Kum Adam son kırk sekiz saat içinde ne yapabildiyse hepsini yaptı ve tatili geçirmekte olduğu karargâha* döndü. Artık yazısını toparlayabilirdi… - Hayatım 10 gündür bekliyorum. Biliyorsun birkaç kere sözün etmiştim. Son birkaç aydır sebepsiz yere sinirlenmeye başladığımı fark ettim. Şeker ve kalp-damar ailesi olduğumuz için acaba bu şeker hastalığının belirtisi mi, yoksa son alarmı mı? Diye düşünüp duruyorum. Bilirsin mantıksız da olsa olabildiğince doktora gitmemeye çalışırım. Belki yetişkin tarzı bir düşünce değil ama doktorun bana söyleyeceklerinden korkuyorum. - Yani? - Kendimi yenilemek ve sağlığımı korumak amacıyla yüzmek ve yaşamımın kalan kısmında da uygulamak üzere beslenme şeklini değiştirmek istiyorum. Bunun için de karargâha mı gitsem? Ne yazık ki son on gündür her yerde yağmur var. Bu yüzden gidemiyorummmmmmmmmmmmmmm! Üstelik hava tahminleri yağmurun üç gün daha süreceğini belirtti. Gerekli izinler alınır ve daha önce bahsedilen kayak satın alma işlemi de son güne sıkıştırılır. Yüzmenin yanında kayağın üstünde yer yer kürek de çekilecektir. Doğal olarak kayağın yaklaşık elli metre gerisinde sırtı sistemi de dâhil; Fransız öpücüğü… Satıcının deposuna sabah gidip kayağı inceleyen Kum Adam, port bagaj direklerini ve kayak taşıyıcı sistemi de kapsamak üzere kayağı satın alır ve eşinin üyesi olduğu koronun konserini izlemek üzere arabasını -üstünde kayak takılı vaziyette- konser yerinin park alanına park eder. Sürecek...
Sevgili Enes kardeşim bizi fazla bekletme devamını yaz...... Sivrice'ye hoş geldin, sevgiler getirdin ayrıca zahmet edip bizleri özel olarak ziyaretin ise benim için çok değerli bir incelikti, seni ve ikiz yavruların gözlerinizden öperim. sevgiler hoşça kalın.