemin ve yeniden başlamamın sebebi de bu şansızlık ve tecrübesizlik. Ne günlerdi o eski günler... Serçe Avım Bundan 10-13 sene öncesi bir arkadaşla seyhan nehri kıyısına giderdik. Oltalarımıza ekmek takar uzaklara atar ve inci pullusu ile sazan avlamaya çalışırdık. Zaman zaman tuttuğumuzda olurdu. Günlerden balık tutamadığımız bir gün, inci pullusunu çarpma yöntemi ile tutmaya karar verdik. Bir ben çarpıyorum bir arkadaş çarpıyor yaralanan balıklar suya düşüyor bazen iki balık iç içe geliyor oltamıza...o zamanlar bilmiyoruz tabi çarpmanın önerilmeyen bir yöntem olduğunu. E uyaranda yok ki. Biz de arkadaşla at çek'de kim daha hızlı çekecek yarışı yapmaya başladık. Ben çekiyorum o çekiyor, ben çekiyorum o çekiyor, derkeeeeeeeeeeeen..... var gücümle asıldım oltama. olta sanırım önce bir balığa ya da başka birşeye takıldı ve onu yardı. Yarması ile sudan çıkması ve oltanın hemen üstünden uçmakta olan 4-5 serçeden birine saplandı. Kuş çırpınıyor...çırpındıkça çırpınıyor. Malesef hikayem iyi bitmeyecek. Kuşa kanca öyle bir girmişki çıkartırken kuş orada ölüverdi. Arkadaşla az ileri gömüp çarpma yapmaya devam ettik. Şimdi düşünüyorumda ne vicdansızmışız. Üzülüyorum ama bir yandan da düşünüyorum 12-13 yaşında çocuktuk o zamanlar. Yine de affedemiyorum kendimi. Saatde geç oldu 10 gün önce başıma gelen karabatak hikayesini de sonra anlatayım size. Ama o hikayemde %100 suçsuzum ve karabatak sapasağlam
Sevgili Hasan bana Cahit Onan'ın telefon numarası lazım. ıSLANIP BOZULAN ESKİ TELEFONUMUN HAFIZASINDA KALDI. Teşekkürler
İçtenlikle yazmışsın, eleştirileceğini bilerek ve üzücü sona rağmen yazmaya herkes cesaret edemezdi. Cesaretinden ötürü tebrik ederim. Karabatak hikayesini de bekliyorum. Bakalım orda gerçekten %100 suçsuzmusun En azından artık bilinçlendik ve çevremizi de uyarabilecek kadar bilgilendik. Seni kötü eleştirenler olacaktır, hazırlıklı ol.
Üzücü ama çocukluk işte. Ben de arkadaşlarımla 8-9 yaşlarındayken İzmir Karaburun' da liman içindeki yavru balıkları kepçe ile toplar bi süre beslemeye çalışırdık. Kafamızdaki hesaba göre besleyip büyütecek ve yiyecektik Tabi balıklar 1 günde ölürdü. Biz onları denize döküp tekrar yenilerinin peşinden koşardık.
henüz kuş yakalamışlığım yok sınırlı sayıda denediğim spin avcılığında bir 2 martı dolandıysada sorti yapan olmadı allahtan. Martının dalmaması iyi hoşta burdan şu sonuçta çıkarılabilir iyi aksiyon veremiyorum ve neticede spinle balık alamadığımdan spinden soğuyorum. ama bu hafta sonu kısmetse deniz dalgalı ve bulanık bakarsın çıkar ısrarla denemeye çalışacağım allahtan bir keder çıkmazsa rapor yazma konusundaki yorumum bu işe gönül verenlerin (en azından kendi adıma) anı ve raporlarını balık olsun olmasın okumak hoşuma gider yayınlamanı bekliyorum karabatak hikayeni
Benim de bir kaplumbağa, bir su yılanım var. Yılan livarıma girmiş çıkamıyordu. Her ikiside sağlimen ve tebessümle suya iade edildi. Öpemedim yalnız.
Bence spiden soğuma Aksiyon olarka bahsettiğin WTD ise onu öğrenebilirsin. Ya da WTD gerektirmeyen sahtelere yönel. Mesela su üstülerin düz ağızlıları( su sıçratması için) var. Veya 20 cm su altından gelenler var. Onları dene. Ben ilk levreğimi, düz ağızlı bi su üstü ile yakalamıştım.
Aklıma boğazda yeniköyde yıllar önceki bir olay geldi. Bilenler bilir Yeniköy çok akıntılıdır. İstavrit çaparisi 150 gram kurşun ile uzağa atmak için kamışa abanılır. Ben de öyle yaptım kiiii. bir de ne göreyim oltanın havadan gittiği yerde bir güvercin sürüsü denizden 5-6 metre yüksekten geçmekte. Allahtan ekipman onların üzerinden geçti gitti. Derken güvercinlerden biri tepetaklak oldu denize oturdu. kanatlarını açıp batmamaya çalışıyor. kurşun alttan ben karadan oltayı çeksem batacak biliyorum. Hiç düşünmeden çıkardım elbiseleri atladım suya yüze yüze yanına gittim. aldım kıyıya getirdim. Misina dolanmış. kestim... fanilama sardım kuruttum. kendimi de kuruttum sonra uçurdum gitti.
Yaklaşımın için teşekkür ederim Beni değil 12-13 yaşındaki o çocuğu eleştirmeleri gerekir... Belki kendi çocuklarının nasıl davranabileceğini anlayıp erken uyarı yaparlar. Şimdi balığa gittiğimde etrafımı temizlemeye doğaya olabildiğince az zarar vermeye çalışıyorum. Kar yağdığında bir sürü kuş besliyorum. Balkonuma kumru yuva yaptı. Fethipaşa korusuna gidip oradaki köpekleri kedileri de besliyorum ve bundan büyük zevk alıyorum.
Öncelikle kutlarım sizi; doğayla bütünleştiğiniz için. 12 - 13 lü dediğiniz yaşlarda, hepimizin bazı bilinçsiz davranışları mutlak olmuştur.Bende özenle yaptığım sapanımla kuş avlardım. Çocukluk işte. Şimdi, kombinin bacasında serçe besliyorum. 8 - 10 yıldır,oranın tapusunu sahiplenmiş , her sene yavrular.( Şimdi kaçıncı nesil bilemem. ) Hergün ekmeği ve suyu , pencerenin mermerinde onu bekler. Aşağıda kedim gelir, kafasını 3. kata kaldırarak miyavlar ve yemeğini ister. Almadan da gitmez. Ayrı bir mutluluk ve huzur kaynağı bizim için.
:clap2: :clap2: :clap2: Davranışından ötürü tebrik ederim seni. Bu yaptığını herkes yapmaz. :clap2: :clap2: :clap2:
saolasın ... bir gün bir yerde biz de güvercin oluruz. İlla ki oluruz . o zaman bir şansım olsun belki biri de bana rastlar demek için .... İyi kalpliyiz, cesuruz yaratılanı severiz.. Hala varız, diyebilmek için .... biraz ıslanmışız ne gam
benimde martı yakalamışlığım vardır. Boğazda istavrit akını var, dipdibe olta atıyoruz. Oltalarımızın ulaştığı yerde de kalabalık bir martı gurubu tur atıyor. Oltayı gönderdim, başta anlamadım, olta boşta kaldı, martı gurubunda bir kargaşa oldu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Sarmaya başlayınca, bir martı suya yapıştı. Meğer misinem hayvanın kanadına dolanmış. Olayı anlayınca yavaş yavaş çektim kıyıya, hayvanı çıkardık sudan. Martıyı misineden kurtarmaya çalışıyorum, oda ısırmaya çalışıyor. Allahtan o kalabalıkta hayvanlarla arası iyi ustalar vardı, biri kafasından tuttu, bir diğer abim misineyi çözdü, gönderdik hayvanı. Tüylerini bile düzellettik
bigün levreğe at-çek yapıyorum yine,70 cm lik felan bir zargana tuttum.alt gagası kırılmış.çok düşündüm salmak istemedim.kenarda can cekısıyor bende atçek yapıyorum. ama arada gözüm kaymıyor değil.sonra dayanamadım bırakıyım dedim.baktım iptal olmu hayvan,böle bi hüzün bi pişmanlık çöktü.ama hayvan daha ters dönmemiş.bıraktım cukur bir yere dalga vuruyor,gidiyor geliyor derken.bi 10 dakika kaldı öle.en son hayvan canlandı gitti resmen.nası mutlu oldum anlatamam